• 108
    tümden gelmektedir.

    devletin taaaa en tepesinden.

    federasyona özerk olma imkanı tanımayan, kendi pisliğini futbola da bulaştıran iktidardan. bu sorun sadece futbola özgü değildir. yasama, yürütme, yargıda ve ayrıca yerel yönetimlerde ülkenin iliklerine kadar işlemiş bir dejenerasyon elbette ki futbola da sirayet edecekti.

    nitekim her sene biraz daha etti.
    en sonunda 2019'daki haline geldik.
    2020'de daha kötü olacak.
    2021'de daha da kötü olacak.
    2022'de daha daha kötü olacak.
    umarım bu eziyet 2023'te son bulur. kimbilir belki 2023'e kalmadan son bulur.
    şunu söyliyim özgür basın çok şeyi hızlıca toparlar. evet basın özgür olmalı. bu iş basın ilkelerine uyacak insanlar tarafından yapılmalı. futbolu yönetenler, yönetmiş olanlar, bunlarla ilişkide olanlar iddia oynatmamalı. ama her şeyden önce basın özgür olmalı ki pisliği konuşabilsin.

    velhasıl futbolun sorunu sadece futbola özgü değildir. türkiye'nin sorunudur. mevcut tüm sorunların kaynağıdır.
  • 109
    sorunları saymak ile bitmez. ancak çözüm için yapılabilecekler illa ki vardır bu sorunları düzelme imkanı basit ancak kimse harekete geçmek istememekte.
    şahsi olarak türk futbolunun kurtuluşu için yapılması gerekenler:
    ------genel yapı
    1-yabancı sınırını mevcut haliyle bırakmak, belki de terimin ilk getirdiği zamanlardaki gibi yerli teşviki uygulanabilir.
    2-passoligin kaldırılması
    3-ilk 18'de 1'i ilk 11 olmak üzere, 24 yaş altı 2 futbolcu kadroda bulunma zorunluluğu getirilmesi(yerli yabancı ikisi de olur,altyapı şart olmamalı)
    4-rezerv lig kur ya da galatasaray fenerbahçe ankaragücü gibi süper lig takımların paf takımlarının alt liglerde oynayabilmesine müsaade et ki bu gençler yarışmacı düzeyde oyunu öğrenebilsin (süper lige çıkmaları tabiki de yasak,ispanya usulü)
    -------marka değeri
    5-her ay, ayın menejeri-ayın golü-ayın oyuncusu ve ayın genç oyuncusu olarak sponsorlu ödüller verilmeli
    6-arial fontu forma arkasından kaldırılması, güncel modern bir lig tescilli font bulunması
    7-spesifik bir lig teması ve her sene değişen modern bir lig tema müziği bul, bu sene bein bu konuda daha çağdaştı
    8-süper ligin tanıtımı için aktif-onaylı bir sosyal medya grubu oluştur, maçlardan kesitler, haftanın top 5 hareketi paylaşılmalı
    ------yönetim kurulu ve başkanlık
    9-kulüpleri dernek yasasından çıkarılmalı
    10-kulüplere belediye desteğini kesilmeli ya da altyapı-atletizm ile sınırlanmalı
    11-kulüp başkanlığı ile ilgili sınırlama getirilmeli ki kimse karabük,mersin,samsun,eskişehir gibi durumlara düşmesin
    12-federasyon tarafından uefadakine benzer ffp uygulaması oluşturulmalı (daha adil olanı)
    ------yayın ve saatler
    13-ligi ağustos sıcağında başlamamalı, hem sporcu sağlığı hem mevsim elverişi nedeniyle
    14-21:45te başlayıp 23:45te biten,eve 01-02 gibi gidilen maç saatleri seçilmemeli
    15-uygun saha ve zemin koşullarını sallamayan takımlara yaptırım uygula(geçen sezon başı eryaman stadı, drogbanın zamanı akhisar stadı)
    16-maçların yayınının sanki uzaydan yapılıyormuşcasına uzak ve kötü açıdan çekilmesine izin verilmemeli (rizespor stadı)
    -----organizasyonlar
    17- türkiye kupasını en amatörden en üste aynı anda oynanacak şekilde tek maç eleme usüllü ve hiç bir takımın seri başı, hiç bir takımın diğerinden avantajlı olmayacağı şekle çevirilmeli, zaten çoğu kulübün zarar ettiği bir organizasyonu daha eğlenceli bir hale getir, daha çok kişiye ulaştırabil.
    18- gerekirse türkiye kupası bilet ücretine max limit koy(20-10 tl) ki taraftar tribüne gelsin
    19- her sene max 20 yaş oyuncu olacak şekilde her ilden amatör futbolcuları toplayabileceğin ve stsl+tff1.lig den gözlemcilerin katılımının zorunlu olacağı organizasyonlar düzenlenmeli
    20- gerekirse üniversiteler arası bölgesel ligler kur ve şampiyonlarının karşılaşmasını sağlamalı, 7 bölge şampiyonunun katıldığı turnuvayı trtden izlemeli insanlar. bir nevi ncaa havası oluşturmaya çalışılsa 5 sene içinde meyveler alınır.
  • 110
    eski başarılarla övünmek ve bahanelere sığınıp kendine toz kondurmamak. bunlar aslında genel olarak bir insanın ilerleyememesine sebep olan sorunların da temeli.

    ben de galatasaray'ın uefa kupası almış olmasına seviniyorum ama bununla 2020'de övünmek gülünç. halen kendimizi yerelde en iyi noktada olmaktan dolayı avutuyoruz. inanıyorum ki bu başarıyla bu kadar övünmeseydik şu an avrupa'da daha fazla başarımız vardı. keşke türkiye'den bir başka takım avrupa'da kupa alsa da kafamızı kumdan çıkarsak. çünkü kendimizle yarışmayı bir türlü öğrenemedik. geçmişte yendiğimiz avrupa takımlarıyla olan özetler bazen paylaşılıyor ya, izleyince mutlu olamıyorum. üzülüyorum. şimdi birçoğunu yenmek hayal. oysa o zaman bariz bir şekilde onların önündeydik.

    fenerbahçe ve beşiktaş desen onlar zaten ayrı bir vaka. en mağdur onlar, hep hakları yeniyor. 3 temmuz olmasa biz şöyle iyi olurduk vb. birçok bahane... ya adamlar sayılmayan şampiyonluklarımız diye diye kendilerini uyuttular. buna harcadıkları zamanı keşke altyapı planlamasına falan harcasalardı.

    takımlarımız farklı noktalarda olsa da bir şekilde birbirlerine köstek oluyorlar, taraftarlar da buna çanak tutuyor. biz kibirleniyoruz, onlar bahane üretiyor; sonuçta el ele yerimizde sayıyoruz.
  • 111
    turkiye’nin genel sorunlarindan farksizdirlar.

    en onemlisi yapilan planlara sadik kalinmamasi, uzun vadeli ve kalici sonuclar icin sabirli olunmamasi, her gelenin “sunlari bunlari yaptim” demek icin her seyi sil bastan yapmayi denemesi ve basaramadan genelde gorevinden ayrilmasi.

    bir de siyasetin burnunu her seye oldugu gibi futbola da sokabildigi kadar sokmasi (bkz: gündem 10 kadro 2019-2020 sezonunda ligden düşmenin kaldırılması).
  • 112
    genç sağ bek kim varmış kim yokmuş bi bakıyım dedim, 21 yaş altı o kadar çok kulüpsüz çocuk gördüm ki canım sıkıldı.

    kayseri, sivas, ankaragücü, konya vs vs altyapılı...

    birçok kulübümüz yapamıyor bu işi belli, kapatsalar bari. futbolun beşiği ingilterede brentford bile kapatmıştı yanlış bilmiyorsam.

    o çocukların kaybettiği zamana, beslediği umutlara yazık.
  • 113
    en basit tabir ile "bedenci döngüsü"dür. ismail kartal, aykut kocaman, mesut bakkal gibi futbol katilleri sürekli anadolu takımlarında tur dönüyor. ne zaman bu döngüden çıkıp yeni yüzler ararlar o zaman türk futbolu yükselişe geçer. tabi en önemlisi tff tamamen özerk olacak ve "seçilmiş" kişiler tarafından yönetilecek. son 10 senedeki gibi atanmış kişiler yönettiği sürece daha çok geriye gideriz.
  • 117
    futboldan anlamayan taraftarlardır.
    destek vermeyi körü körüne bağlanmak sanıp, yanlışları bile dillendirmeyerek aslında zarar verdiklerinin farkında olmamaları.
    yanlışa yanlış diyenleri hedef almaları.
    hamasetten öteye gidemeyen tutumlardan vazgeçmemeleri.
    kulüplerin mali durumlarını göz ardı ederek onları finansal hatalara zorlamaları.
  • 119
    en büyük sorunu maaşları avrupa seviyesinin üstünde olan teknik direktörlerin futbol her gün gelişirken, kendini geliştirmemeleri. yani bugün güney kıbrıs'dan kötü sıralamada olamayız değil mi? futbolcu maaşı ve antrenör maaşı avrupa seviyesi üstü ama gel gör ki performans yerlerde.

    futbolcular için de 30 yaş üstüne izin verilmemesi gerekli ve milli takım şartı aranmalı. aynı zamanda maaşlarda üst limit belirlenmeli. madem dünya da 18. ligiz, o zaman maaşlar da 1,5 milyon euro'yu kesinlikle geçmemeli. en manyak topçu bu maaşı almalı. eğer futbolda devrim yaratmak istiyorsak ligimizdeki bütün antrenörlere yurt dışlarında sağlam eğitim de teşvik edilmeli.

    son olarak her alanda liyakat şart arkadaş.
  • 122
    en geniş pencereden bakacak olursak net şekilde söylemek gerekir ki hakemler, yani dolayısıyla oynanan oyunun temposudur. daha doğrusu ülkemizde olmayan tempo. en büyük neden olarak görme sebebim en kolay düzeltilebilir şey olması. bu anlamda da "atılacak hangi adımdan maksimum fayda alınabilir?" gibi bir sorunun cevabı da budur. yoksa tabi ki altyapı yatırımları, hoca yetiştirme çalışmaları vs. milyon tane çözülmesi gereken sorunumuz var.

    hakem her düşene 3 saniye sonra sağlık ekiplerini çağırmamaya başladığında, yalandan düşmelere ve kasti süre geçirmelere gereken kartları dakika 90+ yerine zamanında takım farketmeksizin göstermeye başladığında ülkede oynanan oyun domino etkisi misali yukarılara çıkacaktır. antrenörler tarafından kondisyon işine daha çok kafa yorulmaya başlanacak, yılın 30 maçında uygulanan ileriye siyahi süratli oyuncu koyup 9 kişi defans ana taktiği minimum maça düşecek, bu yüzden de hocalar taktiksel yenilikler geliştirilmek zorunda bırakılacak. dahası tempo artışı daha izlenebilir bir lig yaratacağı için, ülke içi gelirlerin artışı kadar yayınından, oyuncu satışına pek çok yurtdışı kaynaklı döviz gelir kalemi de tavan yapacak.

    bunlar anında alınacak sonuçlar değil ama kararı alıp ilk birkaç haftadaki tepkilere hakemlere destekle karşılık verdiğin anda bütün rüzgar bir anda terse dönecektir. gerçekten çok basit.
  • 123
    futboldan anlamaya başladığımdan bu yana hiçbir zaman tam olarak doğru olarak tanımlanamayan sorunlardır. hatta kimi zaman olduğu bile kabul edilmez. nedense hiçbir şekilde doğru tanımlanamadığı için, yapılan tedavilerin hiçbiri sorunu ortadan kaldırmadığı gibi, tam tersine yanlış tedaviye bağlı olarak sorunu ya daha fazla derinleştirmiş ya da sorun sayısını arttırmıştır. yöneticilerinin sadece günü kurtarma çabasında olan bir ülkede yaşayan bireylerden, bir şekilde yönetimin içinde olanlarından daha fazlasını beklemek için "polyanna" dan daha iyimser olmak gerekir. bir gün doğru teşhis koyacağız, hatta belki konmuştur bile, ama bu ülkenin tahammülsüz bireylerinden oluşan tahammülsüz spor seyircisine bunu anlatmak için çok farklı birileri olmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın