müzemize girmiş ilk avrupa kupasıdır.
buna rağmen fenerbahçe yarı final için avantajlı konuma gelmeden boktanlığı bu kadar dillendirilmeyen bu kupa, dün bir anda gazoz kupası, köy takımlarının oynadığı kupa mertebesine geldi. bu mertebe kimsenin aklında değildi
4 nisan 2013 fenerbahçe lazio maçından önce.
biz bu kupayı kazandığımız sezon bologna ve mallorcayı geçerek çeyrek finale yükseldik. bologna ve mallorca hiç bir zaman avrupa'nın üst düzey takımı değildi. iş çeyrek finalden sonra başlıyor zaten bu kupada. fener lazio ile eşleşti, biz ise dortmund ile eşleşmiştik. durum bundan ibaret.
2012-2013 sezonu adına konuşacak olursam fenerbahçe'nin kendisini kasmadan götünü yırtmadan yarı finali araladığı kupa olmuştur. buna ulaşırken ne maç tempoları değişti, ne de lig sonuçları etkilendi. adamlara bok atmaya gerek yok, ligi de avrupa'yı da bir şekilde götürüyorlar. hatta oynadıkları kontrollü futbol avrupa'da çok işlerine yarıyor.
benim adıma bir problem yok fenerin kupada ilerlemesinde. bir galatasaraylı olarak elbette kupayı kazanmalarını istemem, sonuçta taraftarlığın doğasına aykırı bu iş ama uzun vadede bu başarıların türk futbolunu uçuracağı bir gerçek. galatasaray ile fenerbahçe arasında sidik yarışı olmadığı sürece bu ülkede futbolun ilerlemesi imkansız. bu sezon iki takımın da bu seviyelere gelmiş olması bir başarı öyküsü. umarım gelecek sezon da bu şekilde devam eder.
gelelim bizim goygoycu taraftara. fener yendi diye bu kupayı itibarsızlaştırmaya çalışacak kadar ezik insanlar var aramızda onları da görmüş olduk. kendi aldığı kupaya bok atacak kadar alçalan adamları da. bu insanlar olduğu sürece ben tiksinmeye devam edeceğim. stadda her pozisyonda homurdanan tipler de bu kupaya bok atan kafada adamlar işte.
beğenin veya beğenmeyin bu kupa avrupanın ikinci kupasıdır. yedeklerle çıkmışlar da, yok kırmızı vermişler de. şampiyonlar ligi olmuyorsa bu kupayı almak da çok büyük bir başarıdır. bunu unutmak futbola yapılan ayıp olur.
edit:
sutoglan uyardı, mallorca ve dortmund'un turlarını ters yazmışım.