• 503
    19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçında yenilince kişisel olarak bana koymadı önemsiz bir ayrıntı olacak, sonuçta kadıköy'de kupa kaldırmış takımız.
    tek üzüldüğüm konu şu oldu 4 yaşında oğluma galatasaray'ı öğretmeye çalışıyorum vs top oynuyoruz fener'e karşı bol gollü maçların özetini falan izletiyorum ilk önce düşman olarak tanıttım ama gerek yok sonra yumuşatıp rakip olarak tanıtıp devam ettim parka falan gidiyoruz ben galatasaray'ım şampiyonuz vs her şey çok güzel diyorum ki içimden akşam arabayla tura vs çıkarız ve sonuç rezalet. çocuğu kreşe götürürken, kreşte bir tane belli ki babası fanatik biri olan çocuğu fenerbahçe forması ile önceden görmüştüm getirirken ama daha bizim çocuğu işlemeye alamadığım için sıkıntı yoktu. tahmin ettim forma ile geleceğini o çocuğun yapacak bir şey yok. sonuç akşam çocuğu almaya gittiğimde o aklı ile baya baya kavga etmiş biz şampiyonuz, fenerbahçe düşmanımız sen hatalısın vs diye bizim ki biraz da ısrarcıdır illallah ettirir iyi ki tanık olmadım. neyse akşam biraz yatıştırmaya çalıştım biz birinciyiz onlar ikinci herkes farklı takım tutabilir vs anlatmaya çalıştım. buda bir gelişim özelliği sonuçta hayatın içinde bunları öğrenmesi lazım ama ne yalan söyleyeyim üzüldüm.
  • 437
    bugün yine yeni yeniden hükümet torpillisi bir takıma hakem kıyağıyla 3 puan aldırmışlar. böyle bir rezilliğe şahit olduktan sonra insanın maç izleyesi gelmiyor, yemin ediyorum 1 ekim 2022 adana demirspor galatasaray maçını zerre heyecanlanmadan izledim, "kazansak ne olacak ki" diye düşündüm. yarışın kızıştığı haftalarda yine paçamızdan aşağı çekeceklerse yarışa girmenin ne anlamı var? iki sene önce bjk, bir sene önce trabzon, bu sene belki başakşehir belki yine trabzon. şampiyonun masa başında belirlendiği dangalak bir organizasyonun figüranı olmak için mi bu kadar çaba? bu kadar transfer? bu kadar stres, bu kadar heyecan?

    bu ülke insanıyla dalga geçen, milyonlarca vatandaşının gözünün içine baka baka emeğini ve yaşama sevincini çalan bir devletin vatandaşı olmaktan sonsuz bir üzüntü duyuyorum. günün birinde çocuğum olursa kesinlikle bir türk takımının taraftarı olmasına müsaade etmeyeceğim. barcelona'yı tutsun, lyon'u tutsun hatta dinamo zagreb'i tutsun ama bu ülkenin hiçbir şeyini tutmasın.

    benim bu ülkede çektiğim ızdırabı çocuğum çeksin istemiyorum.
  • 539
    10 yılı aşkın süre önce manisa soma'da hayatını kaybeden 301 madenciyi hiç unutmadım. ömrümün sonuna dek unutmayacağım…

    bolu kartalkaya'da hayatını kaybedenler için de çok üzgünüm.

    yıllar geçiyor, onlarca yüzlerce hatta binlerce vatandaşımız ihmalkarlık, sorumsuzluk ve denetimsizlik yüzünden hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar.

    yeri geliyor asgari ücretle çalışan insanlar, yeri geliyor tatil için bir otel odasına günlük binlerce dolar ödeyebilecek ekonomik güce sahip insanlar ölüyor.

    hepsinin sebebi: maden sahipleri, otel sahipleri, fabrikatörler, müteahhitler, avm sahiplerinin cebinden iki kuruş fazla para çıkmasın. denetime gelen mühendise güzel bir ziyafet çektirelim, gerekirse biraz rüşv.. maddi yardımda bulunalım ki otelimizi, firmamızı mühürlemesin. düzgün, dürüst, liyakatli biri denk gelirse patronu üzerinden işten atmakla tehdit edelim, yazdığı raporu bir şekilde "revize" ettirelim…

    paranın kölesi olmuşsunuz. canlarına kıydığınız insanlar umurunuzda bile değil, vicdanınız da sızlamıyor. en fazla bir soruşturma açılır, o da delil yetersizliğinden dolayı bir şekilde kapanır zaten… ya da dosya zaman aşımına uğrar. aman diyeyim ifade vermeye, duruşmaya falan giderken en şık takım elbiselerinizi giymeyi unutmayın!

    ben gerçekten bıktım, usandım, yoruldum artık. ama binlerce km uzakta olsam da bu konuları kafaya takmadan edemiyorum.

    "allah belanızı versin" demeyeceğim, çünkü vermiyor. gözünüz doysun!

    https://x.com/seda_ozen/status/1881643138487394308
  • 303
    ben burak yılmaz değilim. golü yoktan var edemem, wesley sneijder hiç değilim şutlarım sert ve 90'a gitmez.

    ben fernando muslera'yım farklı önde olduğumuz maçta penaltı atacakken benim atmamı isterseniz anca ozaman gol atabilirim.

    onun dışında ya ofsayt, ya direk, ya da çoktan kırmızı kart görmüşüzdür.

    1 golümüz var yinede ama o golün üzerinden kaç sezon geçti. yani günümüzde bir önemi kalmadı.

    not: yazar bu entrysinde kendi hayatından alıntı yapmıştır.
  • 446
    bugün 6 şubat 2023 depremi'nin haberini almamızın üzerinden 1 haftadan biraz fazla zaman geçti. hala içimde bastıramadığım bir öfke var sözlük. ben öyle bir çok insan gibi gelip geçici değil ömürlük bir kindarlığa sahibim malesef. bana ilkokulda yapılmış bir zorbalığı bile unutmayıp, 24-25 yaşında karşılaştığımda kavga etmişliğim var.

    twitterda, instagramda, haber sitelerinde, sözlükte ve hemen her sosyal platformda gördüğüm her şey öfkemi büyütüyor ve bu öfkemi nereye yönelteceğimi bilemiyorum. hayatımın belli bölümlerinde öfke kontrol problemi yüzünden oldukça yıpranmış biri olarak mevcut içinde bulunduğumuz durumda bu süreci yönetemiyorum ve denk gelene yazık olacak modunda devam ediyorum yaşamaya. hiçbir şeyden korkmuyorum malum şahsın tv'de söylediklerine karşı hazırladığım suç duyurusunu başıma bir şey gelir diye zorla iş arkadaşlarım aldı elimden. bir şeyler yapmamız gerekiyor. birilerinin artık bir şey yapması gerekiyor bize bir çıkar yol göstermesi, hesap soracağımız kişileri göstermesi gerekiyor. göz göre göre insanların hayatının bu ülkede bu kadar kolay karartılması ağrıma gidiyor ve gündelik yaşantıma, işime gücüme dönemiyorum. nasıl baş edeceğimi bilmiyorum.
  • 81
    sevipte sevilmemek çok zor be sözlük. o kadar zaman peşinden koştum, bana bir şans bile vermedi,illa aramızda bir şey olacak değil birbirimizi yakından tanıyalım dedim bir kaç sefer oturup konuşalım dedim olmaz dedi.
    onun ad ve soyadıyla akrostiş şiir yazmıştım.bu şiiri sana verseydim dedim.alaycı tavırla istemem dedi. ben edebiyattan anlamayan jardel ona şiir yazmıştım.
    hep derler ya seven s.... s...sevilir yani 4s kuralı geçerliymiş.
    1 yıldır hayalimdeydi,her gun bilgisayarı açıp facebooka girip onun profiline baktım sözlük, hep onunla ilgili hayal kurdum.ne oldu tek cümlede harcadı beni.
    belki içinizden diyebilirsiniz sen elmayı seviyorsun diye elmada seni sevecek değil doğru ama keşke elmada bizi sevse bir kere.
    şunu anladım köpek gibi sevmenin acıdan başka getirisi yokmuş. çivi çiviyi söker diyorlar, yeni biri karşına çıkar diyorlar ama ben onu istiyorum o beni istemiyor.

    öyle işte sözlük içimden geçenleri bir yere yazmak istedim.buraya döktüm içimi. hayat kısa değmez bir kıza diyorum ama üzülüyor insan sözlük.dertleşecek arkadaş bulamadığımdan buraya yazdım.
  • 136
    beyler öyle bir sarpa sardım ki kendi elimle şimdi çözmek çok mu çok zor geliyor.

    6 aydır tanıdığım yengenizle 5. ayımızda söz yaptık. neden? bulunduğumuz kasabanın dedikodu kazanı olması ve kızın ailesinin bir kısmında "namus lekesi"** olması. hee bir de bunun üzerine değer verdiği ve sevdiğim kızın ve ailesinin baskısı

    yavaş yavaş anlıyorum bizim birbirimize göre olmadığımızı. ama ne kendime açıklayabiliyorum içimdeki duyguyu ne de başkalarına. pişmanlık mı desem endişe mi desem bir his var içimde beni benden alıyor resmen.

    ne yapacağımı bilmez durumdayım. şimdi ayrılık mevzusunu açsam söz yapılmadan önce "çok acele ediyorsun bak pişman olacaksın" diyen herkes "baaaak gördün mü ben ne demiştim sana" diyecek. en kötülerinden birisi de ailemin konuşmadan bakışlarıyla içimi parçalaması olacak. hee tabi bir de daha 1.5 yaşında babası tarafından terkedilen bir kız çocuğunun bir kere daha sırt çevrilmesine vereceği tepki.

    ama suç sadece benim mi demeden kendimi alamıyorum. çünkü defalarca hayır demeye çalıştım ama benim bu yufka yüreğim insanların üzülmesine harap olmasına dayanamadı ve zor ama doğru olan kararı veremedim. o gün arkasını dönüp "hakkını helal et" dediğinde gitmesine izin veremedim. emin değildim içimdeki hissin sevgi mi şefkat mi olduğuna ama artık yavaş yavaş anlıyorum. ve sanırım bu beni kaçınılmaz sona doğru itiyor.

    sadece bunlar da değil daha bir ton sebep de var ama gel gör ki sözlük hiç biri benim mankafanın, dirayetsiz, ufka yürekli diye geçinen düşüncesiz bir "çocuk" olduğum gerçeğini değiştirmiyor.

    allah sonumuzu hayretsin inşallah.
  • 194
    yolda yürürken bir anda abi açım be muhammed mustafa için 1 lira be diyenleri dövesim geliyor.

    1-gencecik adamsınız gidin çalışın lan garsonluk yapın bulaşık yıkayın ayakkabı boyayın
    2- peygamber efendimizin adını saçma sapan şeyler için kullanmayın kimse siz onun ismini snıyorsunuz diye para vermez
    3-ben sabahın köründe kalkıp akşama kadar eşşek gibi çalışıyorum size para vermek zorunda mıyım?
    4-mendil satanlara her daim para veririm onlar gözümde farklı

    ayrıca yatıyorum ben yarın iş var akşama da maç var iyi geceler ahali.

    bu arada ben onu hala çok seviyorum :/
  • 217
    her ilişkim galatasaray'ın kadıköy maceralarına döndü sözlük. her yeni ilişkiye o kadar umut dolu başlıyorum ki. başlarda herşey mükemmele yakın seyrediyor zaten. organize ataklar, oyundan zevk alma. ama işte karşı tarafta hep bir çirkeflik, saygısızlık, beni soğutan davranışlar. bunlar beni oyundan düşürüyor yavaş yavaş. kendimde hata yok mu, elbette var. pozisyon hataları yapıyorum, sıkıcı oynuyorum bazen. o ara da golü yiyoruz zaten farkına bile varamadan. 90 dakika sonunda ilişki bitip kendi başıma kaldığımda o sessizlik içinde tüm ilişkiyi kafamda birkaç saniye düşünüyorum ve o cümleyi söylüyorum her seferinde; "bu sene de olmadı..."
  • 17
    ben çok doluyum

    bunu söylerken çok ciddiyim beyler, bayanlar. cidden çok doluyum hoş gerçi benim yaşadığım hayatı, çektiğim ızdırabı taş çekse çatlar. ne yapalım bizde de ortam böyle diyorum yapacak bir şey yok.

    cem karaca'nın çok güzel yorumladığı kendim ettim, kendim buldum şarkısı gibi hayatım. diyeceğim odur ki sevdiklerinize sıkı sıkı sarılın beyler. onları kaybetmemek için onları sevmekten asla vazgeçmeyin.

    velhasıl-ı kelam

    ben çok doluyum
  • 92
    1,5 ay süren bir ilişkinin etkisini 1,5 yıl aşırı şiddetli bir şekilde yaşamış biri olarak yazılanları okudukça bu dünyada yalnız olmadığımı anladığım, ama buna sevinsem mi üzülsem mi bilemediğim duvar.
    aşk acısı çeken herkese bir süreliğine zamanın 3x 4x hızında geçmesini diliyorum, zira zamandan başka bir ilaç yok bu tür mevzulara.
  • 218
    hayat en sevdiğini sana vermiyor. sen de hayatın sana verdiğini sev sözlük. kaç sene oldu be. eridim bittim öldüm onun aşkından. sonuç? yok. iki kelime etme zahmetinde bulunsaydın, affetme büyüklüğünü gösterseydin ömrümü adardım be. zaten senelerimi vermişim sana yüzünü görmeden, elini tutamadan. bir kere sarılsan göz yaşlarım ile ıslatırdım seni. artık o şiirler başkasına yazılacak. senden daha çok kıymet bilene... sen de kıymetini benden daha az bilenlere git. bekle severler benim kadar bekle şiir yazmalarını bekle, ahmet kaya, neşet ertaş türkülerinin mısralarına koyarlar seni bekle.
  • 164
    5 sene aynı şirkette çalıştık, son 1 sene bazı şeyler yaşadık ve onu başkalarıyla molada vs görünce deliriyordum dayanamadım onun yüzünden istifa ettim. işsiz kalmadım çok şükür. çok özledim çok seviyorum hala seviyorum. bayağıdır konuşmuyorduk mesaj atmış seni rüyamda gördüm nasılsın diye dağıttı beni yine. çok seviyorum hala ama o başkasıyla beraber kimseyi düşünecek dermanım da yok. nasıl kurtulacağım bilmiyorum o kadar ilişkim oldu hiç böyle olmamıştım.

    yazın evde tek kalıyorum geçen yaz bana zehir olmuştu. bir araba alıp her haftasonu bir yerlere kaçmayı düşünüyorum. yoksa kafayı yiyeceğim bu gidişle.
  • 441
    en büyük sorunumuz ne bilir misin sözlük? galatasaray'da faal olarak görev yapan ve galatasaraylı olarak bilinen eski futbolcular, yöneticiler, teknik ekipte çalışmış olanlar, galatasaraylı oluşuyla bilinen siyasiyeler vs. hemen hemen hepsi görevleri sona erdikten sonra galatasaray'ın hakkını savunmuyor. galatasaraylılık dönemsel midir sözlük? galatasaray'ın hakkını belki çocuğunun rızkından kesip maçlara gitmeye çalışanlar mı, harçlıklarından artırarak yüzlerce km yol yapan üniversite öğrencileri mi, ekonomisi el vermediği için evinde televizyonda veya anadolu'nun bir köşesindeki kahvedeki vatandaş mı savunmalı?
    içim içime sığmıyor herkes çıkarları doğrultusunda hareket etmeye o kadar alışmış ki galatasaray sevgisi gelip geçici midir sözlük?
    şu an haklarımızı savunmaya çalışan galatasaraylı olduğunu düşündüklerimiz yarın görevleri sona erdiğinde üç maymunu oynayacak...
App Store'dan indirin Google Play'den alın