resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:41
Uyruk:Türkiye
  • 10226
    (bkz: #1406766) kendisi hakkında burada yazılan en güzel entry budur şahsımca. sabri ilk çıktığında şu her sezon beklediğimiz 'floryanın mükemmel çocuğu' ilarak çıktı. 22 yaşında sinan gümüş lig koptuktan sonra 2 gol attı diye mükemmel bir futbolcu geliyor diyen bizler, sabri'nin 18 19 yaşında ligde haftalarca 11 oynadığını, şampiyonlar liginde 11 çıktığını unuttuk pek tabi. efsane sampiyonluk 2005/2006da son kayserispor maçında attığı iki golu veya bursaspor'a son dakikada attığı balevari golü şuan şu yaşta yunus akgün atsa site çöker, hepimiz hemfikiriz değil mi? sabri attı işte. geleceğin emre belözoğlu'su diye çıktı, adnan polat döneminde avrupanın kalburüstü takımları istedi. sonra neler oldu, oynamaması gereken bir reklam filminde oynadı, kendini mizah konusu yapmaya izin verdi. ama biz sahip çıkabildik mi, sahip çıkmak ne kelime, tabiki dahil olduk suyun karşı tarafının başlattığı leş mizaha. 'sabri reis, ortası uzaydan görünüyor ehe ehe'. armaya bir kere saygısızlık yapmayan, kadiköyde yenilirken,ezilirken yine de taraftara gitmekten vazgeçmeyen, adı bir kez olsun kötü olay ile anılmayan sabri 'kötü çocuk' oldu ama. bence ikiyüzlüyüz. çünkü iyiyken bizim çocuk derken kötüyken anında 'o kadar para alıyor abi' diyoruz. hayır abicim, yukarıda yazdığınız gibi sabri yeteneksiz değildi. kendi hataları var mıdır, bir dünya vardır. ama sanki lig gerçeklerinden uzakmış gibi yazmayı allah aşkına bırakın. sabrinin oynadığı her sezon yabancı sınırı vardı. açın ilk entrylerine bakın, veysel'in, tarık'ın, salih'in. hepsini ne kadar çok övmüşüz değil mi? ne oldu peki, daha mi çok katkı verdi sabri'den? ya da daha iyi bek gelip de mesela eboue sabri'nin yeniceriligi yüzünden yedek mi kaldı? ya da şuan hepimizin mantıklı bir hamle olarak gördüğü sener'den kötü bir bek miydi sabri? elinizi vicdanınıza koyun arkadaşlar, her türk oyuncu kötü değil, her türk oyuncu yeniçeri değil. roma gidip de rossiyi yollayabiliyor, futbolda bu böyledir. sabri de gitmesi gerekti ve gitti. ama arkasından sövmeye devam etmeye gerek yok. nefret saçmaya, galatasarayın her değerini kötülemeye gerçekten gerek yok. hiçbirimiz saf beyaz ya da saf siyah değiliz. terim'in dediği gibi büyük kulüpler sembol isimleri ile büyüktür. sabri'den yana hakkım helaldir. bu takımın kaptanıdır, bu cümleden sonra ofsayt rekoru kıracağmi biliyorum ama benim için bu takımın efsanesidir. bizi hep çok sevdiğini biliyorum, bizi sevenleri üzmeyelim.
  • 10228
    ünal karaman'ın bu noktada bir röportajında söylediği çok doğru bir cümle vardı;

    ''kulübün evladı, camianın çocuğu falan bu laflar kulübü maddi anlamda batıran sözlerdir. işe yaramaz adam kulübün çocuğu diye 15 yıl ona mı bakacağız?"

    ben camianın evladıyım, biz bu takımın abisiyiz, biz bu kulübe canımı veririz diye diye bir kulüpten 15 yıl ekmek yiyip sonra gönderilince de, sırtından hançer yemiş yarı yolda bırakılmış triplerine giren futbolcu tayfası kadar eğreti duran başka hiçbir şey yok. bizse doğruya doğru, bu tür konularda da bazen duygusal davranabiliyoruz.

    bunu eboue konusunda da yapmıştık. benim de çok sevdiğim bir futbolcudur, haline de elbette ki üzüldük amenna. ama bu adamlar kariyerleri boyunca şuradaki hiçbir insanın bir saniye bile olsa bir arada göremeyeceği kadar büyük paralar kazanıyorlar. battıysa bize ne, boşta kaldıysa bize ne?

    sabri bu kulüpte kaç sene oynadı allah aşkına, bak zaman zaman kendisine de haksızlık edilmiştir ona da katılırım. ama bir aynaya dönüp baksın, onca sene kendisini ne kadar geliştirebilmiş? dönemlik performsanları dışında onca sene, kaç defa 11 seviyesinde bir adam olmuş?

    buna rağmen koskoca 16 sene bu kulüpten ekmek yemiş, 7 sülalesine yetecek kadar para kazanmış. galatasaray'ın mı ona vefa borcu var sabri'nin mi galatasaray'a vefa borcu var? böyle saçma bir şey olabilir mi, yok yarı yolda bırakılmış yok sahip çıkılmamış. hayır kurumu falan zannediliyoruz sanırım, mantığa gel. burada zaten asıl sorun, sabri'nin 16 sene bu kulüpten ekmek yemesi.
  • 10231
    ya ciddi ciddi adamın lambodan inip poloya bindiğine üzülmüşler ya şaka gibi. 16 sene boyunca milyonlar kazanmışsın, koskoca 16 sene. o kadar parayla hiç bir yatırıp yapmayıp üstüne birde batırdıysa bu olayın galatasarayı bağlayan kısmı ne? yeteneğinin üstünde para ve şöhret sahibi olan bir arkadaş sabri. galatasarayda herşeyini vererek oynamasın karşılığını milyonlar kazanarak aldı, tribüne çağrılarak aldı, en lüks yaşama kavuşarak aldı. kimin kime vefa borcu var?
  • 10233
    sol frame'de adı altında bu kadar entry'i görünce yeniden sözleşme imzaladığımızı sandığım eski futbolcumuz. *

    ilk zamanlarını ben de hatırlıyorum zaten o zaman piyasaya onlarca orta-üst düzey futbolcu kazandırmış galatasaray etiketi altında olduğu için herkes uçup kaçıyordu, yok 3 - 5 mevkide oynayabiliyor, şutu var, pası var, hızı var; tam joker falan... kısmen doğruydu da aslında bu tespitler, ama futbolu bilmiyordu sabri, senelerce de öğrenemedi, kendini geliştirmek yerine sabit kaldı hatta geriye gitti... doğal olarak da gözden düştü. hata tabii sadece sabri'de de değil senelerce adam akıllı sağ bek transferi yapamayan yönetim, aradığımız oyuncuyu bulamayan scout ekipleri, teknik heyetler belki sabri'den daha fazla hatalı. yoksa yeteneği, verebilecekleri belli hem de altyapıdan çıkma yerli olan sabri gibi bir adamı bugünkü linnes misali kadroda joker olarak tutsak belki de çok çok daha sevilen bir adam olurdu, ama biz tam tersi adama sağ bekin anahtarını verdik al kardeşim burası senin uçur bizi dedik, sonuç? sonuç malum.
  • 10234
    ben genel taraftar görüşünün aksine beğenirdim sabri’yi. adamın yetenekleri kısıtlıydı ama elimden geleni verirdi, sonradan sağ bek olmuştu zaten.

    söylenildiği gibi maddi olarak durumu kötüyse kendi akılsızlığındandır. o kadar para kazanıp parasız kalmak baya zor. insanlar 30 sene çalışıp onun 1 senede kazandığı parayı kazanamıyor.
  • 10236
    süper lig'de 15 yil forma giyen bir futbolcu yilda ortalama bugunku degeri ile 1 milyon tl kazansa toplamda 15 milyon tl yapar. iyi bir üniversiteden mezun bir mühendisin 30 yil calisacagini ve kariyer basamaklarini da iyi bir hızla tirmanacagini varsayalim ve bugunku degerlerine indirgenmis sekilde mesleginin ilk 5 yilinda 5000 tl net ücret, sonraki 5 yilinda 10000 tl, sonraki 5 yilda 20000 tl, sonraki 5 yilda 30000, sonraki 10 yilda 50000 tl net ücret kazanacağını varsayalim toplamda 9.9 milyon tl yapar. kimin daha çok çalıştığı da ortada, hesap da ortada. bir futbolcu param yok diye çıkıp ağlamasın, yazın hurma yemeyecek o zaman.sabri'de galatasaray gibi bir kulüpte ekmek yediği için yatsin kalksin dua etsin, galatasaray, sabri'den iyi 10 larcasını bulur ama sabri bir daha dünyaya gelse galatasaray gibi bir kulübü zor bulur.
  • 10237
    mesela ben de genç yaşımda galatasaray altyapısına girseydim keşke. o kadar antrenmana o kadar fiziksel çalışmalara rağmen ben de en az sabri kadar orta açamazdım, şut çekemezdim. galatasaray sevgim de baya yüksek, kimseyle kıyaslamam, galatasaraylı arkadaşlarımı bile yeter dedirtecek seviyede. çok güzel üçlü de çektirirdim. ama gel gör ki sabrinin 18 yılda kazandığının 18’de 1’ini -çok ekstra bişey olmazsa- hayatım boyunca kazanamayacağım. hayat böyle bişey, spor olur, siyaset olur insanları çok büyütmemek lazım. vasatı övmeyi, vasata alışmayı bırakmak lazım. unutmayın bu kişiler sizin sayenizde o mevkideler, ve orada olduğu sürece de işlerinin gereğini yapmak durumundalar. aynı düz bir memur, bir banka görevlisinden beklediğiniz gibi.
  • 10239
    herhangi bir maddi problemi varsa bizi alakadar etmez diye düşünüyorum. zira benim maddi durumum da onları alakadar etmiyor. ben taraftar olarak takımımın futbolcularını sahiplenir, gözetir ve desteklerim. yaptığı şeylerin olumlu veya olumsuz olması durumunda gurur duyar ve eleştiririm. sabri ise takımda olduğu sürede uzun dönem desteklediğim bir oyuncuydu. bence yetersiz değil de tembel veya yanlış motive edilen bir futbolcuydu. zira dönem dönem çok iyi maçlar çıkarırdı.
    transfer konusu ise tuhaf. farzımuhal teknik kadro veya yönetim söz verip almadıysa, beklentiye soktuğu için ona, gerçekten onu kadroya katmayı düşünerek taraftara ayıp etmiştir. ancak yönetimin böyle bir işe gireceğini zannetmiyorum. zira transfer konusunda iyi giden bir imajları var şu an.
  • 10240
    15 (on beş) yılını geçirdiği kulüpte olumlu manada iz bırakan 10 (on) tane saha içi hareketini duraksamadan sayabileni ayakta alkışlarım.

    sırf sözlükte ezber bozan, söylenmeyeni söyleyen kişi olabilmek uğruna ne güneşler batıyor yalnız ya. nankör herifler sizi, adamcağız hepi topu 6 (altı) sezoncuk yattı yani, nedir bu tantana? :(

    abi haydi ya.
  • 10244
    https://youtu.be/lelNrWwlVP8

    şükür ve şaş'ın yıldızlaştığı 2-0lık juve maçının geniş özetini izliyordum bir sey dikkatimi çekti. bakın videonun 23. dakika 30. saniyesinden itibaren izleyin, sabri'nin juventus savunmasının sağ tarafını felç edip yarattığı solo pozisyonu izleyin. sabri bunları yaptığında 18 yaşındaydı, günümüz türkiye futbolu konjonktüründe sinan gümüş lig bitmişken son haftalardaki iddiasız maçlarda ligden düşen takıma 22( yirmi iki) yaşında gol attığında ve ya enes ünal ingilizce röportaj verdiğinde 'ooo muhteşem jenerasyon len' diye kendimizden geçiyoruz, adam dönemin avrupasinin en güçlü takımlarından birine karşı böyle oynuyordu oysa. ama unutmasın kimse sabri'nin bu olayı o zaman tek maçlık değildi, 05/06 sezonunun efsane son maçını hatırlıyorum, fener denizlide şampiyonluğu verirken biz kayserispor'u evimizde 3-0lık skorla geçiyorduk, jeneriklik 2 gol atan sabri maçın adamı seçiliyordu ya da bursaspor'a gareth bale'ın barcelona'ya attığı deparlı meşhur golün aynısının aşırtma ile bitirişlisini atıyordu. kariyerinin son yıllarının tamamında orta açması ile dalga geçilen adamın bunu yapacak tekniği olması ilginç değil mi? ama aslında değil işte. sabrinin düşüşü sosyal medyanın yükselişi ile başladı. bugün hepimiz genç futbolcu, genç futbolcu diyerek masturbasyon yapıyoruz, 'abi bak adamların futbolcularına ne yaşta nasıl oynuyorlar bizimkiler profesyonel değil yeaaa' diyoruz. ama o zamanlar ne yaptık, kötü maçından sonra destek olmayı mi seçtik yoksa dalga geçerek mizah malzemesi mi yaptık? şimdi bana o kadar para kazandı sorumluluğunu da ben mi ustleneyim anasını satayım diyebilirsiniz, deyin. ama sonra bu ülkeden genç futbolcu çıkmıyor diye sızlanmayın. bu ülkenin çok acayip bir linç kültürü var, bugün merih'e yapılan abartılı övgüler yarın ilk yanlış hareketinde 'durun ben de vurayım' şovuna dönecek. spor taraftarlığı,galibiyet seyirciligine döndü son yıllarda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın