resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 13983
    bu sezon ilk 11 basladigi bes macta bir galibiyetimiz var ancak kendisine azicik bile kizamiyorum. her hafta ilk selcuk’un adini tahtaya yazip, 90 dakika vazgecemeyen, fatih terim bu durumun tek suclusudur. turkiye’de selcuk’un artik futbolcu olmadigini, kariyerinin coktan bittigini bilmeyen tek kisi fatih terim. tudor bile geregini yapmisti, ancak terim geldi basimiza bella etti tekrar bu adami. umarim ikisi de sezon sonu gidecek.
  • 13985
    galatasaray nasıl batıyor biliyor musunuz?
    sezon sonu ligin en kötü 8 numaralarından birine, minimum 1 milyon euro'dan sözleşme imzalayacağız.

    ne başarı gelecek, ne de para.
    devre arası kontrat feshi ile uğraşmamız gerekirken, herife vefa adı altında sözleşme imzalamaya calısıyoruz.

    çok çok çok kötü oynuyor.
    artık tek umudu hakemler.

    gençken sırtı dönük aldığı faulleri bile alamayacak, korner kullanırken topu arka direğe yetiştiremeyecek kadar zayıf.
    bilerek ön direğe atmıyor, gücü yok.
  • 13986
    8 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçında skor 2-1 iken çok müsait yerden frikik kullandı. dedim selçuk bunu atamazsan maç gider. bunu atamazsan elinde son kalan duran top kabiliyetini de yitirmişsin demektir. eğer ki basındaki gibi düşük ücretten 2 sene daha sözleşme uzatılacağı haberleri gerçekse yazıklar olsun. değil iki sene devre arası yolları ayırmamız gerek.
  • 13987
    lisede iken okulun futsal takımının seçmelerinin olduğuna dair bir afiş görmüştüm. ben de girsem acaba takıma, seçilebilirim belki diye bir umut beden eğitimi hocasının odasına gittim. bir baktım okulun bütün iyi topçuları orada. ama tanıdık bir yüz de var; sedat.

    sedat benden 2 üst sınıfta olan hem mahalleden hem de aynı ilkokuldan bir arkadaş. güler yüzlü, sevecen ve temiz biri. belki de en kötü özelliği beşiktaş'ı tutuyor olması idi sedat'ın. lakin gel gör ki bu adam futboldan zerre anlamıyordu. hatta abartarak söyleyebilirim ki o odada bulunan herkes topu eliyle bir noktaya atsa onun ayağıyla vurduğundan daha hızlı giderdi.

    ancak gerek takım kaptanı ve takımın büyük çoğunluğu ile sınıf arkadaşı olması gerekse de hocanın seçmeleri uygulamak yerine her geleni takıma almasıyla bu arkadaşımız da kendisine takımda yer bulmuştu.

    gebze'den izmit'e maçlara giderdik ve lise 1'lerden takımda olan tek kişi olan ben, olması gerektiği (!) gibi yedeklerde idim. sedat da öyle. genelde de bir dönem ümit milli takımımızdaki "hüseyin kartal" gibi oyuna son dakikalarda girerdim. sedat da öyle.

    kahramanımız oyuna girince bütün hevesim kaçardı çünkü kendisi topla 1 metre bile ilerleyemezdi. yanındaki adama bile pas atamazdı. inanın tek yaptığı topun dibine inip pası rakibe hediye etmekti. antrenmanlarda nefesim kesildi deyip koşmaz, spor salonunun merdivenlerinde in çık yaptığımızda oturup göğsünü tutardı.

    son dönem de dikkatimi çeken şey ise; selçuk'un da böyle saçma, sapan paslar verdiği ve topu rastgele boş alana doğru attığı idi. işte sen benim için artık sedat'sın selçuk. yalnızca sedat, topu 2 metre ötedeki arkadaşına atamayan sedat!
App Store'dan indirin Google Play'den alın