76
vedat inceefe'nin takvim gazetesindeki yazısı:
--- alıntı ---
ne oldu sana aslanım!
bursa maçından bu maça kadar ne değişti bir türlü anlayamadım.
galatasaray'daki o hırs, o kazanma azmi gitmiş yerine bambaşka bir takım gelmiş...
melo bile bu maçta durgundu.
defanstan top çıkardığında bile gol atmış gibi sevinen melo bile bu maçta sıradan bir oyuncu gibiydi.
rakip çok kapanmış olabilir ama sen de kazanmak için bir çaba göstereceksin...
hücumda hiçbir etkinliği olmayan aydın'ın o kadar süre sahada kalmaması gerekirdi.
tenis maçi izlediler!
galatasaray pozisyon üretemedi.
durarak oynadılar. "ayağıma top gelsin döneyim" mantığı ile oynarsan gol de atamazsın... he bir boş koşu yapan, ne sağa sola deplase olan bir oyuncu yoktu. herkes olduğu yerde dönüp durdu... bir defans oyuncusu için duran santrfor her zaman kolay lokmadır.
baros her halde sakatlandığı için oyundan çıktı. ama ikinci yarıda sahada olsa yine bir şey değişmezdi diye düşünüyorum..
galatasaray'da orta sahadaki bazı oyuncular tenis maçı izler gibi sadece seyrettiler... fatih hoca elinden geleni yaptı. aydın hariç bütün değişikliklerde normal zamanda müdahele etti. ama oyuna giren oyuncuların da fazla etkinlik göstermediğini gördük.
hakemin de etkisi var!
fatih hocayı zaman zaman saha kenarında kızarken gördük. maçın hakemi yunus yıldırım, her poziyonda bekçi gibi düdüğü elinden düşürmedi.
bazı pozisyonları avantaja bırakabilirdi. oyunun yavaşlamasında yüzde 10, yüzde 20 de hakemin etkisi vardır.
maçin en iyisi
galatasaray o kadar kötü oynadı ki, sahada iyi denebilecek bir futbolcu yoktu.
maçin en kötüsü
fatih hoca aydın'a güvenip 11'de şans verdi. ama o sahada hiçbir şey yapmadı.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
ne oldu sana aslanım!
bursa maçından bu maça kadar ne değişti bir türlü anlayamadım.
galatasaray'daki o hırs, o kazanma azmi gitmiş yerine bambaşka bir takım gelmiş...
melo bile bu maçta durgundu.
defanstan top çıkardığında bile gol atmış gibi sevinen melo bile bu maçta sıradan bir oyuncu gibiydi.
rakip çok kapanmış olabilir ama sen de kazanmak için bir çaba göstereceksin...
hücumda hiçbir etkinliği olmayan aydın'ın o kadar süre sahada kalmaması gerekirdi.
tenis maçi izlediler!
galatasaray pozisyon üretemedi.
durarak oynadılar. "ayağıma top gelsin döneyim" mantığı ile oynarsan gol de atamazsın... he bir boş koşu yapan, ne sağa sola deplase olan bir oyuncu yoktu. herkes olduğu yerde dönüp durdu... bir defans oyuncusu için duran santrfor her zaman kolay lokmadır.
baros her halde sakatlandığı için oyundan çıktı. ama ikinci yarıda sahada olsa yine bir şey değişmezdi diye düşünüyorum..
galatasaray'da orta sahadaki bazı oyuncular tenis maçı izler gibi sadece seyrettiler... fatih hoca elinden geleni yaptı. aydın hariç bütün değişikliklerde normal zamanda müdahele etti. ama oyuna giren oyuncuların da fazla etkinlik göstermediğini gördük.
hakemin de etkisi var!
fatih hocayı zaman zaman saha kenarında kızarken gördük. maçın hakemi yunus yıldırım, her poziyonda bekçi gibi düdüğü elinden düşürmedi.
bazı pozisyonları avantaja bırakabilirdi. oyunun yavaşlamasında yüzde 10, yüzde 20 de hakemin etkisi vardır.
maçin en iyisi
galatasaray o kadar kötü oynadı ki, sahada iyi denebilecek bir futbolcu yoktu.
maçin en kötüsü
fatih hoca aydın'a güvenip 11'de şans verdi. ama o sahada hiçbir şey yapmadı.
--- alıntı ---