1
17 mart 2016 sporting braga fenerbahçe maçından sonra iyice fark ettiğim durum. buna sebep olan ise tamamen medya ve biz taraftarlarız.
bu maç nezdinde de ersin düzen isimli şahsa ayrıca dikkat çekmek istiyorum. rezil bir spiker. böyle birinin spikerlikten para kazandığı ülkede yaşamak şahsım adına utanç verici.
neyse, maça ve çok tartışılan ivan bebek'e gelelim. ilk pozisyon, mehmet topal isimli iş ahlakından nasibini almamış futbolcu ivan bebek'in gözü önünde kendini orta sahada hiçbir müdahaleye maruz kalmadan yere bırakıyor. ersin bey bağırıyor kızıyor. kararı beğenmiyor sayın ersin bey. e tabi mehmet topal da josef de hakemi eleştiriyor. bi 5 6 dakika sonra pozisyonun tekrarı ekrana geliyor ve ersin bey "nihayet reji pozisyonun tekrarını gösteriyor izleyelim..." diyor ve orada görüyor gerçeği. önce hafif bir sessizlik, sonra ise "hakem bunu hakemi aldatmaya yönelik hareket olarak değerlendiriyor" diyor ve konuyu geçiyor. mehmet topal'ı kimse eleştirmiyor. ersin de eleştirmiyor. demiyor ki "topal'ın henüz 9. dakikada yaptığı hareket gereksizdi." bu kadar basit ve bir o kadar objektif yorumu yapmıyor. çuvaldızı kendi futbolcusuna batırmıyor. asla batırmayız zaten ülke olarak.
ikinci pozisyon; rvp isimli futbolcu şener'in ortasını bilinçli şekilde elle kontrol ediyor. hakem uyarıyor. birkaç dakika sonra rvp'ye çok iyi bir uzun pas geliyor. rvp topu önüne elle alıyor. yüzde yüz gol olacak pozisyonu rvp elle kontrol ederek bitiriyor. ersin bey rvp'yi eleştirmiyor. "ah keşke orada iyi bir kontrol gelse" diyor sadece. demiyor ki "van persie'nin uyarılmış olmasına rağmen ikinci kez elle müdahele etmesi kalitesine yakışmayan bir hareketti sayın seyirciler" daha iyi olmaz mıydı? çuvaldızı kendimize batırmaz mıydık? kendimizi eleştirmez miydik önce?
bu esnada, bu dakikalarda bir pozisyon oluyor. vitor pereira hakemi sert bir şekilde yandan eleştiriyor. ivan bebek yanına gidiyor. vitor'la konuşuyor. onu uyarıyor. tribünü gösteriyor. böyle devam edersen seni tribüne yollarım diyor. bunu ben görüyorum. eminim ersin bey de görüyordur.
üçüncü ve belki de en kritik pozisyon; şener özbayraklı taç atışı kullanıyor yandan. ilerliyor ilerliyor ilerliyor ve kural ihlali yapıyor. ersin de kızıyor hatta şener'e. ilk maçta da böyle bir şey olmuş falan. hakem haliyle taç atışını braga'ya veriyor. josef de souza hakeme kızıyor, topu çok sert bir şekilde dışarı atıyor. dünyanın en doğal sarı kartı olarak ivan bebek de josef'e sarı kart gösteriyor. bütün takım hakemin etrafında toplanıyor. ne ersin, ne de vitor josef'i eleştirmiyor. hatta vitor sahanın içine kadar giriyor. hakem görüyor ve hemen yanına geliyor. vitor hakemin geldiğini görünce "hiçbir şey yapmadım durdum sadece" der gibi bir yüz ifadesine ve vücut şekline bürünüyor. çünkü o da bir anlık reaksiyonla hata yaptığını sonradan anlıyor çünkü bebek onu uyarmıştı. uyarıyı ihlal ettiği için vitor'u tribüne yolluyor. itirazlar bağrışmalar tansiyonu arttırmalar falan gırla tabi. ersin bey de tepkisini dile getiriyor; "bakın görüyorsunuz hemen vitor'u tribüne yolluyor." yapma ersin. hemen mi yolladı? yapma ersin. adam uyarmıştı ersin. atma ersin, din kardeşiyiz!
ilk yarı için tansiyon oldukça gergindi. bu gergin ilk yarının sonlarında fenerbahçe beraberlik golünü buluyor. ersin düzen haliyle çok seviniyor bu çok doğal ama neler dökülüyor o gül dudaklarından ersin kardeşim? "bu gol braga ve hakeme atıldı!" türevinde bir şeyler demişti. tuhaf. liseyi yeni bitirmiş olması gerek. bereket ki canlı yayında "bu gol hırvat piçi ivan bebek'e girsin nasıl soktuk ama!" falan demedi. diyebilirdi de. fevriyiz sonuçta, kanımız kaynar su gibi kaynıyor.
eh ikinci yarı hakemin fenerbahçe'ye bazı toleranslar gösterdiğine şahitlik ettik. caner erkin topu sağ ayağında taşıyan futbolcunun arkasından sol ayağına bilinçli bir şekilde tepki atıyor. hakeme dönüyor, özür diliyor. hakem bu özürden etkilenmiş olacak ki sarı kart gösterme tenezzülünde bulunmuyor. ersin düzen konuşmuyor, futbol bu sonuçta, eh biz de hırslı insanlarız, böyle hareketleri arada yaparız. bi on dakika sonra olsa gerek caner bu sefer rakibine arkadan gelip dizine sert bir müdahelede bulunuyor. ivan sarı kart vermeyi unutuyor, ersin hakemi eleştirmeyi unutuyor. caneri eleştirmek? asla. bir türk futbolcu asla yanlış yapmaz. sadece hırs yapar, arada sert müdahale yapar ama profesyonelliğinden ödün vermez, katiyen!
eh hakem sütten çıkmış ak kaşık değil. mehmet topal'ın elle müdahale ettiğini iddia ettiği pozisyon saçmalığın dik alası. penaltıyla uzaktan yakından alakası yok. bu karar maçın en kötü kararıydı kesinlikle. ardından ikinci sarı kartı çıkarması, penaltı penaltı olmadığı için yanlıştı.
neticede mehmet dokuzuncu dakikada öyle ucuz bir numaraya kaçmasaydı, oyundan atılmayacaktı.
bunların neticesinde mağlubiyetin yegane sebebi hakem olarak göstermek ve yalnızca ona yüklenmek, kendi zayıflığını görmeyip başkalarının üstüne yıkmakla açıklanabilir. ivan bebek, dünyada ilk defa yanlış penaltı çalan hakem değil.
bütün doksan dakikada, ersin bey'in taraftarı gazladığı ve maçı olduğundan çok daha farklı anlattığı pozisyonları değerlendirdim. tartışmak isteyen varsa buyursun gelsin, mantık kuralları çerçevesinde tartışırız. ancak yazdığım şeyler neredeyse tartışmaya kapalı çünkü bir antitez göremiyorum.
eh peki şu an sosyal medyada en çok ne konuşuluyor? televizyonda en çok kim konuşuluyor? yarın gazeteler en çok neyi yazacak? ivan bebek.
tamam, sütten çıkmış ak kaşık değil ama deniz ateş bitnel muamelesi yapmak komik. mehmet demirkol isimli beyefendi yapıyor bunu. e tabi gün rant günü. vurun ulan daha ölmedi! insanlar tek bir kişiyi günah keçisi ilan etmiş, biz de vuralım ki o zaman hakkımızda "çok iyi yorumcu" desinler. gün bizim günümüz!
ama kimse josef'i eleştirmiyor. kimse ikinci yarı sahada olmasına rağmen ayağına bir kez bile top değmemiş rvp'yi eleştirmiyor. hiç kimse vitor'un uyarı almasına rağmen yaptıklarını eleştirmiyor. hiç kimse mehmet topal'ın kendini yere atmasını eleştirmiyor. hiç kimse karşı takımdaki meslek taşının kariyerini bitirmeye yönelik hareket yapan iş ahlakından oldukça uzak kötü düşünceli alper potuk'u konuşmuyor ve millet volkan şen'i kahraman ilan ediyor!
müthiş. hakkını aramak mevzusunu ülkemizin ne derece saçma sapan algıladığının göstergesi bu maç. hakeme hırslı şekilde bağırıp sövmeler takımı sahiplendiğinin göstergesi, rakibi sakatlamaya yönelik hareketler kazanma arzusu olarak değerlendiriliyor.
gidecek çok yolumuz var, giden yok. anca varsa yoksa gidenleri yolundan çevirmek, onları kendi seviyesine indirgemek var. kimse başarılıların seviyesine yükselmek istemiyor, başarılıları kendi seviyesine indirgemek istiyor.
hakemi "seni öldürürüm, topuğuna sıkarım" diye tehdit eden aykut demir'in kahraman ilan edildiği ülkede, fenerbahçe'nin bu akşam avrupalıların hain komplosuyla elendiğine inanan milyonların olması çok olağan.
yazık. bir arpa boyu yol almayan, anca geriye giden bir ülkenin vatandaşıyız. bir gün doğacak çocuklarım için çok üzülüyorum, bir cehennemde dünyaya gelecekler muhtemelen.
edit: küçük bir ekleme ve imla.
bu maç nezdinde de ersin düzen isimli şahsa ayrıca dikkat çekmek istiyorum. rezil bir spiker. böyle birinin spikerlikten para kazandığı ülkede yaşamak şahsım adına utanç verici.
neyse, maça ve çok tartışılan ivan bebek'e gelelim. ilk pozisyon, mehmet topal isimli iş ahlakından nasibini almamış futbolcu ivan bebek'in gözü önünde kendini orta sahada hiçbir müdahaleye maruz kalmadan yere bırakıyor. ersin bey bağırıyor kızıyor. kararı beğenmiyor sayın ersin bey. e tabi mehmet topal da josef de hakemi eleştiriyor. bi 5 6 dakika sonra pozisyonun tekrarı ekrana geliyor ve ersin bey "nihayet reji pozisyonun tekrarını gösteriyor izleyelim..." diyor ve orada görüyor gerçeği. önce hafif bir sessizlik, sonra ise "hakem bunu hakemi aldatmaya yönelik hareket olarak değerlendiriyor" diyor ve konuyu geçiyor. mehmet topal'ı kimse eleştirmiyor. ersin de eleştirmiyor. demiyor ki "topal'ın henüz 9. dakikada yaptığı hareket gereksizdi." bu kadar basit ve bir o kadar objektif yorumu yapmıyor. çuvaldızı kendi futbolcusuna batırmıyor. asla batırmayız zaten ülke olarak.
ikinci pozisyon; rvp isimli futbolcu şener'in ortasını bilinçli şekilde elle kontrol ediyor. hakem uyarıyor. birkaç dakika sonra rvp'ye çok iyi bir uzun pas geliyor. rvp topu önüne elle alıyor. yüzde yüz gol olacak pozisyonu rvp elle kontrol ederek bitiriyor. ersin bey rvp'yi eleştirmiyor. "ah keşke orada iyi bir kontrol gelse" diyor sadece. demiyor ki "van persie'nin uyarılmış olmasına rağmen ikinci kez elle müdahele etmesi kalitesine yakışmayan bir hareketti sayın seyirciler" daha iyi olmaz mıydı? çuvaldızı kendimize batırmaz mıydık? kendimizi eleştirmez miydik önce?
bu esnada, bu dakikalarda bir pozisyon oluyor. vitor pereira hakemi sert bir şekilde yandan eleştiriyor. ivan bebek yanına gidiyor. vitor'la konuşuyor. onu uyarıyor. tribünü gösteriyor. böyle devam edersen seni tribüne yollarım diyor. bunu ben görüyorum. eminim ersin bey de görüyordur.
üçüncü ve belki de en kritik pozisyon; şener özbayraklı taç atışı kullanıyor yandan. ilerliyor ilerliyor ilerliyor ve kural ihlali yapıyor. ersin de kızıyor hatta şener'e. ilk maçta da böyle bir şey olmuş falan. hakem haliyle taç atışını braga'ya veriyor. josef de souza hakeme kızıyor, topu çok sert bir şekilde dışarı atıyor. dünyanın en doğal sarı kartı olarak ivan bebek de josef'e sarı kart gösteriyor. bütün takım hakemin etrafında toplanıyor. ne ersin, ne de vitor josef'i eleştirmiyor. hatta vitor sahanın içine kadar giriyor. hakem görüyor ve hemen yanına geliyor. vitor hakemin geldiğini görünce "hiçbir şey yapmadım durdum sadece" der gibi bir yüz ifadesine ve vücut şekline bürünüyor. çünkü o da bir anlık reaksiyonla hata yaptığını sonradan anlıyor çünkü bebek onu uyarmıştı. uyarıyı ihlal ettiği için vitor'u tribüne yolluyor. itirazlar bağrışmalar tansiyonu arttırmalar falan gırla tabi. ersin bey de tepkisini dile getiriyor; "bakın görüyorsunuz hemen vitor'u tribüne yolluyor." yapma ersin. hemen mi yolladı? yapma ersin. adam uyarmıştı ersin. atma ersin, din kardeşiyiz!
ilk yarı için tansiyon oldukça gergindi. bu gergin ilk yarının sonlarında fenerbahçe beraberlik golünü buluyor. ersin düzen haliyle çok seviniyor bu çok doğal ama neler dökülüyor o gül dudaklarından ersin kardeşim? "bu gol braga ve hakeme atıldı!" türevinde bir şeyler demişti. tuhaf. liseyi yeni bitirmiş olması gerek. bereket ki canlı yayında "bu gol hırvat piçi ivan bebek'e girsin nasıl soktuk ama!" falan demedi. diyebilirdi de. fevriyiz sonuçta, kanımız kaynar su gibi kaynıyor.
eh ikinci yarı hakemin fenerbahçe'ye bazı toleranslar gösterdiğine şahitlik ettik. caner erkin topu sağ ayağında taşıyan futbolcunun arkasından sol ayağına bilinçli bir şekilde tepki atıyor. hakeme dönüyor, özür diliyor. hakem bu özürden etkilenmiş olacak ki sarı kart gösterme tenezzülünde bulunmuyor. ersin düzen konuşmuyor, futbol bu sonuçta, eh biz de hırslı insanlarız, böyle hareketleri arada yaparız. bi on dakika sonra olsa gerek caner bu sefer rakibine arkadan gelip dizine sert bir müdahelede bulunuyor. ivan sarı kart vermeyi unutuyor, ersin hakemi eleştirmeyi unutuyor. caneri eleştirmek? asla. bir türk futbolcu asla yanlış yapmaz. sadece hırs yapar, arada sert müdahale yapar ama profesyonelliğinden ödün vermez, katiyen!
eh hakem sütten çıkmış ak kaşık değil. mehmet topal'ın elle müdahale ettiğini iddia ettiği pozisyon saçmalığın dik alası. penaltıyla uzaktan yakından alakası yok. bu karar maçın en kötü kararıydı kesinlikle. ardından ikinci sarı kartı çıkarması, penaltı penaltı olmadığı için yanlıştı.
neticede mehmet dokuzuncu dakikada öyle ucuz bir numaraya kaçmasaydı, oyundan atılmayacaktı.
bunların neticesinde mağlubiyetin yegane sebebi hakem olarak göstermek ve yalnızca ona yüklenmek, kendi zayıflığını görmeyip başkalarının üstüne yıkmakla açıklanabilir. ivan bebek, dünyada ilk defa yanlış penaltı çalan hakem değil.
bütün doksan dakikada, ersin bey'in taraftarı gazladığı ve maçı olduğundan çok daha farklı anlattığı pozisyonları değerlendirdim. tartışmak isteyen varsa buyursun gelsin, mantık kuralları çerçevesinde tartışırız. ancak yazdığım şeyler neredeyse tartışmaya kapalı çünkü bir antitez göremiyorum.
eh peki şu an sosyal medyada en çok ne konuşuluyor? televizyonda en çok kim konuşuluyor? yarın gazeteler en çok neyi yazacak? ivan bebek.
tamam, sütten çıkmış ak kaşık değil ama deniz ateş bitnel muamelesi yapmak komik. mehmet demirkol isimli beyefendi yapıyor bunu. e tabi gün rant günü. vurun ulan daha ölmedi! insanlar tek bir kişiyi günah keçisi ilan etmiş, biz de vuralım ki o zaman hakkımızda "çok iyi yorumcu" desinler. gün bizim günümüz!
ama kimse josef'i eleştirmiyor. kimse ikinci yarı sahada olmasına rağmen ayağına bir kez bile top değmemiş rvp'yi eleştirmiyor. hiç kimse vitor'un uyarı almasına rağmen yaptıklarını eleştirmiyor. hiç kimse mehmet topal'ın kendini yere atmasını eleştirmiyor. hiç kimse karşı takımdaki meslek taşının kariyerini bitirmeye yönelik hareket yapan iş ahlakından oldukça uzak kötü düşünceli alper potuk'u konuşmuyor ve millet volkan şen'i kahraman ilan ediyor!
müthiş. hakkını aramak mevzusunu ülkemizin ne derece saçma sapan algıladığının göstergesi bu maç. hakeme hırslı şekilde bağırıp sövmeler takımı sahiplendiğinin göstergesi, rakibi sakatlamaya yönelik hareketler kazanma arzusu olarak değerlendiriliyor.
gidecek çok yolumuz var, giden yok. anca varsa yoksa gidenleri yolundan çevirmek, onları kendi seviyesine indirgemek var. kimse başarılıların seviyesine yükselmek istemiyor, başarılıları kendi seviyesine indirgemek istiyor.
hakemi "seni öldürürüm, topuğuna sıkarım" diye tehdit eden aykut demir'in kahraman ilan edildiği ülkede, fenerbahçe'nin bu akşam avrupalıların hain komplosuyla elendiğine inanan milyonların olması çok olağan.
yazık. bir arpa boyu yol almayan, anca geriye giden bir ülkenin vatandaşıyız. bir gün doğacak çocuklarım için çok üzülüyorum, bir cehennemde dünyaya gelecekler muhtemelen.
edit: küçük bir ekleme ve imla.