resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 5904
    (bkz: dedim dedim inanmadınız bakın noldu şimdi)

    bir taraftarın "ben demiştim" demesi kadar komik bişi yok. sanki deyince bi skim oluyo.

    bizimki de bu hesap.
    defalarca yazdım bu adam hakkında, bir iki değil ama defalarca....

    istediğim cevaplar da hiç öyle formül ezber gerektirmeyen şeyler.

    dedim ki:
    oynadığı son 40 resmi maça bakın, kaç tane omuz omuza mücadele kazanmış?

    bak 40 diyorum, 1-2 değil.

    bu adam ortasaha, bi omuz da koyabilsin bi zahmet.

    yetmedi sordum:
    son 40 resmi maçında kaç tane çalım attı?
    çalım lan çalım, halısahada falan atıyoruz ya hani, topla adamı geçmek...

    biz bok gibi oynuyor dedikçe "ama top kaptı o tamam mııııı" diyenler var.

    biz bu adamı ilk kez bugün eleştirsek haklısınız ama bu ilk değil.

    enerjisi yok, gücü yok... koşmuyor, üşeniyor... maçtan sonra hep "en çok koşan topçu" gibi görünüyor ama ben statta maç izleyen, digitürk'den maç izleyen bi adam olarak selçuk'u sadece rakibin arkasında takip mesafesini ihlal etmeyecek kadar uzağında koşarken görüyorum. bazen bi ilk 30 saniye falan bişeyler yapacak gibi oluyor ama o kadar.

    her ikili mücadelede yerde istisna yok.

    ileriye yönelik pası yok'a yakınken oyunun yönünü değiştiren uzun pasları hiç'e yakın.

    kendisi kesinlikle takımın torpillisi, başka kim nasıl açıklayabilir ki hiçbir frikiği şınayder'e bırakmamasını?

    evet 2-3 hafta önce şınayder frikikten gol attı di mi?
    çünkü selçuk'un istediği yere göre çok uzaktı da o nedenle bıraktı selçuk bey yoksa bırakmaz.

    bi de klasik bir "türk" olarak dram üzerinden fanboyluk yapanlar var.
    "siz galatasaray düşmanısınız" diyolar mesela.
    evet en çok bu sığırlara gülüyorum.

    sen takımının atağa çıkmasını engelleyen adamı koruyorsun ki bu seni benden daha çok galatasaray düşmanı yapar.

    galatasaray bir kulüptür farkındasınız di mi?
    yani birileri gelir geçer, ama kulüp kalır.
    bizler de kulübe taraftar oluruz bu nedenle futbolculara, başkanlara, teknik adamlara değil.
    gerçek taraftar istisnasız her futbolcuyu her koşulda öven adam değildir.

    gerçek taraftar takımının menfaatini her şeyin üzerinde tutandır.

    bu adam yıllık 10 milyon türk lirası para alıyor güzel kardeşim.

    bak bı yılki forma sponsurluğundan galatasaray'ın kazanacağı para 7 milyon dolar:
    http://www.hurriyet.com.tr/.../futbol/27192716.asp
    bu para neredeyse 5,5 milyon yuro eder.

    koskoca iki sponsorluktan bahsediyorum. bir kulübün yıllık gelir kapılarından birinden bahsediyorum.
    sezonun ilk birkaç maçına sponsorsuz çıkmış takımdan bahsediyoruz hatırlatırım.

    nerde fly emirates'ler?
    gazprom'lar?

    hepi topu 7 milyon dolar alıyorsun işte.

    bu sitede de sadece huawei'den yıllık 4.1 milyon dolar aldığımız yazıyor:
    http://www.sabah.com.tr/...orma-sponsoru-huawei

    yani bi selçuk maaşı değil.

    sen gerçek taraftarsın ama ben değilim di mi?

    çünkü sen ne yapıyorsun? birilerinin eleştirdiği "kaptan"ını koruyorsun he mi?

    taraftar dediğin formanın arkasında yazan ismi değil öndeki armayı korur kardeşim, gerekirse arkada adı yazan adamdan korur ama "takımı korur".
  • 5908
    kendisi ile ilgili yapılan genel eleştriye katılıyorum.

    ligde şampiyonluğa, şampiyonlar liginde en az 2.tura oynayan bir takımın merkezindeki futbolcunun bu kadar mıymıntı, temposuz olma şansı yok. neredeyse hiçbir şeyi doğru yapamıyor selçuk. uzun süredir frikik gollerini bırak atmayı başına dahi gidemediği için özgüvenini de yitirmiş. eskiden yaptığı yan pası, geri pası yapamaz hale gelmiş. (yan pas, geri pas yapmak için özgüvene gereksinim duyması da ayrı bir mevzu) eskiden hiçbir şey yapamasa ekstra konsantrasyon ile rakibi bozan selçuk şimdi sadece koşu mesafesi kasıyor. rakip topu yoruyor, top selçuk'u. ayağında kabiliyet yok, olsa da onu beyni ile koordineli kullanabileceği bir futbol zekası yok. doğuştan gelen bir fizik üstünlüğü de yok.

    bu saatten sonra sadece iyi bir yedek olabilir. kendisinin mevkisine devre arasında mutlaka bir futbolcu transfer edilmeli. bu oyuncu dikine top taşıyan, kıvrak ve hızlı bir oyuncu tipi de olabilir ; fizikli, rakibi her fırsatta bozan, yıpratan, orta sahada rahat vermeyen bir oyuncu tipi de olabilir. bu tercih tamamen teknik ekibe ve analizlerine bağlı.

    kesin olan şey ise selçuk'un artık oynamaması.
  • 5910
    yere düştü diye linç etmek kolay. ilk iki sene ligin kaderini değiştirmesini, ligi domine etmemizi, yaratılan play off garabetinde rakiplere üstünlük kurmamıza, derbi üstünlüğümüzü göz ardı etmek tek kelimeyle açıklamak gerekirse nankörlüktür. evet selçuk berbat ötesi futbol oynuyor şimdi ama geçmişi unutmamak lazım.

    4 sene önceki derbi istatistiklerine bakalım bir de yeniden yapılanmayla selçuklu derbi istatistiklerine. mevzu bahis yazıda haklılık payları olmasıyla birlikte fena abartmada var. 2-0 geriye düştüğümüz maçları 4 golle çevirmemiz muhteşem forvetlerimiz sayesinde mi oldu? rakiplere pozisyon vermeden galip geldiğimiz maçlar kanat oyuncuları sayesinde mi oldu?

    bizim millet övdü mü göklere çıkarıyor, yerdi mi yerin dibine batırıyor. en kötüsü de geçmişi hep unutuyor.

    barış özbek de topla dikine gidiyordu, mustafa sarp da. ayhan akman da takımı öne çıkarıyordu. ne oldu peki?
  • 5911
    artik benim bile sabrimi ta$irmi$tir. bana dikine oynayacak adam lazim, saga, sola, geriya pas atacak degil! yuhalamiyorsak efendiligimizdendir. ya aklini ba$ina dev$irir, adam gibi çikar topunu oynar, ya da yarin öbür gün kendinin bilmezin biri çikar, bizlere yaki$mayan bir üslubta onun futbolculugunu sorgular!

    are you player tarzim degildir ama, sabrimizi ta$irmasin! madem o formayi giyior, hakkini versin!
  • 5912
    çok sevdik, geldiğinde heycanlandık. ancak anladık ki kendisinin heyecanı ve sevgisi bitmiş, aşkı tükenmiş. bilmiyorum sözlük etkili mi değil mi ama selçuğun daha fazla mücadele etmesi için saha dışına çekme zamanı geldi. maçın en çok koşanı evet ama dikkat edin hep pasif koşular, 10 numara gibi gölge presler yapmakta. yani oynuyor gibi yapmakta. artık zarar veriyor. keşke etkimizi gücümüz olsa da bunu yapabilsek. hatta yerine emre çolak oynasa iyidir. belki gelişir.
  • 5913
    formsuzdur, suçludur ama tek suçlu değildir.

    öncelikle kendisinin ihtiyacı olan boş alanları kullanabilecek golcü takımda yoktur. orta sahanın ileriye yerleşmesi için gereken zamanı verecek kadar top tutabilecek bir forvet yoktur. top ileriye gittiğinde betona çarpar misali geri döndüğü için kendisi ileriye yerleşemeden kontra yiyoruz.

    ayrıca bloklar arası bu kadar çok mesafe varken, duvar pası yapabileceği, yardımlaşabileceği kimse yokken etrafında topu alıp dikine dikine gidip tüm rakip takım oyuncularını çalımlamasını beklemek abesle iştigaldir.

    bu takımın futbolcuları kaliteli futbolcular. bireysel baktığınızda bunu inkar edemezsiniz. tek tek değerlendirdiğinizde göreceksiniz zaten, melo türkiye'nin en iyi ön liberosu, sneijder türkiye'nin en iyisi, olcan oldukça kaliteli bir kanat oyuncusu, semih olabilecek en iyi yerli stoper, chedjou oldukça yeterli bir stoper, telles bile aslında kaliteli bir futbolcu. selçuk da öyle.

    fakat takımın en kritik bölgelerinde eksiklerimiz var, bunlardan biri de forvet. eskiden de böyleydi, 2010-2011 sezonunda falan. futbolcuların ne kadar kaliteli olursa olsun, o futbolcuları takım haline getiremiyorsan o takımdan cacık olmaz. bizim taraftarlar da zaten hazır beklediği için en dikkat çeken en formsuz oyuncuyu asmaya başlarlar. geçmişte arda'da yaşadık, bugün selçuk'ta yaşıyoruz.

    brezilya milli takımı'na bakın, hatta iki gün önce bizi mahveden borussia dortmund'a bakın. oyuncuları ne kadar kaliteli olursa olsun, takım olamıyorsanız bitersiniz.

    bir takımı takım yapmak da teknik adamın görevidir.

    o yüzden mancini, prandelli falan yalandır. tamamen profesyonel bir ortamda belki bu adamlar başarılı olabilir, ama özellikle türkiye gibi bir ortamda takımı yönetebilme becerinizin olması gerekir. bana göre dünyanın her yerinde teknik adamlık için en elzem özellik budur. mourinho'nun taktik dehası, oyunu okuması muhteşemdir ama en önemli özelliği futbolcularıyla arasındaki ilişkidir.

    selçuk çok uzun dönemdir formsuz. formsuzluğuna kızıyorum, ama takım olamamış bir takımın içinde olduğu için ne ıslıklarım, ne defol git derim. biliyorum çünkü, gördüm kalitesini. önce ilk sorunlar çözülecek, baştaki teknik direktör bozuntusu gidecek, takım olunacak, forvet sıkıntısı çözülecek. selçuk hala sıçıyorsa o zaman git demesini bilirim. bunlar olmadan türkiye'nin en iyi türk orta saha oyuncusu, xelçuk sıfatını yakıştırdığımız adamı kaybedecek değilim.

    eyvallah.
  • 5914
    ekşi sözlük'te 30 kurusa cips geliyor mu bakkal amca nickli arkadaş tabir-i caizse göte göt demiştir. bir çoğumuzun kabullenmek istemediği şeyleri tüm gerçekliğiyle ortaya dökmüşyür. biz bu adamı 2 yıldır neden kolluyoruz? yok form düşüklüğü var, yok oynadığımız sistem selçuk'a göre değil, yok diğer oyuncuların kötü performansı selçuk'a fazla yük bindiriyor vs. diye 2 yıldır bin bir türlü bahanelerle savunuyoruz. acaba sorun selçuk'ta mı diye kendimize hiç sormuyoruz. 2011-12 sezonundaki öyle bir performans gösterdi ki sanki sorun selçuk'ta değil takımdaymış gibi bir izlenim oluştu üzerimizde. ama arkadaş girdiği entryde bizim göremediğimiz, duygusallıktan farkına varamadığımız şeylerden bahsetmiş. "türkiye kupası yok, avrupa yok, tek kulvar var lig, zaten elmander, necati, baros, engin, melo bütün iş yükünü çekmiş selçuk ise penaltı, frikik golleriyle istatistik kasmış, onların açtığı yolda rahatça top oynamış ve işin garibi onların arasından da kahraman olmuştur ama bir kahraman takım kötü de olsa kendini belli eder tıpkı sneijder gibi..." demiş. bunların farkına varmamız lazım. selçuk inan arkadaşın da dediği gibi bu isimlerin arasında kahramanlığını ilan etti. ama asıl kahramanlık nasıl olur? takım kötüyken de bile hani deriz ya "bu adam farklı. evet takım kötü ama bu x isimli oyuncu farklı." deriz. dortmund maçındaki felipe melo. takım kötüyken bile kalitesiyle sıyrılmayı başarıyor. ama hiç selçuk inan'ı takım kötüyken iyi gördük mü? hayır. artık galatasaray'ın menfaatleri için şapkamızı önümüze koyup gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor.

    https://eksisozluk.com/entry/46492748
  • 5915
    hala kendisini savunan bunca taraftarı görünce basında kendisine destek çıkanları anlamak daha kolay oluyor.

    o kadar kötü , o kadar faydasız ve verimsiz ki tarif edecek bir kelime dahi bulamıyorum. matematikte etkisiz elemandır kendisi bkz: etkisiz eleman, -toplama işleminde 0 sayısının, çarpma işleminde 1 sayısının sahip olduğu özellik, etkisiz olma durumu.
    yani selçuk matematikte olanın bizde karşılığı.

    ister topla, ister çarpl bu adam artık bitmiş. hiç bir sistem veya koşulda bence artık eski selçuk olamaz.
    bir an önce vedalaşmamız gerekiyor.
  • 5916
    ilk oynadigi gunden beri yaninda defansif orta saha olarak gordugumuz felipe melo'dan yapabildigi tek iyi sey frikik ve penalti atmakti. bu ilk senesinde de boyleydi, bugun de boyle. kagni gibi ortasahaysan pirlo gibi, gerard gibi oyun gorusun olucak, (ya da bizim seviyemiz icin dusunursek bu adamlardakinin ceyregi kadar olsa yeter)selcuk birak kafasi yukarda oynamayi, toptan baska yere bakamiyor nerdeyse. hakkinda emin oldugum birsey varsa, o da 2012 ile 2014 arasinda degismeyen tek sey selcugun yeteneksizligi. sansmis demek ki o sezon, zaten kariyerinin geneline bakildiginda da bu sonuc cikiyor.
    simdi benim merak ettigim soru su; selcugu satmaya karar verdik, fener veya besiktasa gitmesine razi miyiz? bunu cok merak ediyorum.
  • 5917
    https://eksisozluk.com/entry/46492748

    kendisi hakkında bu kadar dolu içerikli bir yazı daha önce görmemiştim. yazan arkadaşı tebrik ederim. aynı zamanda bu arkadaşın bu eleştirileri çok daha önce yapıp da sözlükte linç edilen patos64 olması da çok ilginç. o gün linç edenler bugün aynı şeyleri yapabilirler mi acaba. insanların fikirlerine saygı duymak her şeyden önemlidir. bazıları anlamıştır umarım...
  • 5918
    selçuk zaten hep böyleydi diyenlere katılmıyorum. eğer 2 sene önce galatasaraylı olmadıysanız, geldiği ilk sene nasıl her topu ileri taşımaya çalıştığını, pirlovari paslar gönderdiğini, asla geriye ya da yana pas atmayı düşünmeyen bir adam olduğunu hatırlarsınız. ben çok iyi hatırlıyorum. ikinci senesine beklenmedik şekilde başladı, alışık olmadığımızdan formsuz dedik, düzelir dedik ki düzeldi de. ayrıca düzeldiğinde de sneijder ile drogba takımdaydı. yani kimse sebebi yok sneijder, yok yerinde oynamaması demesin. sonraki seneyse formsuz başladı, formsuz devam etti, düzelir dedik, düzelmedi..

    o formsuzluğun üstüne fatih terim'in gidişi, mancini'nin oyun anlayışı-ondan beklentileri, şampiyon olamamamız vs. eklenince adam bu hale geldi. artık formsuzluğu üzerine yapıştı ve gerçek formu oldu. şu an bu izlediğiniz normal formda selçuk. artık geriye dönüş olacağını sanmıyorum zaten yaşı oldu 30. ne diyeyim parasını alıyor, iyi bir kontrat da yaptı, kendisinin vicdanı rahatsa bize yapacak bir şey kalmıyor. adam böyle bitmesini, böyle hatırlanmayı seçti demek ki.
  • 5920
    "görünen köy kılavuz istemez" sözünün cuk oturduğu futbolcu. dile getirilsin getirilmesin kendisi hakkındaki artılar da eksiler de büyük oranda zaten meydandadır ve değerlendirmeye pek de açık konular değildir. kendisi hakkında ekşi sözlük'te yazılmış şu çirkin yazıya gelecek olursak;

    https://eksisozluk.com/entry/46492748

    selçuk inan hakkında olumlu görüş bildirme özgürlüğünü kullanan insanlara karşı ağır küfürler içeren, alabildiğince saygısız ve kaba üslupla yazılmış, "leşçuk" gibi iğrenç bir ifadenin defalarca kullanıldığı, anafikir olarak mantıklı olsa da ifade olarak sınıfta kalan bir yazı... doğrucu davut olmakla doğrucu küfürbaz olmak arasındaki kalın çizginin ırzına geçmiş mübarek. sözlükten niçin uzaklaştırıldığının adeta özeti... daha ilgili yazar başka insanlara saygı ve tahammül gösteremeyip bu tip saygısız şeyler kaleme alıyor iken kendisinin bu durumdan mağdur olduğunu iddia etmek ise tam bir komedi.

    saygı göster ki saygı bekleyesin. "leşçuk" nedir yahu? sadece şu bile başlı başına ciddi bir ceza sebebi burada.
  • 5921
    miadı 2 sene önce dolan adam.haftalarca önce anderlecht maçında hakkında yazmıştım, orta sahayı nasıl bomboş bıraktığını #1565081 . millet anca uyanmış. burak ve bu adam hakkında yazdıklarım çoğunlukla ofsayta düştü. tamam taraftarın çoğu futboldan anlamıyor ama senelerce takım çalıştıran, tüm işi bu olan teknik adam nasıl böyle hatalar yapıyor kafam almıyor.
  • 5922
    sezon sonunda kaçıncı olunacağı düşünülmeden ekürisi burak yılmaz ile birlikte en az önümüzdeki 24 hafta dinlendirilmesi gereken futbolcu.

    öncelikle şunu söyleyeyim; dikine gidemiyorsan gerçekten orta sahada bir işe yaramıyorsun demektir. hocalar (mancini-prandelli) nasıl bir taktik verdilerse oyunu şu şekilde kuruyoruz:

    semih'ten selçuk'a; selçuk'tan semih'e, tekrar selçuk'a; selçuk kafasını kaldırıyor, iki adım atıyor, etrafında dönüyor, semih'e veriyor, semih ters taraftaki chedjou'ya veriyor ve chedjou topu dikiyor. dikkat edin oyun kurma taktiğimiz bu. chedjou da topu kafa topu alamayan alsa da indiremeyen, es kaza indirse dahi önündeki adamı geçemeyecek burak yılmaz'a dikiyor zaten.

    dolayısıyla selçuk'un + katkısı yok takıma.

    şimdi "daha iyisi mi var?" diyenlere tek bir sorum var; "daha kötüsü olabilir mi?"

    altyapıdan çıkacak bir arkadaşın veya umut gündoğan'ın, bilemedin genç semazen emre çolak'ın selçuk'un oynadığı yerde selçuk'tan daha kötü işler yapması bence mümkün değil. zaten hiçbir şey yapmasalar selçuk kadar iş yapmış olurlar. daha iyi olmayabilirler ama ne kadar daha kötü olabilirler ki?

    aynı şekilde burak yılmaz için de söyleyeyim. burak yerine altyapıdan x bir isim oynasa ne kadar daha verimsiz olabilir ki? zaten burak da bi tek boş kaleye gol atabiliyor ve ona göre pozisyon alıyor bu sene. umut da oynayabilir ama hadi umutu beğenmedin koy 18 yaşında iki tane topçu oynasınlar.

    kimse yanlış anlamasın; düştü diye vurmuyoruz. düşeli 2 sene oldu.

    selçuk'un top falan oynadığı yok. oynama isteği de yok. iştahı yok.

    diyebilirsiniz ki bataklık korkusu; hani hata yapmayayım diye korkarken daha çok hata yapma durumu var. sevgili kardeşim galatasaray korkak futbolcuların toplanma yeri değildir. cesaretin yoksa bu takımda oynayamazsın. risk almazsan ne adının, ne ne kadar efendi bir adam olduğunun, ne de ne kadar profesyonel (ki selçuk ile burak bildiğim kadarıyla hemen her gece geziyorlar) olduğunun önemi yok.

    ben hoca olsam net keserim.
  • 5924
    ben daha önce bir adama bu kadar sabredildiğini hatırlamıyorum. ilk sene gösterdiği performansın hatrına son iki sene vasattı. ben de dahil eleştirenlere selçuğu yedirmeyiz, sorunları vardır, toparlanacaktır elbet dedik ama yok olmuyor...

    artık takımdan kesik yemesinin vakti geldi de geçiyor, düzeleceği falan da yok. belki de ilk sene performansı gözümüzü boyamaya yetti. son 3 günde ara ara değişmeli olarak 4 şampiyonlar ligi, 3 uefa maçı izleidm bunun gibi topu eveleyen, faydasız, çıtkırıldım bir ortasaha görmedim. adamlar 1 metrekarelik boş alan bırakmıyorlar. top ayaklarındayken dikine gidip ileriye oynamayı hedefliyorlar. ama ben selçuk'un son zamanlarda dikine gidip bir rakibinin yanından geçerek arkasına alabildiğini görmedim.

    selçuk'un yerine oynayabilecek birini monte etmek için çok geç kaldık. fazla uzatmadan selçuksuz yeni bir takım için bir plan yapmak lazım.
  • 5925
    formu , verimi , kaptanlığı , takıma kattıkları veya kaybettirdikleri konuşulablir mantıklı olduğu sürece hepsini de zevkle okurum selçuk'u çok sevdiğim halde eleştirilerin büyük çoğunluğuna da katılıyorum ama kendisini bulduğunda takımda fark yaratabilecek oyuncu da yine selçuk

    ama yeneteneksiz amatör lig topçusu vs gibi birşey duyduğum yerde bsg çeker yazıyı da yarıda bırakırım

    eleştirmek ayrı şey , eleştircem derken bok atmak sıçıp sıvamak ayrı şey
App Store'dan indirin Google Play'den alın