• 129
    2020-2021 sezonunda şu an açık ara şampiyonluğa yürümüyor olmamızın sebebidir. ben sağdan sola soldan sağa paslar görmek istemiyorum artık. hızlı, ani akınlar ve önde basan takım görmek istiyorum. bu yavaş pas futbolu yüzünden kaç maç kilidi açmakta zorlandık, rakibe pozisyon hatta gol verdik, kırmızı kartlar yedik paslaşırken kaptırılan toplar yüzünden.
    ez cümle ben bu terimball'u değil 96-2000 arası terim'in önderliğini yaptığı o baskılı, presli hızlı futbolu istiyorum.
  • 83
    tamamen bizim taraftarın uydurduğu oyundur. fatih terim'in geçmiş başarılarına saygı duyuyorum. ama bu dönem geldiğinden beri bir planı yok. 3.5 sene olmuş, top falan oynatmıyor.

    lucescu ve hamza hamzaoğlu'nu sampiyonluga ragmen yolladı galatasaray. terim'in adı yetiyor ama hoca kendisine verilen krediyi cok fena harciyor. ben baskan olsam esasli bir hesaba cekerim hocayi artik. kadro ligin en iyisi. ezip gecmemiz gerek ama en azindan sacma sapan bir oyun izlemememiz lazim, abuk sabuk puanlar kaybetmememiz lazim. burada su olsa bu olsa demeyecegim, ama su kadro simdiye en az 7-8 puan fark atmis olmaliydi.
  • 15
    demekki öyle çok kariyerli oyuncular olmadan büyük bütçeli takım kurmadan da türkiye seviyesinde gayet yeterli bir takım olusturulabilirmiş. üzgünüm ama şu bir kaç haftalık performans bunu suratımıza bir tokat aşketmek vesilesiyle göstermiştir. bugün oynayamayan oyuncularımızın maliyeti ile oynayan oyuncularımızın ederi arasındaki farkı düşündükçe kederlere gark oluyorum.
  • 25
    beklerle karşı takım savunmasını olabildiğince genişletip, mümkün olduğunca çok adamı ceza sahasına sokuyoruz. akan oyunda bazen ceza sahasında 6 oyuncumuz bulunuyor. bu da bizi hücum varyasyonlarında çok çeşitli ve sanki öngörülemez bir yapıya büründüyor. izlemesi çok keyifli. tek sıkıntım kontralar. atak sonlandırmazsak başımıza dert açabilir.
  • 6
    fatih hoca'nın bence pep guardiola ve özellikle maurizio sarri'den esinlenip kafasında kurduğu oyun. şimdiye kadar üst seviyelerde oynatamasa da ocak 2020-mart 2020 arasında ligde başarıyla uygulamayı başardık bu oyunu. hocanın oynatmaya çalıştığı, bizim de (biraz da doğmamış çocuğa don biçerek) "terimball" şeklinde adlandırdığımız oyunun temel özelliklerine bakacak olursak;

    a) sahaya dizilişimiz 4-1-4-1 asimetrik. hocanın bizdeki 1. döneminden beri mükemmelleştirmeye çalıştığı bir diziliş. sözlüğümüzün değerli yazarlarından kaideyi taciz eden istisna (bkz: #2360690) entry'sinde detaylıca açıklıyor 4-1-4-1 asimetrik'i.

    b) oyuncu tercihlerimiz ise şu şekilde;

    bi) kalecimizin hem ayağı mutlaka düzgün olmalı, hem de savunma arkasına atılan toplarda çok atik olmalı. kısaca libero kaleci'miz olmalı. şanslıyız ki her konuda olduğu gibi bu 2 konuda da çok iyi olan fernando muslera'ya sahibiz.

    bii) savunma 4'lüsü: defanstaki oyuncuların birbirini tamamlaması önemli. saracchi-omar ve marcao-luyindama 2'lileri hücumcu bek-defansif bek, oyun kurucu stoper-savunma lideri stoper özellikleriyle birbirlerini tamamlıyor. geçen sene mariano ve donk'un varlığıyla takımımız savunmadan çıkış konusunda top-class seviyedeydi. ama hocanın mariano yerine omar, donk yerine luyindama tercihleri daha hibrit bir sistem istediğini gösteriyor bize. görüldüğü üzere sadece pas kalitemiz değil, geçişlerdeki hızımız da hoca için önemli. saracchi'nin bonservisini alabilirsek veya benzerini getirebilirsek savunmamız hem bireysel açıdan, hem sisteme uygunluk açısından ideal diyebiliriz. tabii stoper ikilimizin kaynak oluşturma amaçlı satılabileceği gerçeğini de göz önünde bulundurmamız önemli. bu konuda hem scoutlarımıza, hem de genç oyuncularımıza güveniyorum. 17 yaşındaki emin bayram şimdiden lig tecrübesi yaşadı ve 2-3 sene içerisinde ilk 11'imize girecek potansiyele sahip. hıza dayalı özelliklerini (hızlanma, maksimum hız vs.) geliştirmesi lazım sadece. ışık kaan arslan (19) ve metehan baltacı (18) da ümit vadeden genç stoperlerimiz. umarım bu saydığım 3 oyuncudan en az 2'sini kazanmayı başarırız.

    biii) regista ya da holding midfielder: orta sahadaki tek oyuncu için hoca şu an taylan'ı kullanıyor ve seri'yi istiyor. ikisi tam olarak aynı oyuncular değiller. seri çok daha iyi bir top dağıtıcısıyken (hakkını yemeyeyim taylan da çok geliştirdi kendini bu konuda), taylan ise çok daha dinamik bir oyuncu ve daha iyi bir savunmacı. bence hoca bu 2 oyuncuyu da opsiyon olarak bulundurup maçına göre yahut ikili arasındaki rekabetten (sadece oyuncu bazlı değil sistem bazlı) çıkacak sonuca göre kararını vermek istiyor. bence bize holding midfielder (taylan vb.) lazım ama tüm dişlileri beraber çalışırken görmeden kesin konuşmak zor. belki regista (seri vb.) daha çok işimize yarayacak. bu mevki için alttan gelen 17'lik bartuğ elmaz'ı da unutmamak lazım. gereken gelişimi gösterirse formayı rahatça kapar.

    biv) sağ ve sol iç: bence sistemin en önemli parçaları. hoca bu 2 bölgeye 2 tane box to box istiyor açıkça. hocanın hem belhanda'ya gösterdiği teveccüh, hem de jakub moder, ismaila coulibaly gibi tercihleri bunu kanıtlar nitelikte. hocanın oynatmaya çalıştığı oyun için bu 2 oyuncunun her şeyi yapan oyuncular olması çok önemi. zaten en zorlu kısım bu bölgeyi oluşturmak. bu bölgede oynayacak 2 oyuncuyu bulursak terimball'u avrupa maçlarında da rahatça görebiliriz. bu arada sol iç mevkisi için şahsi önerim odense'li mads frokjaer-jensen olacak (bkz: #2976384). kendisinin tam hocanın aradığı oyuncu olduğu kanaatindeyim. 3-4 milyon euro civarına bağlayabileceğimiz bir oyuncu olması da cabası.

    bv) sağ ve sol kanat: bence hoca kanatlarda da birbirini tamamlayacak oyuncular istiyor. feghouli-garry, feghouli-onyekuru gibi. ideal bir senaryoda bu 2 mevki; bir kanatta oyun aklı olan, hücumdaki oyun kurulumunun lideri olacak bir oyuncu (feghouli gibi ama daha iyisi), öbür kanatta 2. forvet gibi oynayacak, hızıyla ve dayanıklılığıyla ön plana çıkacak bir oyuncudan oluşacaktır. benim aklıma gelen iki oyuncu sağ kanat için edin visca (kendisini alamayız tabii ki, benzeri ve çok daha genci), sol kanat için de arif erdem (mümkünse fetöcü veya başka bir tarikatçı olmayan versiyonu). sol kanada yapılacak olası onyekuru transferi bu konudaki çoğu ihtiyacımızı karşılayacaktır ama terimball mükemmer işlesin istiyorsak onyekuru'dan daha fizikli, daha iyi pas atan ve daha iyi orta açan birini bulmalıyız. ben ali yavuz kol'u bu role çok yakıştırıyorum. doğru gelişimi gösterirse kendisini monte edebiliriz. henüz 19 yaşında ve potansiyeli çok yüksek. umarım hem o, hem de biz iyi değerlendiririz bu potansiyeli.

