• 226
    ilk yarısındaki puan durumu şu şekilde olan lig. http://i.hizliresim.com/7Mo7R5.png

    bu sezon beşiktaş(41) ve fenerbahçe(40) olmak üzere (özellikle beşiktaş) çok iyi puan yakaladılar. ayrıca beşiktaş attığı 41 gol ile iyi de gol ortalaması yaptı. fenerbahçe ise sadece 27 gol atarak oldukça kısır bir ilk yarı geçirdi.

    son 5 sezonun ilk yarısını lider bitiren ve ligi şampiyon bitiren takımların puanlarına bakalım.
    10-11 sezonu 17. hafta sonu lider trabzonspor 42 puan, şampiyon fenerbahçe 82 puan.
    11-12 sezonu 17. hafta sonu lider galatasaray 37 puan, şampiyon galatasaray 77 puan.
    12-13 sezonu 17. hafta sonu lider galatasaray 33 puan, şampiyon galatasaray 71 puan.
    13-14 sezonu 17. hafta sonu lider fenerbahçe 41 puan, şampiyon fenerbahçe 74 puan.
    14-15 sezonu 17. hafta sonu lider fenerbahçe 39 puan, şampiyon galatasaray 77 puan.

    son 5 sezona baktığımızda ilk yarıdaki puan ortalamasını ligin ikinci yarısında arttırıp şampiyon olan takımlar;
    fenerbahçe 1 kez. 17 maçta 16 galibiyet 1 beraberlik aldıkları meşhur sezon.
    galatasaray 3 kez. son 5 yılda kazanılan 3 şampiyonlukta da ilk yarıdaki puan ortalamasını ligin ikinci yarısında arttırmış. zaten galatasaray, başarılı olduğu sezonlarda ligin ikinci yarılarında daha iyi olan bir takım olmuştur.

    son 5 sezonda şampiyon olan takımların 34 hafta sonunda topladıkları puanların ortalaması 76,2. bu sezon da puan baremi yüksekte olduğu için galatasaray olarak biz de en az 75 puana ulaşmalıyız ki bu bile yetmeyebilir. şu an 30 puanda olduğumuza göre 75'e ulaşmamız için 45 puan toplamamız gerekiyor. peki 45 puan (44 ya da 46) nasıl toplanır?
    15 galibiyet, 1 beraberlik, 1 yenilgi.
    15 galibiyet, 2 yenilgi.
    14 galibiyet, 3 beraberlik.
    14 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgi.

    rakipler;
    iç saha: sivasspor, konya, trabzonspor, başakşehir, fenerbahçe, rize, kasımpaşa, beşiktaş, kayseri.
    deplasman: osmanlıspor, mersin, gaziantep, gençlerbirliği, eskişehirspor, antalyaspor, bursaspor, akhisar belediye.

    14 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgi senaryosunu devreye sokup bu maçlardan hangilerinde puan kaybı yaşanabileceğine bakabiliriz. rakiplerimize göre fikstürümüz daha rahat. transferlerden sonra da puan farkı 10 olarak falan kalmaz, azalır. 24. veya 25. haftalara girerken puan farkı 5-6'ya inmiş olmalı. sonrasında ise 26. hafta fenerbahçe'yi yenip enselerine yapışmalıyız. 32. haftada da beşiktaş'ı devirip liderliği almalıyız çünkü fenerbahçe' 34. haftadaki maçı sivas deplasmanı. (ilgili "bakınız" vermiyorum çünkü hepiniz anladınız onu)

    oldukça zor bir hedef bizi bekliyor. öyle ya da böyle donk alındı ve oynayacak. en az 2 adet iyi transferle devam edeceğimizi düşünürsek anlattığım senaryonun gerçekleşme olasılığı %5-10 falan değil. hani bir hikaye var ya "beni evde senin gibi maymun beklemiyor, aslan bekliyor" diye. aynen öyle işte. ligdeki rakiplerimizi de geriden maymun takip etmiyor, aslan takip ediyor.

    ekleme: "aslan bekliyor" hikayesi. https://www.youtube.com/watch?v=Rw1s8SgYFp4

    saygılar.
  • 228
    15/16 sezonu ilk yarısının en iyi on biri istatistik şirketi opta tarafından belirlenmiş ;

    kaleci: fernando muslera
    defans: gökhan gönül, douglao, yalçın ayhan, fernando marçal
    orta saha: nani, oğuzhan özyakup, atiba hutchinson, wesley sneijder
    forvet: mario gomez, samuel eto'o

    yedekler: karcemarskas, andreas beck, hasan ali kaldırım, selçuk inan, papa ndiaye, alban meha, lukas podolski

    objektif olarak tek yorumum wesley ne yazık ki bu on bire girmeyi haketmiyor. podolski'yi forvet olarak görüyorlar bu istatistikte ama kendisi orta sahada kanat oynadı. normalde orta sahada ilk on bir çıkabilirdi.

    kısa kısa inciler ;

    - fenerbahçe maç başına kalesinde 2.7 isabetli şut görerek avrupa'nın en iyisi olmuş, itandje de trabzonspor maçında 14 kurtarış yaparak yine avrupa'da bir maçta en fazla kurtarış yapan kaleci olmuş ilk devrede.

    - oğuzhan özyakup 44 kilit pasla ligin lideri, aynı zamanda kendisi en fazla sayıda gole katkıda bulunan türk oyuncu.

    - muslera %73,6'lık kurtarış oranı ile zirvede.

    - defansın solundaki fernando marçal 132 başarılı ikili mücadele ile ligin en iyisi, 40 top çalma ile de mevkisinin en iyisi.

    - akhisar'lı douglao 120 uzaklaştırma ile ligin en iyisi olurken, yalçın ayhan 4 golle en golcü stoper oldu.

    - atiba isabetli pas sayısı ve pas isabeti oranında ligin en iyisi.

    - wesley sneijder ise asist ve gol girişimi sayılarında ligin en iyisi oldu.

    - mario gomez 29 isabetli şut ile ligin en iyi konumundaki isim.
  • 229
    zeminlerin vasattan öteye gidemediği, stadyumların tamamen dolmaması ve işin daha garibi bunun hiç dert edilmediği, avrupa'da herhangi bir platformda maçlarımızın yayınlanmadığı, futbolcuların, kalecilerin, hakemlerin en ufak hatasının ardından kafalarda soru işaretinin oluştuğu, beşiktaş'ı ekonomik olarak zora sokmuş olan adamın mükafat olarak türkiye futbol federasyonunun başına geçtiği, yine ondan daha garibi ikinci kez bir daha seçildiği, başkanların hakemleri soyunma odalarında rehin tuttuğu, verdiği hatalı kararların ardından bir başkan tarafından ''kaşarlanmış'' olarak adlandırılan hakemlerin maçları yönettiği süper ligimiz!

    neyse şimdi sakinim.
  • 230
    sanırım süre olarak topun en az oyunda kaldığı liglerden biridir. aynı zamanda yine tahmin ediyorum ki ilk yarı soyunma odasına giren takımların tekrar sahaya çıkışına kadar olan sürenin 20 dk ya yaklaştığı ligdir.

    bunda hakemlerin oyunu çok sık durdurmasının payı büyük. faul olunca durdurmasın mı diye soran arkadaşlara da hakemin sertliğe ilk dakikadan itibaren prim tanımayarak bunun bir spor oldugunu ve sahaya oynamak için çıktıklarını hatırlatması çok doğruolurdu. aynı oyuncu 10 kere faul yapabiliyor sarı kart görmeden.

    oyunu durdurmamak için elinden geleni yapmalı hakemler. sürekli faul yapan olursa da göster sarıyı yapamasın işte. ama hakemlerdeki bu korkak karakter, bu federasyondaki faşist karakter oldukça doğru bildiklerini yapamamaya devam edecekler.

    bunda hepimizin de payı var. talep ettiğimiz kalite bu yani. sen bu kalitedeki futbolu izlemek için bu kadar para ödersen adam da daha iyisini verme gayretine düşmez.

    ayrıca şöyle bir fikir de olabilir. ligin en az faul yapan takımına verilecek teşvik edici bir ödül olabilir. ama tabi bu ödül sıra ile giderek azalmalı.

    örn: en az yapana 5mn , sonrakine 4.5mn gibi.

    en başta bizim bu futbola tepki göstermemiz lazım. takımımızın iyi oyunu kötü oyunu dışında bu söylediklerim. biz iyi oynarız kötü oynarız şampiyon oluruz olamayız. anadolu takımlarının mücadelenin kelime anlamının faul yapmak, rakibin ayağına tekme atmak olmadığını anlaması lazım.
  • 232
    stsl'de ilk beşin akp'ye yakın olduğu kesinlikle doğru tespit. ince ince hesaplarla gereken yapılmıştır. mhk başkanının akp adayı olduğu bir ülkede bunun dışında bir sonuç şaşırtıcı olurdu kesinlikle.

    ayrıca düşen iki takımın, (mersin ve eskişehir) chp'li belediyelere sahip iller olması da dikkate değer bir husus.

    sivas başkanının da ağır kusurları olduğu nazara alındığında aslında her şeyin kitabına uygun olduğu net bir şekilde ortada.

    geri kalmış ülke sendromunun başka bir sonucu.
  • 234
    kim ne derse desin kalitesiz de olsa heyecanlı zevkli bir lig.

    serie a'da şuan juventus ve diğerleri konumunda. juventus en güçlü rakibinin en önemli oyuncusunu transfer edebiliyor. bahisler kimin şampiyon olacağı üzerine değil, juventusun kaç puan farkla şampiyon olacağı üzerine olacak muhtemelen.

    bundesliga'da bayern münih ve diğerleri konumunda. dahası ekonomik olarak ezelinden beri öyleydi. bu sene dortmund'un transferleri biraz olsun umutlandırdı futbol severleri ama herkes biliyor ki dortmund bu sebe şampiyon olursa seneye bayern o dortmund'un en iyi 3 oyuncusunu alıp yeniden şampiyon olur.

    ligue 1'de geçen sene paris saint germain 13 mart 2016 günü şampiyonluğunu ilan etti. gelecek yıla dair merak edilen tek soru ise şu. bu sefer mart ayının kaçında şampiyon olacaklar.

    la liga zaten senelerdir 2 takımın domine ettiği bir lig. simeone faktörüyle atletico o 2 takımı biraz zorluyor şu sıralar. ama maddi olarak aralarında uçurum var. yayın havuzu zaten takımları real barca ve diğerleri olarak iki kategoriye ayırmış durumda zaten.

    şu tabloda düşünüyorum. çöp oyuncularla da oynansa, izlenen futbol zevk vermese de en azından bi heyecan bi yarış oluyor bizim ligde ki şuan avrupada yarış olan bi ingiltere premier ligi var bir de belçika jüpiter ligi. rekabet yönünden bayağı şanslı bir ligimiz var.
  • 235
    bizim için 2016-2017 sezonu bu akşam 22 ağustos 2016 galatasaray karabükspor maçı ile başlıyor. umarım dilediğimizce bir sezon geçirir ve hayırlısıyla şampiyon olarak sezonu tamamlarız.

    bu sezon süper ligte yer alan takımların forma sponsorları ise şu şekilde:

    nike
    ----------
    galatasaray
    trabzonspor
    osmanlıspor
    başakşehir
    akhisar belediye
    antalyaspor
    çaykur rizespor
    kasımpaşaspor

    adidas
    ----------
    fenerbahçe
    beşiktaş
    gaziantepspor
    karabükspor
    kayserispor

    puma
    ----------
    bursaspor

    hummel
    ----------
    konyaspor

    lotto
    ----------
    gençlerbirliği
    adanaspor

    kappa
    ----------
    alanyaspor
  • 236
    hatırladığım kadarıyla son 2 sezondur sezonun ilk yarısı 16 hafta, sezonun 2. yarısı da 18 hafta oynanıyor. bu sezon da aynı şekilde oynanacak olan ligdir. ve bu oynanma şekline anlam veremediğim ligdir. ha amaç marjinal bir ligiz diye uğraşıyorsa türkiye futbol federasyonu bence uğraşmasın. başkanının aziz yıldırım olduğu fenerbahçe ile epey marjinal bir lig oluyoruz zaten.
  • 237
    şampiyon olunması için taktik takımı olmaktan çok kaliteli ayakların olması gereken lig.

    2013 yılından sonra galatasaray şampiyonluklarına baktığım zaman taktikten çok kadroların kazandığını görüyorum. bu ligde şampiyon olmak için takımların sağlaması gereken bazı şartlar var.

    1- takım kimyası

    bu ligde takım kimyası ya da arkadaşlık o kadar önemli ki bir oyuncu bir şeyi beğenmediği zaman sebepsiz kırmızı kartlar hoca ile durup dururken tartışma veya sahayı terk etmeye yönelik hareketler yapabiliyor. takım kimyası her takımda olması lazım ancak türkiye'de taktikten çok mücadele futbolu oynandığı için bu kimya daha da önemli hale geliyor.

    2- kalite

    takımın kalitesi birincil etken elimizde 2015'te teknik direktörsüz mücadele eden bir fenerbahçe var ve son ana kadar da yarışta kalan bir fenerbahçe var ya da yıllardır ilk ikinin dışında kalmayan bir fenerbahçe var. bunun sebebi fenerbahçe'nin her yıla kağıt üzerinde en iyi kadro ile başlamasından kaynaklanıyor. 2012 ve 13 sezonlarını bunun dışında tutabilirim bunun da sebebi şike skandalından sonra takımın dağılmasıdır.

    bunun yanında da bu kalite genelde sana karşı kapanan takımları açmakta önemli. bir duran top, bir uzaktan şut veya kilit bir ara pas genelde maçı çözebiliyor. genelde düz ve mücadeleci oyuncu yapısı ile oynayan anadolu takımlarına karşı çok kritik bir rol oynuyor bu.

    3- kadro yapısı

    kesinlikle savunma ve ön liberoda en az bir yabancı olması gerekiyor. birincisi türk oyuncusunun savunma yapmayı bilmemesi ve üstüne üstlük türk hocalarında bu konuda teknik bilgilerinin zayıf olması etken. bir stoperin ve bir orta alan oyuncun kesinlikle yabancı olmalı. o yabancı stoper takımın savunma hattını (ofsayt çizgisini) belirlemeli savunmayı yönetmelidir. ön libero da nerede yugoslav faulünün yapılması gerektiğini nerede savunmayı 5'lemesini bilmesi gerekiyor. santraforun veya kanatların türk olsa da olur zira ön tarafta yetenekli oyuncularımız var ve ön taraf ligimizde taktikten ziyade yetenekle şekillenen bir yer. futbolun genelinde de böyle çoğunlukla ama bek bindirmesi dışında taktik bir varyasyon gördüğümüzü sanmıyorum.

    4- oyun yapısı

    kesinlikle hücumsal bir oyun planı çizilmeli. bu ligde gol yemeyerek şampiyon olan tek insan lucescu çünkü. bu ligde savunma değil hücum kazanıyor. gol atmak anadolu takımlarının direncini çok kırıyor ve oyunu çok kolay çözüyor. mesela 0-2 bir maç mı yoksa 2-4 lük bir maç mı deplasmandaki büyük takım için rahat geçmiştir deseler yüzde 80 2-4 çıkar. bu tür şeylerin yanına ersun yanal'ın 3 forvetli düzeninin ligde nasıl işe yaradığının veya galatasaray'ın 4-4-2'li dönemlerinde nasıl sirkülase ettiğini görmek lazım.

    bana kalırsa şampiyonluk için bu 4 özellikten 1.cisini olmazsa olmaz olarak düşünüyorum ve geri kalan 3 özellikle en 2'sinin kesin bir şekilde sahaya yansıması gerektiği düşünüyorum.

    bahsetmedim ancak belirtmek istiyorum dikkat çekmemiş olabilir. bu ligde şampiyon olmak için üst düzey teknik ve tatktik bilgisi olan hocaya gerek yok. bu ligde teknik direktörün birincil görevi takım içi huzuru sağlamak teknik taktik ikinci planda.
  • 238
    bazı istatistikleri şu şekildedir:
    en çok maça çıkan: oğuz çetin (503)
    yakalaması en muhtemel faal futbolcu: umut bulut (367)
    en çok maça çıkan yabancı futbolcu: mirko mirkovic (310)
    yakalaması en muhtemel yabancı faal ssl topçusu: ısaac promise (270)
    en çok gol atan futbolcu: hakan şükür (489 maç 249 gol)
    yakalaması en muhtemel faal ssl topçusu: umut bulut (367 maç 135 gol) *
    en çok gol atan yabancı futbolcu: alex de souza (241 maç 136 gol)
    yakalaması en muhtemel yabancı faal ssl topçusu: ısaac promise (270 maç 65 gol)
    en çok sarı kart gören futbolcu: serkan balcı (96)
    yakalaması en muhtemel faal ssl topçusu: elyasa süme (73)
    en çok sarı kart gören yabancu futbolcu: ayman abdelaziz (69)
    yakalaması en muhtemel yabancı faal ssl topçusu: tomas sivok (38)
    en çok kırmızı kart gören futbolcu: emre aşık (12)
    yakalaması en muhtemel faal ssl topçusu: gökçek wederson (8)
    en çok kırmızı kart gören yabancı futbolcu: abdel zaher el saka (8)
    yakalaması en muhtemel yabancı ssl topçusu: ısaac promise (5)
    en çok maça çıkan teknik direktör: samet aybaba (547)
    en çok maça çıkan yabancı teknik direktör: abdullah gegic (326)
    en çok galibiyet kazanan teknik direktör: şenol güneş (249)
    en çok galibiyet kazanan yabancı teknik direktör: cristoph daum (184)
    en çok mağlup olan teknik direktör: samet aybaba (222)
    en çok mağlup olan yabancı teknik direktör: kemal omeragic (113)

    *
  • 243
    teknik kapasitesi yetersiz kasap futbolcularla dolu vasat lig. orta sıralarda iki takımın maçını izlemeye kalkışsanız oyunun akıcı olmaması ve sürekli durması, pas organizasyonlarının sıfır olması, sürekli şişirilen toplarla atağa kalkılması ile uyku severlere birebir. zaten galatasaray olmasa şeyimde olmaz bu lig. marka değerinden, gelen başarılı topçulardan bahsediliyor ama oyun anlamında o kadar para verilip de izlenmez. kaldı ki ligdeki çoğu yerli oyuncular da cahil, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, sonradan parayı görmüş tiplerden oluşuyor. kısacası galatasaray haricindeki hiçbir maçı izlemiyorum.
  • 244
    yerde yata yata mac kazanan takımlardan oluşan bir lig. ee böyle ülkeye böyle lig yakışır. insanimiz her guzel şeyi kötü göstermek için elinden geleni yapıyor. bunlardan biri de futbol. adam gibi oyununu oynayacagina, rakibin nasıl sinirleriyle oynarim, nasıl emek hırsızlığı yaparım diye dusunenlerin çoğunluğu oluşturduğu bir ligden ne beklersin ki? 100 yıldır oynanan tiyatro muhtmelen bi 100 yıl daha aynen devam eder. ama hata bizde, oturup izliyoruz bu ligi yıllardan beri.

    keşke alman ya da ingiliz taraftar falan olsaydım. takımım lig sonuncusuna bile yenilse en azından seyir zevki yüksek bir ligin izleyicisi olurdum.
  • 246
    potaya giremeyecek takımları fırat aydınuslarla, ali palabıyıklarla şampiyonluk yarışına dahil eden lig. bunun böyle olacağı da haftalar öncesinden belliydi. herhangi bir anadolu takımı stadı doldurmadığında "statlar neden dolmuyor?" üzerine hiç konuşmayan şansal, fenerbahçe kötü gittiğinde stat dolmuyor diye maraton programında resmen ağlıyordu. yani demek istiyordu ki kardeşim yayın gelirleri düşüyor. peki ne oldu sonra? türkiye futbol federasyonu başkanı yıldırım demirören bir açıklama yaptı ve fenerbahçe de şampiyonluk yarışına girecektir dedi. akabinde aziz yıldırım da götünü kurtarmak için basın toplantısı yapıyordu ve o efsane maç geldi. karabükspor maçı ile fırat aynıdus resmen eyyam mı dersiniz, maçı fener'e mi sattı dersiniz, ne derseniz deyin maçı fenerbahçe'ye hediye etti.

    şimdi sözlüğe bakıyorum, herkes riekerink'e sallıyor, oyunculara sallıyor. 4 kasım 2016 galatasaray istanbul başakşehir maçı'nda sahada ali palabıyık denen tetikçi resmen galatasaray'ı doğradı arkadaşım. 11 kişiyle kapanan ligin taş gibi takımına yenildik, evet belki kötü oynadık ama senin mücadele etmene izin vermeyen bir hakem vardı.

    önce carole, sonra diğerleri. özellikle başakşehir'in 2. golünden sonra de jong aleyhine verdiği faul tam komedi. hele son dakikada eren'e gösterdiği sarı kart tam bir skandal. bakın emre b. denilen varlık hakeme etmediği hakaret, yapmadığı hareket kalmadı ama ne bir uyarı ne de bir kart gördü. verdiği faulleri, kararları açın tekrar sakin kafayla izleyin. biz bugün ne yapsak ka-za-na-maz-dık.

    yönetim artık elini masaya vurmalı diyeceğim, ama gıkı çıkan yok. arkadaş sen baskını hissettirmezsen başkası borusunu istediği gibi öttürür.

    edit: imla
  • 247
    şu son 5 haftaya bakalım:

    galatasaray-trabzon: 1i net 2 penaltı verilmedi, yediğimiz gol ofsayt olabilir.

    galatasaray-ibb: istanbul'da gördüğüm en cesur yönetimlerden. emre'yi atamadı 2 saat konuşmasına rağmen. (hakem yüzünden kaybetmedik)

    fenerbahçe-galatasaray: her düşen çubukluya faul, bütün galatasaray takımına sarı kart, çok net kornere giden top vs. (hakem yüzünden kaybetmedik)

    galatasaray-bursaspor: yediğimiz gol net ofsayt, çok net penaltımız verilmedi.

    sadece 5 haftada oldu bunlar. bu esnada bjk hakemle antalya ve trabzon'u yendi, ibb ile berabere kaldı. fenerbahçe-karabük rezaleti yaşandı.
  • 249
    10 aralik 2016 istanbul patlamasi sonrasi, mensubu olan takimlarin kulupler birligi olarak acilen toplanmasi gereken lig. akabinde de bir aciklama yapilir, guvenligin saglanamadigi lig maclari dolayisiyla, maclarda taraftarlarimizi, stad gorevlilerimizi ve teknik ekiplerimizi riske atmak istemiyoruz diye. tabi bu aciklama ve toplanti ancak akli basinda olan ulkelerde olurdu. bizimki de laf, bu zamanda golgesinden korkan adamlarin yonetici oldugu yerde biraz zor olsa gerek.

    edit: zaman eklendi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın