• 2
    uzun yıllardır akademik ve uygulumalı olarak ilgilendiğim alan.
    17 ocak 2022 tarihinde financial times'ta novak djokovicin 2022 avusturya açık'a katılım sorununu ele alan bir makale yayınlandı. başlığı ''suçu çalışanlarınıza atmak neden en ucuz yoldur?''* olan yazıda, covid ile ilgili yanlış beyanda bulunan djokovic, suçu yanlış kutucuğu işaretlediğini iddia ettiği çalışanına attığı için eleştiriliyordu.
    makalede, ''suçu başkalarına'' atmanın bulaşıcı olduğu irdelenirken, 2009 yılında bilimsel bir journalda yayınlanan akademik bir makaleye* atıfta bulunulmuş. 2009 makalesinde, insanların etraflarında suçu başkalarına atan birilerini gördükçe kendilerinin de suçu başkalarına atma eğilimlerinin arttığı deneylerle ortaya konulmuş. başkasını suçlamanın, insanın kendi kendine yarattığı benlik kavramının yara almaması için uygulandığı iddia edilmiş, yine bir deneyle bu iddiayı destekleyici kanıtlar elde edilmiş. deneklere, kendilerine güvenlerini arttırıcı uygulamalar yaptırdıktan sonra ''suçu başkalarına atma'' eğilimlerinin azaldığı görülmüş.
    bu makaleleri inceledikten sonra aklıma selçuk inan'ın 21 aralık 2021 adana demirspor galatasaray maçı sornası yaptığı ''çalışarak gelişemiyorsak, değişerek gelişiriz'' açıklaması geldi. selçuk inan da sürekli suçu başkalarına atan yöneticilerinden etkilenmişti belki de. şüphesiz ki futbolcularımız da galatasaray'da son yıllarda oluşan bu kültürden etkileniyor; saha içindeki kararlarını sağlıklı alamıyorlar.
    suçlama kültürü bulaşıcı olduğu gibi, organizasyonun içindeki bireylerin öğrenmesini, hatalarından ders çıkarmasını engelleyen bir kavram. problemlerin çözümünü aramak yerine sırf karizmayı çizdirmemek adına hatalar kabul edilmediği zaman, yanlışlar tekrarlanıyor ve işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor; ocak 2022 itibariyle durumumuz gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın