resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U18
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 792
    topu kullanmadan evvel sektirmesi veya belinin çevresinde döndürmesi mevzu edilen futbolcumuz.
    maçı dikkatle seyrederseniz bu hareketlerin birer parola olduğunu görürsünüz. tacı atmadan topu yere vurup sektirirse uzun atışlarla forvetlere atıyor, belinin etrafında çevirerek atarsa çizgi boyuna atıp devamında kendisi koşuyor ve sabri bunu uzun zamandır yapıyor.. gerçi sözlüğe yazınca parola olmaktan çıktı ya, neyse..

    sabri nin aklına zekasına ve yaratıcılığına kurban olsun bu zizonkovac..
  • 793
    son zamanlarda sabri değil onunla futbol oynayanlar rijkaard sayesinde gelişim göstererek bir "takım"ın ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.

    bir de böyleleri var.
    geçmişte ellerine geçen her fırsatta sabri ile taşak geçtikten sonra, önceki teknik direktörler gibi rijkaard gelir gelmez sabri yi sürdirekt oynatmaya başlayıp, diğer futbolcular da sabri nin temposuna ayak uydurup takım şahane oynamaya başlayınca neye uğradıklarını şaşırıp temelinde "rijkaard ın elinde sihirli değnek var, sabriye değdirdi futbolcu yaptı" demeye başladılar. o sihirli değneğin sabriye değdiğine inanıyorsunda diğerlerini rijkaard ın o değnekle dürttüğüne neden inanmıyorsun a canım. geçen sene de böyle muhteşem oynuyordu sabri ondan önceki sene de. sadece takımın diğer elemanları onun temposuna ayak uydurup açtığı ortaları almayı beceremiyorlardı. sen de belirli odaklardan pompalanan bir propagandanın etkisi ile sabri ye hakaret etme şuursuzluğunu yapıyordun..

    kısacası rijkaard sabri yi değil diğer elemanları adam etti. sen galatasaraylısın. büyük düşün..

    edit: ayrıca sabri böyle ayrıcalıkları yaratabilen ve kullanabilen biridir.. sizin bünyelere göre fazla. o başka.
    (bkz: #190802)
  • 801
    okyanusun ortasında yakalandığınız büyük fırtına esnasında kaptanı olduğunuz gemide personelinizin arasında size en fazla güven veren elemanınızdır. onunla yaptığınız uzun yolculuk esnasında bilerek hiç hata yapmadığına, lumbozdan direk tepelerine kadar her yerde insanüstü bir gayretle çaba gösterdiğine defalarca şahit olmuşsunuzdur. bu süreçte yakınlaşıp hala ailesi ile mütevazi bir semtte oturmaya çalıştığını, babasının diğer ciğersiz futbolcu babaları gibi "ben oğlumun menejeriyim" yavşaklığına yatmayıp sabrinin ona sağladığı ekonomik olanak ile taksicilik yaparak aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışacak kadar gurulu bir adam olduğunu da görmüşseniz ona ve ailesine olan hayranlığınız bir kat daha atar. ha bu süreçte hasan şaş ve bülent korkmaz gibi fanatik galatasaraylı olduğunu öğrenmişseniz, canınız cananınızdır. kurban olsun ona bu zizonkovac
  • 815
    4 yıldır "yakında teknik direktör tarafından kesilecektir" diye inleyenlerin bulunduğu bir camiada bir kaç sakatlığı dışında tam 4 yıldır her maçta ilk onbirde yer alan ve 4 yıldırdır gelen tüm teknik direktörlerin takımdan kesmeyi göze alamadığı, bunun yanı sıra senelerdir milli takım ın sürdirek adamı ve rijkaard'ın galatasarayımızın başında kaldığı sürece ilk onbirde yer vererek sayesinde alemi maymuna çevireceği aslan parçası.

    rijkaard ilk imza attığı zamanlarda bu sözlükte "aha şimdi sabri hapı yuttu, rijkaard oynatmaz onu böhöhöhöhö" diye umutlanan molozovskiler çoktu. onların hepsi terbiye oldu. sizde yavaş yavaş alışırsınız sevgili üçüncü nesil aslanlar. ha bu terbiye süreci biraz sıkıntılı oluyor haberiniz olsun..

    edit: bu sezon hiç kesilmeden oynadığı 5.sezondur. tam rakamı bulamadım ama galatasarayımızın paf hariç sadece a takımında yaklaşık olarak 200 maçta forma giymiştir.
  • 824
    bugün yaptığı isyan nedeni ile ilgili eleştirilen futbolcumuz. * bugün gördüğü sarı kart öncesinde gelen topa kafayı uzatırken rakibi tarafınfan şarja maruz kalmış, hakem aleyhimize faul verince isyan etmiştir. aslında isyan etmemesi gerektiğine canı gönülden katılmaktayım ama burada sabri ye sallıyan yazarlar siktirici bir halı saha maçında bile, bırak maçı okey oynarken dahi haksızlığa maruz kaldıkları hissine kapıldıklarında bile ne pespaye tavırlar sergiliyorlardır kim bilir..

    hadi hepsini geçtim yanlızca bu günkü maçta servet, kewel ve baroş (ki ağzından "fuck" çıktı gene) hakeme itiraz etmiş olmalarına rağmen sadece bu çocuğa yüklenilmesini içim almıyor kardeşim. hele geçmişteki maçlarımız hatırlandığında milan baroş'u orta sahaya sehpa kurup asmamız lazım. ne yapalım? asalım mı sözlük..
  • 834
    ------alıntı-------

    #adamımdır. ekşi sözlükte fantazi hayatında yaşayan cm'ciler dalga geçe dursun, galatasaray kadrosunda alternatifi olmayan nadir futbolculardandır.

    abartmıyorum, kendisi hakkında 3-4 aydır birşeyler yazmak istiyorum ama kısmet bugüne ve alkole nasipmiş...

    futbol osuruksa, sabri sevgi kelebeliğiymiş... anladık komiğiz... nedir yani... madem sabri'yi eleştirecek kadar futboldan anlıyosun, bana gökhan gönül dışında türkiye sınırlarında sabri'den daha iyi bir sağ kanat oyuncusu söyle de, futbol asla sadece gerçekten futbol değildir diye haykırayım. (mehmet topuz deme hiç, o anca kayseri'nin ronaldo'su olur)

    trabzonspor'da bu sezon bal yapan arı konumuna gelen serkan balcı ya da onu zaman zaman kesecek çıkışlar yapan tayfun cora mı sabri sarıoğlu'dan daha iyi futbolcu... ya da beşiktaş'ta tigana'nın prensi olan serdar kurtuluş mu sabri'den iyi?

    son hamburg maçına git... görürdüm ben serkan kurtuluş un önünde sabri yerine başkası oynasa, jonathan pitroipa önünde serkan'ın halini... zaten hocası sağ kanatta birşey yapamayacağını anlayınca pitroipa'nın yerini değiştirdi ve volkan yaman'ın halini gördük 3-2 uygulamalı olarak.

    anlamıyorum... futbol tamam görsel bir şölen de, neticede biraz da netice işi. yani takımında yıldızlar olduğu kadar da askerler de olacak ve sabri de bu asker denen ölümüne mücadele edecek topçuların başında geliyor.

    kaldı ki sabri yeteneksiz bir futbolcu da değil. tek sorunu galatasaray'ın özhan abi'sinin sayesinde tarihinin en kötü dönemlerini yaşadığı zamanda ortaya çıkmasına rağmen futbolunun üstüne birşey koyamaması. hani bunu eleştir anlarım da, nedir yani sabri sabrinho ise, ben çokoprensim espürüleri...

    arkadaş adam iki kişilik mücadele ediyor ve de galatasaray altyapılı. bırak fenerlisi, beşiktaşlısı adamı eleştirsin, ama sen biraz sahip çık allah aşkına...

    ben de bazı hareketlerine kızıyorum ama çabalıyor işte adam. cahil cesareti var ve o cesaret bordo karşısında turu getirdi. kaldı ki iki kişilik mücadele ediyor. bunu her fırsatta söylüyorum, zira onun kadar taraftardan tonla küfür yemesine rağmen mücadelesini sonunda kadar sürdüren ve de rakibi net bozan başka futbolcu görmüyorum...

    elbette kendisi bir arda turan değildir ama benim gözümde bir lincoln de değlidir. seni seviyorum sabri sarıoğlu. seni eleştirenlere inat, bu takımda yerin var. bunu bil. sana inanıyorum.
    belgarath, 03.04.2009 04:01 ~ 10:12
    #15906752 - ekşi sözlük

    -----------alıntı------------------

    #ümit karan ın birinci kaptan olduğu takımda oynamasında sakınca görmediğim futbolcu.

    karakteri eleştirilebilir. bir şey diyemem. benim jenerasyonumdaki (80-85 arası diyelim) çoğu kişi efendi kaptan cüneyt tanman'ı örnek alarak galatasaraylılığından övünüyor dursun, benim için galatasaray rambo yusuf'tur, büyük kaptan'dır, kral hakan şükür'dür, 10 hagi'dir.

    tabii sabri'yi bu isimlerle mukayese edecek değilim. tribüne oynadığı doğrudur ama o tribünler kendisine ana-avrat sövdüğünde, 90 dakika bitiminde sahanın ortasına gelip üçlü çektiren de o'dur, keza formasına secde eden de... (4-3'lük bordo maçı) biz ne topçular gördük, tribüne durduk yerde trip yapan (bkz: necati ateş). ya da biz ne topçular gördük, tek işi yanar dönerlik olan (bkz: cassio lincoln)

    en azından sabri'nin galatasaraylılığından şüphe duymuyorum. varsın olsun kimilerine göre karakterinde, kimilerine göre de futbolunda sorun olsun.

    yani sabri'ye kızarken, biraz da galatasaraylılar olarak hatayı kendimizde arayacaz. lucescu şampiyon yapar, yollanır... imparator fatih terim ölene kadar seninleyiz deriz, imparator gider... i love you hagi denir, hagi o tarihinin en iyi fenerbahçesi'ne karşı (yani alex, nobre, hooijdonk, anelka, tuncay, serhat, ve genç semih 18'e girmekte zorlanacak kadar genç semih'li fener'e karşı) şampiyonluğu son ana kadar kovalar, hırsız hagi... gerets takımı şampiyon yapar, sözleşmesi bir sonraki sene tam da şampiyonluktan kopacakken lütfen uzatılır...

    aslında bu noktada kızdığım galatasaray taraftarı da değil... malesef yönetim. acı ama gerçek. hala bu kulübü temiz 10 sene geri götürmüş özhan canaydın'ın enkazını topluyoruz.

    gelelim sabri'ye... bilmem hatırlayan olur mu... necati ateş ve 2004-05 sezonunda ali sami yen'de 2-0 yenildiğim trabzonspor maçı... hani gökdeniz'in iddaa ve şike olaylarına girdiği ama fatih tekke yüzünden başaramadığı maç. işte o maç necati dünyaları kaçırdı ve doğal olarak oyundan alındığında ıslıklandı. bir de utanmadan oyundan çıkarken kendisini yuhalayan taraftaran hesap sordu armayı öperek falan... sabri en azından bunu yapmadı, ki bordo maçından sonra yapması için kendince sebepler de olmuştu. şimdi sabri'nin tribüne oynaması ile çileden çıkan galatasaraylı arkadaşlar, keşke o zaman da necati'ye gereken tepkiyi gösterselerdi...

    sabri konusunda bilmiyorum, ben de isterim insanlarla aynı doğrultuda düşünmek de... katılmıyorum işte. karakterini savunduğum yok ama futbolundan yola çıkılarak galatasaray'dan gitmesi gerektiği düşünülüyorsa, bence yanlış. ne yani serkan kurtuluş mu sabri'den iyi futbolcu?

    haydi onu geçtim. al sana örnek: takım kaptanı ümit karan. millet hakan şükür ile dalga geçerdi "gol atamıyor" diye... acaba ümit karan bu sezon ligde kaç gol attı? ben söliyeyim: sıfır.

    ama az oynadı falan filan demeyin, adam ligde 10 maça ilk 11 çıktı, bir o kadar maça da sonradan girdi ve sıfır gol attı. hani ileri uç elemanı ya, baros'u da görüyoruz. karakterinin de sabri'den farklı olduğunu düşünmüyorum. pardon, arkadaş bar da açmış, gece kulübü işletmeciliğine başlamıştı. futbolu mükemmel ya, bir o eksikti. (bkz: frame)

    ümit karan'ın ilk yarıda 4-2 kaybettiğimiz eskişehir maçında bir kaptan olarak yaptıkları ortada. kendi kalesine gol atar, gider hakemin karşısına 10 dakika ofsayt diye dikilip takımın motivasyonunu bozar ve mağlubiyeti getirir.

    sabri de sabri... sabri neticede ümit karan'ın yanında dış kapının mandalı. kaldı ki iddia ediyorum, mevcut galatasaray ilk 11'inde servet çetin, hakan balta, mehmet topal, arda turan ve milan baros ile birlikte alternatifi olmayan bir adam.

    hala karakteri diyosan... biz buyuz işte. ne yani 4 sene üst üste şampiyon olurken, saha içinde hagi'si, emre'si, filipescu'su, küçük hakan'ı, büyük kaptan'ı çok mu centilmendi... ya da üçüncü yıldızı takarken emre aşık'ı... 16 dakikalık şampiyonlukta hasan şaş'ı, ayhan akman'ı...

    biz galatasaray'ız işte. lincoln gibi yanar döner adamlarla oynamaktansa, varsın olsun sabri oynasın. hatta ümit karan'ın kaptan olduğu takımda, ilk gönderilen futbolcu bir zahmet de o olmasın.
    belgarath, 13.04.2009 03:34 ~ 03:59
    #15965462 - ekşi sözlük

    -----------------alıntı-------------------

    # mevcut galatasaray futbol takımı içinde hasan şaş ve arda turan'dan daha çok sevemedigim futbolcu. ama mevcut galatasaray futbol takımı içinde en sevdiğim beş futbolcudan biri.
    alternatifi olmayan bir adam. sağ bekte 5 serkan kurtuluş, sağ açıkta ise 10 aydın yılmaz gücünde.
    her ne kadar arzu etmesem da basın sezon sonunda gönderilme ihtimalini yazıyor. umarım yalandır. ne de olsa basın yalan yazıyor şampiyon olmayınca...
    belgarath, 23.05.2009 02:51
    #16205005 - ekşi sözlük

    ---------alıntı---------------------

    #elano, keita, leo franco, mustafa sarp ve gökhan zan transferlerinden sonra mevcut galatasaray kadrosuna bakıldığında, yine ve yine yeri ilk 11'dir.

    futbol dilencileri futbol dilencileri diye diye dilimde tüy bitti. cidden artık bana da kabak tadı verdi.

    daha geçen cumartesi günü maçtaydım. denizlispor önünde sabri'siz bir galatasaray'ı izledim. zira sağ bekte o galatasaray taraftarının sakatlık sonrası putlaştırdığı uğur uçar vardı. adamlara uğur'u sorsan, bir bursa maçında ümit karan'a, bir de sivas maçında nonda'ya yaptığı asistleri hatırlarlar ya neyse.. bir de ben ekleyeyim bare: 6-3'lük manisa maçında ümit karan'a da asisti vardı uğur'un.

    evet uğur da sabri gibi altyapıdan çıkmıştır, severiz ve sayarız. ama abartmaya gerek yok. uğur mevzusuna niye sabri sarıoğlu başlığında takılıp kaldığıma gelirsek. sadece ekşi sözlük değil; galatasaray taraftar forumlarında da aynı durum geçerli. sabri lafı geçtiğinde alabildiğine aşağılama, uğur söz konusu olduğunda mevkiileri farklı bile olsa "florya topraktı o cesur" yorumları...

    evet nerede kalmıştım. denizlispor maçındaydım. bir kere daha gördüm ki; bu takımın mevcut kadrosundaki sağ bek oyuncusu (aslen sağ açık olsa da) sabri sarıoğlu'dur benim cm'ci arkadaşım. kusura bakma ben 1.15'lik murat hacıoğlu'na hava topu falan verdiremem.

    sabri de sabri... gökhün gönül dışında bu adamdan saha iyi bir sağ bek var mı türkiye'de? cevap: yok.

    trabzonspor'daki (hani geçen sezon ligi üstümüzde bitirdi, oradan yola çıkıyorıum) sağ bekte değişmeli görev alan tayfun cora+serkan balcı'yı toplasan bir sabri eder mi? cevap: etmez.

    ya da beşiktaş'ın yeni sağ beki erhan güven mi sabri'den daha iyi? cevap: daha iyi değil.

    bir de bu adam üzerinden ibrahim üzülmez esprisi yapılır. o da başka bir hikaye. üzülmez'den istikrarlı olan bir bek gösteremem ama yetenekli bir sürü bek gösteririm. ama kimse kusura bakmasın sabri öyle sanıldığı gibi (üzülmez'le eşleştirilmesi) yeteneksiz falan da değil. altyapıdan çıkışı zaten bombaydı. 2003-04 sezonunun ilk 10 haftasını anımsayanlar (cm 2004 mü oluyordu, bilemedim), cska sofya'yı 3-0 yendiğimiz şampiyonlar ligi ön elemesi, bursa ile 2-2 kaldığımız deplasmanı ve de gençlerbirliği'ni olimpiyat'ta 2-1 yendiğimiz maçları anımsasalar, sabri'nin aslında gayet potansiyelli olduğunu anlarlar.

    ha bu potansiyelini kullanamamıştır, o ayrı bir tartışma konusu. hakan abisi'nin attığı sert şutlara orta yapmadı diye kızmaları, kendini geliştirememesi falan sabri'nin hücum gücünü bitirdi. ama bu adamın hala inanılmaz bir mücadele gücü var. şahsen ben kendisinin futbolundan zerre rahatsız olmuyorum. çünkü sağ bek için gökhan gönül alınmadıkça, sabri'nin 10 serkan kurtuluş gücünde+kalitesinde+yararında olduğunu biliyorum.

    rijkaard-neeskens ikilisi de bu adamı oynatıyorsa, bir susun be...
    belgarath, 21.08.2009 13:36
    #16721871 - ekşi sözlük

    ----------------alıntı----------------------

    # beşiktaş derbisinden sonra panathinaikos maçında da takımın leo franco'yla birlikte en iyisiydi. muazzam kademelere girdi, görevini fazlasıyla yaptı ve iki galibiyette de benim için maçın adamıydı.

    hakkında espürü yumaklığı yapılmadığına göre sanırım iyi oynadığı konusunda herkes hemfikir.

    öyle 30-40 metre değil; 70-80 metre kanadını kullanan bek. sorumluluk alır ve elinden geldiğince ters kademeye girer. evet yanlış pas atar, beyin olarak eksileri var ama öyle sanıldığı gibi yeteneksiz falan da değil.

    son olarak kendisini sağlam bir uğur uçar'a bile sağ bekte tercih ederim. banko 11 nokta.
    belgarath, 18.09.2009 02:02
    #16894875 - ekşi sözlük
  • 995
    sözlükte (bkz: rijkaard) sonrasında adam oldu diyenlere gelsin.

    bakalım hangi hocalarla çalışmış;

    1- mircea lucescu
    2- fatih terim
    3- gheorghe hagi
    4- eric gerets
    5- karl-heinz feldkamp
    6- michael skibbe

    bu hocalarla çalışıp hiç yedek kalmamış, hep ilk onbirdeymiş.
    haaaa.. bir de senelerdir milli takım onbirinin değişmez elamanıymış.

    yani bu hocaların hepsi salak, bir tek canavar sözlük yazarlarımız işi biliyor.
  • 1361
    bordo ile bursa'ya soktukları yeter aslanımın. bin tane vursun böyle bir tane soksun canımı yesin. futbol budur işte.

    (bkz: sabri sarioglu nun bordeaux a attigi gol)
    (bkz: sabri sarioglu nun bursaspor a attigi gol)

    ha! rijkaard ile anlaşıldığı kesinleşince ortaya koyduğumuz iddia ile "rijkaard oynatmaz kurtulduk" filan diye bik bik edenlere de iki mars bi ders yapmışlığımız var.

    (bkz: zizonkovac/#131176)

    tümünü okumak isteyenlere;
    (bkz: sabri sarıoğlu/@zizonkovac)
  • 1370
    ön liberoda denemek isteyenlere "ağzınızdan yel alsın" demek istiyorum. ya olurmu canım kardeşim. ne iki yönlüsü. adam darlanır oralarda. eli ayağı birbirine karışır aslanımın. şimdiki yeri iydir iyi. aman etmen gitmen. sol beke de böyle bir aslan parçası bulabilsek sen o zaman gör hücum futbolunu. ön libero filan başkalarının işi. eldeki cevheri köreltiriz. görmüyormusunuz arda'nın başına geleni. resmen bitti çocuk ya.

    -puhahaha.. en hoşuma gideni de "iki yönlü oynayabilmesi" oldu.. sabri benim gözümde yıldızdır ama bu "iki yönlü oynaması" olayı biraz abartı olmuş gibime geldi sanki. hani tek yönde yardırır, üzerine adam tanımam türkiyede. bi yaklaşırsa ibrahim üzülmez yaklaşabilir yanına da "iki yönlü oynaması" olayını bilemiycem. tam şeydemedim şimdi. bi kendime geliyim derinlemesine düşünürüm bu mevzuyu.. kafam karıştı biraz.

    -ulan sabri! yedin ulan beni yedin resmen. ömrüme ömür kattın. ömrümden ömür çaldın.
  • 1375
    biraz evvel aklıma düştü. an itibarı ile galatasarayımızın en kıdemli oyuncusu durumundadır. yani bir nevi "abi", "eski" veya ne dersen de.
    şu 105 yıllık galatasarayın bir oligarkın oğlunun (bkz: adnan polat) elinde ne hale geldiğine bir bakın. takımda en kıdemli adam sabri. bizim sabri. dünya güzeli bir çocuk. kalbimin yıldızı. oğlum ulaş aslan'ı ne kadar seviyorsam o kadar sevdiğim bir çocuk hem de. ama sabri bu kardeşim. bizim bildiğimiz sabri. orhan gencebayın bir alt modeli. takımda eski yönetici, eski futbolcu, kısacası eski hiç kimse kalmamış, şimdi bu bizim sabri, takıma yeni gelenlere prezentasyon yapıp geldiklere yeri tanımalarına, alışmalarına ve birbirleri ile kaynaşmalarına önderlik edecek. sabri ulan, bizim sabri. allahım sen benim aklımı koru ve bu takımdan hayır bekle.
  • 1635
    bu günkü fanatik gazetesi'nin kapak sayfasını gören var mı bilmiyorum. uğradığım bir yerde tesadüfen gördüm. boydan boya bizim sabri. kadıköy'de üçlüden önce "susss" işareti yaparken.
    dışarı çıkar çıkmaz ilk gazete bayisine uğrayıp aldım. ofise gelip itina ile vucut kenarları boyunca kesip altına dia'nın üzerinden uçarak geçerken kendiliğinden dudaklarımdan dökülen şu cümleyi siyah markör kalemle yazarak ofisin ortasındaki panoya astım.

    (bkz: allah'ın oğlu sabri)

    bitti mi! bitmedi.
    akşam ofisten çıkarken panodan söküp arabaya yanıma aldım. şu an arabanın torpido üstünde duruyor. yarın sabah ne yaparım şimdiden kestiremiyorum. dia'nın üzerinde uçarken görünce bir kez daha hayran oldum çocuğa. bazen kendi kendimi sorguluyorum; bana kendini oğlum kadar sevdirmiştir. bu nasıl bir hırs, bu ne azim kardeşim. allah nazardan saklasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın