4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçının verdiği gazla ve hafif şımarıklıkla, hakkında biraz fazla atıp tuttuğumuz teknik adam. etrafta gördüğüm çoğu beşiktaşlı da ağır eleştiriyor bilic'i, eyvallah eleştiriyi hakeden yanları oluyor, derbi maçlarındaki bu başarısızlığı tartışılacak bir konu. lakin ayrımı iyi yapmak lazım, bu adam genel manada halen daha başarılıdır, elindeki kadrodan, kulübün yönetimden aldığı az destekteğe ve stad dezavantajına rağmen iyi verim alıyor, belli bir planda ilerletiyor. dün aldığımız galibiyet bu adamların şampiyonluk şansını baltalamadı, hatta hala önümüzdeler averajla da olsa. eleme maçı oynamış ve rakibi elemişiz havalarına anlam veremiyorum bu yüzden, elbette düşüşler olacak takımlarda, 34'te 34 yapamayacak kimse, galatasaray'a kaybetmek de ekstra bir olay değil ve bu zamana kadar yaptıklarını çöpe atmaz. ben saygı duyuyorum bu adamın yaptığı işe, kulübü ve taraftarı sevimsizin önde gideni olsa da. o yüzden dünden beri gerek kendisi, gerekse demba ba için yapılan yorumlara şaşıyorum.
ha eleştirilecek ve kızılacak bir yönü var bizim açımızdan. hakemlerle girdiği anlamsız diyaloglar, itirazlar var, dün maçta yanlış hatırlamıyorsam hamit'in sert ve direk kartlık bir faulu oldu, hakem zaten kartla oyuncuya koşuyordu fakat bilic o kadar gaza gelmiş ki, 4. hakeme isyan etti hemen beklemeden, birkaç dakika sonra da gidip özür dilediği görüntüsünü verdi zaten kameralar. bu ruh hali tamamen içinde bulunduğu camianın yansıması, ve oyuncularına da etki ediyor. son olarak, melo'ya devre arasında yaptığı şey yakışıksızdı, tamam melo'nun kolunu atmasından rahatsız olmuş olabilir, fakat adamın niyeti kötü değildi ki maçlarda böyle şeyler sıkça yaşanır, o kolu öyle itmesi çirkin bir davranış.