    bvi) forvete de bir adet pivot santrfor lazım. hocanın son döneminde transfer listelerimizde bulunan andreas cornelius, vedat muriqi, aleksandr sobolev, benjamin tetteh, alexander sörloth, nikolay komlichenko gibi isimler bu profildeydi. alamadığımız bu isimler arasında hocanın en memnun olacağı isim ise sörloth olurdu kanımca. forvetimiz hem iyi pres yapmalı, hem iyi top dağıtmalı, hem hava toplarında iyi olmalı, hem iyi top saklamalı, hem de iyi bitirici olmalı. bu özelliklere sahip bir oyuncu bulmak hakikaten çok zor değil. mesela sörloth bu özelliklerin hepsine azami ölçüde sahipti.

    c) işler tıkırında yürürse oynayacağımız oyun ise;

    - savunmadan pasla çıkmaya dayalı ama zorlandığımızda uzun top atıp düşenleri toplamamızın da mümkün olacağı,

    - rakip kim olursa olsun önde bol bol pres uygulayacağımız (bu hocanın alametifarikasıdır ama son döneminde oyuncu profilimizden dolayı uygulayamadık),

    - hem sette, hem geçişlerde etkili olacağımız, ceza sahasına çok sayıda adamla gireceğimiz,

    - savunma geçişlerinde ve rakibi yarı sahamızda beklediğimiz dönemlerde zaaf yaşamayacağımız,

    - dönen topları rahatlıkla toplayıp kontra-ataklara izin vermeyeceğimiz,

    - rakibin başını döndüren paslaşmaları bol bol göreceğimiz,

    bir oyun olacaktır.

    d) şu an bu oyuna çok yakın değiliz maalesef. orta saha, kanat ve forvetteki eksiklerimiz bizi bu oyunu oynamaktan alıkoyuyor. bu oyuna en yakın oyunu oynayabileceğimiz 11 ise 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı 11'i (muslera-saracchi in, okan-emre taşdemir out). yani;

    muslera-omar-luyindama-marcao-saracchi-taylan-feghouli-belhanda-emre kılınç-arda-babel

    ligimizde oynamış yahut transfer hedefimiz olmuş oyunculardan kurulu bir 11 ise;

    muslera-omar-luyindama-marcao-saracchi-taylan-visca-evander-mads jensen-onyekuru-sörloth

    bu oyuncular olmasa bile benzerleri (daha ucuza alabileceklerimiz ve sisteme daha uygun olacak isimler) ile top class takımlara rahatça kafa tutar, anlamsız 4-1-4-1 düşmanlığına da son veririz. ortada makas falan bırakmayız*.

    kadromuzda bulunan bartuğ elmaz, emin bayram, ışık kaan arslan, süleyman luş, emre kılınç, kerem aktürkoğlu, ali yavuz kol vb. isimler ve alacağımız diğer genç türk yeteneklerin birkaçının yukarıda yazdığım fantazi 11'e monte edilmesi de elimizi çok rahatlatır. sistemi başarıyla kurarsak bu oyuncuları da monte etmemiz çok zor olmayacaktır, iş ki doğru oyuncularla 11'imizi kurmayı başaralım.

    sonuç olarak terimball'ı hakkını vererek oynamaya bir 4, bir 1 uzaktayız. saracchi'yi tutup, defanstan gidecek oyuncularımızın yerini muadilleriyle doldurup, ön tarafı da hocanın istekleri doğrultusunda halledersek şu an yarım yamalak oynadığımız terimball'ın hasını tüm dünyaya gösteririz. bunu yapmak için ise 15-20 milyon euro civarı paraya ve doğru tercihler yapmaya ihtiyacımız var. sattığın kadar al kuralının 2021 yazında kalkacağını ve yüksek maaşlı oyuncularımızın neredeyse hepsinden 1.5 sene içinde kurtulacağımızı göz önünde bulundurursak bunu başarabiliriz. bize gereken ise işinin hakkını verecek, güçlü bir yönetim (bkz: #2991563). hocasıyla, teknik ekibiyle, taraftarıyla, her şeyimizle hazırız bu dönüşüme. tek eksik bu dönüşümü gerçekleştirmeye cesaret edecek kadar vizyoner, bu dönüşümü gerçekleştirebilecek kadar becerikli ve network sahibi, hocanın arkasında duracak kadar da basiret sahibi bir yönetim. şu anki yönetim adaylarımız arasında maalesef bu profile uyanını göremiyorum, umarım o konuda da güzel bir sürpriz yaşarız.

    çünkü hem fatih hoca, hem de taraftar terimball'ı avrupa devlerine karşı görmek istiyor. çünkü verilmiş bir söz, vazgeçmediğimiz bir hayal var.
  • 39
    maç içerisinde azar azar olsa da görmekten çok keyif aldıran oyun.

    bir adet oyun kurucu defens beki, hareketli hücum kanatları, gezgin ve sprinter bir forvet ile taylan'ın yanına ikinci bir taylan olması durumunda amacına ulaşacaktır. görünen o ki toplamda 4 adet transfere ihtiyaç var. ancak eldeki ekonomik imkanlar buna izin vermiyor. zaten defans beki alınmaz, iki tane bir ayağı orta sahada olan kanat oyuncusu da alamayız. olsa olsa 1 tane alırız. forvet için ne falcao ne de diagne hocanın oyunu için elverişli değil. oğulcan aradağı isim midir? şu an bunu söylemek için çok erken.

    devre arası transfer döneminde fazla beklentiye girmemek şartıyla, kurulmaya çalışılan oyun düzeni için iyi bir orta saha ve forvet alınabilirse bambaşka bir şey izleriz.
  • 46
    takımın geçen seneye göre daha derli toplu oynadığı ve maç içinde sınırlı dakikalarda da olsa güzel futbol izlettiği doğru fakat her maçta gördüğümüz son derece normal paslaşmaların terimball adıyla paylaşılması beni artık rahatsız ediyor. bakıyorum bakıyorum bulamıyorum. kendi kendime "yahu bu pozisyonun hazırlanışında benim göremediğim ne var?" diyorum. elbette çok güzel enstantaneler de görüyoruz ama büyük çoğunluğu abartılacak şeyler değil. takımın toparlanması beni çok mutlu etmekle birlikte uçan kaçan bir futbol da oynamıyoruz. herhangi bir futbol felsefesine uygun da oynamıyoruz. oynadığımız oyun her maçta farklılıklar gösteriyor. doğru yaptığımız belli başlı şeyler ise maçları kazanmamızda büyük rol oynuyor ama bu doğrudan herhangi bir felsefenin ürünü değil. umarım böyle bir felsefeye de ulaşma imkanımız olur ya da çalışılmış ve hafızaya atılmış oyun içi paslaşmalarımız da artar. fakat abartılardan uzak olunmalı. kendi kendimizi şişirmeye gerek yok.
  • 169
    fenerbahçe’ye kadıköy de top göstermediğimiz, uçan kaçan beşiktaş’ı kaleye yaklaştırmadığımız, iki porto maçında da uyguladığımız ve hatta gücümüzün yettiği kadar paris maçında da yapmaya çalıştığımız bir futbol sistemi. gördüğünüz gibi sadece küçük maçlarda işe yarıyor. bu arada bu sezon hem dizilişi hem zihniyeti tamamen değiştirdik. artık 4-1-4-1 terimball’u yerine, daha hızlı üçüncü bölgeye dikine toplar atarak 4-2-3-1 oynuyoruz.
  • 38
    https://twitter.com/...919242421821442?s=19

    attığımız ilk gol öncesi 12 pas yaptıran oyun. sanırım sadece ömer bayram topa değmiyor. pasları da incelerseniz genelde max iki yan üçüncü pas mesafe kat eden şekilde atılıyor.

    (bkz: 26 aralık 2020 trabzonspor galatasaray maçı)

    bazen uygulama kısmında sorun yaşasak da dikine hareket edebildiğimiz bölgelerde oldukça etkili ataklar sergilemizi sağlıyor.
  • 5
    oynanabilmesi için ilk 11’deki oyuncuların en az 8 tanesinin teknik özelliğinin üst düzey olması lazım. geçen sene sivasspor ve fenerbahçe deplasmanlarında ve bu sezon başakşehir ve sivasspor deplasmanlarında bu oyun sisteminde oynadık. 4 maçta 10 puan alırken bütün maçlarda muazzama yakın oynadık.

    23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı

    muslera - mariano - donk - marcao - saracchi - seri - belhanda - feghouli - falcao = 9 oyuncu

    8 mart 2020 sivasspor galatasaray maçı

    muslera - mariano - donk - marcao - saracchi - lemina - seri - feghouli - falcao = 9 oyuncu

    20 eylül 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçı

    marcao - saracchi - taylan - belhanda - emre kılınç - feghouli - arda - falcao = 8 oyuncu

    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı

    okan - marcao - taylan - belhanda - emre kılınç - feghouli - arda - babel = 8 oyuncu

    görüldüğü gibi 4 maçta da teknik özelliği fazla oyuncuların ağırlığı var. yukarıdaki isimlerin yanında ömer bayram - onyekuru - elabdellaoui - luyindama gibi fizik özelliği yüksek en fazla 2 oyuncu eklenmiş.
  • 99
    vatan hainleri ne derse desin, tüm dünyanın kıskandığı sistemdir. futbolumuz bu kadar iyiye giderken, teknik ekibi eleştiren batı'nın uşakları tarih sahnesinden silinmeye mahkumdur.

    koskoca guardiola, acaba emre akbaba'nın terimball'a bu kadar ayak uydurması neyin sihridir diye kafa yorarken, sırf evlat diye akbaba'yı eleştirenlerin amacı bellidir, oradan aileyi yani terim'i vurmak istemektedirler.

    kimse galatasaray'ın yükselişini bu iftiralarla bozamaz. ustalık döneminin başından beri, bekinden stopere, stoperden kaleciye, kaleciden tekrar bekine şeklindeki muazzam pas trafiğini çözemeyen bu köhnemiş zihniyet, tarih sahnesinden silinmeye mahkumdur.

    dünya beş top ligden büyük, futbolda gelecek ise terimball'dur.
  • 124
    aslında böyle bir şey vardı. mesela 2011-2013 yılları arasında terimball = içsahada galatasaray ilk yarı 1' di. bu biraz iddaa terimi gibi oldu ama şöyle anlatalım ; hakem düdüğü çalar ve savunma çizgimiz orta sahaya kadar gelir, en uçtaki adamla birlikte rakibi boğmaya başlardık. 96/2000 de böyleydi aslında. hani bazı başlıklar var sözlükte tolunay kafkas ile ilk yarı sıfır keyfi, aykut kocaman ile alt keyfi diye. terimball için de fatih terim ile ilk yarı 1 keyfi diyebiliriz.
    ama noolduysa hocaya 4. döneminde oldu. bu sezonun devre arasına kadar 'hocanın elinde istediği tarzda adam yok. o yüzden bu mıymıy oyunu tercih ediyor' diye kendimi kandırdım. hatta sözlükteki çogu arkadaş da babel' li, feghouli'li, falcao /diagne'li kadrodan dolayı bu az eforlu pas futbolunu oynadığımızı yazıp çizdiler. ama devre arasındaki transferlerden sonra gördük ki sorun kadro değilmiş. elimizde tempolu orta sahalar, hantal olmayan bek ve stoperler, süratli ve pırpır kanatlar ve de mohammed gibi dominant bir forvet varken de biz bu leş pas oyununu oynamaya çalışıyoruz.
    ulan biz 1., 2. ve 3. terim döneminde 2-0 geriye düşsek bile maçı çevirme inancımız olurdu. şimdi 1-0 geriye düşsek 'aha yaprağı yedik! bu maç dönmez, puan kaybettik!' diyoruz.
    velhasıl kelam terimball diye birşey vardı eskiden. keşke hoca bir sabah uyanıp yüzünü yıkayıp aynaya bakınca şöyle geçmişi hatırlasa... en iyi savunmacımızın forvetimiz olduğu günleri, orta sahalarımızın ayak basmadık yer bırakmadığı günleri, beklerimizin kendi yarı sahamıza dönmediği günleri hatırlasa... belki o zaman gerçek terimball' u yeniden izleyebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın