yıllardır kadıköy'deki derbileri izlememek üzerine plan yapardım, hepsinde bir şekilde gaza gelip maçları izledim. kimi zaman hafta arası gaza geldim, birine uyuz oldum inat ettim, lakin bir türlü beceremedim, o gerginliğe yenik düştüm. ilk defa geçtiğimiz sezonki maçta ciddi manada kararlı durdum. yurtdışında yaşamaya başladık zaten, interneti kapatıp hanımla kahvaltıya gittim. anasını sattığımın şeyine dayanamayıp hanıma bir ara skora baktırdım, bana söylememek şartıyla. ondan sonra da darlamaya başladım sürekli, nasıl gidiyor nasıl gidiyo diye. nasıl denk geldiyse ilk baktığında 1-0 önde olduğumuz o kısa süreyi yakalamış, malum maç da 1-1 sona erdi. sonra kendime çok kızdım, biraz daha dayanamadım diye.
bu yıl çok daha sağlam bir irade gösterdim, aynı şekilde telefonu kapayıp koşuya gittik. çok ciddi bir hissiyatım vardı becerebilirsem, hiç bakmazsam olacak bu iş diye. maç bitiminde arabaya geçip hanıma baktırdım, önce fenerbahçenin skoru gösterdi bana, 1 görünce bile şüphe etmedim, ama bizde 3'ü görünce o heyecan, mutluluk paha biçilemez oldu. önceki seneler için hepinizden özür dilerim, bunu 10 yıldır planladığım gibi yapmış olsam işler bu noktaya gelmezmiş..
*