• 601
    isminin günden güne silinmeye çalışıldığı ülkemizde kim ne amaçla olursa olsun stadyumuna "atatürk" ismini koyuyorsa benim için gayet güzel bir gelişmedir.

    kendi başkanlarından utanıp stadyum ismini değiştirmelerinin utancı suyun karşı tarafına yeter. bu sebeple şükrü saraçoğlu stadyumu'nun isminin "atatürk" stadyumu olarak değiştirilmesi güzel bir gelişmedir.
  • 604
    sukru saracoglu ile ilgili cok fazla yanlis bilgi oldugunu goruyorum. adnan menderes'le beraber 2000 oncesi turk siyasetinin en yozlasmis, en isguzar siyasetcisidir.

    birincisi cikardigi vergi azinliklar icin degil, tum vatandaslar icindir. ve fakat o donem zengin kesim agirlikli olarak azinliklar oldugu icin gunumuzde onlar uzerinden anilsa da, ilk cikarildigi yil ismi yokluk vergisiydi cunku fakirin elindeki her sey alinmistir. bu donemi anlatam meshur bir gazete basligi ve fotografi vardir, yasli bir adam tarlada sabanini ceken okuz devlet tarafindan alindigi ve oglu savasta oldugu icin gelini sabani cekerken cekilmis bir fotograf ve basligi da yokluk vergisidir.

    bu varlik vergisi zamani asil duzenbazlik maalesef anadolu halki tarafindan gerceklesmistir. kurtulus'ta agirlikli olarak zengin ermeni halk yasardi eskiden. yanlarinda da anadoludan gelen kisiler yardimci olarak calisirdi. bu varlik vergisi kanununda soyle aptalca bir kural daha vardi: yalan beyan eden kisi hapse atilir. ermeni halkin agirlikli yasadigi kurtulus'ta, yanlarinda calisanlar da anadolunun ismi e ile baslayan bir sehrinden gelen kisilerdi. (adini yazmayayim, tepki cekmesin) bu anadolu kurnazi cakallar, yalan soyleyip patronlarini devlete sikayet edip onlari hapse attirmis ve kurtulustaki butun mallarina konmuslardir. bu nedenle su gun bile, kurtulustaki evlerin cogunlugu o ismi e ile baslayan sehirden gelen kisilere aittir.

    aynisi karakoy elektrikciler carsisinda goruyoruz. orasi da yahudilerin agirlikli olarak bulundugu, donemin silikon vadisi diyebileceginiz bir yer. orada da ciraklari, patronlarini yalanlarla devlete sikayet edip onlarin surgun edilmesine sebep olmus, sonra mallarina cokmustur. o nedenle karakoydeki bir cok dukkan da belli bir kesime aittir.

    sukru saracoglu duzenbaz herifin tekidir. bu koydugu kurallarin ne anlama geldigini cok iyi biliyordu. turkiyedeki ilk servet degisimlerinden birine sebep olmustur bu yaptiklariyla. ama asil kaybettirdigi know how'dir. o ermeni zanaatkarlar ve yahudi tuccarlar turkiyede kalsaydi bugun samsung gibi markalarimiz olacakti.

    sukru saracoglunun fanatik fenerbahceli olup cevirdigi sportif duzenbazliklara girmeyecegim. siyasi olarak turkiyeyi yokus asagi camura saplamasi karakterini anlatmak icin yeterli. kisacasi, bastan boylesine karanlik bir adamin isminin fenerbahce stadyumuna verilmesi sacmalikti. simdi degistirilmek istenirken sukru saracoglu'nu aklarcasina konusmak ise daha buyuk sacmalik.
  • 607
    https://twitter.com/.../1700822230383382772

    --- alıntı ---

    fenerbahçe stadının ismini neden değiştirdi?
    öncelikle stad nasıl fenerin oldu onu konuşalım.
    saraçoğlu stadı aslında fenerbahçe’nin değil,
    anadolu yakasında mücadele eden takımlardan biri olan ittihadspor’un sahasıydı.
    fenerbahçe başkanı ve aynı zamanda o dönem başbakan olan şükrü saraçoğlu stadı satın almak istiyor fakat defalarca red cevabı alıyor.
    - baskılar ve tehditler sonuçsuz kalınca meclisten tek maddelik yasa çıkarıyorlar. yasa ne peki burası çokomelli:)
    aynı ilçede mücadele eden takımlardan üye sayısı yüksek olana imtiyaz sağlanıyor ve arazi fenerbahçe’ye devrediliyor.
    - tabi bu kadar ile de kalmıyor arazi fenerbahçe’ye devrediliyor ama hala milli emlak malı.
    o yüzden sayın saraçoğlu yetkilerini kullanıp 1 liraya stadı fenerbahçe’ye satıyor.
    - kollanmaya ilk günden başlayan, lobisi o günlerden oluşmaya başlayan fenerbahçe karşısında şerefi ile mücadele eden ve bütün rakiplerini geride bırakan galatasaray’ın başarısı takdire şayandır.

    --- alıntı ---
  • 616
    türkiye'de sahaya en yakın ve yüksek kapasiteli futbol stadyumu olduğu 2001-2011 dönemi çok zor bir deplasman haline gelmiş stadyumdu. fenerin de şaşalı kadrolarının da etkisiyle, bu dönemde yakalanan serilerin ciddi ekmeğini yedi fenerbahçe.

    sonrasında ali sami yen arena, inönü'nün yeniden yapılması, trabzon akyazı derken, türk futbol camiası büyük stad baskısına ve atmosferine alıştı. günümüze gelindiğinde fenerbahçe'nin elinde artık yavaştan eskimeye başlamış bir stadyum olduğunu görüyoruz. önümüzdeki 5 - 10 yıl içinde burayı revize etmek isteyeceklerdir. artık kadıköyde kapasiteden feragat edip kalırlar mı, yoksa bizim uyguladığımız ve bana göre yanlış olmuş modeli mi tercih ederler göreceğiz.
  • 617
    aynı zaman diliminde hem başbakanlık, hem de fb başkanlığı yapmış kişinin adını taşıyan stad.

    kurbağalıdere’nin kıyısında, alüvyonlarla oluşmuş gevşek zeminde, marmara’da adalardan geçen fay hattına yakın, eskiden bir hristiyan vakfına/cemaatine ait olan papazın çayırı denen arazinin üstüne, bir şekilde, kondurulmuştur. bu stadın mistik tevatürleri ünlüdür. bir zamanlar toprağına gömülen envai çeşit büyü materyelleri ve nefesi kuvvetli hocaların türlü köşesinde okuduğu dualarla, fenerin bu stadda yenilmez olduğu söylenirdi. o zaman, şimdi gelen geçen yendiğine göre bu etki bitmiş demektir.
    yoksa..
    yoksa..
    çayırı kaptıran papazların laneti mi ağır basmaktadır? yoksa günahların bedeli midir?
    nasrettin hoca hikayesindeki gibi:
    “ kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?”

    şu anki stad, eski stadın üstüne (kaplama diş ve diş dolgusu gibi) eklemlenen/eklenen/oturtulan bir yapı olup ruhsatı ve statiği tartışmalıdır. yani sıfırdan, temelden tek vücut bir yapı değildir. tribünleri parça parça, yapılmıştır. 3-5 metre ilerisinden (tepeden tribün iz düşümü) bağdat caddesi ( 3-4’er şerit gidiş-geliş) geçer/başlar. bu anlamda dünya mimarlık tarihine geçmiş bir ucubedir. şimdi siz bir birey olarak bir kulübe kondurmaya kalksanız herhangi bir caddenin kıyısına , en az bunun misli misli çekme mesafesi bırakmanızı isterler.

    bağdat caddesinin, tüketim ve “sadistik arena seyri” ihtiyacını karşılar. bu yeni stadla futboldan anlayan ve zevk alan kadıköy beyefendileri gitmiş, yerine tüketim düşkünü, küfür etmeye gelen avamlar (bu bir genelleme, istisnalar çoktur) gelmiştir. güzel futbol zevkinden çok, pahalı biletler alınıp fener mağazasından üst-baş döşenip, koltuklara kurulup gelen takımlara küfür edilip, rencide ve zarar verme dürtüsü giderilir. buna gücü yetmeyen taraftarlar ise, biraz ilerisindeki alt geçitteki spor mağazalarından 199 tlye çakma formalar alıp marmarayla geçerken bakıp bakıp iç geçirirler.

    stadın altında, yani öbür tarafında, salt bea nusret’in hamisi ferit şahenk skoda satar, efes’in sahibi özilhan’ın migros’u satış yapar, ömer üründül’ün burger king’i ( hala orada mı emin değilim?) hamburger satar. bunların hepsi fenere kira (alt kiralama galiba) verir(?). ama tarihteki en fantastik ticari faaliyetleri, bir dönem stadın altında işletilmiş olan kaçak kumarhanedir.

    bütün bunların yanında stad iddia ettikleri gibi fenere değil, devlete aittir. tapusu devletin.
  • 618
    vip tribününde, vip koltuklara bacaklarınızı yana yatırmadan oturamadığınız stadyum. o kadar dar mesafeleri koltukların. düşünün bunlar vip olanlar. kapasite arttırımını böyle yaptılar. not: boyum 1.80 ve ben normal bir şekilde oturamadım vip de.

    rams park koltuk mesafelerini aynı şekilde yapsak, stadımızın kapasitesi 85 bin kişilik olur.
  • 619
    her maç fenerbahçe lehine kararlar verilen stadyum. rakip takıma haklı bir şekilde taç atışı verilse "x hakem ananı anal yoldan bafileyeyim", "oros.. çoçuğu arda bilmem kim" diyorlar gözlemciler de küfürlere eşlik ediyor. 15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçında çıldırdım bu taraftar niye ana avrat sövmüyor diye. şimdi sakin düşününce diğer maça niye ceza alıp mahrum kalsınlar diye düşünüyorum.
    ne diyeyim bu haksızlıklara göz yumanların allah belasını versin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın