1
sanırım bu sezonun en çok konuşulacak meselesidir.
gelinen noktada bein sports tff 1. lig karşılaşmalarının yayın haklarını trt'ye bıraktı. bu durumda bir yükümlülükten kurtuldu ve bunu devlet üstlenmek zorunda kaldı.
tff yayıncı kuruluşla 18 takımın yer aldığı 34 haftalık 5 sezon üzerinden imzaladığı anlaşmayı bu sezon için takım sayısını 21'e çıkararak taça attı. bu durumda devlet bir yükümlülüğü daha sırtlanmak zorunda kalacak. zira 18 takımlı sezonun ödemelerini yapamayan yayıncı kuruluşun şikayetleri ortadayken bunu önemsemeden bu tür fevri bir karar almak nereden bakarsanız aymazlık...
işin içinde iş olduğunu varsayarak acaba bir bezdirme politikası mı güdülüyor diye düşünmüyor değilim. sektörde bein sports'ta çalışan arkadaşların maaş ödemelerinde sıkıntı olduğu daha evvel konuşulmuş fakat bu tartışmalar bir şekilde sonlanmıştı.
işin bir başka boyutu ise bein sports'un hd protek ile yaşadığı sıkıntı... hd protek türkiye'de hd yayın çekim hizmeti veren neredeyse tek şirket, dolayısıyla yayıncı kim olursa olsun hd protek ile çalışmak zorunda. basında çıkan 30 milyon dolarlık borç söylentisi, bein sports'un aynı grubun kanalı s sport'la olan ödeme sıkıntısı ile birleşince durumun vahameti sanıldığından daha büyük bir hale bürünüyor. neymar da silva santos junior'un transferi için tek seferde 220 milyon euro gibi bir parayı gözünü kırpmadan ödeyen grup 40 milyon dolarlık bir ödeme problemi yüzünden maçları yayınlayamayacak duruma geliyor.
ülkemizde bir çok şeyin olduğu gibi futbolun da durumunu özetleyen bir görüntü ile karşı karşıyayız. taşıma suyla döndürülmeye çalışılan bir değirmen, çarpık siyasi ilişkiler, ederinin üzerinde gösterilen oyuncular, takımlar, yayın hakkı, transfer şikeleri, sümen altı edilen şike falan derken geldiğimiz nokta bir nasreddin hoca fıkrasından farksız.
ne diyelim, ye kürküm ye...
edit : imla
gelinen noktada bein sports tff 1. lig karşılaşmalarının yayın haklarını trt'ye bıraktı. bu durumda bir yükümlülükten kurtuldu ve bunu devlet üstlenmek zorunda kaldı.
tff yayıncı kuruluşla 18 takımın yer aldığı 34 haftalık 5 sezon üzerinden imzaladığı anlaşmayı bu sezon için takım sayısını 21'e çıkararak taça attı. bu durumda devlet bir yükümlülüğü daha sırtlanmak zorunda kalacak. zira 18 takımlı sezonun ödemelerini yapamayan yayıncı kuruluşun şikayetleri ortadayken bunu önemsemeden bu tür fevri bir karar almak nereden bakarsanız aymazlık...
işin içinde iş olduğunu varsayarak acaba bir bezdirme politikası mı güdülüyor diye düşünmüyor değilim. sektörde bein sports'ta çalışan arkadaşların maaş ödemelerinde sıkıntı olduğu daha evvel konuşulmuş fakat bu tartışmalar bir şekilde sonlanmıştı.
işin bir başka boyutu ise bein sports'un hd protek ile yaşadığı sıkıntı... hd protek türkiye'de hd yayın çekim hizmeti veren neredeyse tek şirket, dolayısıyla yayıncı kim olursa olsun hd protek ile çalışmak zorunda. basında çıkan 30 milyon dolarlık borç söylentisi, bein sports'un aynı grubun kanalı s sport'la olan ödeme sıkıntısı ile birleşince durumun vahameti sanıldığından daha büyük bir hale bürünüyor. neymar da silva santos junior'un transferi için tek seferde 220 milyon euro gibi bir parayı gözünü kırpmadan ödeyen grup 40 milyon dolarlık bir ödeme problemi yüzünden maçları yayınlayamayacak duruma geliyor.
ülkemizde bir çok şeyin olduğu gibi futbolun da durumunu özetleyen bir görüntü ile karşı karşıyayız. taşıma suyla döndürülmeye çalışılan bir değirmen, çarpık siyasi ilişkiler, ederinin üzerinde gösterilen oyuncular, takımlar, yayın hakkı, transfer şikeleri, sümen altı edilen şike falan derken geldiğimiz nokta bir nasreddin hoca fıkrasından farksız.
ne diyelim, ye kürküm ye...
edit : imla