çağlar söyüncü hakkındaki barcelona,
ozan muhammed kabak hakkındaki liverpool ve totthenham söylentilerini okuyunca tekrar bir hayrete düşmeden edemedim.
stoper havuzu zaten allah allah diyor. ozanlar, merihler, çağlarlar, kaanlar... bundan 4 sene kadar önce elimizde bir kaan ayhan için fatih terim kurban keserdi kurban. seviye o kadar yukarı çıktı ki...
kaleciler desen orada da sıkıntı yok. uğurlar, mertler... fark etmez. orta saha desen, seç beğen al. kanatlar desen yine var. milli takım havuzu "yarabbi şükür ama yine de daha çok ver" diyor. -çok vermesi için yaptığımız şey de belli zaten.-
bu nasıl bir kısmettir sayın şenol güneş, yoksa bu nasıl bir kısmet yaratmak mıdır kendine? ama adam hâlâ "veteran"lara yer bulabilmek için çırpınıp duruyor.
yahu hocam, fatih terim'in uygulamaya alamadığı havuz ve teşvik sistemini daha uygulanabilir ve özelleştirilebilir kılsan güzel olmaz mıydı?
ne bileyim? önünde zaman var. elinde zeki çelik dışında bek yok mesela. desen ki takımlara "milli takıma bek yetiştirene şu kadar teşvik, şu kadar havuzdan pay" desen söz gelimi. ya da santrfor için aynı şey geçerli. milli takım havuzuna giren her bek için şu kadar, on bire girene şu kadar, şu kadar maç çıkarana daha fazla. versene teşviği, versene teşviği.
ama yok. sen yabancıyı yasakla. nasıl olsa zorla oynatacaklar "yerli"yi. tabii canım öyle olacak! şimdiden görüyoruz, ne kadar efektif bir karar olduğunu yabancı sınırlamasının.
not: bunları şenol güneş'in koyu bir yabancı futbolcu sınırı taraftarı ve sözcüsü olduğu için yazıyorum. yoksa şenol güneş'in tff'de alınan kararlar üzerindeki etkisi ne kadardır, tartışılır. tff'nin de aynı şekilde...