resim
Sir Alexander Chapman Ferguson
Görev:Yönetim Kurulu Üyesi
Takım:Manchester United
Yaş:82
Uyruk:İskoçya
  • 376
    başkanla tartışıp tartışmadığını bilmiyoruz ama en azından maç sonunda benim sicil numaram şu, glazer da kimmiş minvalinde bir şeyler söylemediğine eminim *

    ferguson benim arkamda taraftar var başkan haddini bilsin minvalinde hiç bir zaman konuşmamıştır. belki zaman zaman transferler için yakınmıştır, yani en fazla o kadar veryansın etmiştir. ama her zaman her kulüp başkanıyla takışmadığına herkes emindir. aynı ferguson yenildiği bir maç sonrası rüzgarın şiddetli esmesini de bahane etmemiştir eminim. neyse ikisini karşılaştırmak elma ile armutu kıyaslamaya benziyor. aynı şartlar söz konusu değil, aynı ortam da yok aynı taraftar profili de. ancak emin olduğum bir şey var ki fergi de taraftarları tarafından çok çok fazla eleştirmiştir ama ona tapan, af buyrun boynuma dola tarzında savunan bir kitlesi yoktur. hele hele önce terim sonra diğerleri diyen hiç yoktur.
  • 378
    dünya üzerinde -sanırım- kendisine saygı duymayan bir futbolsever yoktur.

    vakti zamanında "harvard business review"e mülakat vermiş, dergi de bu mülakattan müthiş bir yazı çıkarmıştı, "ferguson's formula" adında. manu'yu nasıl manu yaptığını, kendisinin de nasıl ferguson olduğunu anlatıyordu yazı.

    yazıyı şuraya bırakayım:

    https://hbr.org/2013/10/fergusons-formula

    benim asıl değinmek istediğim yazının belli bir kısmı gerçi. daha spesifik olmak gerekirse metnin dördüncü "never, ever cede control" adlı alt başlığı. (cede (en): bir şeyin kontrolünü bilerek ya da bilmeyerek veya zorla vermek.)

    "kontrolü asla kaybedemezsiniz- hele her biri milyoner olan dünyanın en iyi 30 futbolcusuyla uğraşırken." - sir alex ferguson

    yine bu yazıda benim ilgimi çeken aynı alt başlığın şu kısmı:

    -ıf they got into trouble, they were fined. and if they stepped out of line in a way that could undermine the team’s performance, ferguson let them go. ın 2005, when longtime captain roy keane publicly criticized his teammates, his contract was terminated. the following year, when united’s leading scorer at the time, ruud van nistelrooy, became openly disgruntled over several benchings, he was promptly sold to real madrid.*

    *yani diyor ki:
    eğer belaya bulaşırlarsa ceza alırlar. eğer takımın performansını etkileyecek bir şekilde sınırlarını aşarlarsa ferguson onlara yol verir. 2005'te, takımın uzun süredir kaptanı olan roy keane takım arkadaşlarını "kamuya açık bir şekilde eleştirdiğinde", kontratı feshedildi. takip eden yıl, takımın en skorer oyuncusu ruud van nistelrooy yedek kalması hakkında açıkça mızmızlanınca derhal real madrid'e satıldı.

    burada mühim olan kısım tırnaklı olan. takım arkadaşlarını eleştirmek... sadece bu.

    bu sefer yazı ferguson'un ağzından devam ediyor:
    "there are occasions when you have to ask yourself whether certain players are affecting the dressing-room atmosphere, the performance of the team, and your control of the players and staff. ıf they are, you have to cut the cord. there is absolutely no other way. ıt doesn’t matter if the person is the best player in the world. the long-term view of the club is more important than any individual, and the manager has to be the most important one in the club."*

    *bazı zamanlar vardır, kendinize sorarsınız, acaba bazı oyuncular soyunma odasındaki atmosferi, takımın performansını ve sizin oyuncular ve ekip üzerindeki kontrolünüzü etkiliyor mu diye. eğer etkiliyorlarsa, bağı koparmalısınız. kesinlikle başka yolu yoktur. o oyuncunun dünyanın en iyisi olması hiç fark etmez. uzun vadede kulüp herhangi bir bireyden daha önemlidir ve teknik direktör (menecer) kulüpteki en önemli kişi olmalıdır.

    yazı çok iyidir.

    bu kısımları paylaşmamın nedeni de aslında malumdur. galatasaray'ın gündemi...

    bir yandan aslında bizim sıkça konuştuğumuz fatih terim'in galatasaray'daki otoritesini olumlayan bir yan yakalarsınız. diğer yandan çok başka şeyler. her şeyden vardır.

    paylaştığım yerlerden çok şey çıkarılabilir ama güncel olması nedeniyle şurası dikkat çeker. en azından benim çekti, o zaman çekmemişti -vakti zamanında "ulan nistelrooy o yüzden mi gitmişti" dediğimi hatırlıyorum. kendi kendime...

    isterse dünyanın en iyi futbolcusu olsun, isterse takımın en kritik oyuncusu olsun, isterse yıllarını kulübe vermiş takım kaptanı olsun, eğer takımın performansını etkiliyorsa -bunun nedeni sadece takım arkadaşlarını sözle alenen eleştirmek bile olabilir- gözden çıkarılabilirdir. hatta çıkarılmalıdır. bu kulübün geleceği için kritiktir.

    takım arkadaşı yerini sürekli kaybettiği için onu -sözle eleştirmeyi, uyarmayı bırakın- fiziksel olarak tartaklayan, üstelik bunu saha içinde yapan bir futbolcuya ne yapardı? varın siz karar verin.

    (bkz: marcos do nascimento teixeira marcao)

    son not: yazı aynı zamanda menecerin otoritesine karşı bir argüman olabilecek "ağabey"lik kavramının da ne kadar gereksiz bir halt olduğunu yüzümüze vurur.

    eyyorlama kişisel.

    hadi eyvallah.
  • 379
    büyük efsane.

    son 50 yılda iskoçya futbolunda celtic fc ya da glasgow rangers'ın kazanmadığı yalnızca 4 şampiyonluk var. bu 4 şampiyonluğun 3'ünü 1978-86 yılları arasında çalıştırdığı aberdeen ile kazandı. yanına da 4 iskoçya kupası zaferi ekleyerek 78-86 arası dönemde aberdeen'i iskoçya'nın bir numarası yaptı.

    1982-83 sezonunda real madrid'i devirerek takımına kupa galipleri kupası'nı kazandırmış, sonrasında hamburger sv karşısında bir de süper kupa zaferi yaşamıştır. aberdeeen sahip olduğu 2 avrupa kupası ile en çok avrupa kupası sahibi iskoç takımıdır ve hala iskoçya'dan çıkmış son avrupa şampiyonudur.

    sadece aberdeen kariyeri bile futbol tarihinde kendisine özel bir yer açmaya fazlasıyla yetecekken 1986'da manchester united'ın başına geçerek efsanesini büyütmüş ve belki de tüm zamanların en büyük futbol antrenörü olarak 2013'te emekli olmuştur.
  • 380
    (bkz: 11 eylül 2021 manchester united newcastle united maçı)

    bugün tribünlerde yerini alarak futbola, futbol dünyasına kazandırdığı en büyük armağanı tekrar gururla izleme şansı yaşamış efsanedir. onun da heyecanı, mutluluğu yüzünden okunuyordu.

    maç sonunda spikerin de söylediği gibi ferguson'un vedasından bu yana ilk kez old trafford'da böylesine bir atmosfer vardı.
  • 381
    fatih terim'in kalan kariyerinde guardiola, tuchel gibi isimler yerine kendisiyle aynı yolu izlemesi gereken büyük efsane. çünkü yerini daha genç, daha başarılı olacağını düşündüğü birine bırakıp, bir arka koltuğa geçip ona destek olmayı kabullenmemekte ısrar ederek kimi gün taraftarla, kimi gün yönetimle, kimi gün de oyuncularla inatlaşmaya devam ederse korkarım günün sonunda bunca çabaya, bunca emeğe, bunca başarıya rağmen bugün alex ferguson'un yaşadığı büyülü kariyer finalini yaşayamayacak.

    alex ferguson 2013 yılında teknik direktörlüğü bırakmasının ardından, aynı yılın sonunda otobiyografisini yayınladı. 2014 yılı başında uefa teknik direktör elçisi olarak atandı, 2014 nisan ayında harvard üniversitesinde eğitimci olarak görev aldı. 2015 yılında başka bir kitabı yayınlandı ve tüm bu süreçte manchester united'a danışmanlık yapmayı ve destek olmayı sürdürdü. ole gunnar solskjaer teknik direktör olarak gelirken de cristiano ronaldo 36 yaşında takıma kazandırılırken de en önde söz sahibi oldu. bugün alex ferguson old trafford'a maç izlemek için geldiğinde dışarıda insanlar fotoğraf çektirmek, kapısını açmak için izdiham yaratıyor, stadyum hoparlöründen gelişi anons ediliyor, normalde tiyatro izleyicisi diye hor gördüğümüz 76bin united taraftarı hep bir anda ayağa kalkıp kendisini alkışlayıp yerine oturuyor.

    benim de fatih terim için bundan sonra hakettiğini düşündüğüm final aşağı yukarı bu şekilde. netflix zaten kendisiyle ilgili bir yapımı yayınlayacak. otobiyografisini yayınlayabilir. avrupa'da futbol elçisi olarak görev alabilir, köklü bir üniversite'de spor bölümünde dışarıdan eğitmen olabilir. tüm bu süreçler yaşanırken de bir gözü galatasaray'da yukarıdan izliyor gerektiği yerde gerektiği kişilere aklındakileri söylüyor, stada maç izlemeye geldiğinde yer gök inliyor olabilir. gel gelelim bunların hepsini yapabilmesi için bayrağı doğru zamanda, doğru kişilere bırakabilmeli. öteki türlü bu denklemde kazanan olmadığı gibi en büyük kaybeden fatih terim olacaktır. benim şahsi fikrimse bayrak devir tesliminin bugünlerde yapılması gerektiği.
  • 385
    bir teknik direktör yetiştirmemesinin bedelini manchester united'ın ödediği menajer.

    kendisi manchester united'a kupalar kazandırmak yerine bir teknik direktör yetiştirmiş olsaydı; şimdi manchester united'ın teknik direktör sorunu olmayacaktı. ama sayın abim; yok futbolcu geliştireyim, yok kupa kazanayım, efsane kadro kurayım gibi boş beleş işlerle uğraştı durdu kariyeri boyunca... * *
  • 390
    her futbol sever renktaşıma belgeselini izlemesini tavsiye ederim. sadece futbol bilgisi değil, insan yönetme kabiliyeti hakkında önemli doneler vermekte. jim leighton'ı nasıl yedek bıraktığını ve bir daha futbolcusunun onunla hiç konuşmadığını açık yüreklilikle anlatıyor. fatih hocama sevgim , saygım sonsuza kadar baki kalacak... ancak "evlatçı" olması bana kalırsa en büyük eksisi... sevdiği , tuttuğu adamı yedek bırakmıyor, takımdan göndermiyor...
  • 396
    aşağıdaki durumu fatih terim yaşasa ve seneler fenerbahçe beşiktaş rekabetiyle geçse neler neler denirdi diye merak ediyorum.

    hakkında şoyle bir haber yapılmış efsane.

    --- alıntı ---

    manchester united'ın global elçisi olarak yılda sadece 20 gün çalışan sir alex ferguson, senelik 2 milyon pound kazanıyor. (the sun)

    --- alıntı ---

    kaynak:

    https://twitter.com/..._OwKotfECyg&s=19
  • 399
    dünyanın görüp görebileceği en iyi teknik direktördür kendisi. efsane yaptığı manchester united ile 13 premier lig şampiyonluğu, 2 şampiyonlar ligi şampiyonluğu, 1 avrupa kupası şampiyonluğu, 10 community shield cupası, 5 fa cup, 4 lig kupası, 1 avrupa süper kupası, 1 intercontinental cup, 1 dünya kulüpleri kupası kazanmıştır. ve bunları milyarlaca dolar harcayarak değil uygun maliyetler harcayıp elindeki oyunculardan maksimum verim almıştır. elindeki sıradan oyuncuları yıldız, yıldız oyuncuları süperstar seviyesine çıkarmıştır. bu adamın başardıklarını başarabilecek bi teknik direktör daha dünyaya gelmedi, gelemeyecek de.
  • 400
    hiç tartışmasız dünyanın en büyük teknik adamı. manchester utd o olmadan önce de büyük bir takımdı ama sir alex ferguson sayesinde yıllarca tek büyük takım oldu epl’de. üstelik sadece lokal bazda değil, şampiyonlar liginde de her zaman ilk 3 takımın içindeydi. değil 20, 50 milyon euro bile verilse hakkı ödenmez o yüzden. kendisinden sonraki manchester’ın halini gördükçe daha iyi anlaşılıyor bu durum…

    bir de sir alex ferguson’un türk versiyonuna yapılan muameleye bi bakalım isterseniz;

    içinde sadece galatasaraylıların olduğu bir platformda, galatasarayın en büyük başarılarının altında imzası bulunan imparatora neler söylendiğini sıralıyorum:

    paragöz, tazminat peşinde, senelik 3 milyon euro alıyor, çağın gerisinde kaldı, gitsin torun sevsin, bunak (evet bunu da diyen oldu), fatoş (bunu söyleyen kişi böyle bi başlık açtı hatta) …

    zihniyet farkı işte.

    her zaman söylüyorum; sorun ne yönetimde, ne teknik adamda, en büyük sorun bizleriz yani galatasaray taraftarı.

    allah yardımcısı olsun galatasarayın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın