51
son 4-5 yazısında nedense hep galatasaray'ı ve galatasaray'la olan herşeyi eleştiren yazar. misal galatasaray'a transfer yasağı gelir mi yazısı. meleke galatasaray'ı sezer ve ufuk'u gizlice ayartmakla suçluyor ve bunu yapan kulüplerin ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.yalnız atladığı bir nokta var. galatasaray sezer ve ufuk için manisa'ya teklif yaptı, kulüp kabul etmedi. bunun üzerinde eğer teklifimizi kabul etmezlerse sözleşmeleri bitince alırız dedi olay bu. ikinci aklıma takılan yazısının başlığı servet-balta barcelona. yazısının içeriğine az da olsa hak vermekle beraber niye servet ile balta barcelona! diyor anlayamadım. o defansda çok kötü oynayan, top dahi çıkaramayan gökhan gönül ile önder yokmuydu. yazısında sonradan önder'de diyor ancak başlık kötü olmuş. ki defanstan top çıkaramaz denilen servet aslında bir çok maçta çok da güzel top çıkardı. belki çok klas çıkarmıyor ,bazen de hata yapıyor ama çıkarıyor. bu konuda kendisine haksızlık edildiğini düşünüyorum. meira'yı düşünün. savunmadan top çıkaran adam diye alındı, çok mu top çıkardı allah aşkına? bir çok kez hata yaptı, hatta top çıkarırken bir kaç kez gol yedik. üçüncü dikkatimi çeken yazısı ise rijkaard'a itiraz. rijkaard'ın sözlerine biraz kızmış belli uğur meleke. diyor ki türkiye rijkaard'ın dediği gibi ise niye son 5 şampiyonada 3 defa son 8'e kaldık. rijkaard diyorki futbol denge oyunudur. sizde hepsinden var , ama tam anlamıyla hepsinden yok. bir anda parlıyorsunuz, gaza geldiniz mi başarıyorsunuz ama gaz olmadığı zaman sıradan oynuyorsunuz. futbolunuzda bencillik var, takım oyununu ancak sıkıştığınızda oynuyorsunuz. türkiye'nin başarılarının ne denli şansla olduğunu herkesin bildiğini sanıyorum. rijkaard'da zaten bundan bahsediyor. anlık patlamalardan söz ediyor. bana biri de söyleyebilirmi türk milli futbol takımı hollanda gibi top oynadı da ilk 8 e girdi. kimse söylememez. türkiye şansıyla, azmiyle, hırsıyla kazandı.