1
futbol maçlarında hakemin bir takımdan en az 1 oyuncuya direkt ya da ikinci sarıdan olmak kaydıyla kırmızı kart göstermesi kaydıyla o takımın diğer takım karşısında oyuncu sayısı olarak eksik kalması durumudur. aynı takımdan 4 oyuncuya kadar yolu vardır, ve oyun devam eder.
(bkz: 16 şubat 2002 fenerbahçe galatasaray maçı)
aynı takımdan 5. oyuncunun kırmızı kart görmesi ile maç tatil edilerek kararı ilgili otorite verir, ve genelde 5 oyuncusu atılan takımın aleyhine skor 3-0 olarak tescil edilir. (tabi o anda skor daha farklı değilse..)
(bkz: 25 ocak 2004 beşiktaş samsunspor maçı) - 0-4 samsunspor lehine tescil edilmişti.
bu arada nadiren de olsa maçların sonlarına doğru 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanan takımlarda, sakatlanan oyuncu oyuna devam edemeyecek durumda ise son dakikaları eksik oynamak zorunda kaldığı durumlar da yaşanmaktadır.
sahada eksik kalma durumunu performans anlamında galatasaray özelinde irdelersek, biz kaldığımızda rakibinden izleyenlere kadar herkese iliklerine kadar hissettirdiğimiz (isterse rakip 2. lig takımı olsun), iki top yapamadığımız, maaile kuzu kuzu yiyeceğimiz golü beklediğimiz, ve sonunda yemeyi becerdiğimiz,
rakip kaldığında ise maç sanki 11'e 11 oynanıyormuşcasına oyunu ele alamadığımız, biz fazlayken bulamadığımız fırsatları eksik kalan rakiplere kolayca sunduğumuz durumdur. en son örneği için; (bkz: 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı)
bunun anlamı ciddi bir oyun disiplini, ciddiyet ve alan parselizasyonu problemi yaşadığımızdır.
alan parselizasyonu konusunda, yanılmıyorsam mancini olması gerek, ilk geldiği idmanlarda oyuncular arasındaki mesafenin açılıp açılmamasına dair yaptırdığı idmanlardan birinde oyuncuları birbirlerine ipler ile bağladığını hatırlıyorum.
varacağım nokta, günümüz futbolunda alan parselizasyonu çok ama çok önemli.
iyi yapan takımlar satıca eksik olsalar bile maçlara ağırlıklarını koyabilirken, kötü yapan takımlarsa sahada sayıca fazla olsalar bile eksik olan onlarmış gibi gözükür...
(bkz: 16 şubat 2002 fenerbahçe galatasaray maçı)
aynı takımdan 5. oyuncunun kırmızı kart görmesi ile maç tatil edilerek kararı ilgili otorite verir, ve genelde 5 oyuncusu atılan takımın aleyhine skor 3-0 olarak tescil edilir. (tabi o anda skor daha farklı değilse..)
(bkz: 25 ocak 2004 beşiktaş samsunspor maçı) - 0-4 samsunspor lehine tescil edilmişti.
bu arada nadiren de olsa maçların sonlarına doğru 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanan takımlarda, sakatlanan oyuncu oyuna devam edemeyecek durumda ise son dakikaları eksik oynamak zorunda kaldığı durumlar da yaşanmaktadır.
sahada eksik kalma durumunu performans anlamında galatasaray özelinde irdelersek, biz kaldığımızda rakibinden izleyenlere kadar herkese iliklerine kadar hissettirdiğimiz (isterse rakip 2. lig takımı olsun), iki top yapamadığımız, maaile kuzu kuzu yiyeceğimiz golü beklediğimiz, ve sonunda yemeyi becerdiğimiz,
rakip kaldığında ise maç sanki 11'e 11 oynanıyormuşcasına oyunu ele alamadığımız, biz fazlayken bulamadığımız fırsatları eksik kalan rakiplere kolayca sunduğumuz durumdur. en son örneği için; (bkz: 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı)
bunun anlamı ciddi bir oyun disiplini, ciddiyet ve alan parselizasyonu problemi yaşadığımızdır.
alan parselizasyonu konusunda, yanılmıyorsam mancini olması gerek, ilk geldiği idmanlarda oyuncular arasındaki mesafenin açılıp açılmamasına dair yaptırdığı idmanlardan birinde oyuncuları birbirlerine ipler ile bağladığını hatırlıyorum.
varacağım nokta, günümüz futbolunda alan parselizasyonu çok ama çok önemli.
iyi yapan takımlar satıca eksik olsalar bile maçlara ağırlıklarını koyabilirken, kötü yapan takımlarsa sahada sayıca fazla olsalar bile eksik olan onlarmış gibi gözükür...