1
eskiden stadda maçın skorunu gösteren tek bina. evet bildiğin binaydı yahu 1+1 sobalı.
skorbord neymiş, eskiden skorbord mu vardı. skor kelimesi bile yoktu ki, skor tabelası denmezdi o yüzden. bildiğin tabela denirdi. skor tabelası başlığına yazmama sebebim de budur, meraklısına.
maçın sonlarına doğru öndeysen, şimdiki gibi "koyduk mu" denmez, "tabelaya bakalım göbek atalım" söylenirdi. "cimbombomun forması da aslanların arması, ne güzel de oluyor ohh ohh fenere de koyması" söylenirdi ama biraz daha sonraki zamanlarda. bunu yazayım ki, fenerlilerle birbirimize "beyefendi nasılsınız" şeklinde hitap ettiğimiz sanılmasın.
ali sami yen stadı'ndaki*, özellikle inönü stadı'ndaki tabelalar baya baya binaydı, kocaman. 4 kolon üstüne oturtulmuş bir kulübeydi. 4 büyük penceresi vardı, oraya metal levha üzerine boyanmış gol sayıları takılırdı. 2 de küçük penceresi vardı, görevliler oradan maçları izlerdi. sık sık sigara dumanı yükselirdi bu pencerelerden.
gol olunca çabucak tabelayı değiştirmeyen görevliye küfür etmek, "şişt hoop, tabelacı, gol oldu uyuma lan" diye bağırılırdı illa ki.
normalde kapısı kilitli olmasına rağmen, bazen maçtan önce taraftar ele geçirip kafasına göre skorlar yazar, taraftar eğlenirdi. ne kötüymüş bu eğlence be. ama o zamanlar bu işler böyle çocukçaydı işte.
benzeri bir eğlence biçimi olarak, her derbide stadın bir sürü yerinde her takımın renginde tabut görülürdü. "sizi gömeceğiz". vay be ne kadar kreatifmiş eski taraftarlar.
trt'nin tek kanal ve siyah-beyaz olduğu dönemlerden bahsediyorum. maçların golleri verilirdi pazar akşamı, hep aynı "sesi boğucu çıkan taraftar gürültüsü" eşliğinde. ve her golde kameralar tabelayı gösterirdi. bir kaç kez inönü'nün yeni en üst katındaki tabelanın altında durup gollerde ellerimi sağlayarak televizyona çıkmışlığım vardır, bir el sallayan bir karaltı halinde.
ali sami yen'de eski açıktaki tabelanın altında hiç durmadım. hem inönü'dekinden daha küçüktü hem de altına girilmiyordu diye hatırlıyorum. bu arada inönü'deki tabelanın resmini bulamadım, bulan bir arkadaş gönderirse sevinirim.
dikkatli olanlar, '70-'80lerde çevrilen komedi filmlerinde bu tabelayı gördüğünü hatırlar.
bunlardan bazı tabelalardan örnekler :
http://3.bp.blogspot.com/...sc/s1600/tabela4.jpg
http://3.bp.blogspot.com/...zY/s1600/tabela7.jpg
http://1.bp.blogspot.com/...s1600/tabelavefa.JPG
http://2.bp.blogspot.com/...-o/s1600/tabela8.jpg
http://2.bp.blogspot.com/...fA/s1600/tabela3.jpg
armaninpesindeyiz'den gelen video : http://www.youtube.com/...&feature=related 1.03 sn'de tabela var.
ve bu da inönü stadı'ndaki tabelanın videodan araklanan resmi : http://4.bp.blogspot.com/..._0/s1600/tabela9.jpg
armaninpesindeyiz'e çok teşekkürler. (u: diğer resimleri de gönderen arkadaşlar var ama sözlükteler mi, nickleri ne bilmiyorum, onlara da teşekkürlerimle)
skorbord neymiş, eskiden skorbord mu vardı. skor kelimesi bile yoktu ki, skor tabelası denmezdi o yüzden. bildiğin tabela denirdi. skor tabelası başlığına yazmama sebebim de budur, meraklısına.
maçın sonlarına doğru öndeysen, şimdiki gibi "koyduk mu" denmez, "tabelaya bakalım göbek atalım" söylenirdi. "cimbombomun forması da aslanların arması, ne güzel de oluyor ohh ohh fenere de koyması" söylenirdi ama biraz daha sonraki zamanlarda. bunu yazayım ki, fenerlilerle birbirimize "beyefendi nasılsınız" şeklinde hitap ettiğimiz sanılmasın.
ali sami yen stadı'ndaki*, özellikle inönü stadı'ndaki tabelalar baya baya binaydı, kocaman. 4 kolon üstüne oturtulmuş bir kulübeydi. 4 büyük penceresi vardı, oraya metal levha üzerine boyanmış gol sayıları takılırdı. 2 de küçük penceresi vardı, görevliler oradan maçları izlerdi. sık sık sigara dumanı yükselirdi bu pencerelerden.
gol olunca çabucak tabelayı değiştirmeyen görevliye küfür etmek, "şişt hoop, tabelacı, gol oldu uyuma lan" diye bağırılırdı illa ki.
normalde kapısı kilitli olmasına rağmen, bazen maçtan önce taraftar ele geçirip kafasına göre skorlar yazar, taraftar eğlenirdi. ne kötüymüş bu eğlence be. ama o zamanlar bu işler böyle çocukçaydı işte.
benzeri bir eğlence biçimi olarak, her derbide stadın bir sürü yerinde her takımın renginde tabut görülürdü. "sizi gömeceğiz". vay be ne kadar kreatifmiş eski taraftarlar.
trt'nin tek kanal ve siyah-beyaz olduğu dönemlerden bahsediyorum. maçların golleri verilirdi pazar akşamı, hep aynı "sesi boğucu çıkan taraftar gürültüsü" eşliğinde. ve her golde kameralar tabelayı gösterirdi. bir kaç kez inönü'nün yeni en üst katındaki tabelanın altında durup gollerde ellerimi sağlayarak televizyona çıkmışlığım vardır, bir el sallayan bir karaltı halinde.
ali sami yen'de eski açıktaki tabelanın altında hiç durmadım. hem inönü'dekinden daha küçüktü hem de altına girilmiyordu diye hatırlıyorum. bu arada inönü'deki tabelanın resmini bulamadım, bulan bir arkadaş gönderirse sevinirim.
dikkatli olanlar, '70-'80lerde çevrilen komedi filmlerinde bu tabelayı gördüğünü hatırlar.
bunlardan bazı tabelalardan örnekler :
http://3.bp.blogspot.com/...sc/s1600/tabela4.jpg
http://3.bp.blogspot.com/...zY/s1600/tabela7.jpg
http://1.bp.blogspot.com/...s1600/tabelavefa.JPG
http://2.bp.blogspot.com/...-o/s1600/tabela8.jpg
http://2.bp.blogspot.com/...fA/s1600/tabela3.jpg
armaninpesindeyiz'den gelen video : http://www.youtube.com/...&feature=related 1.03 sn'de tabela var.
ve bu da inönü stadı'ndaki tabelanın videodan araklanan resmi : http://4.bp.blogspot.com/..._0/s1600/tabela9.jpg
armaninpesindeyiz'e çok teşekkürler. (u: diğer resimleri de gönderen arkadaşlar var ama sözlükteler mi, nickleri ne bilmiyorum, onlara da teşekkürlerimle)
