• 201
    bitimine dört hafta kalan lig.

    her ne kadar lig popülaritesini kaybetmiş olsa da, bu sezon inanılmaz bir çekişme var. ilk iki takım arasındaki puan farkı bir (juventus 85, napoli 84). şampiyonlar ligine kalmak için mücadele eden diğer üç takım arasındaki puan farkı da bir (roma 67, lazio 67, inter 66). avrupa ligine katılacak son italyan takımı için çabalayan iki takım arasındaki puan farkı gene bir (atalanta 55, ac milan 54). üç takım ligde kalmak için ellerinden geleni yapıyor ve aralarındaki puan farkı iki (crotone 31, chievo 31, spal 2013 29).
  • 203
    şu yazacağım çok saçma bir yorum olacak biliyorum ama yine de yazmaktan alıkoyamıyorum kendimi.

    çok boktan bir lig. 7 senedir juventus şampiyon oluyor. allah için bu ligden nasıl zevk alıyor milan, inter milan ya da ne bileyim napoli, roma taraftarları? evet onların da şampiyonlar ligi şansları bizimkine göre daha fazla ancak lig şampiyonluğu da apayrı bir boyut.

    umarım seneye juventus şampiyon olamaz da bu vesayet rejimi son bulur.*
  • 204
    juventus seri b'ye düşmesine rağmen, düşmeden önceki hegemonyasına devam ediyor. fakat takımlar arasında güç dengesi gerçekten çok farklı. juventus'un ezici bir üstünlüğü var. alman ligine benzeteceğim ama alman ligi hiç değilse kaliteli ve arada bir diğerleri de şampiyon olabiliyor. yunanistan'da da uzun süre olympiakos takımı ligi domine etmişti ve bu sezon aek bunu kırmayı başardı. önümüzde ki süreçte juventus'u zorlayacaklarını pek sanmıyorum. belki roma bunu başarabilir.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...aison_id/2017/plus/1
  • 205
    sürekli juventus'un şampiyon olması beni çoğu insanın aksine hiç rahatsız etmiyor. galatasaray 7 sene üst üste şampiyon olsa, rahatsız olacak olanımız var mı? ya da arada roma, milan, lecce şampiyon olsa bize katkısı nedir? çok güzel bir örnek var ortada. alt lige düşürülmesine, birçok iyi oyuncusunun gitmesine rağmen lige tekrar çıkıp, çok iyi yapılanıp her sene şampiyon olan bir takım. transferlerine bir bakın. hem de sene sene. nasıl güzel plan yapılmış, haddince her sene çıtayı başarıya endeksli yükseltmiş. saha dışında da çok güzel hamlelerle adım adım yükselmiş. yakın bir geçmişe kadar da torino takımıyla aynı stadı kullanmış. stadyum aynı bizim olimpiyat stadı. ruhsuz ve tribünler olabildiğine uzak. bayern münih örneği çok yanlış ve hiç de bağdaşmıyor. juventus kendisini kendi ölçeğinde yükselte yükselte serie b'den tekrar yükselerek sürekli kaliteleştirmiş. almanya'da bayern en yakın rakibi dortmund dahil herkesin en iyi oyuncusunu kafasına vura vura alır. juventus en kilit defans oyuncularından birini (bonucci) milan'a satar. yine yerini çok güzel doldurur ve şampiyon olur. tevez gider, gelecek kişi bellidir. pogba şampiyon yaptı derler, satar yine şampiyon olur, şampiyonlar liginde yine final oynar. her şey mükemmel bir plan üstüne kurulu. kim gitse yerine gelen kişi sırıtmaz. çünkü? her şey planlı. milan'ın çöpe attığı pirlo'yu alır ve efsane bağdaşırlar. o takımdan gider. ne olur? eksikliğini yine çekmezler. bence muazzam bir örnek, harika bir futbol planlaması, kadro mühendisliği. bayern ya da olimpiakos ile zerre benzerlik yok. ayrıca ligde tekel olacak kadar diğer takımlardan üst asla değiller. orada inter ve milan var. onlar kötü yönetildikçe juventus iyi yönetildi ve bu noktaya geldiler. ülke başbakanı'nın fanatik milanlı olduğu ve milan' ın da yakın sürece kadar başkanlığını yaptığı bir lig. bunu bizim ülkeye de uyarlayın mesela? juventus takdir edilecek bir başarı içinde ve bu "öff yine mi juventus oldu yeaaa" denilmemesi ve örnek alınması gereken bir süreç ve organizasyon.
  • 207
    ronaldo transferinden sonra canlanacak lig.

    hatta:

    ronaldo'nun juve'ye transferinden sonra "çekerim emaneti, zkerim adaleti" diyen messi, ikinci maradona olmak için napoli'ye transfer oluyormuş. bu durumu gören berlusconi'nin kafası atıp milan'ı tekrar satın alıyor; neymar, hazard, agüero üçlüsünü taraftara armağan ediyormuş. "biz almandan şaşmayız" diyen inter; kroos, müller, reus'la kadrosuna güç katıyormuş... ımhhh... city'den de bıkan guardiola; roma'nın hocası oluyormuş, totti de 10 numarayı sırtına çekip tekrar futbola dönüyormuş... hmppfff... lazio, ırkçılığını bir üst seviyeye taşımak için emre belöz'ü transfer ediyormuş... ımhsss... buffon'un psg işi yatmış mı ne olmuş, o da bari başladığım yerde bırakayım diyerek parma'ya mı ne gidiyormuş... ohhh... azzurri'nin hocalığına roberto baggio getirilmiş... ımmhh! bana da la gazzetta dello sport'tan köşe yazarlığı teklifi varmış... oyhşşşş!

    http://gss.gs/Xoy.jpg
  • 214
    eski şatafatlı günlerine dönmeye çalışan bir lig son dönemde bunu nispeten başardılar.
    şampiyonlar ligi'nde roma ve juventus ile sonra derece iddialı oldular ve olmaya devam edecekler. tahminimce hedefleri önümüzdeki 2-3 yıl içinde en az 2 final oynayan takım çıkaracaklarını düşünüyorum.
    milan her ne kadar büyük bir cezanın eşiğinde olsa da bu cezayı fifa ve uefa nezdinde olan lobileri sayesinde aşacaklarini düşünüyorum.

    diğer yandan cr7 ve öncesinde lige yapılan ciddi transferler bilerek veya bilmeyerek futbolcular için cazip bir lig oluşturmuş durumda.

    biraz teori bu noktadan sonra diyeceklerim ;

    ligdeki yapılanmayı ispanya ekonomik krizinden sonraki süreçte real madrid , barselona ve altetico madrid'in yaptıklarına benzetiyorum. o süreçte takılar ülke koşullarından bağımsız olarak ciddi paralar harcayarak stad yapımı ve transferler gerçekleştirerek önemli bir seviyeye geldiler ve toplumdaki rollerini oldukça güçlendirilerek hem ekonomik hemde sosyal yaşamda etkinlikleri artti. dikkat çekmek istediğim takımların eskiden gelen mali güçlerinin de ötesinde bir hareket alanına geçmeleri yoksa barça olsun madrid olsun büyük paralar harcıyordu fakat o günkü koşullarda ingiliz futbolunun bile ötesinde paralarla yaptıkları.

    dediğim gibi biraz komplo biraz fantazi benim düşüncelerim. 2018-2019 sezonu ve sonrasında italya liginden büyük başarılar bekliyorum. reklam ,cazibe ve yeniliklerin olduğu bir lig olması muhtemel (yine 3-5 takımı gecmeyecektir. inşallah şikeci hegemonyası biter.)

    edit: telefondan girdiğim için yazım hatalarından dolayı özür dilerim.
  • 215
    bu yaz ligin dengesi epey değişiyor, değişecek.

    ronaldo transferinden ve getirdiği mali külfetten sonra juve'nin higuain'i sepetlemesi şarttı. kulübe senelik 16 milyon avroya (bkz: #2196242) mal olan pipita, ronaldo'nun santrfor oynayacağını varsayarsak yedek kulübesi için fazla lüks bir seçenek olurdu. aralıkta 31 yaşına gireceği de düşünüldüğünde satılması için en uygun zaman bu yazdı. sarri'nin etkisiyle chelsea alır mı diye beklendi ama sarri fazla ısrarkar davranmadı. bu sebepten tek talibi olarak milan kaldı geriye.

    çinlilerin gereken parayı bulamaması sonucu (bkz: #2449748) elliott'un eline geçen milan, yönetim kadrosunu baştan aşağı yeniledi. fassone-mirabelli ikilisi dehlendi. başkanlığa scaroni, ceo'luğa gazidis (muhtemel), genel direktörlüğe gandini, sportif direktörlüğe leonardo getirildi. bu süreçte belki gattuso gönderilip yerine conte de getirilebilir. velhasıl kulüpte acayip bir değişim daha yaşandı. bu değişimi ve başka birkaç meseleyi daha savunmalarında kullanarak ffp'den aldıkları cezadan yırttılar. bu arada ffp cezasının sebebi geçen seneki transferler değil, berlusconi'nin son senelerindeki mali dengesizliklerden kaynaklanıyor. elliott'un amacı aşikar. kulübü parlatıp birkaç sene içinde yağlı bir müşteriye satmak. onun için şu an gereken mali desteği sağlıyorlar, sağlayacaklar. geçen sezon görüldüğü gibi kalinic ve andre silva ikilisini toplasan bir tane cutrone etmediği için bu sezon kaliteli ve tecrübeli bir golcü arayışına girmişlerdi. immobile ve benzema olmayınca juventus'un satmak için kulüp aradığı higuain kendileri için biçilmiş kaftan oldu. bu sene yaklaşık 20 milyon avroya kiralayacaklar, seneye de 35 küsur milyon avro verip satın alabilecekler. ffp'den dolayı direkt alamıyorlar. pipita'ya da senelik 6,5 milyon avro ödeyecekler.

    iki kulüp arasındaki asıl mevzu ise bonucci-caldara üzerinden dönecek. geçen sezon allegri'yle ve takım arkadaşlarıyla papaz olup milan'a giden bonucci, oralarda yapamadı. bir haftadır açık açık juve'ye dönmek istediğini söylüyor. bu saatten sonra milan'da barınması imkansız. yaptığı şey de hiç şık değil zaten. sen hem geçen sezon "hiç olmadığım kadar açım!" diyerek milan'a geç hem takım kaptanlığını kendi ısrarınla devral hem de bir sezon sonra kavga dövüş ayrıldığın juve'ye dönmek iste... bu arada allegri'yle arasını düzeltmiş, yakın zaman önce buffon sonrası kaptanlığı devralan chiellini'yle de görüşmüş. juventus taraftarını asıl çıldırtan ise marotta'nın bonucci'yi getirmek için caldara'yı feda edecek olması. atalanta'da güzelce pişen ve rugani'yle birlikte hem juventus'un hem de azzurri'nin gelecekteki tandemini oluşturacağı öngörülen caldara, milan tarafından bonucci'nin karşılığı olarak juve'den isteniyor. bu iş de büyük ihtimalle bugün sonlanır. juve, bonucci'ye ve 55 milyon avroya kavuşur; milan, caldara ve higuain ikilisine. juve açısından bakarsak dediğim gibi higuain'e takımda yer yok. ronaldo'nun yedekliğini mandzukiç yapar zaten. 24'lük caldara'yı 31'lik bonucci için feda etmeleri insana çok ahmakça geliyor ama bonucci'nin de dünyadaki çoğu stoperin sunmayacağı şeylere sahip olduğunu unutmamak gerek. bir stoper için çok üst düzey bir top tekniği var ve onun yokluğunda 2017-2018 sezonunda juve bu konuda çok zorlandı.

    bu arada milan'ın bir diğer transferi de shaktar'dan ayrılan bonservissiz bernard olacağa benziyor. eğer o işi de kotarabilirlerse kadrolarını epey adam etmiş olacaklar.

    juventus'a tekrar dönelim. şu aralar amerika'daki turda estiren genç forvetleri favilli'yi genoa'ya satacaklar. geri satın alma opsiyonları da olacak tabii. pjaca ve sturaro da fiorentina'ya gidecek gibi. buradan da 40 milyon avro para bekliyorlar. sturaro ingiltere'ye de gidebilir tabii. tüm bu satışlardan sonra orta sahaya bir adam daha getirmek için saldırabileceklerini düşünüyorum. bu büyük ihtimalle milinkoviç-saviç olur. çok küçük bir ihtimalle ise pogba.

    lazio, felipe anderson'u satarak elini rahatlattı. anderson defaatle de yazdığım üzere acayip yetenekli ama ayarı olmayan bir oyuncu. gittiği yer de salah da olabilir bidon da... transferinden elde edilen 40 milyon avro iyi para. igli tare hiç vakit kaybetmeden bonservisi elindeki badelj ile sevilla'dan correa'yı transfer etti. öncesinde de sassuolo'dan acerbi'yi almışlardı. çatlak lotito, milinkoviç-saviç'i asla satmayacağını, eğer çok absürd bir meblağ önerilirse teklifi belki değerlendirebileceğini söyledi. juventus'u hiç sevmediği de ortadayken saviç-juventus birlikteliği zor gözüküyor ama belli de olmaz.

    napoli halen yana yakıla bir sağ bek arıyor. sabaly'yi getirmişlerdi ama sağlık testini geçememiş galiba. arias da vrsaljko sonrası atletico'ya gidecekmiş. neden manchester'dan ayrılmak istediğini açıklayan darmian'ı düşünmüyorlar anlayamıyorum ama şimdi de leverkusen'li henrichs'e rotayı çevirdiler. kadroları bence çok yeterli değil şu an. en büyük avantajları ancelotti.

    roma'nın elinde onca kanat oyuncusu varken halen daha neden malcom'u istediklerini çözememiştim. iyi ki de alamadılar. cengiz, ses, perotti, kluivert varken bir de malcom lüks kaçardı. onun yerine iyi bir çapaya ihtiyaçları var. benim hastası olduğum n'zonzi için çabalıyor kaç gündür monchi ama önce gonalons'u satmaları gerek. efil efil satacak yer arıyorlar fransızı. eğer n'zonzi de gelirse güzel bir kadroları olacak.

    inter'i geçenlerde detaylı yazmıştım. onun üzerine vrsaljko geldi. çok da iyi oldu. zamanında zanetti'lerin, maicon'ların yardırdığı inter sağ beki hiçbir zaman santon olmamalıydı zaten. şimdi bir tane daha orta saha için bastırıyorlar. joao mario'yu elden çıkaracakları kesin. ingiliz kulüplerinden birinden 30+ milyonluk bir teklif bekleseler de işleri zor. büyük ihtimalle yine kiralık gider. bastırdıkları iki tane orta saha vardı: vidal ve barella. ama vidal'le anlaşmanın sağlandığı yazılıp çiziliyor dünden beri. ben olsam barella'yı tercih ederdim bu arada. barella'nın birkaç sene içinde verratti-vari bir patlama yapma olasılığı bir yana vidal, fiziğiyle oynayan adam. yaşı geldi 31'e... özel hayatı da en az nainggolan kadar düzensiz. bu da spalletti için başka bir challenge olacak. müstahak tabii yumurta kafaya, o ayrı mesele...

    aslında çok daha detaylı bir yazı yazasım var ama transfer sezonu bir kapansın hele. şu gidişat güzel gidişat. takımların hepsi kadrosunu güçlendirdi ve genişletti. bize de bekleyip görmek kaldı.
  • 217
    chievo

    sonunda büyük bir değişim geçirmeyi başardı ama iyi mi oldu kötü mü bilmiyorum. önce kötü yönünden başlayayım. bir kere inglese'yi kaybettiler ki chievo'ya iki beden büyük bir golcüydü kendisi zaten. yerineyse geçen sezon nantes'dan kiralayıp bu sezon bonservisini aldıkları stepinski'yi monte ettiler. ligin ilk maçında juve'ye golünü attı ama kağıt üzerinde tabii ki bir inglese değil. ayrıyeten adamakıllı bir yedeği de yok. aslında chievo'da yedek diye bir kavram yok. çok dar bir rotasyonları var. çünkü hem ilk 11'den hem de yedeklerden çok oyuncu kaybettiler. defansta dört beş senelik ezber oyuncularının hepsi değişti; jaroszynski'den başka sol bekleri yok, stoper yedekleri hep toy. orta sahadan castro ve bastien gitti, torino'dan obi'yi aldılar. duruma iyi yanından bakacak olursak stepinski'nin yanındaki birsa ve giaccherini klas adamlar. orta sahaları da (as oyuncular) kendi çaplarındaki takımlara göre bir tık iyi. bir de kalecileri sorrentino şayet günündeyse insanlıktan çıkabiliyor, inanmayan ronaldo'ya sorabilir.

    takımı 4 sezon çalıştıran rolando maran'ın yerine getirilen altyapı hocası lorenzo d'anna, maran'a göre daha ofansif oynatıyor takımı ve iyi de yapıyor. şanssızlığı şu ki bu sezonun ilk iki maçı juventus ve fiorentina'ya karşıydı. ilkini 3-2, ikincisini 6-1 kaybettiler. sonuç olarak ligde kalmak asli hedefleri olacaktır. bunu da stepinski'nin performansı ve sakatlıkların takıma edeceği etki belirler.

    --------giaccherini - stepinski - birsa---------

    --------hetemaj - radovanovic - obi----------

    -jaroszynski - bani - tomovic - cacciatore---

    ------------------sorrentino-------------------

    frosinone

    ligin çiçeği burnunda ekibi. playoff'ta palermo'yu elerlerken kontrayı kesmek için sahaya top atmak da dahil olmak üzere her türlü pisliğe başvurmalarından dolayı o çiçeğin burunlarına kaçmasını da çok istiyorum doğrusu ki bu kadrolarıyla kendilerini bekleyen son da o zaten.

    birkaç sezondur en önemli oyuncuları konumundaki sağ açıkları ciano'yu muhafaza etmeleri ve üstüne geçen sezon fiorentina'nın kalesini koruyan sportiello'yu atalanta'dan, beklenen patlamayı yapamayan wonderkid pinamonti'yi inter'den kiralamaları hep iyi işlerdi. bir diğer iyi işleri ise adı her transfer döneminde bizle anılan joel campbell'la hücum hattını güçlendirmek oldu ki buna ihtiyaçları vardı. savunma konusunda zaten iyiler(di). özellikle kendi evlerinde hem zor gol yiyen hem zor yenilen bir takım, sadece 2 mağlubiyetleri vardı.

    devam edelim. torino'da 35'lik molinaro'yla, udinese'den 34'lük hallfredsson'u bu yaz bedelsiz olarak aldılar. almalarıyla ilk 11'e koymaları da bir oldu bu dedeleri.

    başka takviyeler de var ama düşmesi en olası takımlardan biri frosinone.

    empoli

    geçen sezon serie b'yi parçalayan empoli, bana hep sempatik gelen bir takım olmuştur. sarri döneminin de bunda etkisi büyüktür. şu anki hocaları olan andreazzoli de iyi bir hoca. kendisi zamanında spalletti'nin de yardımcısıydı.

    önce transferlerden başlayalım. en dikkat çekici transferleri kuşkusuz ki palermo'dan 9 milyon avroya aldıkları 22'lik la gumina oldu. (giden alfredo donnarumma'nın yerini doldurup dolduramayacağı meçhul.) orta sahaya torino'dan düz adam acquah geldi. milan'dan benim beğendiğim futbolcular arasında yer alan antonelli'yi ve sampdoria'dan matias silvestre'yi bedelsiz olarak kadrolarına kattılar. vitaminsiz salih'i de fener'den kiralayıp bir deneyelim, dediler galiba.

    geçen sezon takımda birçok dikkat çeken adam vardı. bunların başındaysa 19'luk bennacer geliyordu. ileride daha büyük bir takıma sıçraması muhtemeldir. onun gibi geleceği parlak bir diğer oyuncu ise trequartista'ları zajc. geçen sezonun en fazla asist yapan ismiydi. bu sezon da asistlerine devam ediyor. geçen sezon 26 gol atan caputo halen ellerinde olsa da yukarıda belirttiğim gibi 21 gol atan donnarumma'yı kaybettiler.

    bir şekilde ligde kalabilirler diye düşünüyor ve ümit ediyorum.

    parma

    çar çakalların elinde tükenip giden, kupaları açık artırmaya düşen, 4 lig birden düşürülen parma'nın bu kadar çabuk toparlanacağını hayatta düşünmezdim ama iyi ki geldiler, serie a'yı bir kat daha lezzetlendirdiler. gerçi aptalca bir mesajlaşmadan dolayı neredeyse tekrar küme düşürüleceklerdi ama bereket yırttılar.

    kadrolarını da iyi kurdular doğrusu. inter'den dimarco, biabiany, bastoni üçlüsünü getirdiler. napoli'den sepe, inglese ve grassi kiralandı. gervinho çin'de dahi olsa gidip alınız, sözünü de yerine getirdiler. soru işareti olarak duran tek hamleleri 36'lık bruno alves'i almaları oldu ama neyse, frikik filan atar belki.

    takımın özellikle hücum hattı çok iyi. chievo bölümünde bahsettiğim inglese'yi paraya kıyıp 3 milyon avroya napoli'den kiraladılar ki iyi bir santrfor, serie a'da kalmanın asli şartıdır. üstelik biabiany ve gervinho'yu alarak yeri gelince kontraya çıkacak, yeri gelince inglese'yi besleyecek kanatları da tesis ettiler. (son anda neredeyse karamoh'u da kiralayacaklardı ama son anda yattı.)

    orta sahada grassi, stulac ikilisi çok sağlam duruyor. defans hattındaki alves, gagliolo, dimarco ve kaleci sepe de idare eder isimler. (stulac'a dikkat)

    tabii gönül isterdi ki efsane kaptanları lucarelli bir sezon daha oynasın, yedekten de olsa arada bir o formayı giyebilsin ama emekli oldu bir kere. forma demişken parma'nın bu sezonki formaları birbirinden şık.

    --------biabiany - inglese - gervinho-------------

    -----------grazzi - tulac - rigoni------------------

    -gobbi - gagliolo - bruno alves - gazzola--------

    ---------------------sepe---------------------------

    spal

    geçen sezon işleri kolaydı. ligde kalma yarışındaki rakipleri benevento, verona filandı ama bu sezon daha dişli rakiplerle yarışacaklar. yine de bu sezon ilk 2 maçı kazanıp 6 puanı cebe koydular bile.

    devre arasında kiraladıkları kurtic'in bonservisini aldılar ki çok iyi transfer. aynı şekilde yine atalanta'dan petagna'yı kiralayarak hayreti mucip bir hamle daha yaptılar. ikisi de banko 11 oyuncusu. lazzari de halen ellerinde, serie c'den beri hem de maşallah.

    -----------paloschi (petagna) - antenucci-----------

    -fares - schiattarella - kurtic - viviani - lazzari-----

    ---------------felipe - vicari - cionek-----------------

    -----------------------gomis--------------------------

    udinese

    pozzo'lar nihayet watford'dan fırsat bulup udinese'yle ilgilenebildiler. geçen sezonki o bombok performans sonucu bu değişim gereklilikten çıkıp bir şart haline gelmişti. önce sampdoria'nın sportif direktörü prade'yi getirdiler sonra da halihazırda serie a'nın tek yabancı hocası olan 36'lık velazquez'e hocalık koltuğunu teslim ettiler.

    zaten fena olmayan kadrolarını güçlendirmeyi de ihmal etmediler. juve'nin kiralayarak istihdam ettiği ve büyük ümit bağladığı madragora'yı 20 milyona satın aldılar. (juve elbette geri alma maddesi koydurdu sözleşmeye.) mandragora, barak, fofana üçlüsüyle taş gibi orta saha kurulur.

    forvetteki lasagna geçen sezon iyiydi. solunda de paul, sağında pussetto veya machis'le birlikte skor üretmede sıkıntı yaşamamaları lazım.

    yalnız birkaç mühim oyuncuyu sattılar bu yaz. jankto'yu 15'e sampdoria'ya verdiler ki geçen sezon fevkalade oynuyor, atıp attırıyordu kendisi. bir diğer büyük satışlarını napoli'ye yaptılar. kalecileri meret'i 22 milyona napoli'ye kaptırdılar ama maalesef gider gitmez sakatlandı o çocuk da. benim çok beğendiğim ve ümitvar olduğum sağ bekleri widmer, sakatlıklarla geçen sezonun ardından basel'e satıldı. ali adnan'ı da atalanta kiraladı. fakat tekrar etmekte fayda var ki janko ve widmer ucuza gittiler. hele ki jankto... sampdoria-udinese arasında değişik değişik işler dönüyor zaten. enayi pozzo'lar.

    udinese'nin görüldüğü üzere dikkat celbedici bir kadrosu var*. hatta transfermarkt verilerine göre bizden daha değerliler: 105 milyon avro. eğer hoca konusunda da bu sefer talihleri yaver giderse belki 7.'liğe bile oynayabilirler ama udinese bu, sağı solu belli olmaz.

    --------de paul - lasagna - pussetto------------

    --------barak - mandragora - fofana------------

    ---samir - troost-ekong - nuytinck - larsen----

    ----------------------scuffet-----------------------

    cagliari

    sonunda eli ayağı düzgün sayılabilecek bir kadro kurdular ama takımın başına da rolando maran'ı getirdiler. ilginç tercih vesselam.

    geçen sezon kiralık olarak ellerinde bulunan pavoletti'nin bonservisini 10 milyon avroya alarak transfere başladılar ki artık yirmili yaşları yavaştan bitirdiği düşünülünce ve italyan santrforların otuzdan sonra coştuğu hesaba katılınca... velhasıl iyi bir santrforları var. yanına da juve'nin ırgat gençlerinden cerri'yi kiraladılar. orta sahaya chievo'dan castro geldi ki barella'yı daha da sivriltir bu hamle. barella demişken ne büyük bir yetenek ve potansiyel var bu çocukta, aşk olsun. inter, yaz boyu vidal-modriç gibi otuzlukların peşinde koşacağına neden bu çocuğa çökmedi anlayamıyorum.

    defansa liverpool'dan 32'lik klavan ve 36'lık srna geldi. evet, darijo srna. parma'nın bruno alves transferine diss atmış oldular böylece. bir de emekli olan 38'lik cossu'dan sonra takımın yaş ortalaması çok düşmüştü, onu tekrar hak ettiği seviyeye getirmek istemiş olabilirler.

    joao pedro'nun eylül ortasına kadar dopingten cezalı olduğunu ve milli takıma da seçilen kalecileri cragno'nun takip edilesi olduğunu söyleyerek bölümü noktalıyorum.

    --------------------pavolotti - sau----------------------

    ----------------------joão pedro------------------------

    -------------barella - cigarani - castro-----------------

    ----------padoin - ceppitelli - romagna - srna--------

    ------------------------cragno---------------------------

    bologna

    küme düşmesi bile sürpriz olmayacak derecede zayıf ve dar kadroya sahip bir takım bologna. üstelik en önemli oyuncuları olan verdi'yi kaybettiler. donadoni'den sonra takımın başına getirilen pippo inzaghi'nin işi kolay olmayacak.

    geçen sezon geriye gitmesiyle beni hafiften hayal kırıklığına uğratan falcinelli'yi 10 milyon avroya sassuolo'dan satın aldılar. yanına da santander deyu bir santrfor daha getirdiler. ellerinde daha destro da var. forvette sıkıntıları yok yani. orta sahaya gelince bu bölge sıkıntılı. niteliksizlik değil de niceliksizlik var. niteliksizlik de var aslında, yaratıcılık konusunda özellikle. takımın en yaratıcı orta saha oyuncusu dzemaili. elinden geleni yapıyor adam ama sonuçta dzemaili işte. orta sahada taş gibi bir adam var bologna'da: donsah. lakin o da ağır sakatlık geçirdi ve dönüşü belirsiz. geçen sezon milan'dan aldıkları poli de çok iyi oyuncudur bu arada.

    kalecileri mirante'yi roma'ya yollayıp roma'dan skorupski'yi aldılar. 5 milyon avro zarara girdiler ama mirante 35, skorupski 27 yaşında. monchi'nin bu yaz yaptıklarını detaylı incelemek gerek aslında, akıl alır gibi değil bazı hamleleri.

    verdi'den sonra pozisyon bulmada ve duran toplarda çok sıkıntı çekecekler. takımın iyi bir ofansif orta saha oyuncusu yok. kaliteli kanat oyuncuları da yok. (di francesco'yu sattılar.) sakatlıklardan çok çeken, juve'den kiralık orsolini var ama pippo, onu orta saha oyuncusuna evirmeye çalışıyormuş. bilhassa büyük maçlarda otobüsü çekeceklerdir. (inter maçında 5'li defans oynadılar mesela.) kaderleri falcinelli'nin ve skorupski'nin formuna bağlı. yine de düşmezler herhalde.

    --------santander (destro) - falcinelli----

    -------------------džemaili----------------

    -------dijks - poli - pulgar - mattiello---

    -------de maio - helander - gonzález---

    -----------------skorupski----------------

    genoa

    vasati bir hocanın yönettiği vasati bir kadro daha. üstelik babalar gibi üç adamını da gönderdi. kalecileri perin'i juve satın aldı, laxalt'ı transferin bitmesine az bir süre kala milan kaptı, kiralık bertolacci ise laxalt'la birlikte milan'a döndü.

    gelen paralarla geçen sezon kiralık oynayan lapadula'nın bonservisini aldılar, juve'nin yeni satın aldığı ve amerika turunda da çok iyi performans sergileyen favilli'yi kiraladılar, inter'in yol geçen hanı olan altyapısından bir gencoyu kadrolarına kattılar ve bunların üstüne dikkat çekici bir isim daha geldi: piatek. kendisi, serie a takımlarının son zamanlardaki gözdesi olan polonya'dan. derken asıl bombayı unutuyordum. criscito yine, yeni, yeniden genoa'da... süleyman demirel gibi adam valla.

    genoa, geçen sene kendi dengindeki takımlara göre daha iyi savunma yapıyordu. criscito ve yukarıda saymadığım, porto'dan kiralık gelen lisandro lopez'le daha alternatifli bir defansif hatları var -gerçi izzo gitti ama olsun koray günter'i aldılar- ama dün sassuolo'dan 5 yediler. (2 eylül sassuolo genoa maçı)

    -----------------piatek - lapadula (favilli)-----------

    ---------------------------pandev--------------------

    ---criscito - romulo (sandro) - hilijemak - lazovic-

    -------------biraschi - lopez - zukanovic------------

    ------------------------marchetti---------------------

    torino

    mazzari takımın başına geldiğinde bu kadar iyi gidebileceğini düşünmemiştim ama torino'nun kadrosu şu yukarıdaki takımların hiçbirinde yok, o da bir gerçek. adamların forvet hattı belotti-zaza'dan oluşuyor, dile kolay.

    zaza'yı 2 milyon avroya kiraladılar, seneye 12'ye satın alabilecekler. valencia'da da iyiydi halbuki. neden bıraktılar anlamadım. belotti'yle birlikte üst düzey bir ikili oldular. belotti geçen sezonu sakatlıklarla geçirmişti, yavaştan ritmini buluyor. monaco'dan 10 milyona aldıkları meite çok iyi, hele hele acquah'tan sonra. inter'e attığı golde yeteneğini sergiledi. villareal'den soriano kiralandı, form tutturabilirse çok faideli olur. takımın yaratıcılık yükünü çeken ise falque. geçen sezon bıraktığı yerden devam ediyor. şutları, ortaları, çalımları hep ölümcül. zaten boş adam olsa genç yaşta real-barça-juve altyapılarında gezdirmezlerdi. ljajic'i kiralık yollamaları da biraz bu sebepten. falque varken ljajic'e ilk 11'de yer yoktu. kiralayarak maaşından yırttılar. sol bekleri berreca'yı monaco'ya sattılar, muhakkak eksikliği hissedilecek. defansta asıl dikkat çeken isim ise nkoulou, gerçekten iyi oynuyor. üçlü oynayacakları için stoperde bir noksanlık var aslında. lyanco sakatlıktan bir dönebilse iyiydi. oraya da nantes'dan djidji'yi kiraladılar. hayır, random gülme efekti yapmıyorum, adamın adı bu: djidji. orta saha zaten sağlam: rincon, baselli, soriano, meite... o değil de bir berenguer vardı, ne oldu o çocuğa?

    -----------------------belotti - zaza------------------

    ---------------------------falque---------------------

    ---ansaldi - rincon (meïte) - baselli (soriano) - de silvestri

    -----------------djidji - nkoulou - izzo

    -------------------------sirigu-------------------------

    sampdoria

    parmak ısırtacak çeşitlilikte ve yetenekte hücumculara sahip bir takım sampdoria. gaston ramirez, saponara, caprari, defrel, kownacki, quagliarella. hatta jankto'yu da ramirez ve saponara'yla birlikte trequartista listesine ekleyebiliriz.

    çok aktif bir transfer sezonu geçirdiler. keşke gitmeseydi ama iyi para kazandılar, torreira'yı arsenal'e 30 milyona sattılar. gelen parayla orta sahayı güçlendirmeye çalıştılar çünkü torreira "boyu değil işlevi..." babından yahşi bir adamdı. bence iyi oyuncular da aldılar. jankto'dan udinese bölümünde bahsetmiştim, çok iyi ve daha da iyi olabilecek bir oyuncu. keza hamburg'tan gelen ekdal da takımın defansif orta saha ihtiyacına merhem olabilir. aslında west ham'da çürüyüp giden eski oyuncuları obiang'ı getirmeye çalıştılar orta sahaya, o da çok istedi geri dönmeyi, ama kavuşamadılar. yine de ligin en iyi ve en potansiyelli orta sahalarından birine sahipler. önceden yazdıklarımı tekrar etmeyeyim şimdi.

    üç kilit adam kiralandı: forvete defrel (satın alma opsiyonlu), defansa tonelli (25 maç oynarsa satın almak zorundalar), kaleye juve'nin gençlerinden audero. defrel, sassuolo'dayken hayvan gibi adamdı; geçen sezon cengiz, sakatlıklar derken roma'da oynayamadı. dün ise napoli'yi parçaladı: 2 eylül sampdoria napoli maçı. tonelli de napoli'de koulibally-albiol ikilisi varken paslanıp gidiyordu, sampdoria'da banko oynar. faullerini sevdiğimin viviano'sunun benfica'ya gitmesiyle kaleye de audero kiralandı.

    son olarak quagliarella. övmekten ben yoruldum ama adam oynuyor işte. şarap gibi herif. napoli'ye attığı golden çok hemşehrilerini kırmamak adına o gole sevinmeyişi daha şıktı benim için. kral.

    (en önemli konuyu unutmuşum. sportif direktör koltuğuna sabatini'yi getirdiler. çok sıkı takipteyim yani.)

    -----------------quagliarella - defrel---------------

    -----------------------ramírez----------------------

    -------------jankto - linetty - praet----------------

    ----murru - tonelli- andersen - bereszynski-------

    ----------------------audero-------------------------

    sassuolo

    de zerbi acayip bir top oynatıyor. benevento faciası yaşanırken takımın başında o vardı ve kariyerinde bir leke olarak kalacak geçen sezon ama o benevento kadrosunu guardiola da gelse ancelotti de gelse ıslah edip serie a'da bırakamazdı.

    giden as oyuncular ve yerlerine gelenler derken takım şu an tam olarak oturabilmiş değil ama genç hocanın takımı arada öyle sekanslar* sergiliyor ki "sarri misin ben mübarek" çektiriyor insana. kazandıkları inter maçından bir kuple (penaltı uyduruk bu arada):

    https://twitter.com/.../1031580157423898625

    onca ortodoks zihniyetli hocanın arasında de zerbi'yi görmek sevindirici. hele de sassuolo'da.

    takıma gelince iki büyük kayıp var: acerbi ve politano. birisi defansta, öteki hücumda takımın her şeyiydi geçen sezon. acerbi'nin boşluğunu doldurmak için barça'dan marlon'u, juve'den magnani'yi satın aldılar. ikisi de genç ve yetenekli çocuklar ama acerbi'nin geriden oyun kurma gibi ekstra meziyetleri de vardı. üstüne üstlük bir diğer partnerleri olan lemos da 22 yaşında. özellikle duran toplarda çok sıkıntı yaşayacaklardır, yaşıyorlar da zaten. politano'ya gelince berardi'nin sakatlığı ve dönüşündeki formsuzluğunda takımın skor yükünü tek başına çeken bir oyuncuydu. şu an inter'de de banko oynuyor. yalnız gidişi berardi'ye yaramış sanki. sonunda o parladığı sezondaki gibi oynamaya başlamış gördüğüm kadarıyla. ben kendisini çok severim zaten. de zerbi gibi bir nimeti bulmuşken umarım bu fırsatı değerlendirir.

    ocakta kiraladıkları babacar'ı satın alarak iyi iş yaptılar. takımın bir diğer santrforu ise ilginç şekilde prince boateng. normalde ve genelde orta sahada oynayan boateng'i bazen santrforda oynatıyor de zerbi. o da gollerini sıralıyor. yeteneğine diyecek hiçbir şey yok zaten ama arıza herifin tekidir. bozmasa bari... hücumdaki diğer bir önemli isim ise bologna'dan gelen di francesco.

    bu arada locatelli'ye de değinmek gerek. yazın milan'la hazırlık maçlarında da çok iyiydi, sassuolo'da da çok iyi. bu milan vallah eğitilmezdir. biglia'yla, montolivo'yla cırmalayıp dursunlar şimdi.

    ------------di francesco - boateng (babacar) - berardi-----------

    --------------------duncan - locatelli - sensi-----------------------

    --------------rogério - ferrari - lemos (marlon) - lirola---------

    --------------------------consigli-----------------------------------

    atalanta

    iki sezondur dokunduğunu altın eden gasperini birkaç hafta önce yönetimin alım-satım politikalarına ayar olmuş olacak ki "üzücü bir transfer sezonu geçirdik. genç, tecrübesiz oyuncular takıma katıldı. bu takım birden fazla kulvarda yarışamaz. eğer yönetim önceki sezonlarda yaşanan başarıların tekrarını istiyorsa başka bir hoca bulmalı." diyerek atarını yapmıştı. ve maalesef ki kopenhag'a elenerek uefa ligi'nden oldular. iki maçta da ezim ezim ezdiler rakiplerini, karşı kaleyi şut yağmuruna tuttular ama namussuz top girmeyince girmiyor işte. sonunda da penaltılarla elendiler.

    takımın geçen sezonki yıldızı cristante, roma'ya satıldı. şimdilik yokları oynuyor orada ama alışacaktır. iki sezondur takımın emniyet supabı olan caldara, spinazzola'yla birlikte juve'ye döndü. (gerçi juve caldara'yla bonucci'yi sonradan takas etti.) bu elemanların üçü de as oyuncuydu. yerleri dolduruldu mu şimdilik muamma. şaşırtıcı bir şekilde petagna, spal'a kiralandı ama yerine de zapata alındı. üstelik geçen sezon oynamaya başlayan ve ileride büyük adam olacağı aşikar barrow da var forvet rotasyonunda. cornellius ise malum.

    inter'in ffp'den yırtmak amacıyla saçıp savurduğu gençlerinden iki tanesini kaptılar. bettella'yı caldara gibi parlatabilir gasperini. chelsea'den pasalic kiralandı. iki sezon önce de milan kiralamış, iyi de verim almıştı. gasperini de bolca oynatıyor. ilicic'in sakatlığından ötürü zenit'ten rigoni kiralandı, keşke satın alınsaydı, çok iyi oynuyor. spinazzola'nın boşluğunu doldurmak için de yakinen tanıdığımız ali adnan'ı kiraladılar. tabii bunca kiralık oyuncu olması da başka bir handikap.

    geçen sezondan bir fark daha, gasperini, kaleyi aston villa'dan aldıkları gollini'ye teslim ediyor. toloi, stoperde geçen seneden bıraktığı gibi mükemmel bir şekilde devam ediyor ama caldara sonrası onun omuzlarına binen yük de artacaktır. atalanta'yla ilgili sezon içinde de bolca yazarım ama sezon biraz can sıkıcı başladı maalesef. yine de lig ortalamasının çok üzerinde bir kadroları var.

    -----------------zapata (barrow)--------------

    -----(pasalic) gomez - ilicic (rigoni)---------

    --ali adnan - de roon - freuler - hateboer--

    ----------masiello - toloi - palomino-----------

    ---------------------gollini----------------------

    fiorentina

    geldik serie a'nın en potansiyelli kadrosuna. 24 yılla serie a'nın en genç yaş ortalamasına sahipler. kadro değeri olarak ise 6 büyüğün hemen arkasından geliyorlar. della valle'lerin iki sene önce kadroyu sil baştan yapmalarına herkes kuşkuyla yaklaşmıştı ama aşılar tuttu. pioli hocayı severim ben zaten. çok mu başarılıdır, hayır ama oyunculara karşı yaklaşımı olsun, vakur duruşu olsun, zamparini yavşağından çektikleri olsun güzel adam.

    kalelerini bahtı açık, taptazecik bir kaleciye teslim ettiler bu sezon: alban lafont. sportiello'dan sonra başka bir seviye tabii. önünde astori sonrası hem defansın hem de takımın liderliğini yapan kaptan pezzella var ki bir sene içinde muhteşem sivrildi takımda. pescara'dan transfer edilen sol bek biraghi, milli takım daveti aldı bile. sağ bekte gaspar'ın da ayrılmasıyla eksiklik var. hoca orada stoper orijinli milenkovic'i oynatıyor. dikkat edilesi bir yetenek.

    orta sahadan badelj'i kaybettiler ki yerini doldurmaları kolay olmayacak. pioli orada west ham'dan kiralık gelen fernandez'i oynattı ama yakında veretout'ya döner. yanındaysa benassi ve roma'dan kiraladıkları, sabatini'nin yadigarlarından gerson oynuyor. roma'da doğru dürüst oynayamayan çocuk, lig başladığından beri döktürüyor fiorentina'da. ayrıca kanatta da oynayabiliyor ama kanat oyuncusu konusunda hiçbir sıkıntısı olmayan bir takım fiorentina. bir kere son yılların en önemli italyan yeteneği olan chiesa ellerinde. sonra eysseric var, büyük bir iş başararak juve'den satın alma opsiyonuyla kiralanan pjaca var, everton'dan kiralanan mirallas var.

    forvette simeone var bilindiği üzere. yıpratıcılığına, pozisyona girişine, pres gücüne laf yok ama bitiriciliğini biraz daha ilerletmesi gerek. yedeği ise geçen sezon acayip performans sergileyen 35'lik thereau. ki kendisi mirallas'la birlikte kadroda yer alan 30 yaş üstü iki oyuncudan biri.

    hülasa fiorentina'nın kadro genişliği konusunda bir sıkıntısı yok. büyükleri bir kenara bırakıyorum, fiorentina'yı ve birkaç takımı daha (sampdoria, atalanta, torino) diğerlerinden ayıran en büyük fark kadro genişliği konusu zaten. o yüzden geçen sezonlarda atalanta'nın başarılarını tekrarlayabilecek kuvvet, fiorentina'da çokça var.

    ----------------------eysseric - simeone - chiesa-------------------

    ----------------------gerson - veretout - benassi--------------------

    ---------------biraghi - vitor hugo - pezzella - milenkovic----------

    ----------------------------------lafont--------------------------------

    *****

    geriye kalan altı büyüğü zaten yazdım, sezon içinde de sık sık yazıyorum. onun için entry'yi burada bitiriyorum.
  • 218
    en güzel yanlarından biri büyük takımlar arasındaki transferler. oyuncular kulüpten ziyade lige bağlanıyorlar. taraftar da oyunculara prim vermek yerine takımını destekliyor. ligin kalitesi de tabiri caizse birbirlerinin eksiğini kapatan büyük takımlar sayesinde her geçen gün artıyor. fatih hoca da bunu istedi ama gerçekleşmesi için üç büyüklerin tam anlamıyla batması lazım maalesef.
  • 219
    ntv nin premier lig, la liga ve serie a yi yayinladigi nacizane bir futbol gorusu kazandigimiz o yillarda gerek stad atmosferi gerek oyuncu kalitesi ile son derece seyir zevki yuksek maclar izleyebiliyorduk. ama gunumuzdeki sampiyon belli ikinci kim halini gordukce, ac milan in, interin sampiyonluk yarisinda olmadigi, zambrotta nin kesip inzaghi nin kafayla golu atmadigi bu hali porto-monaco cl final macindan hallice bir seyir zevki sunan nam i diger italya birinci ligi.
  • 220
    net bir serie a hayranı değilim, premier league kadar da takip etmem ancak bir düşüncem var. tabi italya takipçileri daha iyi bilir ancak;

    italya’da bir sezonda parlayıp 20-30 gol atan santraforların performansı ertesi sezona genellikle yansımıyor. takım değiştirse de değiştirmese de hep bir düşüş baş gösteriyor.

    son dönemlerden aklıma ilk gelen örnekler; andrea belotti, ciro immobile, alvaro morata, hatta bu sezon ankaragücü’ne gelen alessi cerci.

    sebebi nedir merak etmekteyim...
  • 222
    2018-19 sezonu itibariyle;

    uefa sıralamasında 3. sıradalar (69.725 puan).

    • ligdeki 20 takımın yaş ortalaması 26.6 (en yaşlı takım cagliari 28.7, en genç takım fiorentina 24.1).

    • ligdeki 20 takımın oyuncularının ortalama bonservis değeri 8.1 milyon euro (en pahalı takım juventus 783.5 milyon euro, en ucuz takım chievo 42 milyon euro).

    • ligdeki 20 takımın toplam bonservis değeri 4 milyar 560 milyon euro.

    • ligdeki 20 takımda toplam 560 oyuncu var. bunların tam 320'si italya dışı bir ülkeden. (yabancı oyuncu oranı %57.1).

    • ligin en pahalı oyuncusu paulo dybala, 110 milyon euro.
  • 223
    biraz geç olacak ama 2018-2019 sezonunda kulüplerin futbolcularına ödediği maaşlar:

    https://gss.gs/mVh.jpg

    bunların hepsi after-tax. hesaplamaların nasıl yapıldığını şurada anlatmıştım: (bkz: serie a/#2196242)

    kısacası kulüpler ödedikleri maaş kadar vergi ödüyorlar. yani 31 milyon avro kazanan ronaldo'nun juventus'a maliyeti 62 milyon avro. ronaldo demişken adamın maaşı 14 kulübün toplam maaş yükünden daha fazla*.

    http://gss.gs/FvR.png
  • 224
    bu ülkeden 2019-2020 sezonu yaz transfer döneminde oyuncu transferi bekliyorum.
    bu ligden bize son zamanlarda kötü oyuncu gelmediği gibi gelenlerin bir çoğu maksimum katkı sağladı.
    goran pandev kupa yolunda yardımcı olurken,blerim dzemaili ise yabancı kontenjanı yüzünden çok fazla oynayamadı yoksa milli ve tecrübeli bir oyuncu idi.

    (bkz: fernando muslera)
    (bkz: felipe melo)
    (bkz: wesley sneijder)
    (bkz: yuto nagatomo)
  • 225
    an itibariyle * ilginç şeyler olan lig.

    özet geç diyenler için,

    son hafta maçlarında 15 dk kaldı bitime.

    başka goller olmadığı müddetçe, empoli ve genoa 1er gol atarsa, fiorentina küme düşüyor, inter cl'ye gidemezken, milan cl'ye gidiyor.

    hepsini anlarım da, fiorentina bu duruma nasıl geldi ak?! haftalardır galibiyet alamıyolar. senaryo gerçekleşirse büyük olay olur.

    bi ekleme yapayım;

    inter-empoli oynuyor. durum 1-1
    fiorentina - genoa oynuyo. durum 0-0

    inter cl için geride açıklar bırakıyor, empoli düşmemek için 2.yi atmak zorunda.

    genoa 0-0'da düşüyo, 1 gol bulması lazım, o durumda da fiorentinayı ateşe atacak.

    edit: derken inter attı. bir anlamda fiorentina'ya da derin bir nefes aldırdılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın