• 22
    ümit aktan ve ekibinin tgrt'de için hazırladığı "telekritik" isimli spor magazin programı (ki türk televizyonculuk tarihinin ilk spor magazin programıdır) çok beğenilince; o dönem kanal 6'da çalışan şansal büyüka, ekibiyle birlikte telekritik rakip olarak "sporvizyon" diye bir program yaptı. bu program da telekritik gibi çok sevildi. türk halkının spor ve magazinin bir arada harmanlandığı programlara duyduğu ilgi fark edildi. şansal büyüka ve ekibi kanal 6'dan kanal d'ye transfer olunca bu furyayı devam ettirmek istedi, fakat sporvizyon'un isim hakları kanal 6'da kalmıştı. yeni bir spor magazin programı hazırlamak isteyen şansal büyüka'ya, o dönem aynı ekip içerisinde yer alan ali sami alkış'tan bir öneri geldi: televole. evet, televole'nin isim babası ali sami alkış'tır. :)

    televole'yi hazırlayan ekip aybars hünalp, akın sel, can tanrıyar, oğuz tongsir gibi isimlerden oluşuyordu. programı güntekin onay sunuyordu. şansal büyüka - güntekin onay ve akın sel hariç - ekibini alıp kanal d'den show tv'ye transfer oldu. böylelikle hem kanal d'de hem de show tv'de iki tane televole yayımlanmaya başladı. işte acun ılıcalı denen arkadaşın televizyonculuğa başlaması tam da bu noktada başlamıştır. şimdilerde fenerbahçeliliğiyle meşhur acun ılıcalı, o dönem show tv'ye geçmeyip kanal d'de kalan akın sel'in yerine beşiktaş muhabiri olarak görev almıştır. acun ılıcalı'nın yükselişinin başladığı bu noktada, akın sel'in de çöküşü başlar. akın sel ve güntekin onay bir süre sonra star tv'ye transfer olur. böylelikle aynı gün, aynı saatlerde kanal d, show tv ve star tv'de olmak üzere üç kanalda birden televole yayımlanmıştır. :) bir ara tekrar show tv'ye geçip şansal büyüka'nın ekibinde yer alan akın sel ise düşüşüne çare bulamamış, zamanla kaybolup gitmiştir. hey gidi...
  • 23
    bugün kolay kolay röportaja bile izni olmayan futbolcuların samimi anlarının görebildiğimiz eski tv programı. farklı mizah anlayışı ve sıradışı içerikleri vardı.

    örneğin: ligin yayın haklarının sıcak gündemde olduğu bir dönem „lig havuzu sadece televole‘de..az sonra!“ tarzı meraklandırdılar. sonra gelen görüntüler futbolcuların yüzme havuzundan görüntüleriydi.
  • 24
    sosyal medya çağında futbolcuların hatta malzemeci dahil tüm staff'ın para karşılığı çektiği nice "story"nin bedavadan çekilip ulusal kanalda şimdiki televizyonlarda hayal bile edilemeyecek berraklıkta bedavaya yayınlandığı türk televizyon efsanesi. mesela şifo mehmet'in şifo mehmet olduğu zamanlarda, eğer akın sel sepet vince çıkıp da balkondan girerek röportaj yapmasaydı, kimselerin adamın evini görme/bilme şansı yoktu. günümüzde şifo mehmet ayarında bir futbolcuyu bırak, eğer biraz sosyal medya kaşarıysa ligin en dandik futbolcusunun bile nerede yaşadığını, nereye girip çıktığını görmek göt cebinde duran telefonda iki parmak hareketiyle mümkün.

    doksanlı yılların o bilgiye aç olunan ama ulaşmanın da hala çok zor olduğu dönemlerinde, her ne kadar içeriğin bilgi olarak niteliği tartışmalı olsa da, ilgi çekmesi çok normal olan bir yayındı. hatta maç içinde foto muhabirlerin yakaladığı enstantanelerin altını kafasına göre dolduran fotospor'un* devamı bile sayılabilirdi. tabi televizyonlardaki sansür ve otosansür bir kenara, herhangi bir bölümündeki herhangi bir 5-6 dakikalık bölümcük bile günümüzün her şeye duyarlı olunan dünyasında ayaklanma çıkartmaya yeter de artardı bile. yazmışken onu da yazmak gerek...
App Store'dan indirin Google Play'den alın