1251
sevgili dostlar,
şubat ayının sonunda barınaktan 1,5 yaşında erkek bir köpek aldık. kerata başta çok iyiydi, evde falan harikaydı, ama zamanla dışarıda sorunlar ortaya çıkmaya başladı: insanlar, çocuklar, arabalar, bisikletler, scooterlar ne olursa olsun her şeye havlama ve atlama. eşim iki kez yere düştü toplum içinde, ağlayarak eve geldi. birkaç kez de psikolojimi bozdu (birden arkamızda beliren iki çocuğa havladı). resmen eşimle hata mı yaptık diyorduk antrenor ile zaten normal çalışıyorduk ama bunun üstüne değil bu sonradan oluşan bir problemdi.
neyse dikişleri alındıktan sonra genel kontrol için aynı veterinere götürdük. ilk buluşmada resmen dünyanın en tatlısı olan hayvan sürekli havladı vs. sonra veteriner dokunurken 10 saniye hırladı ve ısırmaya çalıştı. veterinerin çok iyi bir insan olduğu ortaya çıktı ve köpeğin bu hale gelmesine üzüldü, bize davranış veterineri önerdi.
haziran başında davranış veterinerine gitmeye başladık, ilk seans 1.5 saat sürdü ve ardından köpeği anlamaya çalıştı ve sonunda saldırganlık sorunu olmadığını, sosyallesme surecini kacirmasindan dolayi genel bir anksiyete sorunu olduğunu söyledi. (barınaktan aldığımızdan beri köpeğin 1.5 yıllık ömrünü bilmiyoruz). bize iki tane anksiyete ilacı verdi ve bunlara ek olarak karşı kondisyonlama denen(counter conditioning) bir yöntem başlattı:
ilk hafta sadece evde bizi takip ederken, sakinleştiğinde ve yemeği gösterdiğimizde oturduğunda onu besledik.
sonra aynısını dışarıda yaptık.
sonra sadece insan gördüğünde mama yedi. hatta öyle bir hale geldi ki esime gore adam sabahlarıyemek yiyebilsin diye insanları arıyor ve ilk gördüğü kişide hemen oturup esime bakıyor :)
neyse, 2 ay sonra onu dışarı çıkarmak bizim için bir zevk oldu. nerede o stresli gezintiler, nerede şimdiki durum. ayrıca eğitmen ile köpeklere karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda (köpek gördüğünde heyecanla havlar vb.) çalışmalara başladık. bu konuda nasıl hareket etmemiz gerektiğini anladık (maalesef tasma düzeltme gibi negatif yöntemlere kopegimiz cevap vermiyor. bu yüzden sadece pozitif sekildeçözmeye çalışıyoruz, ancak düzeltilmesi zor).
cuma günü, eğitmen köpeğiyle doğru davranmayı öğretene kadar yaklaşık 20 dakika calistik (kopegin etrafindan gectik, cok bakip ses cikarmaya baslayinca kafa tasmasi ile suratimiza dogru cekip bir ses cikarttik ve suratimiza baktiginda odul verdik. bu sekilde kopek gordugunde yapmasi gerekenin ses cikarip heyecanlanmak degil bize bakmak oldugunu ogrettik) . köpekle tanıştıktan sonra, cagirdigimda yanima geldi. köpekle takılmak yerine benimle oynadi. eğitmen şaşırdı, başka bir köpek getirdi ve o köpekte de aynısı oldu. ayrıca topunu atınca ve o koşarken "dur" diyince durdu. eğitmene göre bir köpeğin başka bir köpekle oynamayı bırakıp sahibiyle birlikte olmayı istemesi ya da sahibinin emirlerine bu kadar uyması çok önemli ve zor, bu da köpeğimizin emir almayı sevdiği, bizle olmaktan mutlu oldugu ve bizim kopekten daha ilgi cekici oldugumuz anlamina geliyor.
bunlara ek olarak aylar sonra son 2-3 günde iki kişiyle konuşurken köpeğimiz havlamayı kesti ve insanlar bizden 1m uzaktayken bize baktı, oturdu. bu, artık havlamak veya zıplamak onun stresli durumdaki ilk hareketi degil demek. oturup bize bakıp yemek için beklemek yapılan ilk hareket oldu. aylar sonra bir kişiye havlamasindan, üzerine atlamasindan korkmadık. bugün konuştuğumuz kişi de bir yabancı, bizi sürekli köpekle çalışırken görmüş, merak etmiş ve sormak istemiş . bu arada biz dışarıda antrenman yaparken insanlar gelip köpek egitmeni miyiz diye soruyorlar çünkü kimse köpeğini eğitmiyor, spor yaptirmiyor vs. herkes sadece yürüyor kopekleriyle.
neyse bu da sevinc duvarına yazdığım yazı; 4 ay boyunca rahatça yürüyememekk, her köşede insan var mı, çocuk veya köpek var mı diye bakmaktan, rahatça yürümeye ve insanlarla konusabilmeye geldik.. hala gidecek yolumuz var (örneğin, insanlara kapalı bir alana rastladığında, misal asansör çıkışları ya da apartman icleri hala stresli oluyor) ama tünelin sonunda ışığı görüyoruz. eşim artık ağlamıyor, stresli halde sokağa çıkmıyor, aksine ikimiz de kopegi disari cikarmaktan zevk aliyoruz. köpeğimizle olan ilişkimiz de gelişti, bu yüzden akşamları kafamızı yastığa koyarken “bu hayvanla nasil ugrasacagiz” demiyoruz.
türkiye'de egitmen bulmak zor biliyorum, davranış veterineri bulmak daha da zor. ama bu tür sorunlarınız varsa kesinlikle egitmenle ya da kendi halinizde ugrasmak yerien veterinerin (varsa davranis veterineri) ilaç takviyesi ile yapmanızı tavsiye ederim. kendi eğitmenimiz buna karşıyken bile köpeğimizde sonuçları görünce ilaca karsi olmaktan vazgecti çünkü 1.5-2 ayda belki 5-6 ay sürecek bir iyileşme elde ettik.
edit: yabanci klavye var, o sebepten yazdigimi google translate'e koydum ama o da cumleleri sacma sapan bir hale getirdi, duzeltirken tekrar turkce karakterleri koyamadim...
şubat ayının sonunda barınaktan 1,5 yaşında erkek bir köpek aldık. kerata başta çok iyiydi, evde falan harikaydı, ama zamanla dışarıda sorunlar ortaya çıkmaya başladı: insanlar, çocuklar, arabalar, bisikletler, scooterlar ne olursa olsun her şeye havlama ve atlama. eşim iki kez yere düştü toplum içinde, ağlayarak eve geldi. birkaç kez de psikolojimi bozdu (birden arkamızda beliren iki çocuğa havladı). resmen eşimle hata mı yaptık diyorduk antrenor ile zaten normal çalışıyorduk ama bunun üstüne değil bu sonradan oluşan bir problemdi.
neyse dikişleri alındıktan sonra genel kontrol için aynı veterinere götürdük. ilk buluşmada resmen dünyanın en tatlısı olan hayvan sürekli havladı vs. sonra veteriner dokunurken 10 saniye hırladı ve ısırmaya çalıştı. veterinerin çok iyi bir insan olduğu ortaya çıktı ve köpeğin bu hale gelmesine üzüldü, bize davranış veterineri önerdi.
haziran başında davranış veterinerine gitmeye başladık, ilk seans 1.5 saat sürdü ve ardından köpeği anlamaya çalıştı ve sonunda saldırganlık sorunu olmadığını, sosyallesme surecini kacirmasindan dolayi genel bir anksiyete sorunu olduğunu söyledi. (barınaktan aldığımızdan beri köpeğin 1.5 yıllık ömrünü bilmiyoruz). bize iki tane anksiyete ilacı verdi ve bunlara ek olarak karşı kondisyonlama denen(counter conditioning) bir yöntem başlattı:
ilk hafta sadece evde bizi takip ederken, sakinleştiğinde ve yemeği gösterdiğimizde oturduğunda onu besledik.
sonra aynısını dışarıda yaptık.
sonra sadece insan gördüğünde mama yedi. hatta öyle bir hale geldi ki esime gore adam sabahlarıyemek yiyebilsin diye insanları arıyor ve ilk gördüğü kişide hemen oturup esime bakıyor :)
neyse, 2 ay sonra onu dışarı çıkarmak bizim için bir zevk oldu. nerede o stresli gezintiler, nerede şimdiki durum. ayrıca eğitmen ile köpeklere karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda (köpek gördüğünde heyecanla havlar vb.) çalışmalara başladık. bu konuda nasıl hareket etmemiz gerektiğini anladık (maalesef tasma düzeltme gibi negatif yöntemlere kopegimiz cevap vermiyor. bu yüzden sadece pozitif sekildeçözmeye çalışıyoruz, ancak düzeltilmesi zor).
cuma günü, eğitmen köpeğiyle doğru davranmayı öğretene kadar yaklaşık 20 dakika calistik (kopegin etrafindan gectik, cok bakip ses cikarmaya baslayinca kafa tasmasi ile suratimiza dogru cekip bir ses cikarttik ve suratimiza baktiginda odul verdik. bu sekilde kopek gordugunde yapmasi gerekenin ses cikarip heyecanlanmak degil bize bakmak oldugunu ogrettik) . köpekle tanıştıktan sonra, cagirdigimda yanima geldi. köpekle takılmak yerine benimle oynadi. eğitmen şaşırdı, başka bir köpek getirdi ve o köpekte de aynısı oldu. ayrıca topunu atınca ve o koşarken "dur" diyince durdu. eğitmene göre bir köpeğin başka bir köpekle oynamayı bırakıp sahibiyle birlikte olmayı istemesi ya da sahibinin emirlerine bu kadar uyması çok önemli ve zor, bu da köpeğimizin emir almayı sevdiği, bizle olmaktan mutlu oldugu ve bizim kopekten daha ilgi cekici oldugumuz anlamina geliyor.
bunlara ek olarak aylar sonra son 2-3 günde iki kişiyle konuşurken köpeğimiz havlamayı kesti ve insanlar bizden 1m uzaktayken bize baktı, oturdu. bu, artık havlamak veya zıplamak onun stresli durumdaki ilk hareketi degil demek. oturup bize bakıp yemek için beklemek yapılan ilk hareket oldu. aylar sonra bir kişiye havlamasindan, üzerine atlamasindan korkmadık. bugün konuştuğumuz kişi de bir yabancı, bizi sürekli köpekle çalışırken görmüş, merak etmiş ve sormak istemiş . bu arada biz dışarıda antrenman yaparken insanlar gelip köpek egitmeni miyiz diye soruyorlar çünkü kimse köpeğini eğitmiyor, spor yaptirmiyor vs. herkes sadece yürüyor kopekleriyle.
neyse bu da sevinc duvarına yazdığım yazı; 4 ay boyunca rahatça yürüyememekk, her köşede insan var mı, çocuk veya köpek var mı diye bakmaktan, rahatça yürümeye ve insanlarla konusabilmeye geldik.. hala gidecek yolumuz var (örneğin, insanlara kapalı bir alana rastladığında, misal asansör çıkışları ya da apartman icleri hala stresli oluyor) ama tünelin sonunda ışığı görüyoruz. eşim artık ağlamıyor, stresli halde sokağa çıkmıyor, aksine ikimiz de kopegi disari cikarmaktan zevk aliyoruz. köpeğimizle olan ilişkimiz de gelişti, bu yüzden akşamları kafamızı yastığa koyarken “bu hayvanla nasil ugrasacagiz” demiyoruz.
türkiye'de egitmen bulmak zor biliyorum, davranış veterineri bulmak daha da zor. ama bu tür sorunlarınız varsa kesinlikle egitmenle ya da kendi halinizde ugrasmak yerien veterinerin (varsa davranis veterineri) ilaç takviyesi ile yapmanızı tavsiye ederim. kendi eğitmenimiz buna karşıyken bile köpeğimizde sonuçları görünce ilaca karsi olmaktan vazgecti çünkü 1.5-2 ayda belki 5-6 ay sürecek bir iyileşme elde ettik.
edit: yabanci klavye var, o sebepten yazdigimi google translate'e koydum ama o da cumleleri sacma sapan bir hale getirdi, duzeltirken tekrar turkce karakterleri koyamadim...