• 503
    hele bi toplanın beyler bayanlar milli takımı kurtarıyorum. bundan 10 yıl sonra değerimi anlayıp heykelimi dikeceksiniz. yaz kızım;

    1- şikeyi aklayan, bjk'yi batıran, 2 kelimeyi bir araya getiremeyen tüpçü futboldan uzaklaştırılacak. mümkünse ülke sınırları dışına gönderilip ülkeye giriş yasağı getirilecek. adam futbolumuzu o kadar ilerletti ki görülmüyor artık.

    2- tff başkanlığına trabzon'a verdiği hizmetlerden ötürü teşekkür edip sabaha bırakılmadan şenol güneş getirilecek.

    3- abdullah avcı: senin ibb'den ve milli takımdan barca yaratma hayalini sikeyim. lan amk salağı en basitinden madem barca diyon yerli xavi nerde amk? göksel gümüşdağ'ın ve menajerlerin kuklasından daha fazlasını beklemek hata.

    4- fener götü kurtarsın diye 2012 avru kupasına gitmemek için milli takımı satışa getiren volkan-emre ve gökhan gönül'e milli takım kapıları sonuna kadar kapanmalı. onur var amk. neyse hepsini yapamazsak gökhan tövbe ederse gelsin oynasın. kalede rüştü bile oynar ayrıca.

    5- sen git şikeci ırkçı oç emre. senin amkoyım ben.

    6- bugünkü sakatlık yalanlarının hepsi gerçek olamaz. arda-gökhan-burak-selçuk-topal olayı iyice araştırılmalı, yalandan milli formadan kaçanların bileti kesilmeli. suçlular ülkece vatan haini ilan edilmeli.

    7- fatih terim sadece gazlıyoooooo yeaaaaa diyen yavşaklar taksim'de sallandırılmalı. terim zaten siksen gelmez.bunun için en azından geri kalan maçlar için nostradamustafa takımın başına getirilmeli. kabul etmezse hikmet karaman-ziya doğan-yılmaz vural 3lüsünün kombinasyonları teknik ekibe kazandırılmalı.

    8- mesut kaptırıldı diye her gurbetçi milli takıma alınmamalı. alacaksan al hurşutu. hurşut > (sercan+tunay) * 5 sad but true. ayrıca tunay ne abi. tunay diye futbolcu mu olur çocuklar mahalle maçında takıma almazlar.*

    9- sivaslı erman kılıç, kasımpaşalı adem büyük ve hüseyin kala gibi isimlerin karşısına geçip bugüne kadar milli takıma çağırılmadıkları için diz çökülmeli. yalvar yakar bir şekilde milli takıma kazandırılmalı.

    10- hakan şükür'ün götünün kılı > bütün yerli forvetler. bir daha ki resmi maçlar 5 ay sonra. 5 ay idman yapsın 6 maç en az 5 gol. sad but true.

    11- tuncay, sabri gibi mağlubiyeti asla kabullenmeyen adamlar takıma kazandırılmalı.

    12- köpek gibi koşup dalağı şişen engin; madrid ve lpool etiketiyle takımda olan nuri'den daha çok milli takımı hak ediyor.

    13- sergen yalçın ile at başı ile anlaşarak en az 2 maçın kazandırılması sağlanmalı.

    14- nolur nolmaz nöbetçi semih her şartta kulübede olmalı.

    15- maçtan önce en az 4-5 futbolcuya bülent korkmaz yüreği yedirilmeli.

    olursa brezilya olmazsa rio karnavalına kadar yolumuz var. bak yine sinirlendim. sizin kuracağınız milli takımı sikeyim ben gidiyorum.

    benim eyyorlamam bu kadar. beğenmezseniz en azından şunu yapın;

    http://e1210.hizliresim.com/12/j/f0d2l.jpg

    edit: imla
  • 504
    çok sıkıcı top oynuyor. son macaristan maçı ve geçen romanya maçlarında elim hep kumandaya gidip kanalı değiştirme peşindeydi. bu takımın bir oyun planı yok. hep yana ve geriye oynama kanata inebilirlerse rastgele içeri orta yapma gibi abuk bir sistem ile oynuyor. bunda iki kanat oyuncusu sercan ve tunay'ın vasıfsızlığının etkisi büyük. sercan'da ufak da olsa bir ışık görüyorum ama tunay tamamen almancı olmanın ekmeğini yiyor. öyleki colin kazım'ın 2-3 gömlek altı bir futbolcu tunay. burada eleştiri okları tabiki de abdullah avcı'ya yöneliyor. milli takımı mental olarak kaldıramadığı net olarak anlaşıldı. ama o da kolayı bulmuş eğitim şart diyor. aydın yılmaz'ın biz de ne aradığını uzun yıllardır sorgularken tak milli takım'da görüyorum. son olarak yıldırım demirören ve emre belözoğlu olayına girmeden pası siz sözlükçülere atıyor iyi geceler diliyorum.
  • 509
    sol bek pozisyonunda hasan ali kaldırım denen çapsız oynuyosa çok da fazla hakkında konuşmaya gerek olmayan takım. o kadar ürkek, o kadar tedirgin oynuyo ki adam, kendisi adına da üzülüyorum, kendi suçu değil çünkü.. orta yapma konusunda zaten ibrahim üzülmez'den beter, karşısına rakip çıkar çıkmaz hemen en yakınındakine pası atıyo ya paralel oynuyo ya da geriye dönüyo, onu da geçtik taç atmayı da pek bilmiyo sanırım. ve bu adam iki maçın da tamamında oynuyo.. 16 ekim 2012 macaristan türkiye maçının ilk yarısı 1-1 bitmiş, gol lazım dimi hocam? hasan aliyi çıkarıp caner'i beke çekip önüne emre colak'ı falan koymak çok mu zor bi hamledir acaba? caner'i bekte beğenmem ama bu hasan ali'yi gördükten sonra her türlü oynar sol bekte. yazıktır ya.. ekrem ekşioğlu'nu tercih ederim hasan ali'ye.
  • 514
    başındaki teknik ekibiyle, federasyon başkanıyla, içindeki istisnalar hariç ruhsuz futbolcularıyla benim milli takımım değildir.

    oysa çok değil bundan 4 sene önce euro 2008'de maç saatleri bütün işi gücü bırakır televizyon karşısına kitlenirdik. atılan gollerde deli gibi sevinir, yenilen gollerde sinirden ağlama noktasına gelirdik. sahadaki takım "türkiye" idi çünkü.

    2002 dünya kupasına hiç değinmiyorum bile. maçımız olduğu günler okulda öğretmenlerimiz dersi bıraktırır okulun kantinine kurulan televizyonda maç izletirlerdi bize. o an ülkedeki en önemli şeydi belki de o takım, o maçlar.

    ama şimdi insanı kendi ülkesinin milli takımının maçını izlemek istemeyeceği bir hale getirdiler. ne diyelim hepsinin ellerine, yüreklerine sağlık...
  • 515
    desteklemiyorum.

    görevi kazanmak olan futbolcu topluluğuna sırf 3 puandan 6 puana çıkacakları için verilmesi gündemde olan 60 bin doları kabul ettikleri için desteklemiyorum.

    mevcut jenarasyonun hiçbir şey başarmadan bu kadar havalanmasından ve inanılmaz bir egoya sahip olmasından dolayı desteklemiyorum.

    sözüm ona 3 büyükler dışındaki takımların dışındaki futbolcular baskı altında oynamadıkları ve avrupa tecrübesi olmadığı için milli takıma seçilmezken, almanya 2. liginde oynayan sercan sararer'in banko 11 oynamasından dolayı desteklemiyorum.

    türk futbolunu dev aynasında göstermek isteyenlwer yüzünden desteklemiyorum. gerçeklerle yüzleşip macaristan ve romanya seviyesinde bir takım olduğumuzu söylemedikleri için desteklemiyorum.

    türk futbolunu yönetenler yüzünden desteklemiyorum. şunu da eklemeliyim "her camia hakedildiği şekilde yönetilir. bizim futbol camiası da maalesef bunu hakediyor. yıldırım demirören futbolumuzun halinin aynasıdır.

    türk futbolu üzerine radikal kararlar alınmadıkça desteklemiyorum.

    desteklemek zorunda da hissetmiyorum. guus hiddink zamanındaki milli takım daha gerçekçi ve konumunu bilen bir milli takımdı ve destekliyordum. şimdi ise rakibi hollanda olarak görenler kendilerini kandırdığını umarım görmüşlerdir.

    tekrar bu vesileyle, her ne kadar sahadaki oyununu beğenmesemde, en azından futbolumuzla ilgili bir takım gerçekleri yüzümüze vurduğu için teşekkürler guus hiddink.
  • 519
    en büyük sorunu 2 ekol arasında sıkışıp kalmış olması olan takımdır. bir yanda alman ürünü, oyun planına sadık, yaratıcılık düşünmeyen ve topu ayağına aldığı anda oynamayı değil, golü düşünen, temposuz oyundan ölesiye nefret eden gurbetçilerin benimsediği "alman ekolü", diğer yanda topa sahip olmayı seven, yüksek tempoyu sevmeyen, çünkü yüksek tempoda eli ayağına dolaşan, sağlıklı düşünemeyen, yani aceleye gelemeyen türk oyuncuların benimsediği "türk ekolü". milli takımın başındaysanız, öncelikle kendinize bu 2 ekolden birini seçmelisiniz. evet abdullah avcı yaptı, seçimini geçmişteki milli takım teknik direktörleri gibi türk ekolünden yana kullandı. sonra dünyanın en saçma düşüncesi kafasında belirdi. takımdaki gurbetçi sayısını arttıracak, onlara türk ekolünü benimsetecekti. ona göre türk futbolundaki sorun buydu ve böyle çözecekti. avcı'ya göre şenol güneş, yanlış yapmıştı. 2002 dünya kupasında sadece yıldıray baştürk değil, 2-3 gurbetçi daha getirse takıma dünya kupası bizimdi. fatih terim yanlış yapmıştı. euro 2008'de hamit'in yanında 2-3 gurbetçi daha oynatsa, avrupa kupası bizim olacaktı. hatta jose mourinho da yanlış yapmıştı. takımında sadece mesut özil'i değil, 2-3 gurbetçi daha oynatsa, şampiyonlar ligi kupasını real madrid alacaktı. şaka yapmıyorum, abdullah avcı'ya göre sorun buydu beyler.

    ispanyol futboluyla benzer bir yanımız var. her ispanyol ve türk takımına bir alman ürünü lazım, ama 2 tanesi zarar. mesela real madrid'den örnek verelim. dikkatli takip edenler, mesut ve khedira'nın aynı anda oynadığı maçlarda takımın farklı bir yapıya büründüğünü bilir. mourinho özel maçlarda kullanır bu ikiliyi. bazen olumlu sonuç verir, bazen de olumsuz. düşünün beyler, koca bir kulüp takımı ve o kadar bir arada yapılan antrenmana rağmen 2 alman'ın bir arada kullanılması bile koca bir risk. bir de düşünsenize, hamit ve nuri'nin kalıp da 4'ünün de 11'de çıktığını. real fena mavi ekrar verirdi. hem de bir milli takım olmamasına rağmen.

    kulüp takımlarında bile ekol olayı bu kadar önemliyken, milli takımlarda yüzde yüz etkendir. 16 ekim 2012 macaristan türkiye maçı'na bakıyorum da, ortaya şöyle bir tablo çıkıyor;

    .......................türk*......................
    alman*...alman*......türk*.....türkleşmiş alman*
    .................türk*........alman*.......
    alman*..............alman*..................türk*.......................
    .................................fransız***...........

    ben bu kadar yazdım ettim uğraştım, ama sanırım sadece bu kadroyu yazsam anlatmaya çalıştıklarım anlaşılırdı zaten, şuan bunu anladım.*

    sorun budur, sorumlusuysa bunun sorun değil, çözüm olduğuna inanan abdullah avcı'dır.
  • 521
    milli takım teknik direktörü olmak kolay değildir. bunun için mükemmel taktik bilgisinden önce milli ruh gelir ve bunu oyuönculara aşılama özelliği gerekir. bir futbolcu milli takım eşorfmanını giydiği andan itibaren kulüp takımını, kulüp takımının maçını unutmalıdır. eğer unutmuyorsa bunda suçlu teknik direktördür.

    bakıyorum milli maçlara bütün futbolcuların aklı kulüp takımlarında. milli ruh yok, milli heyecan yok. taktik olsa ne olur ki o da yok.

    böyle olunca hüsran kaçınılmazdır.
  • 522
    artık 2016'ya hazırlandığımıza göre emre belözoğlu, hamit altıntop ile bu saatten sonra ilerlemenin pek anlamı yok. bu oyunculara üstün hizmetleri nedeniyle teşekkür edilmeli. ek olarak egemen korkmaz, hakan balta, umut bulut'tan da verim beklemek çok da mantıklı değil. ara not olarak, bu oyuncuların milli takımı bırakmaları kulüp kariyerleri için ihtiyaç duydukları ekstra enerjiyi onlara sağlayabilir.

    ana kadroda ne kalıyor peki? her yerde "o jenerasyon bitti artık, elimizde o kadar iyi oyuncular yok" diyorlar. külliyen yalan. müthiş bir kadromuz var. problem bu kadroyu yönetenlerde.

    kaleci pozisyonunda volkan senelerce oynar, oynamazsa arkasında sinan bolat ve onur kıvrak gibi gencecik taş gibi iki kaleci var.

    sağ bekte gökhan gönül devam ediyor. serdar kurtuluş antepte bir çizgi tutturdu. sol bekte hasan ali kaldırım bence iyi bir futbolcu olacak. ismail köybaşı sakatlığını düzeltip geri dönünce iyi bir alternatif olacak. stoperde ömer toprak, semih kaya, ve serdar aziz bence gelecek için umut veren, atletik, ayağı düzgün, sağlam ve çok genç adamlar.

    orta sahanın merkezinde inanılmaz bir bolluğumuz var. nuri şahin, selçuk inan, mehmet topal gibi en üst seviyede üç tane taş gibi oyuncumuz var. bunlara ek olarak alttan gelen soner aydoğdu, alper potuk, mehmet ekici, necip uysal gibi gençler var ki en az 2-3 tanesi bu ligin üst seviye oyuncularından olacaklarını şimdiden gösterdiler.

    kanatlarımızda arda turan zaten takımın yıldızı. emre çolak gelecekte iyi bir oyuncu olacak bu belli. trabzonspor'lu yasin öztekin çıkışta. gökhan töre belki şu an ortada yok ama büyük bir yetenek. kerim frei, sercan sararer, tunay torun belki şimdi için olmasa da ilerisi için umut veriyor. caner erkin temposuyla milli takımda yararlı olabilecek bir oyuncu.

    forvette burak yılmaz "golcü". mevlüt erdinç yıllardır kendini kanıtladı, fizik olarak müthiş bir adam. mustafa pektemek, cenk tosun, muhammet demir gibi çok iyi gençlerimiz var.

    bıraksınlar bu hikayeleri. gelecek için taş gibi bir kadro var elde. tek problem futbolu yönetenlerde.
  • 524
    --- alıntı ---

    20 kasım 1949’da türkiye, suriye’yi ağırlıyordu. futbola biraz hasret kalan ankaralıların mutluluğu düşünülmüş, karşılaşma başkente alınmıştı. 1950 dünya kupası elemelerinde suriye ve avusturya ile aynı gruba düşen ay-yıldızlılar 19 mayıs stadı’na mutlak galibiyet parolasıyla ayak basıyordu.

    italyan hakemin ilk düdüğüyle başlamıştı gol tufanı. beşiktaşlı fahrettin’in canavarlaşıp hat-trick yaptığı günde bülent, gündüz, erol ve lefter de fileleri havalandırmıştı. tarihinde ilk resmi maçına çıkan suriye, 7-0’lık farklı mağlubiyetle sahadan ayrılmıştı.

    brezilya’daki şampiyona için avusturya’yı beklemeye koyulmuştuk... fakat sonradan rakibimizin çekildiği haberi gelince, bir anda suriye zaferiyle dünya kupası vizesini almıştık. vize tamamdı da yolculuk çok ama çok masraflıydı! zaten bir süre sonra her şey yalandı...

    topu büyük usta halit kıvanç’a uzatmalı, yazı bugünlük de böyle noktalanmalı.
    “1938'den sonra... 1942 ve 1946 kupaları dünya savaşı yüzünden yapılamıyor. 1950'de yeniden yüzler gülüyor: harp yok! maç var!.. ve ilk kez türk milli takımı da futbolun bu en büyük kupasına girme hakkını kazanıyor. "amma..."

    futbol tarihimizde ilk kez bir dünya kupası'nda oynayacağız. çünkü eleme maçında rakibimizi ezip geçmişiz. kurada suriye çıkıyor karşımıza... ankara'da oynuyoruz bu maçı...

    sonrasında suriye kalesinde tam yedi gol... fahrettin'in üç, bülent, gündüz, erol ve lefter'in birer golleriyle 7-0 galibiz. muhteşem bir sonuç... yukarda "amma" demiştim ya. "amma" gidemeyecektik dünya kupası finallerine... o dönemde taaa rio de janeiro'ya gitmek, kolay değildi. yetkililer "paramız yok" deyince... hevesimiz kursağımızda kalacaktı. sonraki yıllarda o günkü "parasızlık" mazeretinin doğru olmadığı söylentisi çıkacak, "gerçekte yeteri kadar hazırlanamadığımız için orada fena yenilir, rezil oluruz" diye korktuklarını ağzından kaçıran yetkililere rastlayacaktık. hangisi mi doğruydu? kupa şansını kaçırmıştık. sadece o doğruydu.”

    --- alıntı ---

    ali murat hamarat
App Store'dan indirin Google Play'den alın