1
genel olarak profesyonel tüm sporcuların yaptığı şeydir. türkiye'de ilginç bir seyri vardır bu sözleşme imzalama geleneğinin. diyelim ki büyük takımlarda değil de küçük takımların birinde oynayan bir adam türk futbolunda umut vaad ediyor. yeni arda, yeni hakan balta falan deniliyor. böyle denilen zamanlarda nedense futbolcunun sözleşme süresinin bitimine bir yıl kalmış olsa ya da neredeyse sözleşme süresi bitmiş olsa dahi futbolcu sözleşme yenileme yoluna gidebilmektedir. ortada bosman kuralları varken büyük takımların o futbolcuya ilgileri gündemdeyken bir futbolcu acaba bunların hepsini elinin tersiyle tepip neden sözleşme uzatır?
a: takımını çok seviyordur. para kazanmadan gitmek istemiyor kısacası.
b: tıpkı mehmet topuz'un kayseri'den istanbul'a getiriliş sürecinde olduğu gibi birtakım karanlık adamların ya doğrudan ya da aba altından gösterilmesinden olabilir.
a seçeneğinin doğru olduğunu kabul etsek dahi takımını seven futbolcunun release clause (serbest kalma hükmü) koydurup belli bir meblağ üzerinde takımıyla anlaşması gerekmez mi? netice itibariyle günü gelince takımının pislik yapıp piyasa değerinin çok üzerinde kendisine fiyat biçmesi kariyeri açısından onulmaz yaraların habercisi olmayacak mıdır? bahsini etttiğim biçimde uygulanması halinde release clause durumu futbolcunun çıkarlarıyla takımı arasındaki çıkarları bağdaştıracak iki tarafın da mağdur olmasını önleyecektir. her rasyonel (menfaatini maksimize etme çabasındaki) futbolcunun yapması gereken budur.
türkiye'de duruma bakıldığı vakit a'dan çok b'nin geçerli olduğunu görmemek için kör olmak gerekir. daha erken yaşlarda büyük klüplerde oynamaya başlayıp belki de avrupa'nın sayılı takımlarına transfer olabilecek futbolcular sözleşme uzatmaya zorlanıyor çoğu zaman. amaç belli yarın öbür gün büyük takımların girdiği sidik yarışından maksimum maddi değer edinerek çıkmak. futbolcu için olan nedir? böyle bir futbolcu mehmet topuz gibi şanslıysa yirmi yaşlarının henüz ortalarında fenerbahçe gibi bir kulübe kapağı atarak büyük takımda oynama şerefine nail olabilir ancak uluslararası çapta futbolcu olma trenini ise kaçırmıştır. vizyon önceleri yüz üzerinden 90'ken artık 55 civarlarına demirlemiştir. aralarında mehmet topuz gibi şanslı azınlığı oluşturanlardan başka mehmet yıldız gibi dalında kuruyanları da mevcuttur. evet futbol yetenekten ziyade hatta daha da fazla vizyon işidir. küçük menfaatlerin peşinde koşanlar yetenek ya da potansiyel açısından en tepelerde olsalar dahi kariyer açısından, marka olma açısından ise en yerlerde olabilirler.
a: takımını çok seviyordur. para kazanmadan gitmek istemiyor kısacası.
b: tıpkı mehmet topuz'un kayseri'den istanbul'a getiriliş sürecinde olduğu gibi birtakım karanlık adamların ya doğrudan ya da aba altından gösterilmesinden olabilir.
a seçeneğinin doğru olduğunu kabul etsek dahi takımını seven futbolcunun release clause (serbest kalma hükmü) koydurup belli bir meblağ üzerinde takımıyla anlaşması gerekmez mi? netice itibariyle günü gelince takımının pislik yapıp piyasa değerinin çok üzerinde kendisine fiyat biçmesi kariyeri açısından onulmaz yaraların habercisi olmayacak mıdır? bahsini etttiğim biçimde uygulanması halinde release clause durumu futbolcunun çıkarlarıyla takımı arasındaki çıkarları bağdaştıracak iki tarafın da mağdur olmasını önleyecektir. her rasyonel (menfaatini maksimize etme çabasındaki) futbolcunun yapması gereken budur.
türkiye'de duruma bakıldığı vakit a'dan çok b'nin geçerli olduğunu görmemek için kör olmak gerekir. daha erken yaşlarda büyük klüplerde oynamaya başlayıp belki de avrupa'nın sayılı takımlarına transfer olabilecek futbolcular sözleşme uzatmaya zorlanıyor çoğu zaman. amaç belli yarın öbür gün büyük takımların girdiği sidik yarışından maksimum maddi değer edinerek çıkmak. futbolcu için olan nedir? böyle bir futbolcu mehmet topuz gibi şanslıysa yirmi yaşlarının henüz ortalarında fenerbahçe gibi bir kulübe kapağı atarak büyük takımda oynama şerefine nail olabilir ancak uluslararası çapta futbolcu olma trenini ise kaçırmıştır. vizyon önceleri yüz üzerinden 90'ken artık 55 civarlarına demirlemiştir. aralarında mehmet topuz gibi şanslı azınlığı oluşturanlardan başka mehmet yıldız gibi dalında kuruyanları da mevcuttur. evet futbol yetenekten ziyade hatta daha da fazla vizyon işidir. küçük menfaatlerin peşinde koşanlar yetenek ya da potansiyel açısından en tepelerde olsalar dahi kariyer açısından, marka olma açısından ise en yerlerde olabilirler.