• 26
    neden tenis?

    -tenisi her yaşta öğrenmeye başlayabilirsiniz. tenis üç kuşağın bir arada oynayabileceği bir spor dalıdır.
    -tenis oynarken kız erkek ayrımı olmadığı gibi grup halinde de oynayabilirsiniz.
    -tenisin gelenekleri ve kuralları size sporun neler verebileceğini gösterir.
    -tüm kaslarınız ve beyniniz birbirleri ile koordineli olarak çalışır.
    -sakatlanma riskiniz son derece düşük bir spordur.
    -formda kalırsınız çünkü yağ ve kalori yakımını maksimuma çıkarır.
    -sizi daha sosyal yapan ortamlara girer. yeni arkadaşlar edinirsiniz.
    -kendinize güveniniz ve disiplininiz artar.
    -su içmenin keyfini, akşamları rahat uyumanın sırrını çözmüş olursunuz.
  • 28
    tüm zamanların en uzun maçları:

    en uzun maç: 2004 roland garros'ta fabrice santoro arnaud clement'i 3-2 yenmiş. (6 saat 33 dakika)
    en uzun tek bayanlar maçı: 1984'de vicki nelson jean hepner'ı 2-0 yenmiş. (6 saat 31 dakika). ayrıca bu maçta 29 dakika süren tenis tarihinin en uzun rallisi yaşanmış. inanılmaz kolu kopar insanın, ralli 643 vuruş sürmüş.
    en uzun çiftler maçı: 2002 davis cup maçında lucas arnold/david nalbandian çifti yevgeny kafelnikov/marat safin çiftini 3-2 yenmiş. (6 saat 20 dk.)

    edit: rekor kırıldı; tarihin en uzun maçı: 23 haziran 2010 nicolas mahut john isner maci
  • 32
    oynarken bir raket, bir duvar ve bir de topa ihtiyacınız var. geri kalan malzemeler futbol oynarken de kullandığınız malzemeler. ayrıca ben cemiyet hayatında pek hazzetmem. sosyete değilim. aylık gelirim de fakirlik sınırın altında ama tenis oynarım.
    peşin edit: 4 kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 11 ocak 2010 günü 2 bin 891 tl 52 kuruş olarak hesaplandı.
  • 33
    oynarken bir raket, bir duvar bir de top dı$ında edevatlara da ihtiyaç duyulan spor dalıdır. tenisle diğer sporları karı$tırmamak gerekir. futbol oynamak için bir top ve mahalleden herhangi bir insan yeterlidir. ama tenis öyle değildir. hangimiz yolda yürürken ''ıhıııı bizimkiler tenis oynuyor gel biraz da biz oynayalım'' demi$tir. zaten bir top, bir raket bir de duvarla oynanabilen bir spor olsaydı türkiye'de alır ba$ını gider, uluslararası turnuvalara türk tenisçiler damga vurur, tenis denilince aklımıza hülya av$ar gelmez, bugün futbol değil tenis konu$uyor olurduk.
  • 34
    eğer zihniyetteki sıkıntı aşılır da yaygınlaşırsa mahalledeki çocukların çağırmadan gelecekleri ve oynamak için can atacakları spordur. bu konu türkiye'de tenis başlığı altında incelense fena olmaz aslında. keza diğer sporlar da.

    eğer tenisin oynanılabirliğinin, müsabaka sırasında sakatlanma riskinin az olduğunun ve hatta rakiple temas gerektirmeyen bir spor olduğunun farkına varılır ve fair play için cuk oturacak olan bir spor olduğu hatırlanacak olursa, tenisin türkiye'de gelişimi için önümüzde hiç bir engel kalmayacaktır zaten.
  • 37
    ne yazık ki hala zengin sporu olarak biliniyor.

    1- türkiye'de birçok yerde belediyenin ücretsiz kortları var. saati 5-10 lira civarı olan daha lüks kortlar da var. kort mu bulamadın geç duvarın karşısına sabaha kadar oyna. hele hele 3 büyük şehirde yaşıyor ve tenis kortu yok napalım dersen yuh derim.
    2- globalleşen dünyada artık herşeyin kalitesizinden en kalitesine kadar ürün çeşidi var. 30 tl vererek pekala oynayabileceğin bir " kaliteli " tenis raketi alırsın. ben 4-5 sene önce paraya kıyıp 90 liraya aldım. hala sapasağlam.
    3- tenis kültürü olmayan bir ülkede hadi gel iki tenis sallayalım demezsin hadi kahveye gidip "futbol" maçı seyredelim dersin.
    4- futbol kadar basit bir spor tabi yok. fakat özellikle basketbol, yüzme, kayak gibi sporlar zengin sporu değilde neden tenis zengin sporu oluyor anlamış değilim.
    5- bu ülkede, devletin futbola harcadığı paranın binde biri tenise harcansaydı, bugün ülkenin dört bir tarafında tenis oynanıyor olurdu. ha futbola harcadı da ne oldu o ayrı bir tartışma konusu...
  • 38
    (bkz: roger federer) ile karşılaşmadan önce sıkıcı, sıradan bulduğum spor dalı. şimdi ise federer' li nadal'lı finallerin heyecanının, tadının çok ayrı olduğunu düsündüğüm spor dalıdır. teniste sporcunun zekasını oyuna yansıtması oyuna o kadar fazla heyecan katar ki bir de rakip hırsıyla imkansız dediğin topa yetişip vurması insanı hayrete düşürür.
    türkiye'de marsel ilhan'la beraber ilginin arttıgı görülüyor. umarım ilgi daha da artacaktır.
    http://www.facebook.com/...o.php?v=147725597776
    http://fliiby.com/file/333261/91di04ttkr.html
  • 43
    *
    djokovic ve nadal önderliğinde ünlü tenisçiler japonya'daki depremzedeler yararına bir gösteri maçı yapacak. maç bugün* miami'de fort lauderdale strikers takımına karşı yapılacak. oynayanlar arasında ferrer ve murray de var. diğer sporcular şöyle: kei nishikori, david ferrer, fernando verdasco, feliciano lopez, viktor troicki, juergen melzer, marcos baghdatis.
  • 45
    hafta sonu arkadaşlarla tenis üzerine konuşurken, 1990'ların tenisinde rekabetin daha fazla olduğunu iddia etmem üzerinde, son yıllarda çok daha fazla rekabetin olduğu cevabını aldım. bunun üzerinde atp dünya sıralamasını (aşağıda ilk beşleri yazdım - http://www.atpworldtour.com/...r-End-Rankings.aspx) inceledim ve bulgularım iddiamı destekliyor:

    - 1991 ve 1992 yıllarında ilk ikide aynı kişiler var ama sıralama yer değiştirmiş: stefan edberg ve jim courier
    - 1994 ve 1995 yıllarında ilk iki sıralaması aynı: pete sampras ve andre agassi
    - 2003 ve 2004 yıllarında ilk ikide aynı kişiler var ama sıralama yer değiştirmiş: andy roddick ve roger federer
    - 2005, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010'da ilk sırada aynı kişiler var, sadece 2008 ve 2010'da birinci ve ikilnci yer değiştirmiş: roger federer, rafael nadal ve novak djokovic.
    - 2008, 2009 ve 2010'da ilk döt sırada aynı kişiler var: roger federer, rafael nadal, djokovic, novak ve andy murray.
    - federer'in rakiplerinden sadece andy roddick ve rafael nadal birinci sıraya yükselebilmiş.
    - federer, ilk beş içinde olduğu 2003-2010 arası dönemde sadece birinci ve ikinci sırada yer almış.
    - pete sampras ilk beş içinde olduğu 1992-2000 arası dönemde 1992, 1999 ve 2000'de olmak üzere üç kez üçüncü olmuş.
    - pete sampras'ın birinci olduğu 1993-1998 arası dönemde 5 farklı kişi ikinci olmuş: michael stich, andre agassi, michael chang, patrick rafter ve marcelo
    rios.

    1990: 1 edberg, stefan 2 becker, boris 3 lendl, ivan 4 agassi, andre 5 sampras, pete

    1991: 1 edberg, stefan 2 courier, jim 3 becker, boris 4 stich, michael 5 lendl, ivan

    1992: 1 courier, jim 2 edberg, stefan 3 sampras, pete 4 ivanisevic, goran 5 becker, boris

    1993: 1 sampras, pete 2 stich, michael 3 courier, jim 4 bruguera, sergi 5 edberg, stefan

    1994: 1 sampras, pete 2 agassi, andre 3 becker, boris 4 bruguera, sergi 5 ivanisevic, goran

    1995: 1 sampras, pete 2 agassi, andre 3 muster, thomas 4 becker, boris 5 chang, michael

    1996: 1 sampras, pete 2 chang, michael 3 kafelnikov, yevgeny 4 ivanisevic, goran 5 muster, thomas

    1997: 1 sampras, pete 2 rafter, patrick 3 chang, michael 4 bjorkman, jonas 5 kafelnikov, yevgeny

    1998: 1 sampras, pete 2 rios, marcelo 3 corretja, alex 4 rafter, patrick 5 moya, carlos

    1999: 1 agassi, andre 2 kafelnikov, yevgeny 3 sampras, pete 4 enqvist, thomas 5 kuerten, gustavo

    2000: 1 kuerten, gustavo 2 safin, marat 3 sampras, pete 4 norman, magnus 5 kafelnikov, yevgeny

    2001: 1 hewitt, lleyton 2 kuerten, gustavo 3 agassi, andre 4 kafelnikov, yevgeny 5 ferrero, juan carlos

    2002: 1 hewitt, lleyton 2 agassi, andre 3 safin, marat 4 ferrero, juan carlos 5 moya, carlos

    2003: 1 roddick, andy 2 federer, roger 3 ferrero, juan carlos 4 agassi, andre 5 coria, guillermo

    2004: 1 federer, roger 2 roddick, andy 3 hewitt, lleyton 4 safin, marat 5 moya, carlos

    2005: 1 federer, roger 2 nadal, rafael 3 roddick, andy 4 hewitt, lleyton 5 davydenko, nikolay

    2006: 1 federer, roger 2 nadal, rafael 3 davydenko, nikolay 4 blake, james 5 ljubicic, ivan

    2007: 1 federer, roger 2 nadal, rafael 3 djokovic, novak 4 davydenko, nikolay 5 ferrer, david

    2008: 1 nadal, rafael 2 federer, roger 3 djokovic, novak 4 murray, andy 5 davydenko, nikolay

    2009: 1 federer, roger 2 nadal, rafael 3 djokovic, novak 4 murray, andy 5 del potro, juan martin

    2010: 1 nadal, rafael 2 federer, roger 3 djokovic, novak 4 murray, andy 5 soderling, robin
  • 50
    --- alıntı ---

    ace: servis kazanılan direkt sayı.
    avantaj: oyunun berabere olmasından sonra alınan ilk sayı.
    all-arounder: hücum ve müdafaa özelliklerine sahip olan, tenis kortunun her yerinde vuruşlarını mükemmel bir şekilde kullanabilen oyuncu.
    ayak hatası: servis atışı sırasında oyuncu topa vurmadan arka çizgiye veya sahaya ayağı ile basması servis hatası olarak kabul edilir.
    back court: tenis sahasının arka çizgisi ile 3/4 kort arasında kalan bölge arka çizgi oyuncularının kullanmayı tercih ettikleri alan.
    geri çizgi: tenis sahasının her iki tarafında fileye 11.38 metre uzaklıkta bulunan kort sınırını belirleyen arka çizgidir.
    berabere: oynanan oyunlarda sayıların 40-40 olması.
    basit hata: rakipten hiçbir baskı gelmediği halde yapılan hata.
    çift hata: aynı servis alanına üst üste servis hatası yapılması. çift hata yapan oyuncu bir puan kaybeder.
    çim kort: geleneksel tenis kortu zemini. bakımı masraflı olduğundan ve zaman aldığından gittikçe daha az tercih edilmektedir. iyi bir drenaj sisteminin kurulu olması gerekir. hızlı bir oyun için idealdir.
    çizgi hakemi: görevleri, topun oyun sahasına düşüp düşmediğini kontrol etmektir. kararları kule hakemince onaylanır.
    drive: genellikle üstten eğilimli güçlü vuruşlar yapılarak direk sayı almak, filedeki oyuncuyu geçmek için yapılan vuruşlar.
    ikinci servis: başarısız olan birinci servisin ardından atılan ikinci servis.
    koridor: tekler çizgisi ile çiftler çizgisi arasında kalan alan.
    kort: tenis sahası.
    kısa vuruş: rakip sahanın file ile yarım kort arasına düşen, düştükten sonra az seken alttan eğilimli vuruştur.
    karşılayan: servis topunu karşılayan oyuncu.
    küt vuruş: genellikle yeterince yükseğe veya geriye atılmamış topu karşılamak için yapılan kuvvetli vuruştur. servis vuruşuna benzer.
    kesik vuruş (slice): topa alttan falso vererek yapılan vuruştur. topun vuruştan sonraki uçuşu nete yakın geçer, sektikten sonra fazla yükselmez ve kayarak büyük bir süratle ilerler.
    lucky loser (şanslı kaybeden): eleme turnuvalarında son turda kaybeden isimlerden, ana tabloya çekilen isimlerin yerine girebilen oyunculara denir.
    lob (aşırtma): fileye yaklaşan rakip tenisçiyi zor durumda bırakmak için arkasına doğru yapılan aşırtma vuruştur.
    let: topun fileye dokunarak karşı çaprazdaki servis sahasına geçmesine let adı verilir. bu durumda servis atışının tekrarlanması gerekir.
    merkez nokta: arka çizgiyi ortadan ikiye ayıran çizgidir. servis kullanan oyuncu bu çizginin sağından ya da solundan doğru servis karesine servis atabilir.
    maç puanı: tenisçinin maçı alması için gerekli olan son puandır.
    mini-break: tie-break esnasında rakip serviste kazanılan puanlara denir.
    oyun: bir sette yer alan bölümlerin her biridir. her sette en az altı oyun oynanır.
    overrule: baş hakemin diğer hakemler tarafından verilen bir kararı değiştirme ya da düzeltme hakkıdır.
    paralel top: topun sol/sağ yan saha çizgilerine paralel vurulması.
    penaltı puanı: sportmen olmayan davranış nedeniyle puan düşülmesidir.
    ralli: servis atışından sonraki karşılıklı vuruşlar.
    receiver (karşılayan): servis topunu karşılayan oyuncu.
    return: servis karşılama.
    servis kırılması: servis atan oyuncunun kendi oyununu kaybetmesi
    sert zemin: asfalt, beton veya benzer malzemeden yapılan korttur.
    seribaşı (seeding) sistemi: turnuvaya katılan en iyi oyuncuların numaralanmış listesidir.en iyi oynayanlar genel sıralamada daha alt sıradaki oyuncularla eşleşirler. bu da üst sıralardaki oyuncuların ilk turda birbirlerine karşı oynamaları engellenmiş olur.
    servis: her puan bir servis atışıyla başlar. oyuncu arka çizginin gerisinde çizgiye basmadan servis atar. servis atan oyuncu oyuna başlangıç servisini sağ taraftan kendisine göre karşı sahadaki sol servis karesine atar. takip eden sayılarda her puan başlangıcında yer değiştirir.
    servis vole: servis attıktan sonra oyuncunun fileye doğru koşup vole vuruşuyla puan almak.
    set: her set 6 oyundan oluşur.5-5 berabere durumunda oyun yediye uzar. 6-6 durumunda tie-break oynanır.
    set puanı: seti kazanmak için gereken son puandır.
    smaç: fileye yaklaşan oyuncunun aşırtma vuruşlarına karşı geliştirdiği servis vuruşuna benzeyen küt vuruşudur.
    swing: raketin, kavisli hareketlerle önden arkaya veya arkadan öne doğru götürülmesine denir.
    sweet spot (tatlı nokta): mükemmel ve iyi bir vuruş hissi ile vuruş yapabilmek için raketin yüzeyindeki merkezi alandır.
    toprak kort: genellikle kiremit tozundan yapılan, teknik açıdan en yavaş sahadır.
    tel çekmek: oyuncular raketle topa vurabilmeleri için rakete belli bir gerginlikte çekilmiş olan telleri kullanırlar. oyun stiline göre farklı gerginlik ayarı yapılır.
    tatlı nokta: mükemmel ve iyi bir vuruş hissi ile vuruş yapabilmek için raketin yüzeyindeki merkezi alandır.
    tie-break: 6-6′lık beraberlikte oynanan oyundur. iki farklı olmak üzere yedi sayı alan kazanır.
    unforced error (basit hata): rakipten hiçbir baskı gelmediği halde yapılan basit hata.
    vole: bir oyuncu top yere değmeden yaptığı vuruşa denir.
    yaklaşma vuruşu: oyuncunun file önüne gelebilmesi için orta korttan yaptığı forehand veya backhand vuruşları.
    yarım vole: top yere değdikten hemen sonra yapılan vuruştur.
    yardımcı el: raket tutmayan eldir. dengeleyici pozisyonundadır.

    http://tinyurl.com/3svgl4z
    --- alıntı ---

    güzel bir blogmuş: http://tenisoyunu.blogspot.com/
App Store'dan indirin Google Play'den alın