hatırlarsınız selçuk hakkında çeşitli iddialar dönüp duruyordu burada. yeniçeriliğinden tutun hain olmasına kadar da gidiyordu bu ithamlar. yok burak kankası ile yeniçerilik yapıyorlarmış, yok ''istemezük'' diyorlarmış...
selçuk inan'ın futbolu ayrı bir meseledir, karakteri ise bambaşka bir mesele.
karakter konusunda burak ile arda ile isminin yan yana getirilmesi bile bana haksızlık olarak geliyor. selçuk'un en büyük dezavantajı geçmişte burak ve arda gibilerle samimiyet yaşamasıdır. ancak doğruları söylemekten geri kalmayıp, arkadaşlarına ''haksızsın'' diyebilecek kadar da dürüsttür.
bugün milli takım kampındaki olayları görüyoruz. arda ile burak büyük bir hadsizlikle prim kavgası veriyorlar takım içinde. bunun doğru olmadığını söyleyen selçuk da hem burak ile hem arda ile sohbetini kesiyor. neden? çünkü dürüst adam.
arda galatasaray'da var olup geliştiği halde kaçarcasına gitti. gitmesinde sorun yok ama arda bu camiaya
inanmadı. 2011 sonrası tekrar kupalara ambargo koyacağına ihtimal vermedi. nasıl olsa bu kulüp yine beşinci, altıncı olur diyip gitti. keza burak da rusya'nın göbeğinden kaçıp da geldi. başka ihtimali olmadığı için, -20 derecelerde yaşamak istemediği için geldi.
selçuk ise tam tersi şekilde; fenerbahçe dahil birçok kulüp onu isterken hem de daha yüksek ücretler teklif edilmişken bizi tercih etti. galatasaray'a
inandığı için bizi seçti. o dönem fener 2,5 milyon euro teklif etmişken bize 1,5'a gelen adamdır selçuk inan.
velhasıl kelam, bir kere daha sarı kırmızının kaptanı ile gurur duydum. karakteri ile duruşu ile gurur duydum.