90lı yıllarda çocuk olduk.. benim babam saç özürlüdür
*, çocuk aklımda babamla özdeşleştirdiğimden midir bilinmez en çok suat'ı severdim.. o kadar severdim ki, "büyüyünce ne olacaksın" sorusunun cevabı bile "
suat kaya" olmuştu bi' aralar.. okul öncesi dönemde, dışarıda oyun oynayacakken, eve kapanıp maç izlerdim.. hatırlıyor muyum, hayal meyal.. zaten şimdi düşünüyorum da böylesi gerçekten hayal.. o futbolcular, o ruh, o futbol, 90lı yıllarla ölüp giden en önemli olgudur hayatımızdan. işin en can alıcı tarafı da o dönem televizyon karşısındaki insanlar daha güvenilirdi.. ben suat'ı sevdim onu izledim, ve hiçbir zaman birbiriyle çelişecek şeyler söylemedi, bi' öyle bi' böyle gelmedi, hep çalışkan suat vardı, hep azimli, armaya bağlı.. şimdi düşünüp zamane çocuklarına üzülüyorum.. geçen yıl uğruna öldüğün adama bu sene küfretmek zorunda kalıyorsun.. şimdi dönüp geriye söyleyebildiğim tek şey; "iyi ki varsın ilk "çakma" formamda adı yazan, gerçek cimbomlu"...