türk futboluyla ilgili kısa ama öz son bildirisinde kamuoyuna seslenerek tff'ye dolaylı olarak şunları söylüyor;
"şike ilgili kararlarda karar verme mercii sizsiniz. bizim özerk federasyonların içişlerine karışma yetkimiz yok. (ki bu tamamen doğrudur) biz sadece alınacak kararlarda tavsiyelerde bulunabiliriz. istiyorsanız size de ne yapmanız konusuda tavsiyede bulunabiliriz. ama kararı vermesi gereken sizsiniz. biz sadece size bunu hatırlatıyoruz. ve böylesine önemli ve ciddi bir konuda gerekeni yapacağına inanıyoruz. biz, bizimle direk alakalı konularda topa gireriz. yani şike yaptığı konusunda süphelerimiz olan takımları liglerimize almayız. (burası paragraf arası)bunu tecrübe etmiş olmanız lazım. aynı tecrübeleri yaşayarak tasdik edecek kadar salak mısınız? şampiyonlar ligi kuralarından önceki son gece ne oldu onu hatırlayın!(paragraf arası bitti)
(şimdi bana göre açıklamanın en önemli kısmı geliyor) ayrıca aldığınız bu kararların sorumluluğu tamamen size aittir. (sonrasında sakın gelip ağlamayın, pişmanlık duymayın)
fyi, öptm, kib by."
yani kısacası uefa tff'ye, "gerekeni yapacağına inanıyoruz" diyerek diplamatik bir dille "gerekeni yapın" diyor. yapmazsanız da "tüm sorumluluk size aittir" diye bitiriyor.
eğer tff bu bildiriyi "- kendi içişlerinizdir, bizi ilgilendirmez, ne yaparsanız yapın, yaptığınız her şey sizi bağar, zaten bizim karışma gibi bir yetkimiz yok. çok fazla mail geldi bu konuda. yeter amına koyim! mailleri okuyan çalışanlar telef oldu. siktirin gidin lan başımızdan, ne pis milletmişsiniz." olarak algılarsa, üzülerek söylüyorum ki, tüm türk takımları avrupa liglerinde belli bir süre men edilir.
yok yine tff bu bildiriyi "- hacı olmuş bir şeylar artık. cezasız geçemezsiniz. biliyorsunuz bizim sıfır tolerans politikamız var. küme düşürün, 3-5 puan düşürün, yapın işte bir şeyler ama sakın cezasız geçiştirmeyin" olarak algılar ve buna göre bir karar alırsa, yine ülke futbolu siki tutar. uefa'nın ayrıca daha sonra kendisini de ilgilendiren bu soruşturmaya el atmayacağını mı düşünüyorsunuz? bir ton örneği var. en yakını; sion? yunanistan?
hayır, gelin şimdi bunu süreç üzerinden yorumlayalım;
3 temmuz'da şike soruşturması başladı. bu soruşturma sadece türkiye'de değil avrupa'da da büyük yankı uyandırdı. şampiyonlar ligi kura çekimlerinden önce uefa tff'ye; "hacı bize bir şey söyleyin, bir ton şey dolaşıyor ortada, resimler, konuşmalar, iddialar itiraflar... fenerbahçe şike yaptıysa bilelim, ona göre biz de kendimize göre gerekeni yapacağız" konulu bir faks geçti. tff de bu faksı aynen fenerbahçe'ye iletti. çünkü -asıl kararı vermesi kendisiyken- kendisi böylesine önemli bir konuda karar vermeye cesaret edemedi. ve belki fenerbahçelililer pişkinlik yapmadan "- hacı tamam biz gitmiyoruz şampiyonlar ligi'ne" derler diye bekledi. süreçle ilgili de; yargı sürecine tutunarak nihai kararını yargı sürecinden sonra vereceğini açıkladı... ama bu sırada uefa da şampiyonlar ligi kura çekimleri için federasyondan cevap bekliyordu. kısacası ne federasyon ne de fenerbahçe şampiyonlar ligi'nden çekilme gibi bir karar almaya cesaret edemedi. uefa baktı bunlardan bir ses gelmiyor, şampiyonlar ligi kura çekimlernden 3 gün önce
pierre'ye
* "- pierre, git bak olum napiyo bu kerhaneciler, öğren gel, hadi yavrum" dedi. pierre cornu sabah geldi, önce öğlen kadınlar pazarında kebap yedi, ordan çemberlitaş hamamında gusül abdesti aldı, sonrasında sultan ahmet'te 2 rekat namaz kıldı ve son olarak da soruşturmayı yürüten savcı mehmet berk'le konuştu... savcıyla konuşmasından sonra sikerim böyle fenerbahçe'yi diyerek kapıyı çarparak çıktı ve aynı akşam geri döndü...
25 ağustos'taki şampiyonlar ligi kura çekimlerinden bir gece önce uefa fenerbahçe'yi şampiyonlar ligi'ne almayacağını açıkladı. oysa uefa sürece hiç dahil olmamış, o güne kadar tff'den bu konuda bir karar vermesini beklemişti. çünkü bu konuda nihai kararı verecek tff'di. zaten sonrasında bu kararın tff tarafından alındığı açıklandı. kısacası tff, sike sike bu kararı son gün de olsa almıştı. eğer almasaydı türk takımlarının hepsi o gece avrupa'dan men edileceği gibi bu men tek yılla sınırılı kalmayacaktı.
kısacası bugün yine, uefa tff'ye "sike sike o kararı alacaksın" diyor... bilmiyorum, ben mi yanlış yorumluyorum.