sonraki satıştan pay

• 1

  futbolcunun bir başka takıma transferi gerçekleşirken, ileride üçüncü bir takıma transferi konusunda, ilk takımın alacağı bu son transfer esnasındaki payı ifade eder.
  
  karışık oldu biraz. anlatayım.
  
  bir dakika, zaten daha önce yapılmışı var. hemen açıklayayım:
  
  alex nicolao telles, 2016 yazında yaklaşık 6.5 milyon euro bedelle fc porto'ya galatasaray'dan transfer olmuştur. burada galatasaray, porto ile yaptığı müzakereler esnasında telles'in, yarın öbür gün bir başka takıma transferi söz konusu olacağı zaman kendisinin de bu transfer hamlesinden pay alması için bir madde koydurur.
  
  "bir sonraki takıma olacak transferinden, şimdiki transfer bedeli ile olan fark üzerinden %10 kar payı alır"
  
  örnekle devam edelim. 6.5 milyon euro'ya porto'nun yolunu tutan telles, bugünlerde 35-40 milyon euro civarı bir bedelle premier lig ekibi chelsea'ye transfer olmak üzere. gelelim galatasaray'ın koydurduğu maddenin esprisine.
  
  40 milyon euro karşılığı transfer gerçekleşti diyelim.
  
  40 - 6.5=33. 5 milyon euro yapar. aradaki kar farkını işaret eder bu bedel.
  
  işte galatasaray'ın da kazanacağı ekstra miktar buradan esas gelmektedir.
  
  33.5x0.10=3 milyon 350 bin euro.
  
  galatasaray, telles'in chelsea'ye gerçekleşecek olan transferinden kazanacağı miktarı ifade ediyor.
  
  böylece ne oldu, 6.5+3.35 = 9 milyon 850 bin euro.
  
  yani telles, galatasaray ile hiçbir ilişiği olmamasına rağmen, iki sene önce ayrıldığı takımına yine cüzi de olsa (hiç de cüzi değil) bir kazanç sağlıyor.
  
  takımımız, bundan sonra sattığımız her oyuncuya, %5, %10, %15 allah ne verdiyse sonraki satıştan bedel maddesi koydurmalıdır. yarın öbür gün havadan gelecek para hiç kimseyi üzmez nasıl olsa.
  
  not: aslında telles'in transferindeki madde sonraki satıştan pay değil, sonraki satıştan elde edilecek kar üzerinden pay.
  
  bu ne demek, eğer kar üzerinden değil de, satış üzerinden kar olsaydı, doğrudan 40 milyon euro'nun %10'u hesaplanacaktı. yani 3 milyon 350 bin euro değil, 4 milyon euro gelir elde edecekti.
• 2

  ceket cebinde unutulmuş yirmi lirayı uzun süre sonra bulmak gibi bir şey. tatlı para.
• 3

  (bkz: altınordu)
• 4

  aklı olan takımların zaten koydurduğu, bizim gibi az gelişmiş kafadaki ülkelerin takımlarının ise yeni yeni keşfetmeye başladıkları bedel.
  
  football manager oynayanlar zaten daha başlıktan kavradı bile işi.
  
  sen çok genç yaşta takımdan gönderdiğin oyuncuya %10'luk bir bedel koydurursan, yarın öbür gün bu oyuncu patlayıp uçup gitse bile sana hala kazandırmaya devam edecektir demektir bu.
• 5

  futbolcuya verilen versiyonundan, emre mor ve süleyman hurma sayesinde haberim olan kontrat maddesi:
  
  https://haberglobal.com.tr/...yuzde-50-alir-184797
  
  malum, emre mor’un fenerbahçe’ye transferi gündemde. habere göre, satışından gelecek bonservisin yarısı emre mor’un olacak. o kadar zekice bir kontrat maddesi ki bu, gerçekten yöneticilerimizin bu süleyman hurma’dan öğrenecek çok şeyi var.
  
  genç bir futbolcu alacaksın, öküz gibi imza parası mı istiyor? elinde patlamasından mı korkuyorsun? imza atınca yatışa geçer diye mi düşünüyorsun? bir an önce parlatıp büyük takımlara kitlemek mi istiyorsun?
  
  ver futbolcuya sonraki bonservisten çekici bir pay, para için kendini parçalasın. 4 milyona satılsa 2 milyon ona kalıyor. tam bir kazan-kazan senaryosu. ayakta alkışlıyorum.
• 6

  sadece kulüplerin değil futbolcuların da alabileceği paydır. football manager serilerinde oyuncuyla sözleşme yapılırken kimisi bu maddeyi de eklemek ister. genellikle yıllık maaş artışı (%10) ve sonraki satıştan pay(%10) şeklinde olur. ikisini de kabul etmeyip sözleşmeden kaldırmak istediğinizde de oyuncu bu sefer haftalığına büyük oranda zam yapar. eğer çok iyi bir futbolcuysa bunları kabul ederim yoksa maliyeti kurtarmıyor.
• 7

  (bkz: sacha boey)
  
  adamı 30 milyon euro cash paraya satıyoruz ama paranın %15'i eski kulübüne, %5'i de menajerlik şirketine gidiyor.
  5'te 1'i uçtu yani.
  
  bu ne menem bir şeydir yaa, valla sinir oldum oturduğum yerde.
  bundan sonra aldığımız genç oyunculara böyle bir madde koydurmamak lazım.
  
  oynatıp parlatan biziz, riski alan biziz ama haybeye para kazanan başkaları.
  gerekirse ilk alırken 500.000 euro fazla verelim ama sonraki satışa ortak etmeyelim.
• 8

  genç oyuncularda konulmaması gereken madde. 19-20 yaşında genç futbolcu transfer ediyorsun 500 bin euro indirmek için sonraki satıştan pay maddesini ekliyorsun. boey transferinde muhtemelen yöneticilerde böyle bir gelişim beklemiyordu ki %15 payı eklemişler.
  
  bu madde zaniolo gibi kendini kanıtlamış oyuncular için veya 25-30 yaş arası transferler için koyulabilir ama genç çocuklar için koyulmasın. lütfen.
• 9

  güzel bir maddedir ama bu maddeden kar sağlayan arkadaşlar neden eleştirir bunu anlamıyorum. örnekle ifade edeyim.
  
  şimdi 1 milyon euro'ya bir wonderkid aldık ve %15 satıştan sonraki pay eklendiğini düşünün.
  
  30 milyon euro'ya satıldı bu adam, maliyeti ne oldu. =(30*0,15)+1=5,5 milyon euro... kar ne oldu:24,5 milyon euro... 1 milyonluk adamdan kazanca bakın!
  
  şimdi 5,5 gitti diye sinirlen arkadaşlara daha iyi örnek vereyim, bu olayı tersten düşünelim.
  
  5,5 milyon euro'ya bir wonderkid aldık ve adam tutmadı... bize ne zarar yazdı? 4 milyon euro diyelim (oyuncunun artık gelişemediğini anlayınca 1.5 milyon euro'ya sattık)
  
  -4 milyon euro zarar , 3 oyuncu da da toplam 12 milyon euro zarar eder. sağlam rakam değil mi? bir de bu başarısız oyuncuların maaşları da var üstelik...
  
  peki 1 milyon euro'dan 3 tane tutmayan futbolcu alsan ve %15 pay ekletsen...zarar 3 milyon euro olmaz mı? böylelikle %15 paylı taktikle 9 tane daha wonderkid alabilirsin. eşekleri de yanında çalıştırmıyorsan 12 wonderkid alımına en az 4-5 tane tutturursun diye düşünüyorum...
  
  yani demem o ki, harika bir olaydır ama kullanmasını bilene...
• 10

  eğer bu madde olmasa genç oyuncular için çok daha büyük bonservis bedelleri ödemek gerekeceği için müthiş bir madde. özellikle bizim gibi bonservis konusunda eli açık olmayan takımlarda kaynağından genç yetenekleri alabilmek anlamında büyük bir fırsat. yoksa ilk seferde 5-10 verip alalım tüm istediklerimizi.
• 11

  bu madde ev sahiplerinin taahhütname olayı gibi; almazsın o zaman ve başka alan çıkar. ya da vermeyelim de 3 milyon daha para verelim olur. bunun olayı risk almamaktır ve işe yararsa win-win olmasıdır. eğer ilk başta direkt ödesek ve boey dandik çıksa bu sefer aldığımız risk daha yüksek olacaktı.
  
  futbola dün girmedi, biz de böyle çok adam sattık. zaten kimse 1 milyon euro'ya 21 yaşında adam salmaz kolay kolay.
• 12

  doğrudan zarar etmektense kardan zarar etmeyi yeğlerim. tutup tutmayacağı meçhul genç oyuncuları alırken daha sık başvurmamız gereken yöntemdir. hem kendimiz hem aldığımız kulüp kazanır. daha sonraki transferlerde bize satış yapacak kulüpler için de olumlu referans olur.
  
  5 milyon euro'ya oyuncu alıp tutmamasındansa, 2 milyona alıp satışı olursa 3 daha ödemek daha mantıklı iş.
• 13

  karıncadan bile küçük olan kulübün gedsonun bonservisini almak için %50 olarak verdiği pay. %15e laf ediyoruz da ne kafalar var anlayın diye söyledim..
• 14

  oyuncunun parlama ihtimali olmasa zaten anlaşmaya eklenmeye çalışılması saçma olan madde. sacha boey örneğinden gidelim. ekibimiz bu oyuncuda bir potansiyel gördü ve yatırım yapmaya karar verdi. kendi kulübü de bu oyuncuda bizim gördüğümüz potansiyeli biliyor olsa gerek. belki nakit ihtiyacından, belki oyuncunun gitmek istemesinden, belki de oyuncunun şampiyonlar liginde oynama ihtimali olması ve daha büyük bir kulüpte parlama ihtimali olması nedeniyle, ileride de para kazanmak amacıyla bu maddenin eklenmesini istemelerinden daha doğal bir şey yok. aynı maddeden biz de yararlanabiliriz günün birinde. sonuca baktığımızda 1 milyon euro verip aldığımız adamdan 24-25 milyon euro kazanabilmek çok büyük bir olay.