• 1
    hemen hemen her sportif duyuruda geçer bu söz öbeği.. spor ile ilgili olan tüm vatandaşları kapsar..
    içine sporcular, sporcu yakınları, yöneticiler, idareciler, hakemler, antrenörler, yazılı - görsel basın ve bu işin pazarının temelini oluşturan taraftarlar dahildir..

    ve sanırım dünya'nın en "aptal yerine konulan" spor kamuoyu da bizimkidir..

    herif gelir, voleybol oynar gibi eliyle gol atar (sayı yapar ya da!).. maçtan sonra bunu itiraf eder, ama hakkında işlem yapılmaz..
    bir başkası gelir, 100 yıla yakın tarihe sahip geçmişimizde örneği olmayan ırkçılığı yapar, hakkında bırakın hak ettiği sportif cezayı; insani olarak bir dava bile açılmaz..
    bir diğeri gelir, şike yapar.. bu şikeyi mahkemeler kabul eder.. bu yönetici suçlu bulunur.. ancak, şike yapan takımın bağlı bulunduğu türkiye futbol federasyonu, bir açıklama yaparak yüzsüzlüğün dibine vurur.. çünkü yaptığı açıklamada "şike var ama sahaya yansımamıştır" benzeri şeref yoksunu ifadeler barındırır..
    bir diğeri gelir, merkez hakem kurulu'nun atadığı, geleceği parlak hakemlerden birine "gay" işareti yapar, üstüne diğer elinin işaret parmağıyla pornografik imalarda bulunmaya kalkar, öpüşecek kıvamda yaklaşarak hakeme tükürükler saçar.. ceza önce 12 maçtır, ardından tahkim kurulu çeşitli baskılarla bu cezayı 8 maç birden indirerek 4'te sabitler..

    işte tüm bu ve buna benzer saçmalıklar, internet sitelerinden şu kalıpla duyurulur;

    "türk spor kamuoyu'na"...

    mevzu bahis türk spor kamuoyu, özellikle yakın geçmişte ve halen, aptal yerine konulmaktadır..
  • 2
    köşe yazarları, spor yorumcuları, teknik direktörler, hakemler, federasyon başkanı ve yönetimi, gözlemciler, kulüp başkanları ve yöneticileri ve hatta tüm taraftar toplulukları. tamamiyle galatasaray'a cephe almıştır bunlar. kendileri yapınca "usulüne uygun" fakat galatasaray yapınca "etik değil". hiç samimi değil. nefret ediyorum hepsinden. kesemeyeceksiniz ulan önümüzü!
  • 3
    2016-2017 sezonu ilk 4 haftası itibariyle beşiktaş'ı tam kadro izleyip üzerine efsaneler yazmış güruhtur. pohpohladıkça pohpohluyorlar amk. beşiktaş klipleri de beşiktaş klipleri.

    unutulmasın tam kadrosuyla sahaya çıkma imkanı olan beşiktaş işte hepi topu bu iken, galatasaray henüz sağ bekte sabri'nin yerine cavanda, kanatta yasin'in yerine podolski ile oynamamıştır. kağıt üzerinde değerlerine bakılırsa hakan balta yerine serdar aziz , selçuk inan yerine de jong ile de oynayabilirsin bak onlardan hiç bahsetmiyorum bile.

    özetle;

    galatasaray henüz sahaya

    muslera

    cavanda chedjou serdar aziz carole

    tolga ciğerci de jong

    podolski sneijder bruma

    eren

    ilk 11'i ile çıkmamıştır. arkadaş ben daha tüm takımımla sahaya çıkmamışken, beşiktaş'ın görüp görebileceğimiz tüm potansiyeline şahit olmuşken, beşiktaş'ın muhtemel avrupa yolculuğu sırasındaki yıpranması da göz önüne alınırsa hop hemşerim demezler mi adama sayın türk spor kamuoyu. motorunuz bir soğusun.
  • 4
    futbol branşı ile ilgilenenlerin büyük bir yanılgıya düştüğü kamuoyudur. ağızlarda sakız olan bir laf var porto modeli olmak ajax gibi olmak. kastedilen onlar gibi genç futbolculara yönelip alt yapıya önem vermek lakin biz onlar gibi potansiyeli yüksek adamları alamayız. adamlar şak diye masaya on milyon euro koyabiliyorken bizim bir milyon euroya içimiz gidiyor. 2018-2019 ajax takımını mesela türkiye'de mali açıdan ancak gsfbjk takımı kurabilir. ayrıca bu adamlar iyi pazarlar iyi markalar. senin pazarından en iyi adamın yiemi milyon euro iken muadili olan en az altmış milyon euro. bu takımlar örnek verilirken hep bunlar göz ardı ediliyor. bunlar gibi olmayalım kendimiz olalım alt yapıdan her sene bir kadro futbolcusu çıkaralım üç tane ozornwafor gibi genç potansiyelli futbolcu transfer edelim. kendi modelimizi oluşturalım.
  • 5
    berbat bir kamuoyudur. bir futbolcu gelir hallellujah! sampiyon biziz laflarina benzer ayyuka cikar. kritik hata yaptigi ilk macta yerin dibine sokulur.

    ötekine ayri kulp takilir berikine ayri kulp takilir. eglenmek icin ortaya cikan bir aktiviteyi ölüm kalım muhabbetine dondurur. hatta bunu yasam tarzi yapar. kendinden 3-5 kisiyi bir arada görünce gazs gelir, rakip gördüğü bir kisiyi koseye sıkıştırır. ama lafla ama fiziksel.

    milletin milyonları götürdüğü ama kaybettigi mactan sonra umurunda bile olmadığı maçı anasi ölmüş gibi göğüslemeye çalışır. milyonlari yiyen adamin umurunda da degildir bu kamuoyu. umurundaymis gibi davranir. aci ama gercek. futbolcularin yazilanlari nasil umursamadigini gidin yanlarinda kulup binasinda, kampta, tatilde gorun.

    genel gecerleri yaziyorum beyler darilmaca gucenmece yok. dogrular bunlar. sen de yaptin ben de yaptim hepimiz yapmadik mi?

    zannedersem nirvanaya ulastim su an. elin oglu milyonlari yiyecek diye de kendimi yirtamam su saatten sonra. eglenmiyorum da artik. eski amator ruh kalmadi futbolda. yukarida bahsettiklerimden ötürü uzun bir sure de sanirim futboldan uzak kalacagim. belki bizim ufaklik buyudugunde baba maca gidelim, mac izleyelim derse o zaman tekrar yapariz birseyler. ama su durumda bu kamuoyuyla, bu endustrilesmis ve kokusmus vaziyetle benden bu ürünü yememi beklemesinler.
  • 6
    ne kadar rezil durumda olduğunu 20-21 sezonunda da göstermiştir. yöneticisiyle, basınıyla, taraftarıyla.

    hani rıdvan dilmen sezonuydu? hande sümertaş sezonuydu? hem rıdvan dilmen hem hande sümertaş sezonunda kadrosu en güçsüz beşiktaş şampiyon oldu. gerçi sezon ortasından beri de “beşiktaş’ı üzmeyin.” sezonu oldu. hatayspor sezonu olmuştur şimdi de.

    galatasaray-beşiktaş’ı ağırlar bütün ülke “galatasaray fener olmasın.” diye yatacak der. galatasaray kazanır. sivas zaten fener’in pilot kulübü ama adamların şampiyonluğuna engel oldular. karagümrük semti küçük beşiktaş’tı sözde. rıza çalımbay da beşiktaş taraftarı bu arada.

    hande sümertaş sezonunda galatasaray’ın var’dan çok komik şekilde dönen 2 tane golü belki de şampiyonu belirledi. o 2 gol bizi şampiyon yapabilirdi ama biz enayilik yapıp 270. dakikada gol yemeseydik karagümrük deplasmanında kazandığımız komik penaltı da şampiyon yapabilirdi. bunu hatırlamıyoruz niyeyse.

    son hafta oynanacak. bütün hafta malatya’nın onuru konuşuluyor yetmiyor adem’in semih’in galatasaraylılığı anlatılıyor. ahlaksızlığın bu kadarı.

    fenerbahçe bize fetöcü diyor, var operatörü fetöcü deniyor ama bir başakşehir maçı oynanıyor dillere destan. galatasaray zaten nihat özdemir’den şikayetçi. beşiktaş zaten hep bir şeylere söyleniyor ama en sert oyuncuları haftalarca kart görmüyor.

    televizyonu açıyorsun ne kadar soytarı varsa ekrana çıkarmışlar. bir tane meczup ünal karaman diyor, diğeri atınç diyor. öbürü karagümrük iyi oynadı diye kızıyor, diğeri hatay’a imada bulunuyor.

    işin en garibi kimse iş bittikten sonra utanmıyor. “ben böyle böyle dedim ama...” demiyor. hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar. korkunç bir utanmazlık. aynı yönetici, basın mensubu ya da taraftar sezon sonunda şampiyon olunca seviniyor ama. “bu ligde şampiyon olsak ne?” demiyor. olmayınca da üzülüyor. niye üzülüyorsa her şeyin ayarlandığı bu ligde. kimsenin adalet falan beklediği yok, kandırmayın kendinizi. herkes imtiyaz bekliyor. bahane hazır nasıl olsa. “size olduğunda sesiniz çıkmıyordu?”

    hakkaten insanların ahlaksızlığı hiç şaşırtmıyor ama bu ahlaksızlığa rağmen bu denli utanmazlık inanılmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın