• 126
    zaha üzerinden yanlış değerlendirildiğini düşündüğüm bir mevzu.

    biz zaha'yı çalım olsun diye almadık. premier lig'in marka oyuncularından birini, boşta ve transfer etme fırsatımız olduğu için aldık. bu adam; chelsea, manchester city, arsenal ne bileyim liverpool savunmalarını dahi tedirgin eden büyük bir yetenekti orada geçirdiği günler boyunca.

    bu fırsat, bir süper lig kulübünün eline geçerse değerlendirmek ister. zaha bizde ne oynar, nasıl bir kariyeri olur bundan bağımsız olarak konunun "transfer çalımı" ile bir ilgisi yok bence. icardi'de de arap takımlarına bir çalım attık mesela ama çalım olsun diye atmadık onu da. büyük topçuları, büyük takım olduğumuz için alıyoruz.
  • 85
    galatasaray ve fenerbahçe arasında kalan futbolcunun tercihini fenerbahçe'den yana kullanması demek o futbolcunun karakteri ve öncelikleri hakkında bir çok şey gösteriyor. sportif amacı olan bir futbolcu iki takım arasında kalmaz. kalırsa da önce fb teklif ettiği için anlık bir geçiş süreci yaşar. bir de çalım atabilmek için futbolcuya hak ettiğinden fazlasını verip oyuncuyu tembelliğe itiyorlar. bunu da yıllarca kabullenemediler.

    galatasaray transfer çalımı attığında ise başarılı olacak diye bir şey yok. normal bir transferdir. tutabilir, tutmayabilir. çalım bağlamında değerlendirmemek gerekir. sportif başarı ve kariyerini önceleyen bir futbolcu doğal olarak galatasaray'ı tercih edecektir. daha azını verdiği halde hem de...

    hazım problemi yaşayan fbliler sosyal medyada "zamanında biz çok attık, zarar gördük. fazla sevinmeyin, elinizde patlayacak." muhabbeti yapıyorlar. kaçırdıkları nokta bu.
  • 1
    her transfer döneminde olduğu gibi bu dönemde de sıkça dillendirilen, bir oyuncunun (a diyelim) transferi için uğraşan en az 2 kulüpten (x ve y diyelim) birinin diğerine sağladığı üstünlüktür.
    aklı başında birçok insan şunu farkediyor ki, bu sözde "çalım"ların bir çoğu basının paralı kalemşörlerinin manipülasyonundan ibarettir.
    şöyle ki, aslında a'nın gideceği kulüp bellidir, x. ancak diğer kulüp (y) de ilgileniyormuş gibi bir hava oluşturularak sanki x kulübü a'yı y'nin elinden kapmış gibi gösterilir.
    lakin şu durum hep göz ardı edilir;
    bu kulüplerden y olan aldığı-verdiği ne varsa noktası virgülüne kamuoyuna açıklarken, x olan kulübün ne aldığı ne verdiği hep bir muammadır.
    lakin hepimizin, tüm kamuoyunun, hatta hatta x kulübünün de bildiği üzere şartlar eşit olduğunda, yani her iki kulüp de a oyuncusuna aynı şartları sunduğunda, hadi salt a oyuncusu ile sınırlamayalım, genelleştirebiliriz bence, aynı şartlarda sunulan tekliflerde 10 oyuncunun 7 si y kulubünü seçmezse ben de birşey bilmiyorum.
    sadede gelirsek, bir oyuncuya aynı şartları sunduğunda oyuncu diğer kulüp yerine seni seçiyorsa asıl transfer çalımı budur bence, geçmişte şu örnekleri;
    "x kulübü daha çok para vermesine rağmen ben başarıyı, kupaları seçtim" tarzı açıklamaları çok görmeme rağmen tersine pek rastlamadım desem yanlış olmaz.
    x'in tek şansı var, o da daha çok para vermek zorunda olması, zaten x kulübünün bugün burnu b.ktan çıkmıyorsa bunun temel sebebi 20 yıldır daha çok para vermek zorunda kalmalarıdır. ama bakıyoruz, akıllanmanın "a"'sı bir yana, daha da beter şekilde aynı zihniyete devam etmektedir.
  • 116
    hiç uzatmaya gerek yok. son 5 yıldır galatasaray kulübünde oynamış, takım için savaşan, stabil performansı olan, stabil performansı her maç 10/7,5 olan üç yada beş oyuncu sayardık. bunlardan ikisini beşiktaş'a kaptırdık. kulüp binasında çalışan emekçinin parasını veremeyecek kulübe kaptırdık. resmen rezillik izahı yok.

    (bkz: gedson fernandes)
    (bkz: milot rashica)
  • 93
    çok takılmamak gerekiyor. atsanız da yesenizde. burada önemli olan kaptırdığınız oyuncunun maliyeti, gerekliliği, daha iyisini alabilme durumunuz gibi değişkenler. yoksa her kulüp birbirine çalım atar zaten.

    sosyal medya ve kullanıcı profili işi öyle bir hale getirdi ki sanki en önemli şey bu. önemli olan takım olup şampiyon olmak.

    fred özelinde kulüp kesinlikle 10+5 gibi bir bonservis ödemesin. o paraya gerçekten kaliteli ve daha genç topçu bulabiliriz.

    transfer çalımı ergenleri mutlu ediyor ama sonuçları sene sonunda çıkıyor ortaya. rakibin elinden aldıysa topçuyu daha iyisine bak. dünyada başka futbolcu mu yok? çalımı atsanızda yesenizde ani karar vermeyin. önemli olan topçunun saha içinde vereceği katkı. bu fred kadar zaha ve tete içinde geçerli. adamları boşuna baskı altına almaya gerek yok. çalım atıp geldi diye övünülen 11 milyona alınan irfan yuhalandı durdu sene boyunca.
  • 143
    şu ana kadar fenerbahçe’nin galatasaray’a attığı transfer çalımlarının hiçbirinin çok da onlar lehine kader değiştirici olduğunu görmedim. ancak bir tanesi var ki onu gerçekleştirirlerse her şey değişir. eğer galatasaray sosyal medya ekibini transfer edecek olurlarsa işte o zaman dengeleri değiştirirler.

    özellikle son 2 yıldır transfer açıklama videoları falan kulüplerin baya önem verdiği şeyler oldu. bu dönemlerde fenerbahçe’nin yaptığı videolar içinde özendiğim, “keşke biz de böyle bi şey yapsaydık” dediğim tek bir video olmadı. hele ki edin dzeko videosu… adamı her şeyiyle icardi’ye kontra olsun diye aldılar. transfer açıklama videosunda bile zorlama bi şekilde adamla bi şarkıyı özdeşleştirmeye çalıştılar falan. adam mecbur “this is really good” falan diyor. baya baya izlerken utandım. bu utanma duygusunu dünkü maximin videosunda da hissettim. videodaki her söz için tek bir sorum var; ya ne alaka?? bizim geçen seneki icardi videosu mesela, müziğin icrasından klibin çekimlerine kadar baya baya sanat eseri yaw. arada nostalji yapıp duygulanmak için bile izliyorum. aklıma gelen diğer efsane örnekler zaha’nın transfer açıklama videosu ile torreira ve mertens’in beraber yer aldığı video. bunların linklerini aşağı ekliyim de tekrar izlemek isteyen baksın.

    aslında sadece video işi de değil. fenerbahçe’deki bu ucuz görüntü kap bildirim dilinde, transfer açıklama dilinde falan da var. bizim 2012 ocak’ta xherdan shaqiri için kap’a yaptığımız bildirimle bu yaz yapacağımız herhangi bir transferin kap bildirimi aynı olacak. “profesyonel futbolcu x’in transferi için kulübü y ile anlaşmaya varılmıştır” falan. bunlara bir bakıyorsun bi transferde ‘dünyaca ünlü golcü’ oluyor, bi ‘uçan kaçan fransız sağ kanat’ oluyor. bu da baya baya görmemiş izlenimi uyandırıyor bende, komşulara nispet için dirseğe kadar bilezik takan insanlar gibi.

    tüm bu işler sadece sosyal medya ekibi midir yoksa daha geniş bir iletişim birimi falan mı vardır bilmiyorum ama onlar da biz de umarım aynen böyle devam ederiz.

    icardi:
    https://x.com/...iINu_aXWETYiCo3kUlyA

    zaha:
    https://x.com/...iINu_aXWETYiCo3kUlyA

    torreira&mertens:
    https://x.com/...iINu_aXWETYiCo3kUlyA

    dzeko:
    https://x.com/...iINu_aXWETYiCo3kUlyA

    maximin:
    https://x.com/...iINu_aXWETYiCo3kUlyA
  • 95
    bir transferin "çalım" olması için olmazsa olmaz durum şudur bence;
    x ve y isimli iki kulübün de bir oyuncuya eşit şartlar sunması durumunda veya y'nin daha iyi şartlar sunmasına rağmen oyuncunun x' i seçmesidir.
    benim 1 verdiğime rakip 2 verip alıyorsa bu çalım olmaz.
    öte yandan asıl çalım oyuncunun sezon içinde vereceği performanstır. gerisi goygoydan ibarettir.
  • 52
    dünya üzerinde aktif 100 binden fazla futbolcu bulunduğu için eğer scout ekibi iyi çalıştıysa kazık yemekten başka hiçbir anlamı yoktur. bir futbolcunun benzer özelliklerinde en az 2-3 alternatifini bulamıyorlarsa zaten scout ekibi olmalarına gerek yok bence. türk kulüplerinin birçoğu menajerlerin oyuncağı haline geldiği için bir futbolcu genellikle tüm büyük takımlara öneriliyor. ardından ısmarlama haberlerle "transfer çalımı" algısı oluşturuluyor ve taraftarlar kısa süreli mutluluk yaşıyorlar. bu sayede futbolcu ve menajer daha fazla para kazanıyor, kulüp başkanının da yeri sağlamlaşıyor. ama galatasaray taraftarı genellikle daha akıllı olduğu için "transfer çalımı" durumlarında alternatif oyunculara yönelinmesi gerektiğinin farkında. burda da iş scout ekibine düşüyor ama genellikle bu konuda çuvallıyoruz. transfer dönemlerine bir türlü alternatifli bir listeyle giremiyoruz veya biz bunu göremiyoruz.
  • 75
    içi çok boş bir söylem. basının taraftarı gaza getirmek için ortaya attığı bir ifade. adamlar sadece taraftarı avlamayı düşünürken, günümüzde yöneticiler dahi bu oltaya geliyor. hani bazı söylemler olur taraftarlar yapabilir ama yöneticiler bu üslupla bu söylemlere girmemeli diye. bu transfer çalımı diyaloğuna taraftarlar dahi girmemeli. misal, vakti zamanında suyun öte yakasında mehmet topuz için yaşananlar akılda hala. ya da irfan can kahveci için girilen rekabet. daha bu transfer çalımı goygoyunu yapıp gelen transferden istenilen faydayı saglayanini görmedim. transfer çalımı diyemeyi ama nicolas anelka fenerbahçe'ye geldiğinde bizde franck ribery'i alıp gelmiştik. herkes anelka'nin bonusu diye kafa bulmuştu ribery ile. ama sonradan gördük kimin kimin bonusu olduğunu. üstelik bu lafta da kalmayıp kariyer anlamında da kendisini gerçekleştirdi.

    o yüzden takımların aldıkları oyuncuların kıyaslanmasına da, kağıt üzerinde kadroların kıyaslanmasına da eyvallah ama transfer çalımı, o çöp bizimkisi daha iyi vs şeklinde abartı yorumlar anlamsız geliyor.
  • 71
    bir takımın çok daha yüksek maaş vererek oyuncuyu transfer etmesinde geçerli olmayan durumdur. yani piyasada bu şekilde tanımlanmış çoğu transfer aslında bu tabirin içine girmez. örneğin; tadic transferi beşiktaş'a bir çalım olmadığı gibi irfandan kahveci de bize çalım değildir. ama abdülkerim bardakçı'nin bize transferi bir çalımdir çünkü aynı paralara aldık kendisini. gerçi orada da çalımı kendilerine attılar ama olsun. halil dervisoglu da calimdir anlaşılan fiyatlara göre. ama fenerin transferlerinin hemen hiçbiri çalım değildir çünkü teklif ettikleri fiyatlar rakiplerinin tekliflerinin çok daha fazladır. yani fenerbahce ne yaparsa yapsın transfer çalımı yapamaz. o yüzden yağız bırak bu yalan haberlerle çalım attırma işlerini tamam mı?
  • 110
    dun aksamdan beri gelişen olaylardan (rashica ve ramos) sonra oturup düşününce suna karar verdim; çalım yersin, çalım atarsın, rakibin tweet atar, sen alınca sen atarsın, ezelden beri rakip olduğun takımlarla, özellikle türkiye gibi, egoların tavan yaptıgı bir yerde bunların olması çok normal. önemli olan giden veya alamadığın futbolcunun yerini daha iyisi ile doldurup, mesaj vermektir. yoksa futbolcuya fazla para verirsin veya bir sekilde kandırırsın adam gider. bunlar cok olağan seyler. biz galatasaray olarak büyüklüğümüzü yerine getirdiğimiz futbolcuyla göstermeliyiz, bu "çalımları" da cok buyutmemek gerekiyor.
  • 67
    çok afişe olan örneklerinde olay güç gösterisine döndüğünde, futbolcunun ederinin çok üstünde bedele transfer edilmesine yol açan olaydır.

    transfer çalımıyla tatmin olanlar olsa olsa anca "saplaaa" diyen ergen bebeler, bir de fenerbahçe taraftarıdır. onların da yaşı kaç olursa olsun futbol aklı 13-14 yaşında sabit kalıyor.

    gerçek taraftar sahadaki oyuna, tabeladaki sonuca bakar. ben sahada çalım görmek istiyorum transferde değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın