• 1952
    eğer yabancı sınırı tamamen kalkarsa orta vadede dünya kupası şampiyonluğuna rahatlıkla yürüyebilir. türkiye toprakları içinde yetişen oyuncular kadar, almanya, hollanda, fransa gibi ülkelerde de yetişen oyuncular var. yeter ki türkiye'de yetişen oyuncular yabancı sınırı sayesinde sözleşmeyi kaptım diye yatmasın, yeter ki yabancı ülkelerde yetişen oyuncular nasıl olsa yabancı sınırı sayesinde türkiye'de kontratı kaparım diyerek yatmasın. bunu sağlayan adam da fatih terim'dir. teşekkürler imparator.
  • 1953
    değişen yabancı sınırının meyvelerini toplamaya başlamış olan takım. artık türkiye'de yetişen yerli futbolcular avrupaya gidip orada da kendilerini göstererek büyük takımlara transfer yapabiliyorlar. çocuk yaşta paraya doyup yatmak yerine sürekli gelişecekleri, gelişmek seviye atlamak daha çok çalışmak zorunda kalıyorlar. bu durum milli takımımıza da yansımış durumda eskiden milli takımda gurbetçi oyuncular ağırlıklı olurdu ve bu gurbetçi oyuncuların da hepsinden verim almak çok zor olurdu. ömer toprak, nuri şahin başta olmak üzere bir çok gurbetçi futbolcu kalitesini milli takıma yansıtamadı. ancak bugün türkiye'de yetişmiş ve yurt dışında oynayan yerli oyuncuların ağırlıkta olduğu bir milli takım var ve her oyuncu maksimuma yakın verim alıyoruz.
  • 1954
    hala içimin almadığı takım. hala burak yılmaz hala emre belözoğlu gibi tipler bu takımın ağası, paşası. ha birde müthiş teknik direktörü var bu takımın. eline imkan verseler takımın adını rte milli takımı yapacak. o derece değişik bir ruh hali içerisinde. la kardeşim azıcıkta sıradan vatandaştan bahsedin onları dilinizden düşürmeyin. nedir bu güç hayranlığı güçlünün kulu, kölesi olma çabası? ha gençlere gelince size sonsuz teşekkürler!
  • 1956
    şahsen izlemekten keyif aldığım takımdır. öyle çok iyi bir futbol oynamıyoruz ama.. bir kere sahada adam tayfası yok. eli belinde sürekli yürüyen, koşmaya mecali kalmamış sönük bir takım yok. gencecik gelecek vaad eden ve dinamik isimler var. bu bile tek başına izlerken zevk almamı sağlıyor. 2-3 seneye oturmuş çok iyi bir takım izleyeceğimize eminim.
  • 1958
    10 maç sonunda 23 puan almamız ve 3 gol yememiz ki bu 3 golün de tamamının duran toplardan olması defansif açıdan başarılı bir eleme grubu bitirdiğimizin en somut göstergesi. grup tarihimizin en başarılı performansını göstermemiz her ne kadar takdir edilmesi gereken bir konu olsa da zafer sarhoşluğuna kendimizi kaptırmadan da takımı bir konuda eleştirmemiz gerekiyor. grupta toplam 7 puan kaybettik ve bu puanların tamamını da grupta çekişmemizin beklendiği 2 takıma karşı kaybettik (1 fransa beraberliği, 1 izlanda beraberliği ve mağlubiyeti). nispeten daha zayıf olan diğer 3 rakibe karşı 6 maçta 6 galibiyet almamız konsantre açısından tabii ki çok değerli ama biz bu şampiyonaya gidiyorsak fransa ve izlanda ayarında takımlarla oynayacağız. umarım yazın bu büyük maçlarla ilgili skor alma işini de grubun geri kalan maçlarına yakın bir seviyeye çekebiliriz ve keyifli bir turnuva geçiririz.
  • 1959
    izlememeye karar verip izlemediğim maçlarını keyifsiz ve coşkusuz oynayan* takımdır. bu bakımdan şansımın yardımıyla vaktimi boşa harcamamış oluyorum. evet, bence de güzel bir jenerasyon yakaladık ve umarım oyunumuz daha da gelişecek ama ben oynanan futboldan - çoğu maçta - o kadar da keyif almıyorum. yeni formalarla falan iticiliği biraz azalsa da mircea lucescu döneminden beridir olan ilgisizliğim sürüyor. övgülerin abartı olduğunu düşünüyorum. ve şunu hatırlatıp ufaktan uyarıyorum:

    2016'ya giderken de olumlu bir hava ve uzun bir yenilmezlik serisi yakalamıştık. hollanda'ya fark atıyor, izlanda'yı bile yenebiliyorduk* ancak turnuva hiç de öyle hayal ettiğimiz gibi geçmedi, üstelik başımızda türk futbol tarihinin en iyi hocası vardı. o yüzden sakin ve tedbirli olmakta fayda var, çünkü bu jenerasyonun daha alacağı çok fazla yol var.
  • 1960
    milli takimin gecmis turnuva elemelerindeki istatistiklerine bakarsak en kritik kayiplarin arnavutluk, makedonya, macaristan, hatta malta gibi grubu 4-6. siralar arasinda bitiren takimlara karsi oldugunu goruruz. hatta yanilmiyorsam iki mac oynanan haftalarin hicbirinde 6 puan cikaramama gibi bir istatistigimiz vardi bir sure. 2020 elemelerindeki basarimiz ise dogrudan rakibimiz olan izlanda’dan sadece 1 puan aldigimiz halde fransa karsisindaki ekstra puanlar ve bilhassa arnavutluk maclarinda kayip yasamamamiz sayesinde oldu. izlanda mesela arnavutluk deplasmaninda kazanamadi.

    2020 elemelerini sadece 3 gol yiyerek gecmis olmamiz da buyuk basaridir. bunda stoper jenerasyonumuzun olaganustulugu kadar takimin cogunun avrupa liglerinde takim halinde savunma disiplini ogrenmis olmasinin ve son yillarda ligimizde de cogu takimin oyunun taktiksel yonunu bilhassa defansif anlamda daha dogru oynamaya baslamis olmasinin da payi buyuktur.
  • 1961
    yıllardır hep defans'dan çekmiş bir nesil olarak altın jenerasyonu sonunda bulduk ama öyle böyle değil, harika bir jenerasyon! yedekleri bile harika defansımızın. gel gör ki bu puzzle'ın forvet hattı çok eksik. eğer o da tam olsaydı, önümüzdeki yaz düzenlenecek olan turnuvanın dışında bir beş yıla kesinlikle kupa sığdırabilir bir takım olabilirdik.
  • 1962
    zamanında hakan şükür gibi dünya çapında bir forvet sebebiyle necati ateş, ümit karan, hasan kabze, ilhan mansız, serkan aykut gibi şu dönemde oynasalar yıldız olacak isimler oynayamıyordu.

    şu anda milli takımın en iyi forveti 34 yaşında, bir sakat, bir iyi olan ve tek bir sistemin oyuncusu ve üsttekilerin hiçbirinden iyi olmayan burak yılmaz.

    şu takımda bir de çağlar söyüncü, merih demiral'ın forvet olanından olsaydı tadından yenmezdi.
  • 1963
    euro 2020 turnuvasındaki selameti için cenk tosun'un ocak ayında sürekli ilk 11 çıkacağı bir takıma gitmesi gerekiyor. forvet hattı burak yılmaz, enes ünal ile götürülemez. cenk bu ikisinden daha iyi forvet. ancak şampiyonaya hazır gelebilmesi için oynaması gerekiyor. ayrıca emre akbaba, dorukhan ve abdürkadir gibi sakat oyuncularımızın sezon sonunda oynayarak yetişme şansı olursa kadro zenginliği açısından bizim için çok büyük şans olur. ek olarak emre mor da kafasına koyar ve bu turnuvada yer almak isterse bence çok güzel bir kadro ile gidebiliriz.
  • 1964
    euro 2020'ye katilmaya hak kazanan milli takimin gruplarda oynadığı 9 maçta 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak galibiyet sayısı 15 mayıs 1925 senesinden sonra ilk kez mağlubiyet sayısının önüne geçmi$.

    ortamlarda $enol güne$ ba$ardi dersiniz canim, kim bilecek. yabanci kurali ile ne alakasi var. lucescu yaptigi köklü degisiklikle ne alakasi var.
  • 1965
    euro 2020 elemelerinde 34 ayrı futbolcunun forma giydiği takım. sayının bu kadar yüksek olmasında sakatlıklar ve son andorra maçındaki rotasyon'un payı var.

    en fazla maç oynayan topçulardan oluşan 11 (euro 2020 kadrosu için bir fikir olabilir)

    -------------günok-------------
    çelik--ayhan--demiral--meraş
    -------tufan---tekdemir-------
    karaman--kahveci--çalhanoğlu
    -------------yılmaz-------------

    yedekler: çakır, söyüncü, kaldırım, belözoğlu, toköz, yazıcı, tosun

    uğurcan çakır haricinde 3 maç veya daha az forma giyen diğer oyuncular:
    3 okay yokuşlu, deniz türüç
    2 cengiz ünder, abdülkadir ömür, güven yalçın, emre kılınç, ömer bayram
    1 gökhan gönül, efecan karaca, abdülkadir parmak, ozan kabak, nazım sangare, enes ünal, ahmed kutucu, berkay özcan, mert çetin
  • 1966
    defans hattının kalitesinde bir forvet hattımız olsa sanırım herkes avrupa şampiyonası’nda final, dünya kupası’nda ise bir yarı final bekliyor olurdu. burak yılmaz bence artık tamamen demode ve yeni nesil atiet defans oyuncularının rahatlıkla sindirdiği bir oyun tarzına sahip. repertuarı çok kısıtlı: destek oyuncusu olarak burak’a araya top at, burak hızlı ve güçlü koşuyla sıyrılsın, kaleye cepheden vursun. umarın cenk devre arası fırm tutacağı bir takıma kiralanır (mesela galatasaray). cenk, yanında enes ok gibi. ama en az bir yedek daha şart.
  • 1967
    dünya kupasina tarhinde 2 sefer katilmi$ ve 2 sefer de geri çekilmi$. ilkinde brezilya 1950'ye maddi imkanlari olmadigi için, ikincisinde ise isveç 1958'de elemelerde israil ile e$le$tigi için.

    avrupa kupalarinda tablo biraz daha farkli.

    1996 grup a$amasi
    2000 çeyrek final
    2008 yari final
    2016 grup a$amasi
    2020 $imdilik grup a$amasi

    2000li yillardaki ba$arisini öncelikli olarak galatasarayli oyuncularin milli takim performansina endeksleyebiliriz. 2008 elemelerini az daha yüzümüze gözümüze bula$tiriyorduk, son anda kom$u yeti$ti.
    2016'ya selçuk'un frikigi sebep oldu, normal $artlarda katilmayi hak etmiyorduk

    ve $imdi 2020.

    tarihimizin belki de 2002'den sonra en kaliteli kadrosu ile katilacagiz fakat bu sefer de $ansa bak, almanya hariç, belçika, italya, ingiltere gibi form düzeyi tavan yapmi$ rakiplerimiz var.

    ben ümitliyim. bu takim en az yari final görür diye dü$nüyorum.
  • 1970
    yakaladığımız şu jenerasyonda bir adet yıldız santrfora ihtiyacı olan takımımız.

    düşünsenize zlatan'ın yıllarca ter döktüğü isveç milli takımı süper takımlar değildi ama bir adet yıldız takımı nasıl da sürükleyebiliyor.

    işte tam olarak bir zlatan ibrahimoviç yahut robert lewandowski gibi süper starımız olsa euro 2020 çok daha güzel hale gelebilirdi bizim için. takımın böyle bir stara ihtiyacı var.
  • 1972
    a milli takımımızın formaları mümkün olduğunca* beyaz üzerine kırmızı bantlı ve kırmızı üzerine beyaz bantlı olmalı diye düşünüyorum fakat eğer zıt renkte bant olmayacaksa da şimdiki gibi garip/anlamsız bir grafik yerine türkiye haritası vb. desenler kullanılabilir bence. euro 2020 için şöyle bir kırmızı forma tasarladım:

    http://designfootball.com/...91214_1339503158.png

    taçsız kral - beyaz: https://gss.gs/i8T.jpg
    büyük kaptan - kırmızı: https://gss.gs/Avk.png
  • 1974
    euro 2020 turnuvasına maalesef ciddi eksiklerle başlayacak takımdır.
    takımı bölge bölge değerlendirmek gerektiğinde kalemizin fena olmadığını görüyoruz.
    stoper rotasyonumuz en sivrilen adamını kaybetmesine rağmen hala sağlam. ozan, çağlar, kaan, yıldırım mert, mert müldür, gerekirse serdar aziz, hüseyin türkmen var.
    bek rotasyonumuz maalesef çok dar. rotasyona giren oyunculardan da sadece zeki çelik gerçekten bek oyuncusu gibi oynayabiliyor. geriye kalan hasan ali, nazım, umut meras, caner falan bek pozisyonunda aksıyorlar.
    ortasaha göbek rotasyonumuz kısmen dar olsa da fena değil. doğru adamlarla gayet düzgün işler çıkabilir buradan.
    kanat rotasyonuna baktığımızda burada gerçekten güvenebileceğin tek isim cengiz ünder. o da son dönemlerde sakatlık vs derken kötüye gitti.
    forvetlerimiz ya formsuz, ya forma bulamıyor. hepsi forma da bulsa hiçbiri tek forvet oynamaya müsait isimler değil.

    tüm bunların ışığında bu takımın her halükarda 3-5-2 oynaması gerektiğini düşünüyorum. bu formasyon sayesinde kötü olan beklerimizin en azından defansif problemleri asgariye inerken forvetlerimizin efektifliği artar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın