• 1
    2019/20 sezonunun ilk yarısında statik orta saha ve kanatlarimizla yaşadığımiz problem. oyle görünüyor ki tempolu bir orta saha oluşturamazsak yine ayni problemleri yaşayacağız. *

    eger tempolu orta saha oluşturur ve beklerimiz de formda olursa ön taraftaki üçlümüz kafa rahatlığıyla enerjisini hücuma saklayarak yeteneklerini sergileyeceklerdir.

    topu 3. bölgeye hızlıca çok adamla getirirsek çok zor durdurulan takım oluruz. orta saha gücümüzü artıralım buna odaklanalim. *
  • 6
    bundan 10 yıl kadar önce topu 3. bölgeye taşımak için 3. bölgenin içerisinden bir isim (10 numara) kullanılırdı. neredeyse büyük takımların tamamı da 4-2-3-1 gibi sistemler ile oynar ve 10 numara üzerinden oyun kuracak şekilde sistemlerini belirlerdi.

    ve buna göre takımlar 10 numaranın arkasına 1 tane 8 1 tane de 6 numara koyardı, iş biterdi. topu 10 numara ile buluşturduğunda (ki 8 numaranın asli görevi bu sistemde budur) 10 numara topu taşır sana kilit açar gerekirse bir şut gerekirse asist ile iş yapardı.

    ancak günümüzde bu sistem değişti. tüm takımlar neredeyse 4-3-3 gibi bir sistemle oynamaya çalışıyor, ileri kanat oyuncularının pozisyonuna göre bu sistem 4-5-1 gibi evrilebiliyor. bunu da barcelona ile guardiola çıkardı, yani 4-3-3 şeklinde dizilmeyi kimse akıl etmiyordu da guardiola buldu değil, elinde xavi - iniesta - busquest vardı adamın orta sahada, üçünü koydu messi'yi 10 numaradan sağa çekti sola bir hızlı oyuncu daha koyup forveti de bitirici bir isimle tamamladı işlem bitti. ki onun oynamak istediği oyuna zaten 4-3-3 daha yatkın çünkü kendisinin tiki-taka antremanlarını izlerseniz en az 1 oyuncunun sürekli hareketli olarak pozisyon almasını, diğer iki arkadaşındaki presi markajdan kaçarak rahatlatmasını istiyor ve buna göre oyun kuruyor. elinde 2 tane mükemmel 8 varken 10 numaraya da ihtiyacı olmadı.

    oradan sonra da herşey değişmeye başladı. modern futbol dediğimiz bu dalgada herkes bunu yakalamaya çalışıyordu ancak kimsenin elinde xavi - iniesta yoktu doğal olarak barcelona dışında. o zaman ne yapıldı? 10 numara pozisyonunda yetenekli genç oyuncuları orta saha merkeze devşirmeye başladı dünya futbolu. bu da çok geçmeden meyvelerini verdi (zaten birbirine yakın pozisyonlardı) ve futbolun çehresi bir anda değişiverdi.

    4-4-2 ile ve "sahada boş adam ve boş alan bırakmamak" tanımı ile jurgen klopp'un gegenpress'inin mucitlerinden fatih terim bile bugün 4-4-2'yi de 4-2-3-1'i de bir kenara attı galatasaray'a bu oyun kurgusunu yerleştirmeye çalışıyor.

    maalesef olmuyor ama. olmayacak da. yani bu deneme sınav sonuçlarına göre konya'da işletme okuyabilecek bir öğrenciden hacettepe tıp kazanmasını beklemek gibi bir şey. biz bu oyunu oynamak için yetersiziz ve nedeni de açık. orta sahamızda belirgin net bir kurgu olmaması.

    xavi - iniesta - busquest olsun demiyorum elbette orta sahada ama 2 tane defansif özellikleri de bulunan 8 numara ve ayakları çok iyi bir 6 numara olmadığı sürece geçmiş olsun bu oyunu en fazla geçen seneki kadar oynarsınız ki geçen sene ilk yarıda en azından kağıt üzerinde çok iyi bir 6 ve 2 defansif özelliği bulunan 8 numaramız olmasına rağmen oynayamadık.

    bir duvar inşa etmeye çalıştığınızı düşünün. taşların birisi dik, birisi yatay, birisi çapraz koyulursa o duvarı inşa edemezsiniz. bizim inşa etmek istediğimiz duvar tiki - taka ama eldeki malzemeler bunu inşa edemez. yapmamız gereken eldeki malzemelere bakarak inşa edebileceğimiz oyunu yerleştirmek ve bunu mükemmelleştirmek olmak zorunda.

    doğru taktiksel kurgu, doğru oyun planı ve doğru sistem ile her takım topu 3. bölgeye taşıyabilir. mesela geçtiğimiz yıl ilk yarıda oynadığımız o kısır futbola +1 süratli kanat oyuncusu ekledik ve topu taşıma derdimiz kalmadı. ama bu çözüm mü? değil. çünkü o oyuncunun üzerine rakip 1 tane süratli bek attığında gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalıyorsun yine sahada çünkü tüm kurgun onun üzerine.

    bakın manchester united halen 4-2-3-1 üzerinde ısrar ediyor. jose mourinho ile birlikte kurmaya çalıştıkları sistemi ole devam ettirdi ve sadece bruno fernandes'i 10 numaraya eklediklerinde gözle görülür bir fark oluştu united'ın oyununda. orta sahasında pogba olan bir takımdan bahsediyorum, eksik parçayı tamamlamadan pogba bile yetersiz görülüyordu.

    doğru oynanırsa eğer yanlış ya da çağ dışı taktik yoktur, yeter ki doğru oynansın. bugün doğru bir 4-4-2 kurulursa işin rengi değişir. topu zaten 4-3-3 gibi dizildiğimizde de kanatlardan taşıyoruz çünkü zaten merkezde oyun kuracak adamımız yok, oyun kursun diye koyduğumuz oyuncular zaten sürekli kanatlara açılıyor. anlamı yok o zaman bunun üzerinde diretmenin.

    normalde bir sezonda 34 maç yapıyoruz, bunun en iyi ihtimalle 32'sinde rakip zaten kapanıp kontra oynamaya çalışıyor ve zaten top bizde oyunu orta alanın rakip sahadaki bölgesinde açmaya çalışıyoruz. bu durumda daha dominant bir sisteme geçiş yapmak zorundayız, iki tane 8 numara ve kanatlardan beklerin bindirmesi ile gelmeye çalışmak bizim forvetlerimizi topla buluşturmamızı engelliyor. madem öyle, iki tane 8 yerine 1 tane 8 bir tane de yardımcı forvet ile oynayalım ve 8 numara topu ileri sürekli doldurmaya çalışsın, kanatlar zaten içe kat eden tarzda adamlar hepsi, onların yardımı ile topu en azından 3. bölgede daha fazla tutabiliriz.

    madem biz modern futbola uyamıyoruz, modern futbolu kendimize uyduralım. bizim için en azından bu sorun da böylelikle çözülebilir.
  • 4
    pas hızını ayarlayan , isabetini sağlayan, doğru yöne pas tercihi yapan ve süratle toplu topsuz koşuları olan organize olmuş oyunculardan kurulu takımlarda görünmeyen sorun.
    kağnı gibi giden adamlar, isabetsiz bir pasla takımı hücuma çıkaramayanlar bu topu üçüncü bölgeye taşımaya tepki olarak varolurlar.
    bir adet caleb ekuban, kader keita profilinde topla süratlenip isabetli pas ve şut özelliği olan oyuncular bu işin katalizörüdür.
  • 5
    konu başlığının oyuncu ya da taktikle alakalı olmadığını düşünenlerdenim. son oynanan hatay maçımızda hocamızın aklındaki oyunu görünüyordu. maçın tamamında olmasa da anlık patlamalar şeklinde bu yıl ne tarz bir taktikle oynayacağımız anlaşılıyordu. bizi başarısız kılan taktik anlayışımız değil kadro uyumumuzun ve oyun pratiğimizin çok geç oturması. bu durumda ilk devreyi çöpe attırıyor ve anlaşılmaz bir taktikle oynuyormuşuz görünümü veriyor. her yıl dediğimiz gibi bu da transferlerin kampa yetişmemesinin sonucu. oyunun her şeyi olan orta saha tandemin hala belli değilken iyi bir taktikten bahsetmek taktik yorumlamalar yapmak çok güç.
tümünü göster
App Store'dan indirin Google Play'den alın