3201
osmanlı imparatorluğu'nun avarızı, türkiye cumhuriyetinin öiv'si (özel iletişim vergisi) neyse, galatasaray için ryan donk odur.
avarızın ilk kez 2. bayezid tarafından, 1509 yılında gerçekleşen küçük kıyamet -namı diğer kıyamet-i suğra- adlı istabul depreminden sonra, istanbul'un yaralarını sarmak için toplanmış olabileceği muhtemeldir. daha sonrasında geçici olarak toplanan bu vergi kalıcılaşmaya doğru gitmiştir. aynı şekilde öiv de türkiye cumhuriyeti devleti tarafından 99 marmara depremi sonrası, depremin yaralarını sarmak için alınmış ve kalıcı hale gelmiştir.
galatasaray da, neredeyse tüm olağanüstü hallerde başvurduğu ryan donk'tan, luyindama'nın sakatlığı sonrası kalıcı olarak faydalanmaya başlamıştır.
teşbihte hata olmaz ya, ulan ne benzetme yaptım be! bu arada, "teşbihte hata olmaz" derken, "teşbih yani benzetme yaparken hata yapılmaz" anlamında söylenir. benzetme yap da nasıl yaparsan yap makbuldür anlamında değil. ben, ikinci kısımdan yürüdüm. bilip bilmezlikten geldim. ya da çokbilip hiçbilmezlikten muzdaribim. bu ukalalığın bedeli çok şükür affedilir diye umuyorum. bu yüzden gss borcunu hiç ödemedim.
o değil de, o dağ gibi adam, o anlı şanlı luyindama nasıl sakatlandı ki? neyse ki avarızı bereketli.
ne diyordum?
ha, ryan donk.
avarızın ilk kez 2. bayezid tarafından, 1509 yılında gerçekleşen küçük kıyamet -namı diğer kıyamet-i suğra- adlı istabul depreminden sonra, istanbul'un yaralarını sarmak için toplanmış olabileceği muhtemeldir. daha sonrasında geçici olarak toplanan bu vergi kalıcılaşmaya doğru gitmiştir. aynı şekilde öiv de türkiye cumhuriyeti devleti tarafından 99 marmara depremi sonrası, depremin yaralarını sarmak için alınmış ve kalıcı hale gelmiştir.
galatasaray da, neredeyse tüm olağanüstü hallerde başvurduğu ryan donk'tan, luyindama'nın sakatlığı sonrası kalıcı olarak faydalanmaya başlamıştır.
teşbihte hata olmaz ya, ulan ne benzetme yaptım be! bu arada, "teşbihte hata olmaz" derken, "teşbih yani benzetme yaparken hata yapılmaz" anlamında söylenir. benzetme yap da nasıl yaparsan yap makbuldür anlamında değil. ben, ikinci kısımdan yürüdüm. bilip bilmezlikten geldim. ya da çokbilip hiçbilmezlikten muzdaribim. bu ukalalığın bedeli çok şükür affedilir diye umuyorum. bu yüzden gss borcunu hiç ödemedim.
o değil de, o dağ gibi adam, o anlı şanlı luyindama nasıl sakatlandı ki? neyse ki avarızı bereketli.
ne diyordum?
ha, ryan donk.