1
maç esnasında en sevdiğim anlardan biridir, deplasmanda atılan gollerde daha çok karşılaşılır bu durumla, fileden çıkan sesi duyar golgazm oluruz.
top kaleden içeri girerken oluşan sessizlik
-
-
2(bkz: 26 subat 2009 galatasaray bordeaux maci) dakikalar henuz daha 11. saniyeyi gösterirken oluşan sessizliktir.
edit: 20. değil 11.saniye imiş hattuya teşekkürler. * -
3maç ali sami yende ise ve golü deplasman takımı atıyorsa oluşan sessizliktir.hele ki dakikalar 85ten sonrasını gösteriyorsa ölüm sessizliği diye de adlandırılabilir
-
4(bkz: fırtına öncesi sessizlik)
-
5(bkz: olum sezsizligi)
-
6top yerden ve yavaş yavaş, rakibin canını acıta acıta gidiyorsa kaleye daha bir keyifli olur. ayağa fırlamak için tetikte beklenir. o an geldiğinde, o haykırış, coşku... paha biçilemez zevktir.
-
7bir anlıktır.
-
8(bkz: ve top ağlarımızda)
-
9
-
10kahvedeyseniz gol be sesinden yarım salise sonra duyarsınız bu sesi.
-
11yiyen için hüzün, atan için sevinç patlamasının resmi olarak başladığı andır..
-
12rakip takım kalesi önünde oluşan her pozisyonda veya golü galatasaray attı ise;
senelerin verdiği tecrübe ile nefesimi tutar ve içe doğru yutkunarak kulaklarımı tıkarım. (uçakta kulakların tıkanması gibi) top kaleye girdikten sonra yan ve orta hakemin hareketlerine bakarım. karadenizli olduğum için, kavrama zorluğumdan dolayı 2 saniye kadar "ulan doğrumu gördüm acaba" diye kendime muhakeme zamanı ayırırım, gol olduğunu kesinleştirip enstantaneyi hafızama kazıdıktan sonra en yakınımdakinin vay haline. kilom 115.
galatasaray kalesi önünde oluşan her pozisyonda veya galatasaray gol yedi ise;
senelerin verdiği tecrübe ile nefesimi tutar ve içe doğru yutkunarak kulaklarımı tıkarım. (uçakta kulakların tıkanması gibi) top kaleye girdikten sonra yan ve orta hakemin hareketlerine bakarım. kendime hak filan tanımam. sadece golü atanı hafızama yazarım. hemen bulunduğum yere çöküp sigara yakarak mağmadan başlayıp arş-ı alaya kadar bir küfür savurup mağlubiyetin sorumlusu olarak o hafta kime kafayı saracaksam onu gözümün önüne getirip çeşitli hayaller kurmaya başlarım. o esnada bana selam dahi verenin vay haline. -
13özellikle avrupa maçlarında, spiker tarafından yapıldığında çok can sıkan olay.
-
14bazı zamanlar bu sessizliği bozabilecek tek şey bayan taraftarlarımızın çığlıklarıdır.
-
15sadece ağır çekimde olur bu sessizlik. zira atılan gol lehinize ise topun kaleye girmesine gerek kalmadan bağrışmalar başlamıştır. top kaleye girince de herkes "gooööeeeaaaallllll" diye böğürür. aksine, topun girdiği kale kendi kaleniz ise, oluşan sessizlik sadece topun içeri girme anıyla sınırlı değildir, bir süre öyle sessiz oturur kalırsınız.
-
16bu sessizlik; eğer bizim kaleye giriyorsa genellikle eller kafaya gider ve "aman tanrım" şaşkınlığı ile "hay .mına koyim ya", "yedik .mına koyim" "böyle gol mü yenir .mına koyim" eşliğinde edilen küfürler ile bozulur.
eğer bizim takım atıyorsa "hadi oğlum hadi oğlum" diyerek sağındaki solundaki taraftarın kolu omuzu artık ele neresi geldiyse sıkılır ve top kaleye girdiğinde "gooooooooooooooool" diye bağırma eşliğinde havaya zıplanarak yanındaki taraftarın üstüne çıkılarak bozulur. bu sessizlik bazen de fatih terim in mühit erkasap ı tokatlaması gibi yanındaki taraftara girişme sesleri ile bozulur. benim tercihim "koyduk .mına koyim" diye bozmaktır.
(bkz: noktalama işareti olarak amına koyim) -
17bu sessizliğin kralı 19 mart 2009 galatasaray hamburger sv macinda olic'in attığı son golde yaşanmıştır sanırım. o öyle bir andı ki, herkesin başından aşağı kaynar sular döküldü sanki ve kimse ağzını açamadı...
-
18bi anda sanki ölüm varmış gibi hakemin düdüğünden başka bişeyin duyulmadığı an oluyor kendileri..en son a.madrid maçında yaşamıştım..son dakika golü gibiydi..kimse ne yapacağını bilmiyor ve dolmuş gözlerle sahaya bakmaktan kendini alamıyor..işte böyle bi an..
