futbol uzmanları tarafından ilk 90 dakikası sonrası ağır eleştirilere maruz kalan kalecimiz.
bu uzmanlarımıza aşağıdaki soruları yöneltmeyi boynumun borcu bilirim:
1) kendisi için ''galatasaray tarihinin en kötü yabancı transferi'' sıfatı yapıştırılmış. 1 maçtaki performansından dolayı hangi hakla bunu söyleyebiliyorsun ? bunu bilinçli olarak söylemiş isen, medyadaki galatasaray düşmanı yazarlardan ne farkın kalır?
2) kendisi için aykut ve ufuk'tan kat be kat aşağıda olduğu söylenmiş. sen 1.5 senedir aykut ve ufuk'u izliyorsun. bursa maçı sonrası
* ufuk ceylan başlığına ''bu adam kaleci değil, hebele hübele'' yazmadıysan namerdim. aykut erçetin için beypazarı şekerspor maçını
* hatırlamama gerek yok sanırım. adam, rakibin şut çekmediği bir maçta gol yeme başarısı göstermiştir. aykut ve ufuk ile bu işin olmayacağı gün gibi aşikarken neden bu yeni kalecimize bir şans vermemekten yanasın?
3) ilk maçtaki performansı ile bir oyuncuyu yermek futbol kültürüne aykırı değil midir ? ilk izlenimlerin yanlış olabileceğini
hagi'nin,
güiza'nın,
ailton'un,
anelka'nın türkiye'ye transferlerinde şahit olmadık mı ?
4) son olarak bu kalecimize bu kadar ağır eleştirilerde bulunurken çözüm önerin ne olacaktır ? yedek kulübende
buffon veya
cech ayarında bir kaleci vardır da bizim mi haberimiz yoktur?
saygılarımla