• 1
    dün taraftar tarafından gerçekleştirilen amelin sebebi olarak gösterilmeye çalışılan mevzu.

    bizler elimizde çerezimiz, ayak ayağa üstüne atarak maçımızı izlerken. beyfendi stada gidiyor olduğu için futbolcuya her türlü hakaret etme, futbolcuyu ıslıklama hakkını eline aldığını sanıyor. yanlış hatırlamıyorsam kombineler de biletler de kimseye zorla satılmıyor. hatta bazen uzun uzun kuyruklar oluşuyor. yani anlayacağın o bileti orada oynayan adamlara hakaret etmek için alıyorsan, almayacaksın. hiç kimsenin buna ihtiyacı yok, ne futbolcunun kendi konsantresini bozacak taraftara, ne de taraftarın oyuncu oynamıyor diye kendisini strese sokmasına. tapındığınız muslera bile ıslıklayanlara melovari bir koca siktir çekti.

    elimizdeki mal bu, beğenmiyorsan gelmeyeceksin maça. ha ben değiştireceğim diyorsan, ha ben eleştirimi yaparım diyorsan buyur dinliyorum. selçuk'un, burak'ın, a'nın, b'nin konuşmaya bile değmeyecek bir oyun oynadıklarının ben de farkındayım. ama üslup bu olmamalı. tesis dışında rüştü'yü dövenlerden bir farkınız maalesef kalmadı.

    bu arada evet maça gitmiyorum ve gitmeyeceğim de(passolig), ama emin ol ben de orada olmayı çok isterim, bunu yaparken kulübü kendime borçlandırmadan. kendini şanslı görmen gereken yerde, bu şansı hiçe kullanıp hepimize eziyet ediyorsun. kusura bakmayın ama bu yaptığınızın, kensinlike ne spor kültürüyle ne de tribün psikolojisiyle alakası var olsa olsa sürü psikolojisidir bu.

    ha çok görüyor muyum? hayır, bu kulaklar 2012-2013 sezonunda henüz 3. resmi maçı olan bursa iç saha maçında hamit'in anasına hunharca sövüldüğünü duydu.

    buyrunuz meydan sizin ne kadar yüksek desibelli ıslıklarsanız selçuk ve burak o kadar iyi oynacakmış, kesin bilgi, rt pls.
  • 3
    futbolcuların fakir olduğu dönemlerden kalma anıları dinleye dinleye nostalji orgazmı olan taraftarlar 2014 yılında yaşadığımızı hatırlarsa tekrardan takımı olumlu yönde etkilemeye başlar tribünler. dünyada yaşayan 8 milyar insanın 7 milyar 900 milyonundan kat kat daha çok para kazanacaksın sonra da antremana akşamdan kalma geliceksin, maçlarda elinden gelenin fazlasını yapmayacaksın he ? oldu paşam.
  • 4
    herif yüzünden takım gol yiyecek, adamların formsuzluğu yüzünden şampiyonluklar gidecek, adamların formsuzluğu 2 sezondan fazla sürecek, adamlar iki tepkide formasını çıkarıp yardımcı hocaya "küstüm istemiyorum ben bunu:(" diyecek, istemediği formanın sözleşmesi iyileştirildiğinde koşarak gelecek ama tüm bunlara rağmen ne en ufak bir hatası olduğunu düşünecek ne de özür dileyecek; tribündeki veya dışardaki zavallı taraftar da isyan edince kötü olacak he mi?
    beğenmiyorsan gelme he?
    ya sev ya terket stayla.
    çok duyduk bunları bu memlekette.
    üslup ne olmalı hocam?
    ıslığı beğenmiyorsun.
    bana milyon dolarlık adamların konsantrasyonundan bahsediyorsun.

    ben içerde-dışarda, seyircili-seyircisiz hiçbir maçta hagi'nin konsantrasyonunu kaybettiğini görmedim?
    e amk iki ıslıkta konsantrasyonu düşüyorsa, o milyon dolarlık sözleşmelere de imza atmayacak.
    ama işte kabahat bunlarda değil, bunlara bu paraları ödeyenlerde, bunları kesmeyen hocalarda.

    not: stadyumda küfür edilmesini, fiziksel saldırıyı vb. şeyleri asla tasvip etmiyorum ama onun dışında isteyen istediğini protesto eder. haklı olan zaten etkilenmez. haksız olan da etkilensin bi zahmet lan.
  • 5
    inanılmaz bir şeydir.

    stada girer girmez check-in yapma ihtiyacı duyarsın.
    maç oynanırken bile fotoğraf çekilme ihtiyacı hissedersin..
    sonra bunları twitter da paylaş, instagram da paylaş, feys meys derken.. ohoo maç nasıl bitmiş anlayamamışsın..
    bazen de hatunlar " ya anırcan!!1!!1! yine tribünde misiiinnn??? diye soruyorlar feysten.
    ben de cool bir şekilde " yine tribün yapıyoruz, takımımızı destekliyoruz!" diyorum.
    gerçekten müthiş bir psikolojidir. her sene kombine alma sebebimiz.
  • 6
    topluluk psikolojisinin level atlamış halidir. insan kendini, kendi gibi insanların oluşturduğu, benzer düşüncelere sahip olduğu bir topluluk içinde bulduğunda, sorunları, sevinçleri ortak olabildiğinde bu tarz psikolojilere girip kendini daha güçlü görüyor, gücü olduğu için daha haklı olduğu, manevi olarak daha fazla şeye sahip olma hakkına sahip olduğu düşüncesine kapılıyor. bir nevi orman kanunları yani, "senden güçlüyüm o yüzden benim hakkım" tarzında. ***

    tribün psikolojisi de genel olarak bunun gibi aslında. tribüne gittiğinizde adrenalin artmaz mı? kendinizi o topluluğun içinde, o topluluğa ait hissetmez misiniz? herkes kardeşiniz değil midir? tek başına yaşadığınız hayat ne kadar sıkıcı, boktan ve zayıflıklarınızla dolu olsa da güçlüsünüzdür. bu güzeldir aslında. ama bundan sonrasında ayarı kaçırırsan kulübün sahibi olursun, futbolcuya ana avrat söversin, koltuğu söker sahaya atarsın gerekirse stadı yakarsın amk. çünkü işin matematiğini biliyorsun ya sen... "ben bi forma bi kombine alsam, bak bu arkadaşlar da almış tahmini şu kadar para yapıyorrrr.... oha lan bunun maaşını biz veriyoruz, oynasana orospu çocuuuu!!!" moduna girebiliyorsun.

    yalnız şunu da eklemek lazım küçük protestolar yapabilmek taraftarın hakkıdır. o kopma noktasına kadar gelmedikçe tribün psikolojisi güzeldir aslında. seninle aynı heyecanı paylaşan, o ortamdaki sevinci üzüntüsü aynı olan, seninle aynı şeyi isteyen 52 bin kişi... "52 bin kişi birden aynı şeyi isterse neden olmasın ki lan? bak 52 bin kişi toplandık topu topu bir şey istiyoruz ama? 52 bin kişiyi üzmeye utanmıyor musun lan amına kodumun çocuğu!!!"
App Store'dan indirin Google Play'den alın