fatih hoca'nın kendisini ilk 11'e monte etmeye çalışmasını eleştirebiliriz ancak bunu denemesini eleştirmek ya da sinan'ın bu takımda en azından 1m euro altına oynayarak yedek olarak düşünülmesine karşı çıkmak çok da anlamlı değil. fatih terim yıllardır böyle denemeler yapar ve bu denemelerden "tutan"ları bazen şampiyonluk getirir.
eğer avrupa'nın elit kulüplerinden biri değilseniz (ki değiliz), sokağa atılacak paranız yoksa (ki yok), böyle denemelere her zaman ihtiyacınız olacak. geçen sene şampiyonluk sinan ve donk gibi sonradan kazanılan oyuncularla geldi. getirisi düşünüldüğünde maliyetleri de çok çok düşük tabi ki de. bu deneme tutmadığında da zaten sinan yeniden yedekten girip skor değiştirecek oyuncuya evrilecek.
hazir yeri gelmişken "galatasaray kalibresi"ni bir oyuncunun takımda oynaması ya da kalmaması yönünde karar vermede doğru bir yöntem olduğunu düşünmüyorum.
eğer şöyle 1-2 sene önceki başlıklara gidersek birçok kişi linnes için de benzer söylemlerde bulunuyordu. ancak şu bir gerçek ki kadronuzdaki her oyuncu illa ki yıldız olacak, sürekli 8-10/10 puan seviyesinde performans gösterecek diye bir kaide yok. aksine, sinan gümüş gibi oyuncular her kadroda bulunması gereken oyunculardan, özellikle aldığı ücret düşünüldüğünde.
mesela birçok kişinin (ben dahil) teneke bağlayarak yolladığı
yasin öztekin de öyle. örneğin yasin'in en büyük hatası zam istemesi oldu. halbuki 1 milyon euro altında, 65-75. dakikalar gibi oyuna girip skor değiştirebilecek kanat-forvet oyuncuları bu takıma her zaman lazım.
her futbolcuya 2-3 milyon euro vererek yedekte ya da tribünde oturtma lüksümüz artık bitti.
işte bu yüzden sinan gümüş de "şu an için" çok makul bir oyuncu; tutmazsa da yedek...
ancak sene sonunda o da yasin gibi ayarsız bir zam isteğiyle kulübe gelirse işte o zaman bizim "kalibremizde" görülmeyerek yollar ayrılabilir. ne de olsa
yunus akgün geriden gümbür gümbür geliyor. bir de onu deneriz 1-2 sezon.
