• 14
    kuruluş tarihi eskileri dayansa da turkcell kasap ligin'deki önemli rakiplerimiz arasına, ciddi anlamda 2008 - 2009 sezonunda girerek, şampiyonluğumuzu büyük ölçüde sabote etmiş, 2009 - 2010 sezonunda ise tek rakibimiz durumuna gelmeyi başarmıştır. giderek zenginleştirdiği kadrosuna sadece galatasaray'dan 10'a yakın futbolcu transfer etmiş olan sakatlık sk, zafere giden yolumuzda, tek önemli engel konumundadır. onları yenebilirsek, 18. lig kupamızın sami yen'de havaya kalkacağından zerre şüphem yoktur.
  • 30
    galatasaray'da bu kadar fazla sayıda ve üst üste gelecek şekilde olması ya tesadüf değildir ya da çok düşük bir ihtimalle mucizevi bir tesadüftür.

    şu an takımdaki eksik oyuncularımız;
    takımda bulunan açık ara en iyi defans oyuncusu serdar aziz.
    takımın açık ara en iyi beki yuto nagatomo.
    takımın (bkz: badou ndiaye)'den sonraki en iyi orta saha oyuncusu ama oynadığı oyun açısından yeri doldurulamayan en önemli futbolcularından biri olan fernando reges.
    takımın zaten düşük hücum rotasyonunda ileriye etki edebilecek iki kanat oyuncusundan birisi olan henry onyekuru.
    takımın en teknik ve yaratıcı oyuncusu emre akbaba.
    takımın tek forveti eren derdiyok.

    hadi eren'i yarım yazsak ilk 11 başlayan oyuncular net olarak %50 eksik. üst üste zor ve özellikle şampiyonlar liginde çok kritik bir dönemece girdiğimiz bu dönemde bu kadar sakatlık nasıl hiç normal değilse takımın da bundan çok kötü etkilenmesi bir o kadar normaldir.
  • 31
    sakatlıkları ikiye bölebiliriz; ilki darbeye bağlı sakatlıklar ikincisi ise kas sakatlıklarıdır.

    darbeye bağlı sakatlık yaşıyorsanız bunun karşısında yapabileceğiniz çok bir şey mevcut değil. oyuncunun kendine iyi bakmaması, vücudunu korumaması ve sakatlığa elverişli olması gibi etkenler mevcuttur. darbeye bağlı sakatlıkların en önemli temsilcilerinden arasında gökhan zan ve serdar aziz' i sayabiliriz.

    kas sakatlığı ise temelde iyi çalışmayan ve çalıştırılmayan oyuncuların yoğun olarak yaşadığı sakatlık sebebidir. uyku düzeninizin iyi olmamasından tutun, yediğiniz içtiğiniz her şey etken olabilir. bunların yanında en temel etken oyuncuları çalıştıran kondisyonerdir. yaptığı yanlış, eksik veya fazla yüklemeler sebebiyle kasların yeterince güçlenmemesi ya da haddinden fazla yorulması sebebiyle sakatlık yaşamalarına sebep oluyor.

    şu dönem yaşadığımız sakatlıkların çoğu kas sakatlığı olması nasıl bir yükleme yapıldığını düşünmemize sebep oluyor. on lig ve üç tane şampiyonlar ligi maçı olmak üzere sadece on üç maç oynayan takımımız da bu kadar sakatlık sorunu olması çok hayra alamet değil gibi duruyor. oynadığımız on üç maç içerisinde 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçı hariç genelde düşük tempo ile oynadığımız maçlardı. bunun yanında şampiyonlar liginde oynadığımız üç maç içerisinde koşu sıralaması olarak da son sıralarda yer almamız ve yoğun sakatlık yaşamamız kulübün kondisyonerinin yeterince başarılı bir iş çıkamadığını ortaya koyuyor.

    2018 - 2019 sezonunun geri kalanında en az yirmi dört tane lig, üç tane şampiyonlar ligi ve altı tane türkiye kupası(rakam tahminidir) maçı olmak üzere otuz üç maçımız daha var. uefa avrupa ligine veya şampiyonlar liginde bir üst tura kalma durumunda oynayacağımız maç sayısı daha da artacak. muhtemel yaşayacağımız sakatlıklar sebebiyle bir an önce önlem almak gerektiğini düşünüyorum. yoksa dar rotasyonun yanında bolca sakatlık görürüz.
  • 62
    son düzlüğe girerken takımlardaki sakat oyuncu sayıları sezonla ve kulüple alakalı genel fikir veriyor.

    1) takım fiziksel olarak doğru çalıştırılmış mı?
    2) oyuncular yaşantılarına dikkat ediyor mu?
    3) oyuncular paralarını alabiliyor mu?
    4) oyuncular gidişattan memnun mu?
    5) düzgün antrenman sahası, stat çimi, doktor ve fizyoterapi desteği, dinlenme, rehabilitasyon desteği sağlanıyor mu?

    bu 5 soruya ne kadar çok evet yanıtı verilirse takımın başarılı olması ve az sayıda sakat oyuncusu olması o kadar yüksek ihtimal. bu sezonki şampiyonluk yarışı bu açıdan da değerlendirilebilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın