2003'de yayınlanan
atilla türker'in
ah şu futbolcular kitabından;
---
alıntı ---
çocuklugumda arkadaşlar bana
kocakafa derdi.kafam büyük müydü bilmiyorum ama özelllikle okul arkadaşlarım hep
kocakafa diye seslenirdi.yani sürekli "kocakafa aşağı"," kocakafa yukarı"...
yıllar geçti ,büyüdüm.futbolcu oldum.
gençlerbirliği a takımında oynamaya başladım.sezon 96-97.istanbul'da
galatasaray ile karşılaşıyoruz.tabi ali sami yen stadın'da. maçın henüz 5.dakikası falan.
hagi soldan cok sert bir orta yaptı.ortadan da öte sert vurdu.ben cezaalanı içindeydim.kafamı çektim.çekindim.top da geldi kafama çarptı.şiddetli çarptı.o hızla kaleye yöneldi.kalecimiz
kubilay atladı ama boşuna .top ağlara gitti.gol olmuşu.kafama çarpan top gol olmuştu.demek ki kafam büyükmüş. top santraya gitti. o anda skor tabelasına baktım.inanamadım.hayretler içinde kaldım.tabela da aynen şu yazıyordu;
galatasaray:1
gençlebirliği:0
gol:ümit kk.
nasıl olurdu? kim bilebilirdi?
ama demekki biliyorlardı.demek ki öğrenmişlerdi.yoksa lakabım olan kocakafayı belirten
kk'yı yazmazlardı ki.sahada zaten 3
ümit vardı;ben,
ümit davalave
ümit karan. belli ki beni diğer ümitlerden ayırt etmek için
kocakafa lakabımı kısaca
kkdiye ifade etmişlerdi. yapacak birşey yoktu. bu duygu ve düşünce içerisinde maça devam ettim. ilk yarı bitti. benim aklımda hala "
kocakafa" vardı.87. dakika oldu.galatasaraylı
vedat bir geri pası yaptı. kısa düştü. araya
ümit karangirdi.dokundu. top ,kaleci
volkan'ın bacakları arasından geçti.gol oldu. ve 1-1 oldu.aradan beş on saniye geçti.tabelaya baktım.bu kez de aynen şu yazılıydı.
galatasaray:1
gençlerbirliği:1
gol: ümit k.
tabelaya tekrar baktım. baktım. baktım. birden jetonum düştü. farkına vardım. geç de olsa anladım.benim için yazılan kk kısaltması kocakafa anlamına geliyordu.kendi kalesine'yi ifade ediyordu. maçtan sonra arkadaşlara bunu anlattım anlatmaz olaydım. camia'da cabuk duyuldu, yayıldı. milli takım kamplarında bile bu konuşulur oldu.
kocakafa olan lakabım tescillenmiş oldu.
---
alıntı ---