sportaç

• 1

  türkiye'nin adidas'ı olan artık bulunmayan marka. kramponları vardı bir zamanlar.
• 2

  minikler, yıldızlar, b genç , a genç aşamalarında hayallerimizi ve ayaklarımızı süsleyen efsane krampon markası. * *
• 3

  en ucuz kullanışlı krampondu bir zamanlar.
• 4

  hatırladığım kadarı ile 33 vidalı olurdu bu sportaçlar. *
• 5

  toprak sahaların ideal kramponu. en fazla beş maç sonra dişleri erirdi. (benim ilk kramponumun markası.)
• 6

  hiç giymediğim krampondur kendileri. toprak sahada genelde adidasın trx fxg türü kramponlar vardı dişleri sert onları giyerdim. hem ucuzdu.
• 7

  derin derin iç çekerek hatırladığım, içimde deli gibi o günlere dönme isteği yaratan marka.
• 8

  bir ara sakızlarla beraber verilen kartları biriktirene sportaç marka krampon * hediye diye bir kampanya başlamıştı. o kartlar okul bahçesinde ne kavgalar cıkmasına neden oluştu... *
• 9

  okocha kullandıktan sonra kırmızı renklisi de üretilmiştir. en büyük özelliği kısa sürede en az 2 hafta sonra tabanı ve burununun birleştiği yerin yırtılmasıydı. hey gidi günler. ağlamıyorum gözüme toz kaçtı
• 10

  adidas ve nike'ın ne mal olduğunu cümle aleme gösteren ayakkabı. *
  
  sportaçnike:http://www.usluspor.com/...63-1087-thickbox.jpg
  
  sportaçadidas:http://www.sporforma.net/.../krampon_sportac.jpg
• 11

  zamanında kırtasiyede bile satılıyordu. o kadar yani...
• 12

  çocukluğumda lescon'la beraber çok giydim. en son geçen sene bir mağazada görünce dayanamayıp, aldım. 25 lira ödemiştim yanlış hatırlamıyorsam.
  
  http://www.facebook.com/pages/SPORTAÇ/244489964827
• 13

  türkiye'nin seri üretim ilk kramponlusu. dinyakos gibi el işi, sadece bir kaç ustanın ürettiği nuh-u nebi'den kalma kramponlular dışında, turhan usta mıydı bir ustanın ürettiği lig spor kramponluları çok nadir bulunuyordu.
  o zamanlar ithalat yasak, ancak yurt dışında akrabası yaşayanların adidas'ı falan var. bizim kimsemiz yok dışarıda, yurt dışına çıkıp gelen de yok. ki o zamanlar yurt dışına gidip gelmek de zor, hem pahalı hem yılda (ne bileyim) 2 kereyle sınırlı.
  tam bu dönemde sportaç çıktı. süper bir şey. hemen gidip aldık tabii. derisi fena değil ama topuk kısmına* bildiğin pvc boruyu kesip koymuşlar gibiydi. ilk giyişimde iki topuğumun da yara olduğunu, idmanlara bir süre çıkamadığımı hatırlıyorum.
  
  kramponları çok çabuk erirdi, sezonun yarısında kabak lastikli araba gibi sahada patinaj yapmaya başlardık. bahsettiğim toprak saha tabii. çim sahayı kim kaybetmiş ki biz bulalım, galatasary'ın bile çim sahası yoktu. çim saha olsaydı, sportaç'ın kramponluları erimemiş bile olsaydı patinaja devam eder olrduk.
  derisi de çok acayipti. yağmurda bir kez giy, eğer maçtan sonra içine kalıp koymazsan 1 numara küçülürdü, çekerdi mübarek.
  
  ama sportaççok işimizi gördü tabii . ta ki, lig artık ulaşabileceğim yerde satılmaya başlanana ve sonrasında kramponlularımı kulüpler almaya başlayana kadar.
• 14

  http://www.usluspor.com/img/p/205-265-thickbox.jpg
  
  web sitesi; http://www.sportac.com.tr/
• 15

  sahip olduğum ilk kramponumun markası. daha sonraları halı saha ayakkabısına geçiş yaparak kendisini lescon ve nike ile aldatmıştım.
• 16

  topa vurduktan sonra tükürüp elimle siliyordum. kafamı kaldırıp sportaç diyordum. benle özdeşleşen gol sevinci olmuştu.