yeni nesil galatasaraylılar bile 1988-1989'da sadece her ülkenin şampiyonlarının katılabildiği şampiyon kulüpler kupası'nda steaua bükreş ile oynadığımız yarı finali bilir ama yarı finalde nasıl elendiğimizi pek bilmez. o zamanlar romanya'nın başında komünist diktatör nikolay çavuşesku vardı ve o yarı finalin hakemi yıllar sonra çavuşesku tarafından satın alındığını itiraf etti. galatasaray, steaua bükreş'i o maçta ezerken hakem bizi resmen doğramıştı ve öyle kaybetmiştik. o maçı şaibeyle alan steaua bükreş de finalde milan'a 4-0 yenilerek kupayı kaybetmişti.
bahse konu maçta şaibe olmasaydı, ta o yıllarda o zamanın şampiyonlar liginde en azından final oynamış olacaktık. hatta ve hatta finallerdeki galatasaray ruhunu bilenler finale çıkan galatasaray'ın kupayı alma ihtimalinin rakip kim olursa olsun çok fazla olduğunu gayet iyi bilirler. (bkz:
25 ağustos 2000 galatasaray real madrid maçı)
bu yüzden "ama bizim uefa kupamız var" diye akılları sıra dalga geçtiklerini sanıp, eziklik ve mallık itirafında bulunanlar ve galatasaray'ı 15 yıldır avrupa'da kupa alamamakla eleştirenler önce destur çekmeliler.
yani neymiş? 15 yıldır kupa almayan galatasaray siz ekmeğe mama derken, ta 80'li yılların sonunda bile en büyük kupanın kıyısından dönmüş.