resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 1427
    serıe a ve premıer lig'de şampiyonluk yaşayıp futbolun tüm zirve organizasyonlarında futbolcu ve teknik direktör olarak yer almış bir markayken sıradan bir hazırlık maçında son 5 dakikada 2 yıldır 2 maç bile oynayamayan bir futbolcunun yanına gidip yaşadığı mağduriyeti giderme adına çaba gösterip sonrasında da onu tüm sıcaklığıyla teselli etmesi bazen insana taktik,teknik,sonuç,oyun vb... her şeyi bir çırpıda unutturuyor. her şeyden önce son derece kaliteli ve tevazu sahibi bir insan olduğunu her davranışıyla hissettirip iyi ki varsın dedirtiyor bana kendisi, iyi ki bizimlesin sinyor.
  • 1428
    adamın o soğuk duruşunun altında sıcacık bir kalp varmış meğer. 10 ocak 2014 galatasaray ajax maçı'nda yiğit gökoğlan'ı oyuna almak için savaş vermiş, oyuncusunun gönlünü ve bütün takımın saygısını kazanmıştır. gözden çıkardığı amrabat, dany gibi oyuncuları da oynatması gerçekten büyük klas sahibi insanlara yakışacak türden nefis hareketlerdi. hayran bıraktı bizleri kendine. helal olsun sinyör.
  • 1430
    kendisiyle karşılaşırsam etmek istediğim iki kelam var;

    hocam işin taktik kısmında zaten sana müdahale etmek haddimize değil ama 10 ocak 2014 galatasaray ajax maçında yiğit gökoğlan için sergilediğin davranış için yürekten teşekkür ediyorum. büyük adamsın.

    sen bildiğini okumaya devam et. türkiye yabancı hoca için zordur ama o zorluğun üstesinden geleceğine inancımız tam.

    aslan yürekli teknik direktör.
  • 1431
    yapmaya çalıştığı şeye saygı duyduğum teknik direktördür. laf olsun diye kuru kuru saygı duyuyorum demiyorum gerçekten büyük saygı duyuyorum.

    istese sol beke de sağ kanada da ismini herkesin bildiği futbolculardan transfer etmek isteyebilirdi. hatta çoğumuz bunu normal karşılardık. ''mancini'yi getiriyorsan bunları yapacaksın arkadaş'' der yönetimi falan suçlardık. sonuç itibariyle olan yine galatasaray'a olurdu elbette.

    ama adam bunu yapmadı. takımın iskeletinin biraz yaşlı olduğuna dikkat çekti. transfer hamlelerini adını çok kişinin duymadığı genç oyunculardan yana kullandı. bunu yaparak bir anlamda da risk aldı. bugün takımın başında teknik direktör olarak herhangi birimiz olsak takıma ne katacağından emin olduğumuz futbolculara yatırım yapardık. brezilya liginden alex diye bir sol bek aramaz, isviçre liginden hajrovic diye bir kanat bulmaz o paraya gider öküz alırdık.

    şimdi mancini'nin getirdiği bu çocuklar tutarsa hem futbol olarak bu çocuklardan verim alacağız. hem de ileriki yıllarda bu isimleri satarak kar elde edeceğiz. satmasak bile çok daha uzun yıllar kullanacağız. tam da imrenerek baktığımız shaktar, porto gibi takımların transfer stratejisini izliyoruz şu an.
  • 1433
    kimse değinmemiş, fakat 10 ocak 2014 galatasaray ajax maçı'nda sneijder'i eski takımına karşı kaptan olarak sahaya çıkararak oyuncusunu onore etmiş ve çok değerli bir jeste imza atmıştır. tahminim odur ki, chelsea deplasmanında aynı jesti drogba için de yapma ihtimali vardır. bunlar herkesin düşünemeyeceği güzel ve ince hareketlerdir.

    edit: daha önce fatih terim döneminde eboue ve ceyhun'a da aynı jest yapılmıştı, bir an unutmuşum. amacım mancini'yi yüceltirken fatih terim'i kötülemek de değildi zaten, sadece mancini'yi tebrik etmekti. hatta eğer bu iki teknik direktör dışında kulüp içinden biri düşündüyse bunu, onu kutlamak gerekir. bu konuda gelen mesajlar üzerine yanlış anlaşılmayı düzeltmek istedim.
  • 1434
    football manager 2014 isimli oyunda, southampton'ın başında gerçidiğim harika sezon boyunca elbette bir gözüm de galatasaray'ın üzerindeydi. sonuçta ben ikinci uyruğu ingiliz olan bir türkiye vatandaşıyım ve favori takımım galatasaray.* ilk on hafta "lombardo mancini'yi savunuyor.", "taraftarlar mancini'ye ateş püskürüyor." gibi ibareler düşüp durdu ekrana. takım liderin on puan gerisindeydi ve belli ki; camianın sabrı taşıyordu. fakat ben de kendi takımımda antreman, taktik, kadro yapılandırma, transfer hedeflerini belirleme gibi işlerle meşgul olduğum için bu haftadan sonra, biraz da hayal kırıklığıyla takip etmeyi bıraktım. daha sonra türkiye'ye, liginin otuz birinci haftasında tekrar baktığımda takım liderin iki puan gerisindeydi ve otuz ikinci haftanın fikstüründe iç saha maçı fenerbahçe gözüküyordu. üç sıfırlık net bir sonuçla galip geldiler ve bir puan farkla liderlik koltuğuna oturdular. son haftaya girildiğinde de iki puan arkalarındaki beşiktaş'a deplasmana gideceklerdi. bir yandan kendi zor maçlarıma odaklanmaya çalışırken diğer yandan da beşiktaş maçının sonucunu bekliyordum. takım deplasmandan üç birlik temiz bir skorla döndü ve ligi şampiyon olarak tamamladı.

    not: kendisinin elinden muslera'yı aldım fakat nakit yirmi iki milyon euro verdim. genç bir fransız kaleci buldu getirdi onun yerine. umarım aynı verimi alabiliriz ondan da. takipteyim sinyor! vinceremo tutti!
  • 1435
    duruşuna ve şu ana kadar ki başlangıcından memnunum. yiğit gökoğlan olayı güzel olmuş, genç oyuncu alması ve iskeleti fazla kırmadan sisteme ufak müdahalelerde bulunması yapması gereken şeydi, bunun için teşekkür etmemize gerek yok aslında adamın görevi bu.

    görevi bu olmasına karşın, sonuçta her şeyi berbat edebilirdi, ego yapıp terim düzenini silebilirdi, bunları yaptığını sanmıyorum.
  • 1437
    dürüst olmak gerekirse bize gelen kadar hakkında çok fazla fikrim yoktu. üst düzey takımlarda çalışması haricinde kendisi hakkında bildiğim eski, ünlü bir futbolcu olduğuydu. ancak galatasaray futbol takımının başına geçtikten sonra kendisi hakkında tam anlamıyla fikir sahibi olacak kadar bilgi sahibi oldum.

    galatasaray futbol takımında bugüne kadar sürdürdüğü anlayış olumlu. hatta umut verici. fatih terim gibi büyük bir isimden sonra sezon arasında takımın başına geçip kendisinden beklenenleri şimdiye kadar gerçekleştirmesi takdire şayan. devamını bekliyoruz elbette. kadronun ruhunu okuması, çalıştığı kulüp için geleceğe yönelik tasarruflarının olması, 2013-14 sezonunda halen içinde bulunduğumuz üç kulvarda da başarıya ulaşmasını temenni ediyoruz.

    buraya sadece para kazanmak için gelmediğini göstermiştir bana göre. tıpkı sneijder ve drogba gibi.

    büyük takımların beklentileri de büyüktür. kendisinden beklentimiz hiç de az değil, bunu da bilsin...
  • 1438
    ben bu adamı seviyorum arkadaş, dobra bir adam bu, içi dışı bir, rasyonel bir adam bir kere. öyle kimsenin inanmayacağı hayali lafları pompalamıyor ortaya, takımın içinde bulunduğu duruma da, yarıştığımız her kulvarda şansımıza da gerçekçi yaklaşıyor mesela. kimseyi kandırmak, kimseye yaranmak gibi bir derdi de yok.

    gstv'ye açıklama yapmış mesela, son günlerde ortalarda dolaşan istifa haberleri de sorulmuş kendisine “ocakta veya mayıs sonunda bu haberler çıkar. bir teknik direktör hakkında konuşulduğuna eksen hep bu yönde oluyor. ben buradayım ve mutluyum. evet, futbolda her şey olabilir. hiçbir zaman asla olmaz, denemez futbolda ama tekrarlıyorum galatasaray’da mutluyum” demiş. bu çok samimi bir açıklama bence.

    takımda mutlu olduğunu belirtmiş ama çok önemli bir eklemeyle "evet, futbolda her şey olabilir. hiçbir zaman asla olmaz denemez" hiç çekinmeden çok net bir şekilde "gitmek istersem veya gitmem istenirse, şartlar bunu gerektirirse de giderim" diyor. bu adam da herkes kadar bilirdi taraftarın gönlünü kazanmak için "galatasaray'da çok büyük hedeflerim var, sözleşmemin sonuna kadar buradayım" gibi beylik laflar etmeyi, ama yapmıyor. kimsenin gözünü boyamak derdinde değil.

    bu adam yarın kalksa, "bana italya milli takımından* teklif geldi, ben tazminatımı ödeyip sözleşmemi feshediyorum" dese, bize sadece yolun açık olsun demek düşer. ayrıca çok iyi bir taktisyen, ligdeki en dandik maçı bile ciddiye alıp ona özel taktik çıkarması müthiş bir profesyonellik örneği. tutar-tutmaz, o maç kazanılır-kaybedilir, bu adam işini ciddiye alıyor, ona göre hazırlıyor bütün takımı.

    futbolcusuna verdiği değer de çok önemli, sneijder'in sakatlığı geçmesine rağmen kendisini iyi hissetmediği için o sırada çok önemli olan kasımpaşa maçı öncesi ona izin verdi, o sneijder dönüp juventus maçında bize turu getirdi. aynı sneijder'i dün ajax maçında, eski takımına karşı kaptan olarak sahaya sürerek ona desteğini en güzel şekilde belli etti. sorsam en son ne zaman oynadığını sözlükteki adamların yarısının söyleyemeyeceği yiğit gökoğlan için dakikalarca hakemlere dil döktü.

    sözün özü sinyor güzel adam. umarım uzun yıllar galatasaray'a hizmet verir, başarılar yakalar. yürüyedur sinyor.
  • 1439
    galatasaray'ıma çok yakıştırdığım, şu ana kadar ki performansından gördüğüm kadarıyla da, gerek yaşı gerekse geldiği zaman dilimi olarak, kesinlikle türkiye'de çalışmış en üst düzey hocadır kendisi..rijkaard içinde aynı öngörü içinde olunabilinir, lakin o'nun takımı ve yönetimin vizyonu uyuşmadı..zaten rijkaard ta neredeyse hiçbir yerde -sadece barcelona- dikiş tutturamadı..

    oyuncu değişiklerinden vizyonuna kadar tüm spor medyasının da kafasını karıştıran adamdır mancini..diğer yakanın yalaka medyası bilimsel diye diye üstünü örtmeye çalışsa da, adam gümbür gümbür geliyor merak etmeyin..eğer istediği çalışma ortamı ve transferler oldurulursa, uzun soluklu bir galatasaray macerası inanılmaz efsane olur diye geçiriyorum içimden..evet, şampiyonlar ligi, bir tane daha uefa avrupa ligi ve uefa süper kupa ve üst üstte beş şampiyonluk bekliyorum kendisinden..bu seneyi oldursun, zaten şampiyonluk rekoru için iki sene kalacak..*
  • 1444
    sistemin adamı değil, sistem adamıdır.
    şimdi paran var. ticarete girmek istiyorsun. girdin falan da..
    dükkan tuttun. ya da dur ya ev almak istiyorsun. aldın da..
    en iyisi her ikisini de aldın. ee içleri boş bunların? ama dolacak... eşyaları tek tek dizersin.
    sonra ev içine daha bi siner. dükkan da öyle. mimar falan sokarsan içeriye bi de.. deme keyfine.
    şimdi kıyafet ya da kıyafetler almak istiyorsun. tek bir mağazadan ne kadar içine sinecek?
    yaani şöyle bi dolaşıp birkaç deneme yapsak da üzerimizde en şık duranı bulsak fena mı olur? zaman lazım tabii biraz.
    ben poğaça yemem mesela. mayasından mıdır nedir beni bozuyo o ya. simit çay her koşulda benim sabahımı kurtarır. biliyorum yani öyle.
    iş hayatında önüne geleni alacak enayi patron da yok aslında. torpilin sağlamsa madrid'de bile iş bulursun. birkaç ay çalışır dönersin.

    bi iş yaparken bildiğimizi yapmak en iyisi ya. fazla şaşmayalım yolumuzdan. kısa vadede başarının eteklerine sıkı sıkı tutunsak da düşme riskimiz çok fazla. orası biraz fazla savuruyor. sistemi kuralım abi. bildiğimiz işi yapıp belinden yakalayalım. etek yaramaz.
  • 1448
    maç öncelerinde artık belki de en başta onun ismi bağırılmalı. bunu babalar gibi haketti. olabilecek en anormal durumda takımı alıp, bu duruma getirmesi her babayiğidin harcı değil.

    taraftar ona desteğini kısık sesle, kulaktan kulağa değil; ona da hissetirecek kadar, cümle aleme gösterecek kadar göstermeli, bağırmalı. gerekirse haykırmalı. arkasında dimdik durmalı.

    bu destek, hem kendisine olan güvenini arttırır hem de takım içi etkisini yükseltir. takımın ona karşı olan sevgi ve saygısını arttırır.

    "roberto mancini" diye bağırmanın, fatih hoca'ya saygısızlık olduğu falan gibi bir algı olduğunu düşünüyorum ama bunun saçmalık olduğu çok açık. artık olan oldu, biten bitti. ne kadar da canımız yansa geri dönüş yok. evet, hiçbirimiz böyle olsun istemezdik ancak yapacak bir şey de yok. fatih terim'i sevmek, onu da sevmeye engel değil.

    her şey bir yana; önyargıları ve saçma sapan eleştirileri vura vura, kıra kıra, sike sike kırdı. kendisine karşı sevgi gösterilerinde bulunmak belki küçük bir olay gibi görünebilir ancak etkisinin büyük olacağı kanısındayım. taraftarın, hatta futbolcuların bile havlu attığı bir sezonda koca camiayı tek başına ayağa kaldırdı, en başta da dediğim gibi desteği babalar gibi haketti.

    bu kadar büyük bir kariyerin, o ismin boşuna olmadığını herkese kanıtladı. buraya yatmaya gelmediğini, adam gibi adam olduğunu herkese gösterdi.

    varolsun.
  • 1449
    sıkıntılı süreci bizlere rağmen sakin ve kendinden emin bir şekilde yönetip kendisiyle ilgili bütün ön yargılarımı parçalayan sevgili hocamız. insanlığını ya da klasını konuşmamıza gerek yok her şey ortada. çok yakışıyor galatasaray'a. konuşmalarını dikkatle incelerseniz; burada bir şeyleri değiştirmek istediğini, galatasaray'a ve türk futboluna bir şeyler katmak istediğini görebilirsiniz.

    yavaş yavaş başarıyor da. en basitinden sahada ne yaptığını bilen organize bir takım görmeye başladık artık. istisnai durumlar haricinde sezon sonuna kadar kaos futbolunu da tamamen yok edeceğiz gibi. pas trafiğinde ki kalite her maç artıyor. sneijder'i de çok iyi kullanmaya başladık. istediği yerde ve tamamen serbest oynuyor. inter'de ki özgürlüğüne kavuştu sonunda.

    semih kaya'da ki değişimi bir tek ben mi fark ettim bilemiyorum ama eskisinden daha fazla güven veriyor bana. top tekniğini biraz daha geliştirdiğini düşünüyorum. akıllı ve istekli oynuyor. mancini'nin ''en beğendiğiniz yerli oyuncu kim?'' sorusuna burak ve selçuk gibi isimlerin olduğu yerde '' semih kaya '' demesinin de etkisi olmuştur muhakkak.

    uzun lafın kısası, ülke genelinde ve özellikle galatasaray'da bazı tabuları yıkacak bu adam. ben kendisine inanıyorum. yolu açık olsun, yürüyedursun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın