çok ilginç bir oyuncumuzdur
sabri.hiçbir şey beklemediğiniz anda güzel hareketlerle iki kişiden sıyrılıp bir anda ceza sahasına girebilir ama sonra ortayı yapamaz,pozisyonunu alamamış yani doğru yerde bile durmayan rakip defansa nişanlar.bu şekilde çok saç-baş yoldurmuştur.
orta saha oynarken rakibin topla çıkmasına pek izin vermez.enerjisini iyi kullanır,bunaltıcı bir pres yapar.eğer ona yardım eden takım arkadaşı da olursa topu muhtemelen kazanırız.fatih hoca da zaten bu yaz yaptığımız hazırlık maçlarında sabri'yi bu yüzden orta saha oynattı diye düşünüyorum.1996-2000 arasındaki galatasaray da hep ileride basardı,pres
hakan şükür'den başlardı.neyse,konumuza dönelim.sabri topu kazanır ama ondan sonra öyle bir şut çeker ki yine kahrolursunuz.tabi ki bazen güzel şutlar ve ortalar çıkarabiliyor ama bunu yüzdeye vursak herhalde %10-%15 gibi bir şey çıkar ki o da bence bizim gibi hedefleri büyük bir takımda oynamak için yeterli değildir hücum açısından.
savunma yönüne gelirsek enerjisini iyi kullanıyor demiştik.uzun uzun yazmayacağım,savunma yönünü beğeniyorum sabri'nin.
bizim gibi onun da çok koyu galatasaraylı olduğu kesin.zaten bu kadar sabrın da sevginin de en büyük nedeni bu.insan formasını giyenlerin o takımı benimsemesini istiyor.fenerbahçeli bir oyuncunun galatasaray forması giymesine benim gönlüm razı olmaz.profesyonellik bazen iyi bir şey değildir.
kaptanlık özelliklerine gelirsek;galatasaray kaptanı'nın bir karizması olması gerektiği için sabri'nin şu anda o makama yakışmadığını çok net söyleyebilirim.hakeme itiraz ediş şeklinden tut,rakip oyuncuların ona göstermediği saygıya kadar...burada sabri ile dalga geçen taraftarımızın da suçu büyük elbette.sabri ile dalga geçen galatasaraylılar sabri'ye ve takıma ne kadar zarar verdiklerinin de farkındadırlar umarım.kesinlikle dalga geçmeyin,bulunduğunuz ortamda da savunun.çünkü kendi oyuncumuzu biz savunmazsak eğer başkası ne yapar?yerin dibine sokar.
kaptan olunca belki onun verdiği ağırlık bir karizma oluşturur diye düşünüyorum,yani şu anda olmasa bile sonraki zamanlarda sabri saygı duyulan bir oyuncu olabilir.ama şu anda o makama yakışmadığı ve gereklerini yerine getiremediği çok açık;bence.
sahada ya da saha dışında hiçbir zaman ne rakibine ne de takım arkadaşına falso bir hareketini görmedim.bu derece düzgün karakterli olması da galatasaray'da tutunabilme nedenlerinden biri.ama sadece bunlar yeterli değil işte,hücum açısından kendisini daha da çok geliştirmeli.isabetli ortalar yapmalı,isabetli şutlar çekmeli ve isabetli paslar vermeli.o zaman onu sevmemek için bir neden kalmayacak,herkes sabri'yi savunacaktır.27-28 yaşından sonra geliştiremez bu özelliklerini diyenler de var,onlara da saygı duyuyorum ama bence çok geç değil...