"opsiyon" kelimesinin fazlalık katarak anlamsızlık oluşturduğu durum.
o kelimeyi çıkardığımızda, "sözleşme gereği uzlaşılan şartlar oluştuğunda geçerli olacak zorunluluk durumu" şeklinde, daha anlamlı ve doğru bir noktaya ulaşabildiğimiz sözleşme şekli.
6
2023-24 sezonu yaz transfer döneminde birkaç oyuncumuzu elden çıkarırken kullandığımız model. umarım bunun bankalar birliği anlaşmasında çıkılacak olmasıyla alakası vardır.
7
erden timur'un oyuncu satarken kullandigi model. kendisinin transfer satis basarisinin degerlendirilmesini 1 sene otelemistir. transfer yapabilecek diger iki degerli assetimize de ayni tarifeyi uygulamamasi gerekiyor.
8
adı üzerinde şarta bağlı olduğu için temkinli yaklaşmak gerekiyor. seneye başarılı bir operasyon mu bellisi olacaktır. yalnız nelsson ve boey için mümkünse sıcak para girişli bir satış yapmamız gerekiyor. aynı model bu iki oyuncu için geçerli olmaması lazım. erden başkanımı çok severim zaten daha önceki yazılarımda görülür ama zaniolo başlığında da yazmıştım, aynısı yunus için de geçerli satışlarında şartlar gerçekleşirse başarılı. şunu da belirtmek lazım her iki transferde de satış tutarları gayet iyi. yalnız işte bu futbol sakatlığı var osu var busu var. diğer transferlerimiz için garanti satışlara gitmekte fayda var diye düşünüyorum. şu dönemde bizim için sıcak para elzem.
9
en son yunus akgün'ü leicester' a gönderirken kullandığımız formül. ama genelde bu opsiyon ile ilgili atlanan bir şey var, kulübü şartlar gerçekleşmese bile bu opsiyonu kullanabilir. satın almak istemesi yeterli. leicester bu sezon premier lig'e çıkmasa, yunus 25 maç oynamasa dahi verimli oynayabileceğini kanıtladığı anda transferi tamamlanacaktır.
10
kiralayan takımın insafına kalmış olursunuz bu opsiyonla. yusuf demir'de barcelona oynatmadı ve şartı yerine getirmedi. yine griezmann'da da bir şeyler olmuştu.
2 eksik olsun ne olduğunu bileyim. mesela seneye yunus da zaniolo da geri gelebilir. geri gelmiş, yani beğenilmemiş bir oyuncunun değeri de otomatikman düşecektir. yani ciddi bir risk söz konusu aslında.
herşey yolunda giderse sorun yok, ama gitmezse kötü bir hamle olur.
11
sözleşmenin tüm şartlarını bilmiyoruz. bu talebin kimden geldiğini bilmiyoruz. kulaktan dolma bilgi olarak kazanılan bonservis giderlerinin yarısı bankalara gidiliyor deniliyor. ne kadar doğru bilgi belli değil. bankalarla yaptığımız sözleşmeden çıkmak istiyoruz. bu yüzden belki bu gelirleri bu sene değil de, önümüzdeki sene kullanmak istiyoruz. dediğim gibi çok bir şey bilmiyoruz. anlaşmalar aleyhimize de sonuçlanabilir, lehimize de. o yüzden evrene pozitif enerjimizi gönderip, her şeyin lehimize gelişmesini bekleyelim.