maalesef ezelden beri hep taraflı oldular ve karşısında durdukları tarafı bertaraf ettiler. benzer olaylara farklı reaksiyon gösterdiler, yaranmak istediklerinin ellerinden tutup yükselttiler, zaten topun ağzında olanları ya da patlamaya hazır olanları ise yerin dibine soktular. dün can ciğer olanlar, bugün bir kenara atıldılar. dün tu kaka dedikleri bugün allame-i cihan oldular.
bunların yaptığı algılar ve taraflı haberler nedeniyle artık ben gerçekten de hata yapan, (kendimce) yanlış yolda olan bir değerimize (futbolcu, teknik direktör, yönetici, çalışan vs.) kızmak istemiyorum da kızamıyorum da. çünkü bizler objektif olarak değerlendirme yaparken birileri bunu fırsat bilip nemalanmaya başlıyor. şimdi birkaç örnek vereceğim. ancak önden bir not da paylaşmak istiyorum. aşağıdaki kıyasları yaparken sadece bir fotoğrafı önünüze koymak niyetindeyim herhangi bir şekilde kimseyi ne savunmak ne de eleştirmek niyetim var.
1. örnek:
arda turan -
emre belözoğluyıllardır
arda turan'ı taraftarın önüne atıyorlar, yaşı benden ileri olanlar daha iyisini, daha fazlasını, daha doğrusunu bileceklerdir ancak
emre belözoğlu'nun yaptığı işler de arda'dan aşağı kalmıyor. elim trafik kazası olayı var, ırkçılık suçlamaları var, saha içi saha dışı tavırlar, kötü sözler var vs. uzuyor liste emre'nin tarafında. arda'nın da yaptığı yanlışlar var muhakkak bunları bizler her gün konuşuyoruz zaten, hatta bu hataların birçoğunu kabullenemiyor da olabiliriz ancak emre'den mill kahraman oluşturulup, türk, fenerbahçe ve başakşehir efsane futbolcusu imajı oluştururlarken, arda'yı her fırsatta taraftarın önüne atmaya çalışıyorlar. sorum şu arda bu hataları yaparken kötü de emre ne o zaman?
2. örnek:
ozan kabak -
salih uçan /
ozan tufanbizim ozan öyle veya böyle bir şekilde gider avrupa
liverpool fc yapar bir dönem de olsa. iyi kötü avrupa'da tutunur veya en azından ayak uydurmaya çalışır. sanki sıradan işler yapıyormuşçasına normalleştirilir bu durum. lafı edilmez. diğer taraftan biri çıkar gider sükseli bir şekilde roma'ya davullar zurnalar çalınır ve tutunamaz döner gelir türkiye'de serbest düşüşle takım takım gezinir de durur. gidişi bir olay gelişi ayrı olaydır. diğeri eli belinde dili dışarda goygoy malzemesi olur avrupa'da sonra da döner ama onlardan iyi, onlardan başarılı, onlardan kahramanı yoktur. onlar avrupa'da teknik öğrenmiş, kendini geliştirmiş, görmüş geçirmiş olur. yahu ozan kabak son dönemin en başarılı takımlarından biri olan
liverpool fc'da
van dijk'ın yerine bir dönem oynayınca normal de; başarılı olamayıp geri dönen
salih uçan ,
ozan tufan nasıl türk futbolunun gururu?
3. örnek
emre kılınç -
mert hakan yandaşemre kılınç bir maç kötü oynasın ondan kötüsü yok. ama öyle böyle kötü değil. haram para yemesinden tutun, gamsız olmasına kadar ve hatta o ikiliden kötü olanını almışıza kadar uzar gider ithamlar. bu söylemler, mert hakan'da yerini, son iki sezonda
* emre'den daha az skor katkısı üretmesine ve sahada yumruğu sıkılı dilini ısırmış adam kovalarken zamana ihtiyacı vara bırakıyor. yahu halim selim hiçbir olayda antipati toplamamış işini yapmaya çalışan ve diğerine görece daha iyi katkılar vermiş
emre kılınç tu kaka da, mert hakan nasıl bu kadar sevilen, simge adam oluyor?
16 ağustos 2021 marcao kerem aktürkoğlu olayında basın verdi gazı verdi gazı. az kalsın marcao'yu üçe beşe bakmadan satıyorduk. sonra kerem birden gülmüyor diye antipatik oldu burnu havada oldu vs. bunun karşıdaki yansıması caner erkin/ozan tufan'ın gençlere küfür etmesi'ndeki sessizlikle kıyaslanarak devam eder. veya
arda güler sürekli gülümseyerek mi top oynuyor?
fatih terim ve
domenec torrent için basında çıkan ısmarlama haberler, hakaret boyutuna ulaşan sözler ile
ersun yanal,
aykut kocaman ve
erwin koeman hakkında çıkmayan haberler veya söylenemeyen sözler ile uzar da gider. rahmetli başkanımız özlü söz eder, ayet okur boş konuşuyor olur, adam tribünden atlar, silahı olsa hakem vurur oyna devam denir.
demem o ki renkdaşlar, bizler burada tamamen temiz duygularla, takım iyi olsun camia bütünleşsin diye kendimize göre güzel güzel eleştiriler yapıyoruz, yapmalıyız da ancak bunların da bir yerde nihayetlenmesi gerekiyor. kendi değerlerimizi kendi içimizde dilediğimiz gibi masaya yatırıp eleştirelim ancak dışardan uzanan elleri de görelim. yoksa bizim aralık bıraktığımız o kapıdan birileri kafayı uzatıyor ve sırlarımızı ifşa ediyor veya yaralarımıza parmak basıyor. fatih hoca'ya edilen edilmeyen sözlerle ortalığı bir bulandırıyorlar kendimizi terim trolü veya anti terimci buluyoruz. mevcut başkan için ettiğimiz bir lafla belmasçı oluyor, etmezsek liseci oluyoruz.
berkan kutlu x maçında iyi oynadı desek vasat sevici oluyorken muslera hatalı çıktı topa dersek eraylar bize müstehak oluyor.
ez cümle, bu basına laf yedirmeyelim artık olan bize oluyor. bizim savunmadığımız veya değerini bilmediğimiz varlıklarımıza çökmek isteyen çok insan var. yapıcı ve düzeyli eleştiriler beri gelsin, dışarıya karşı uyanık olalım.