1
12 kasım 2016 türkiye kosova maçı sonrası basın toplantısında fatih terim tarafından sorulan soru. oldukça ironik.
sizin hiç ihanete uğradığınızı hissettiğiniz oldu mu
-
-
2kendisini 3 defa örnek verebilecek kişinin sorusu.
-
3
-
4arda turan'i içine sinmeden kadroya aldigini açiklayan fatih terim tarafindan ayni basin toplantisinda ifade edilen retorik soru cümlesi.
"türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız" demisti murathan mungan. -
5bi teknik direktörümüz vardı. federasyon önümüze kesmek için her türlü hinlik peşinde koştuğu dönemlerdi. bizim bu teknik direktörümüze teklif yapmışlardı. güya çalacaklardı teknik direktörümüzü. ben de o zamanlar sözlük haxball odasında takılan dertsizlerden birisiydim. orda bu konu mevzu edilmişti de kimsenin umursamadığı bir yorum yapmıştım. insan haklısın falan yazar. :(
neyse şöyle bir şey demiştim; " bizim teknik direktörümüz federasyon binasına gider federasyon başkanı olacak kocakafaya ağzının payını verir gelir." sonra bir iki gün geçti. hiç de dediğim gibi olmadı. sonrasında kimine göre kovuldu kimine göre kendini kovdurdu ama zaten milli takımın başına geçince ben ihanete uğradığımı hissetmiştim. -
6hemen akabinde yapacağı şu mimikle iyice tamamlanacak imparator vecizesi;
http://i.hizliresim.com/Nky0OQ.jpg -
7ezel repliklerini andıran fatih terim beyanı.
-
8(bkz: hassiktir bok)
-
9(bkz: ağam bizimle eğleniy)
-
10https://www.youtube.com/watch?v=bjZz8gE3dbQ
arkada şu müzik de çalsa efsane olabilecek beyanatmış.
arda- eyşan
burak- cengiz
selçuk- kerpeten ali
(bkz: oysa herkes kadro dışı bırakır sevdiğini) -
11(bkz: ahımız var hocam)
-
12fatih terim ile ilgili daha önce de yazdığım birçok yazıda ifade ettiğim gibi genç arkadaşlar türkiye şartlarını bilmediklerinden yanlış yargılara varabiliyorlar.
ondört yul şampiyon yapılmamış (bakın olamamış demiyorum) galatasaray'ı bugüne taşıyan birkaç isimden biridir ve bunu inkar etmek, görmezden gelmek doğru olamaz ve de bir galatasaraylı'ya yakışmaz.
2012/2013 sezonunda kendisine yapılan saldırıları, dokuz maç cezalar vesaire fatih terim'e şahsından dolayı verilmemiştir. galatasaraylı olması nedeniyle verilmiştir. yapılan hakem saldırıları! ve kamuoyu baskısı onun şahsında galatasaray'ın önünü kesmek için tezgahlanmıştır. bütün bu saldırılar karşısında kendisi yeni bir mücadele tarzı benimsemiş ve hala da devam etmektedir. kendisine köstek olmak bize ayıptır.
her şeyi doğrudur haklıdır demiyorum ama galatasaray yüzünden kendisine doğrultulan silaha bile gögüs germiştir.
iyisiyle kötüsüyle fatih terim bizimdir ve bizim kalacaktır. türkiye'deki galatasaray taraftarının fener'den fazla olmasının birinci nedeni 1996-2000 yılları arasındaki başarılardır. uefa kupasıdır, süper kupadır. nasıl inkar edilebilir ki.
son olarak; galatasaray teknik direktörlüğüne gelir mi terim. hayır gelmez, bundan sonra olsa olsa sportif direktörlük ya da yönetim kurulu başkanlığı veya 2. başkan olabilir. ben öyle inanıyorum... -
13galatasaray özelinde düşünürsek çok oldu. mesela arda turan'ın sezon başında transfer olmayacağını söyleyip, transfer gününün sonlarında atletico madrid'e transfer olmasıdır. bir de malum milli takım olayı. mesela adnan polat'ın mevcut hükümet karşısında ezilip galatasaray taraftarını mimletmeye çalışma çabası da budur. çok çektik, çok. ama tabi ayaktayız. aslolan galatasaray çünkü.
-
14en güzel günlerimin 3 mel'un adamı var.
biri sensin biri mancini biri ötekisi.
düşmanımdır ikisi.
sana gelince sen busun işte. http://platohaber.com/.../pha-fatih-terim.jpg
ihaneti de iyi bilirsin itaati de.
ne güzel söylemiş nazım.
artık seninle düşman bile değiliz. -
15
-
16(bkz: ağam eğlenir benimle)
-
17oldu hocam. senin milli takıma gidişini hiç bir zaman ihanet olarak düşünmedim. bazı arkadaşlar senin bilerek kendini kovdurduğunu iddia ediyorlar. kendini kovduracak zemin hazırladıysan da buna çok şiddetli bir şekilde çanak tutan bülent tulun güdümlü bir ünay aysal vardı. o yaptığı olağanüstü kongre bile seni kovabilmek için yapılmış bir operasyondu.(u: ali dürüst falan varken terim'i kovamayız o zaman candan erçetin ile kurumsallaşalım) zaten başından beri birbirinizi hiç ama hiç sevmezdiniz. sırf 2011 yılındaki cimbom kümeye tezavhüratları sizi kamçıladığı için bir araya gelip birbirinize katlandınız galatasaray'ı yeniden ayağa kaldırmak için. o yüzden galatasaray ayağa kalkıp bahar geri gelince bu birlikteliğin sonlanacağı bariz belliydi.
peki bize ne zaman mı ihanete uğradık hocam?
florin bratu diye diye bir topçu vardı hatırlar mısın hocam. hani 3.1 milyon dolara aldığımız ama kulübünün kasasına 630.000 dolar giren topçu.
yada o 2. terim döneminde yaptırdığın diğer transferleri hatırlar mısın hocam? menajer arkadaşlarımın cebi para dolacak diye lucescu'nun o mütevazi ama başarılı takımını dağıtmış 30 tane oyuncu aldırmıştın.
yiğit gökoğlan diye bir çocuk vardı bilir misin hocam? manisaspor'dan 3.5 milyon euroya aldırdın. galatasaray seviyesinde olmadığı da oyun anlayışımıza uymacağı da çok bariz bir çocuktu. ama garip bir şekilde transfer ettik kendisini.
ben senin özellikle 2. terim dönemi transferleri ağırlıtka olmak üzere galatasaray'a büyük ihanetler ettiğini düşünüyorum hocam. umarım yanılıyorumdur. -
18(bkz: karma)
-
19arena'daki ilk maçta koreografisi yapılması gereken söz. hocayla tüpçünün yan yana olan büyükçe bir fotoğrafı da asılmalı altına.
-
20sen kaçıp gittiğinde hep hissettik biz onu, senin için yeni belki bizim için eski bir his.
-
2124 eylul 2013 aksami hissettik
-
22dikkat edilirse "siz hiç ihanete uğradınız mı?" değil de "... uğradığınızı hissettiğiniz oldu mu?" şeklinde olan sözdür. lakin son 16 seneye bakarsak ortada kendisine karşı bir ihanet falan yok ama hisler yok mu ah o hisler...
imparator da aynen fikri ışık gibi gerçeklere değil de kendi hislerine göre yaşıyor sanırım :(
http://i.internethaber.com/...ws/648x223/25682.jpg -
23"3 sene önce bugün çok net hissettik" şeklinde cevap verdiğim fatih terim sorusu.
-
24
-
25beş kuruşluk hayallerimizi üç kuruşa bozdurmaya çalışırken, anksiyetik hadiselerden ötürü ruh halimiz gidip gidip gelirken, binbir tecrübenin referansıyla "aha şimdi bir terslik çıkacak" paranoyalarıyla çılgın atarken, bir gülümsemeyle mutluluktan uçalım biz moduna girip aynı gülümsemenin elde telefon hızla uzaklaşmasını inceden inceye aldırma cimbom aldırma diye mırıldanarak uzaktan izlerken falan sık sık akla gelen hayat gibi bir fatih terim sözü...
nerede kalmıştık lafından sonra çok sıktım kendimi. herkes anında bayram havasına girerken hep ketum davrandım. o tweetin sabahında o malum fotoğrafı paylaştım, her fırsatta o konudan eleştiren yazılar yazdım. şampiyonluk sabahı bile unut dediler unutamadık tandanslı entryler girdim durdum. hatta venezia maçında salona girdiğinde yer gök imparator dinlerken ayağa bile kalkmadan oturdum...
bilenler, takip edenler ara ara hala daha laf atıp takılmaya devam eder. durup da tek tek o eski entryleri çıkaracak değilim.
ama kimler kimler kim bilir ne ihanetlerdeyken, belki yüzümüzden gülüp arkamızdan iş çevirirken* falan birkaç saniyede yelkenleri suya indirebiliyorken bu tripleri sürdürmek sanırım prensip olduğu kadar alabildiğine tutarsızlık...
biz kendimizi ve hayallerimizi üç kuruşa tezgaha çıkarmışken, senin bol sıfırlı bir kontratın gölgesinde yalandan bir gülümsemen gerçekten solda sıfır be hocam...
doksanlı yılların galatasaraylı çocuklarınının bir türlü tam olamamış bireyleri olarak iyi kötü bir şekilde hayata tutunabiliyorsak senin imparatorluğunun öyle ya da böyle katkısı vardır. hiçbir zaman da gözümüz olmadı, allah daha daha versin. seni de başımızdan eksik etmesin, ömrümüzden alsın sana versin...
(bkz: galatasaray evimiz fatih terim babamız)
lüzum üzerine not: skordan, fikstürden, deplasman fobisinden, puan cetvelinden bağımsız bir yazıdır. herhangi bir hortlatma değil iç döküp rahatlama, bir nebze de günah çıkarma çabasıdır...
