34 yaşında, aldığı yıllık ücreti %30 arttırıp üzerine bir türkiye ligi ve kariyeri boyunca rüyasında bile göremeyeceği euroleague kupasını kaldırma şansını yakalayan abimiz. sezon boyunca neredeyse süre almayacak olması da cabası. kemiksiz bir emeklilik piyangosu...
salonları bok eden futbol seyircisi olarak basketbolunu ve yeteneklerini irdelemek bana düşmez. babadan sporcu, diğer iki kardeşi de basketbolcu olan, amerika görmüş geçirmiş bir arkadaşımız. seksenli yıllarda doğup da sokak aralarında basketbol oynayan çocuklar vardı ya; farklı bir jargonları, tavırları ve karakterleri olurdu. sinan da tam olarak o ekolün bir örneğiydi işte. saha içinde zıpçıktılıktan uzak duruşu, saha dışındaki tertemiz yaşantısı, karakteri,
güler legacy başta olmak üzere bir sürü güzel işi... pırıl pırıl ve temiz bir adam sinan. işin ilginç tarafı fazlasını da hiçbir zaman vaat etmemiş bir adam. biraz taraftar romantizmi çokça da karakter bakımından beğenildiği için hayalimizdeki kaptan profili giydirilmiş kendisine. körü körüne giydirdiğimiz bu elbise yüzünden kendi kendimize havaya girip onu da bayrak adam sanmışız...
o sebepten olsa gerek şimdi fenerbahçe'ye imza atacağı söylentileri bile ortamı karıştırmaya yetiyor. oysa ki galatasaray'da geçirdiği 4 sezon bence sinan güler'i anlayabilmek için fazlasıyla uzun bir zamandı. böyle yazınca da adamı suçluyor ya da bok atıyor gibi olmak istemem. sinan bizim jenerasyonun aşina olduğu sabah akşam tek potada smaç yapmaya çalışan o farklı(!) çocuklardan biri. biz taraftar olarak mahalle maçında topun başına geçip hagi diye bağıran bir çocuk olarak algıladık onu, ya da algılamak istedik. beni çok şaşırtan bu farklı algı şimdi gerçekle çakışınca da büyük tepkiler olarak dönüyor.
2017-2018 sezonu bütçesi açıklandığı zaman zaten sinan'ın kadro dışında kalması kesin olmasa da belli olmuştu zaten. tam
fenerbahçe doğuş olayının resmiyete döküldüğü gün transfer haberlerinin patlaması da normal. idari anlamda da basının iş ahlakı anlamında da dibe vurmuş bir ülke olduğumuz için formayı giymeden bir transfere inanmak güç, o da ayrı bir konu ya... sonuçta bir tarafta 3-4 milyon euro bütçeyi zar zor koparabilen bir ezeli rakip, diğer tarafta euroleague şampiyonu olup bunu dominasyon seviyesine çıkarmak için çok ciddi bir adım atmış olan ezeli rakip. 34 yaşında posası çıkmış bir sinan avrupa karması kadroya çok gerekmez, zaten doğru düzgün süre bile alamaz. ama hem prestij, hem rekabet hem de ezeli rekabetteki psikolojik üstünlük bakımından kritik bir hamle olur.
ama bu haber tamamen götten sallama osuruktan bir haber de olabilir, üstelik bunu gallatasaray yönetimi yaptırmış da olabilir. bir süre sonra yalandan bir zafer hikayesiyle "kaptan yuvada kaldı". hem yazı kurtarır yönetim, hem de nasıl olsa "imparator" erman kunter ile sezon sonu patlayınca ortaya çıkacak günah keçisi de bütçenin 4'te 1'ini kaplayan maaşı(!) ile sinan güler olur...
çok mu uçuk oldu? kupa finalinde salona gelmeye götü yemeyip fotomontajla kendini kupa fotoğrafına koyan, potansiyel başkanı ekarte edebilmek için kulübün adını lekelemekten çekinmeyen tiplemeler bunlar..
(bkz:
galatasaray basketbol şubesi)
işbu entry manipülasyon üstadı
mocuishle'a adanmıştır...